Adana'da HES inşaatında yükleme havuzundaki kapak kırıldı: 1 ölü, 3 yaralı (3)
'HER ŞEY BİR ANDA OLDU'
Adana'nın Aladağ ilçesinde, yapımı sürdürülen Göktaş-2 Hidroelektrik Santrali'nde (HES) yükleme havuzundaki kapağın kırılması sonucu meydana gelen kazada yaralı kurtulan işçiler İdris Özcan, Serkan Demir ve Selçuk Çoklu'nun tedavileri Kozan Devlet Hastanesi'nde devam ediyor. Her şeyin bir anda olup bittiğini söyleyen yaralı işçilerden Selçuk Çoklu, zor kurtulduklarını söyledi. Çoklu, "Her şey bir anda oldu. Ne yapacağımızı şaşırdık. Kaçmaya başladık. Su gelmeye başladı, heyelan oldu. Nasıl olduğunu anlamadık" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Yaralıların hastane içinde görüntüleri
Yaralılardan Selçuk Çoklu ile röp.
Acil girişinden görüntü
SÜRE: 01'09" BOYUT: 127 MB
Haber-Kamera: Nuri PİR/KOZAN,(Adana),
===============
3'üncü kattan düşen Muhammed Emir, öldü
TOKAT'ın Erbaa ilçesinde dün akşam 3'üncü kattaki evlerinin penceresinden düşen Muhammed Emir Alparslan (7), tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Cenazesi ikindi namazı sonrası toprağa verildi.
Olay, dün akşam saatlerinde Gaziosmanpaşa Mahallesi Şahin Sokak'ta meydana geldi. Erdem ve Elif Alparslan çiftinin iki çocuğundan büyüğü olan Muhammed Emir Alparslan, oturdukları apartmanın 3'üncü katındaki evlerinin açık olan penceresine çıkıp, sinekliğe yaslandı. Bu sırada sineklik açıldı, Muhammed Emir, beton zemine düştü. Erdem Alparslan, oğlunu otomobille Erbaa Devlet Hastanesi'ne götürdü. Buradaki ilk müdahalesinin ardından da Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Muhammed Emir Alparslan, doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı.
CENAZE NAMAZINI AMCASI KILDIRDI
Hastanedeki otopsi işleminin ardından küçük Muhammed Emir'in cenazesi evlerinin önüne getirilerek helallik alındı. Daha sonra ise tabutu sonra cenaze namazının kılınacağı Gaziosmanpaşa Camisi'ne getirildi. Buradaki cenaze namazına babası Erdem Alparslan, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. İkindi namazı sonrası Muhammed Emir, imam olan amcası Enes Alparslan tarafından kıldırılan cenaze namazı sonrası şehir mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Görüntü Dökümü:
-Camiden görüntüler
-Babası ve yakınlarının görüntüsü
-Amcanının cenaze namazını kıldırması
-Cenazenin uğurlanışı
Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat),
=====================
Vali Bektaş'tan 'kaçak ocak' açıklaması: Hepimiz sorumluyuz
ZONGULDAK Valisi Erdoğan Bektaş, kentte kaçak olarak işletilen ruhsatsız maden ocaklarında meydana gelen ölümlerin normal olay gibi algılandığını söyledi. Bektaş, "Sanki bu madenlerde ölüm alışılmış, kanıksanmış. Bu normal bir olay gibi algılıyoruz. Bile bile çocuklarımızı, gençlerimizi, işçilerimizi ölüme göndermemeliyiz. Bu konuda herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor. Bundan hepimiz sorumluyuz" dedi.
Vali Erdoğan Bektaş, yeni ve yeniden seçilen muhtarlarla Çalışma ve İş Kurumu Salonu'nda toplantı yaptı. Toplantıda, bölgede yaygın olan kaçak maden ocaklarına değinen Bektaş, ruhsatsız işletilen maden ocaklarıyla mücadelede muhtarların da desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi. Hep birlikte iş birliği yapılarak, bu sorunun ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Bektaş, "Artık Türkiye Cumhuriyeti, ilkel şartlarda, maden ocaklarında insanların ölmesini istemiyor. Biz de istemiyoruz, siz de istemiyorsunuz. Her şeyin kuralı, ruhsatı kitabı var. Kuralına, kitabına uygun çalışılmasından biz de mutluyuz, memnunuz, yardımcıyız. Kaçak maden ocağında göçükler gördük, ölen işçileri gördük. Son olay yaşandığında gittim, kendim göçük olan madene; 1 işçi göçükte kaldı, kurtarılamadı. 2 işçi yaralı kurtuldu; ama göçüğün olduğu yere kadar girdim. Gerçekten orada çalışmak insani değil. Bile bile çocuklarımızı, gençlerimizi, işçilerimizi ölüme göndermemeliyiz. Bu konuda herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor. Bundan hepimiz sorumluyuz" diye konuştu.
Maden ocaklarında kurallara ve yasalara uyularak, üretimler yapılması gerektiğini dile getiren Vali Bektaş, "Zonguldak'ta benim garipsediğim bir durum var. Sanki bu madenlerde ölüm alışılmış, kanıksanmış. Bu normal bir olay gibi algılıyoruz. Ben hiç öyle algılamıyorum. Böyle algılamamamız gerekiyor. Maden de çıkaracağız, kömür de çıkaracağız. Ekonomiye katkı vereceğiz; ama ölmeyeceğiz. Ölmeden bu işi başaracağız. Dünya nasıl yapıyorsa biz de öyle yapacağız. Kaza 1000'de 1 olur. Dünyanın her yerinde oluyor. Daha fazla olmaması gerek. Daha fazla olursa onun adı 'kaza' olmaktan çıkıyor. Ne oluyor? İhmal oluyor ya da başka şeyler oluyor. Bu konuda biz sizlerle el ele, gönül gönüle gayret sarf edeceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü
-Vali Erdoğan Bektaş'ın açıklamaları
-Muhtarlar toplantısından detaylar
-Maden ocaklarından detay görüntüler
Haber-Kamera: Cüneyt ÖZFİDAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,
=======================
Amasya Belediyesi tabelasına T.C. ibaresi eklendi
AMASYA Belediye Başkanı MHP'li Mehmet Sarı'nın talimatı ile başkanlık binasının girişinde yer alan 'Amasya Belediyesi' tabelasının üzerine 'T.C.' harfleri eklendi.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra Amasya Belediye Başkanı seçilen MHP'li Mehmet Sarı, makam kapısını söktürdü, birim müdürlerinin makam araçlarını toplattı. Başkan Sarı, Amasya Belediye binasının girişinde yer alan 'Amasya Belediyesi' tabelasının üzerine Türkiye Cumhuriyeti kısaltması olan T.C. harflerinin eklenmesi kararını aldı. Bunun üzerine ekiplerce, Amasya Belediyesi' yazılı tabelaya 'T.C.' ibaresi eklendi
Sevenle sevgilisini buluşturduklarını belirten Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, "Ben düne bakmam. Ben bugündeyim, bugüne bakıyorum. Belediyemizde bizim bildiğimiz kadarıyla eskiden hep T.C. yazardı. Şöyle bir baktım bizim belediyede T.C. yazmıyor. Hemen 'Teklif alın firmalardan' diye talimat verdim, teklifler geldi. Onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Sevenle sevgilisini buluşturduk" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Belediye binası görüntüsü
Tabeladan görüntü
Başkan açıklama ve detaylar
HABER KAMERA: Sinan HARMANCI/AMASYA, -
============================
Edremit'te, Suriyeli kadınlar Türkçe öğreniyor
BALIKESİR'in Edremit ilçesinde yaşayan Suriyeli kadınlar, açılan kursta Türkçe öğreniyor.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, kent yaşamına uyum sağlayabilmek için Türkçe dersleri almaya başladı. Edremit'te yaşamlarını sürdüren Suriyelilerin hayata daha iyi adapte olabilmeler için Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde Türkçe okuma yazma kursu açıldı. 20 Suriyeli kursiyerin eğitim gördüğü kurs, 4 ay boyunca hafta içi her gün devam edecek. Tamamı kadın Suriyeliler'in katıldığı kursta daha çok pratiğe yönelik bilgiler veriliyor. Derslere gelen Suriyeli kadınlar çocuklarını da yanlarında getiriyor.
İlçeye yerleşen Suriyelilere günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için Türkçe okuma-yazma dersleri verdiklerini söyleyen Edremit Halk Eğitimi Merkezi öğretmenlerinden Fatma Tayfur, "Suriyelilere A1 seviyesinde Türkçe dersi veriyorum. Bu kursumuzu Edremit Halk Eğitim Merkezi ve Sosyal Hizmetler Kurumu ile birlikte hazırladık. Kursa 40'ın üzerinde talep oldu, ancak biz 20'sini alabildik şu an. Kursiyerlerimizin tamamı kadın. Günlük hayatta kullanabilecekleri bütün cümleleri öğrendiler. Pazara gittiklerinde, alışverişe gittiklerinde, komşularıyla ilişkilerinde bütün kullanabilecekleri cümleleri öğrendiler. Bu kursiyerlerin içinde okuma yazma bilmeyenler de var. Onun için okuma yazmaya da ağırlık vermeye başladık. Kursumuz bir aydır devam ediyor. Temmuz'da bitecek olan kursumuza kursiyerler çocuklarıyla birlikte katılıyor" dedi.
Edremit Halk Eğitim Merkezi Müdürü Sedat Avcı ise "Edremit Halk Eğitim Merkezi olarak biz de Edremit Sosyal Hizmet Merkezi ile birlikte çalışarak Suriye'den gelen misafirlerimize A1 seviyesinde Türkçe eğitimine başlamış olduk. Günlük hayatta kendilerini ifade edebilecekleri Türkçe'yi bir ayda öğrendiler" diye konuştu.
Daha önce hiç Türkçe bilmeyen ve günlük yaşamını kolaylaştırmak için kursa katıldığını söyleyen İman Habuhamis, yeni öğrendiği Türkçe kelimelerle kendini şöyle ifade etti:
"Ders çok güzel, öğretmen çok güzel, arkadaş çok güzel, Suriye'de savaş var ondan geldim."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Suriyelilerin Halk Eğitim Merkezinde kurs detayları.
-Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Fatma Tayfur ile röportaj.
-Edremit Halk Eğitim Merkezi Müdürü Sedat Avcı ile röportaj.
-Suriyeli Kursiyer İman Habuhamis ile röportaj.
-Suriyeli kursiyer Zeynep Habuhamis ile röportaj.
Haber-Kamera: Abdulkadir AYDINIŞIK/EDREMİT(Balıkesir),
================================
18 yavru dünyaya getiren Anadolu çoban köpeği telef oldu
MANİSA'nın Sarıgöl ilçesinde, bir besi çiftliğindeki 'Anadolu çoban köpeği' cinsi 'Hazan' isimli köpek, ilk doğumunda 7'si dişi 18 yavru birden dünyaya getirdi. Anneleri doğum sırasında aşırı kanamadan ölen yavruların, besi çiftliğinde biberon ile beslenip, elektrik sobası ile ısıtılarak hayata kalmaları için mücadale veriliyor.
Sarıgöl'ün kırsal Tırazlar Mahallesinde besicilik yapan Mehmet Ali Yalçın (32) ile yakını Ali Yalçınalp'in (24) iki yıldır besledikleri Anadolu çoban köpeği bu yıl ilk kez hamile kaldı. Doğum yapmakta zorlanan köpek geçen 30 Nisan'da veteriner hekim Hüseyin Bardakçı'ya götürüldü. Bardakçı'nın, sezaryenle doğumu gerçekeştirdiği köpek, '7si dişi 18 yavru dünyaya getirdi. Ancak, anne köpek, doğumda aşırı kan kaybından yaşamını yitirdi.
Yalçın ve Yalçınalp, annesiz kalan sevimli yavruları, sahibi oldukları besi çiftliğine götürüp, gözü gibi bakmaya başladı. Elektrikli soba ile 24 saat yavruları ısıtıp, biberon ile sadece süt değil, veterinerin tavsiye ettiği mamalarla beslediklerini belirten Ali Yalçınalp, "Hayatta kalmaları için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Günümüzün büyük bölümünü onlarla geçirip, iki biberon ile sürekli onları besliyoruz" dedi.
Mehmet Ali Yalçın da yavruların annesinin ellerinde büydüğünü belirtip, "Doğum sırasında yaşamını kaybetmesi bizleri üzdü. Ancak geride bıraktığı 18 yavrusu bize emanet. Onların hayatta kalması önemli. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Şimdilik, süt, mama ve ısınmaları için elektrik giderini hesaba katınca bize çok masrafları oluyor" dedi. Yalçın, yavruları görmek için gelen çok sayıda kişi olduğunu belirtip, "Ancak, hijyen koşullarını düşünerek şimdilik buna izin vermiyoruz" diye konuştu.
Veteriner hekim Hüseyin Bardakçı da sürekli kontrol altında tuttukları yavruların sağlık durumlarının çok iyi olduğunu belirtip, "Köpek yavruları 15 günde görmeye başlar. Daha sonra yavrulara diğer gıdalar da verilmeye başlanacak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-18 yavru dünya getirip, ölen Hazan isimli köpeğin fotoğrafı
-Yavru köpeklerin görüntüsü
-Yavruların elektrik sobası ile ısıtılması
-Yavruların biberon ile beslenmesi
-Köpeklerin iki sahibinden biri olan Mehmet Ali Yalçın ile röp.
-Köpeklerin diğer sahibi Ali Yalçınalp ile röp.
-Veteriner Hekim Hüseyin Bardakçı ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera : Vehbi SARIHAN/ SARIGÖL (Manisa),
======================
Serada topraksız tarımla çilek üretiyor
SİNOP'ta Mertoğlu köyünde çiftçi Ümit Çekirdek, serasında topraksız tarım yöntemiyle çilek yetiştiriyor. Serasında uyguladığı topraksız tarım modeliyle az alanda çok verim aldıklarını belirten Çekirdek, "Bu işte başarılı olacağımıza inanarak yola çıktık. Verim almaya başladıktan sonra pazarda da çok güzel talep oluşmaya başladı" dedi.
Merkeze bağlı Mertoğlu köyünde yaşayan çiftçi Ümit Çekirdek'in topraksız tarım yöntemiyle kurduğu sera, ürün vermeye başladı. Sınırlı alanda çok verim elde etmeyi amaçlayan 'kokopit' sistemi sayesinde topraksız çilek üretimi yapmayı başaran Çekirdek, yeni tarım modeliyle az alanda çok üretim yaptıklarını söyledi. Çekirdek, "Bu uygulamayı, bakımı ve beslemesi güzel olduğu için yani kolay olduğu için tercih ettik. Bizim alanlarımız kısıtlı bu yüzden az alanda çok üretim yapmamız gerekiyor. Kışın da bu sisteme ihtiyacımız olduğu için böyle bir şeye karar verdik. 2015 yılında araştırmalarına başladığımız bu sistemin temellerini 2016 yılında attık. Coğrafi alanımıza uygun olup olmayacağını test etmek için deneme serası kurduk. Yaklaşık 1,5 yıl gibi bir zaman zarfından sonra ürünleri yetiştirmeye başladık" dedi.
'PAZARDA TALEP YÜKSEK'
Topraksız tarım serasında yetiştirmeye başladığı çilek bitkilerinin bakımını özenle ve dikkatle takip eden Çekirdek, yetiştirdikleri çileklerin doğal olmasından dolayı çok talep edildiğini belirterek, "Bu sisteme başladıktan sonra iş bitmiyor. Asıl önemli olan bitkilerden verim aldıktan sonra özel olarak ilgilenmek. Bitkinin neye ihtiyacı var, bitki nasıl sağlıklı yetişir, beslemesi nasıl olur bunu öğrendik. Bu işte başarılı olacağımıza inandık. Bu inanç ile yola çıktık. Verim almaya başladıktan sonra pazarda da çok güzel talep oluşmaya başladı. Çileği, 7'den 70'e herkes tükettiği için ilgi de yoğun oldu. Biz elimizden geldiğince kimyasal kullanmamaya çalışıyoruz. Böyle olunca da halktan tutun pastane grupları, kafeteryalara kadar herkes doğal çileklerimizi talep etmeye başladı" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Seradan detaylar
-Açıklama
-Sera
-Detay
(SÜRE: 03: 14 Dk) (BOYUT: 358 MB)
Haber-Kamera: Esra AKSU/SİNOP,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -17 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?