Devrim şehidi Kubilay iki törenle anıldı
Önce protokol sonra vatandaşlar andı
İZMİR'in Menemen İlçesi'nde 87 yıl önce gericiler tarafından katledilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Yıldıztepe'deki şehitlikte düzenlenen iki törenle anıldı. Anıtta ilk olarak resmi anma töreni gerçekleştirildi. Ardından da Menemen Tren Garı'nda toplanan vatandaşlar, Yıldıztepe Şehitliği'ne yürüdü, ayrıca bir anma töreni yapıp, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan attı.
Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı anma programı kapsamında ilk olarak Yıldıztepe Şehitliği'nde resmi tören düzenlendi. Törende, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Menemen Kaymakamı Gülihsan Yiğit, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP'li Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Kubilay Ailesi üyeleri hazır bulundu. Anıta çelenk bırakılmasıyla başlayan törende, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve diğer şehitler için tören mangası tarafından saygı atışı yapıldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın mesajının okunmasından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri adına Topçu Binbaşı Mustafa Kıraç konuşma yaptı. Mustafa Kıraç, "Kubilay vatanseverlik demektir. Gericiler karşısında boyun eğmemek demektir. Şehit Kubilay ve arkadaşları rahat uyusunlar, onların emanetlerine sahip çıkacağız" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri adına yapılan konuşmadan sonra, Kaymakam Gülihsan Yiğit, anıt defterini imzaladı. Kubilay anısına yapılan koşuda dereceye giren atletlere madalyaları verildi. Kubilay Ailesi'nin fertleriyle hatıra fotoğrafı çektiren protokol üyelerinin, şehitlikteki mezarlara karanfil bırakmasıyla resmi tören sona erdi.
İKİNCİ KUTLAMAYI VATANDAŞLAR YAPTI
Resmi anmanın ardından bu kez vatandaşlar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin'in yanı sıra çok sayıda ilçe belediye başkanının da katılımıyla, Menemen Tren Garı'nda toplandı. Topluluk buradan bir kilometrelik yolu yürüyüp, Yıldıztepe Şehitliği'ne geldi. Yürüyüşe, Atatürkçü Düşünce Derneği, bazı sendikalar ve sivil toplum kuruluşları üyeleri de destek verdi. Yürüyüşte Türk Bayrağı, Atatürk ve şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın resimleri taşındı, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan atıldı. Şehitlikte sesli yayına izin verilmediği için, Kubilay Anıtı önünde saygı duruşunda bulunan vatandaşlar, şehitliği ziyaretlerinden sonra buradan ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Resmi anma töreninden görüntü.
Şehitlik ziyaretinden görüntü.
Yürüyüşten görüntü.
Vatandaşların katıldığı törenden görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR
============================================
Eskişehir'de kar yağışı
ESKİŞEHİR'de sabah saatlerinde başlayan kar yağışı kent merkezinde etkili oldu.
Kar yağışı Eskişehir'de sabah erken saatlerde başladı. Bazı vatandaşlar kar yağışından korunmak için şemsiyelerle sokağa çıkarken, bazı vatandaşlar ise kar altında cep telefonlarıyla bol bol hatıra fotoğrafları çektirdi. Porsuk Çayı köprüsü üzerinde bulunan heykeller de karla kaplandı. Kent merkezinde etkili olan kar yağışının belirli aralıklarla gün boyu devam edeceği belirtildi.
Görüntü dökümü:
-Kent merkezindeki tramvayların geçişinden,
-Kar altında yürüyenlerin,
-Bisiklet sürücüsünün,
-2 kadının cep telefonuyla kar altında birbirlerinin hatıra fotoğrafını çekmeleri,
-Araçların ve yolda yürüyenlerin çekilen görüntüleri
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR,
==========================================
Vurmak için cezaevinden çıkmasını beklemiş
MERSİN'de 26 yaşındaki A.K.A. kavgada kendini yaralayan 29 yaşındaki İ.D.'yi cezaevinden çıkınca berberde tıraş olurken vurdu. Olay anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, Mersin Şehirlerarası Otobüs Terminali içinde bulunan berberde meydana geldi. Güvenlik kamerasına yansıyan olaya göre, berber dükkanına gelen A.K.A. ile beraberindeki bir grup, tıraş olan İ.D.'yi darp edip, bıçak ve silahla yaraladı. Yaralanan İ.D. götürüldüğü hastanede tedaviye alınırken kaçan A.K.A. ile arkadaşı V.Ç., kısa sürede yakalandı.
Sorguya alınan A.K.A.'nin ifadesinde, İ.D.'nin kendisini darp edip yaraladığını, bu olaydan dolayı tutuklanan İ.D.'nin tahliye olmasını beklediğini, çıkınca da arkadaşlarıyla berberde yakalayıp, dövdüklerini söylediği öğrenildi. A.K.A. ve V.Ç. ifadelerinin ardından sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
Zanlılar emniyetten çıkarken
Polislerin arasında kelepçeli olarak götürülürken
Polis aracına bindirilirken
Berberde tıraş olan şahıs
Şahıs berber koltığından kalıp elinde silah oların üzerine yürürken
Silinde silahla zanlıya vururken
Berber dükkanın içerisindeki kavga
-Ayırma çalışırken
Haber: kamera: Mustafa İNSAN/ MERSİN
================================================
Adı 'Hamsiköy' ama sütlacı ile adını dünyaya duyurdu
TRABZON'un Maçka ilçesi Hamsiköy Mahallesi'nde, yıllardır yörede pişirilen ünlü sütlacı ile adını Türkiye'ye duyurdu. Ünü ülke sınırlarını aşan ve yurt dışına bile gönderilen Hamsiköy sütlacı, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenerek coğrafi işaret belgesi aldı. Türk Hava Yolları da uçuşlarında yolcularına Türk kültürünün önemli bir parçası olan Hamsiköy Sütlacı'nı ikram etmesi bekleniyor. Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, Hamsiköy Sütlacı'nın korunması için bir dizi çalışma başlatacaklarını belirtti, "Dedelerimizin yediği sütlaçtaki lezzeti çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabilmek için sıkı denetim yapacağız" dedi.
İlçeye bağlı Hamsiköy yöresinde üretilen ünlü Hamsiköy Sütlacı, Maçka Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı tarafından başlatılan girişimler sonucunda 1 Aralık 2017 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından korunmak üzere tescil edildi ve 'Hamsiköy sütlacı' ismiyle Coğrafi İşaret Tescil Belgesi almaya hak kazandı.Geçtiğimiz günlerde ilçe merkezinde düzenlenen törenle Coğrafi İşaret'le tescillenen Hamsiköy Sütlacı'nın korunması için Maçka Belediye Başkanlığı da harekete geçerek bölgede sütlaç üretimi ve satışına yönelik denetim çalışmalarına başladı.
'HAMSİKÖY SÜTLACI ARTIK MARKA'
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan ise Coğrafi İşaret'le tescillenen Hamsiköy Sütlacı'nın artık markalaştığını belirterek "Coğrafi işaretleme son dönemde dünyada hızla gelişen bir olay. Bu işaretle birlikte bunun tescilini alıyorsunuz, yapılış şeklini belirliyorsunuz ve isminizi başka yerlerde kullandırmıyorsunuz. Size ait bir marka oluyor. Dünyada son trend de gastronomi turizmi. Özellikle insanlar coğrafi işaretli yerlere de yöresel gıdaları tatmak için o yerlere gidiyor. Dünyanın değişik yerlerinde daha önce bizim Hamsiköy sütlacımızı tadan insanlar tekrar gelip aynı tadı arıyorlar. Bu yüzden bunu markalaştırmamız gerekiyordu. Daha önce bu konuda esnaf odamız müracaat etmişti. Artık Hamsiköy sütlacını tescilledik ve bir coğrafi işaretle marka yaptık" dedi
'SIKI DENETİM YAPACAĞIZ'
Yöreye özgü olan ve son zamanlarda özellikle Körfez ülkelerinden bölgeye gelen turistlerin vazgeçilmez damak tadı haline gelen sütlacın üretiminin yanı sıra satışına ilişkin süreçlerde sıkı denetimler yapacaklarını kaydeden Başkan Koçhan şöyle konuştu: "Artık sütlacımız korum altında. Burada alınmayan sütten üretilen sütlaca artık 'Hamsiköy Sütlacı' şeklinde yazılmayacak. Pişme niteliği olacak ve bunu biz çok iyi takip ederek bir standart getireceğiz. Coğrafi işareti almak bu projenin ilk adımıydı önemli olan bu lezzeti uzun yıllar koruyabilmek. Dedelerimizin yediği sütlaçtaki lezzeti çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabilmek için denetimlere önem vereceğiz. Eğer bu kalite ve lezzeti bozmaz isek Hamsiköy sütlacı daha da otantik bir turizm değerimiz olacak kanaatindeyim. Bizim de bu konuda oldukça sıkı denetlemeleriz ve takibimiz olacaktır. Maçka turistik mekanlarının yanı sıra Hamsiköy sütlacı ile birlikte gastronomi acısından da önemli bir marka değerini de kazanmış oldu"
HAMSİKÖY SÜTLACI THY İKRAMLARINDA
Türk Hava Yolları'nın uçaktaki ikramlarında Hamsiköy sütlacının ikramı hakkında görüşmelerin olduğunu da duyuran Başkan Koçhan şunları söyledi: "Hamsiköy'de günde ortalama 3 ila 5 ton arasında bir süt kullanılıyor. Bir kase sütlaç yaklaşık 300 gram sütten yapıladığını baz alırsak günde 9 bin ile 15 bin arası sütlaç yapılıyor. Yazın gelen talebi karşılayamıyoruz. Coğrafi işaretten sonra talebin daha da artacağını düşünüyorum. Buda bu bölgedeki hayvancılığa olumlu yansıyacaktır. Türk Hava Yolları da ikramlarında Hamsiköy sütlacı vermek istiyor. Bu konudaki görüşmeler devam ediyor. Biz büyük zincir marketlerle bu konuda anlaşmalar yaparsak, Hamsiköy civarında günde 10 ton süt işleyeceğimizi ve 30 bin ile 50 bin arası sütlaç satabileceğimiz inancındayım. Bu da bu bölgeyi kalkındıracak ve Hamsiköy'ü eski şaşalı günlerine geri döndürecektir"
'SÜTLAC BİR TÜRKMEN TATLISIDIR'
Hamsiköy'de yemek tesisi işletmecisi Temel Konak ise tescil kararının önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Hamsiköy sütlacı Trabzon'un lezzet turizmi rotasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Dedem Hacı Osman 1917 - 1923 yıllarında Yavuz Zırhlısında bahriyeli çavuşu olarak askerlik görevini yaptıktan sonra Hamsiköy'e gelerek buraya bir han yaptı. O zaman burası tarihi İpek Yolu üzerinde buradan kervanlar geçiyor. Bizler Türkmenlerin Kıpçak boyundanız. Sütlaca ta bir Türkmen tatlısıdır. Dedem buranın sütüyle bu sütlacı bu handa yapmaya başlıyor. Mükemmel bir tat ortaya çıktı. Buradan geçen yerli ve yabancıların tatması ve lezzetti anlatmalarıyla da meşhur oldu. Fakat günümüzde dünyada birçok yerde bilinmesine rağmen ülkemizde bile bazı yerlerde bilinmiyordu. Hamsiköy'ü sütlacı için coğrafi işaret büyük bir gelişmedir. Bunu herkes de duymuş olacak, bölgeye gelenler artık bizim sütlacımızı yemeden dönmeyecekler. Bu coğrafi işaret aynı zamanda sütlacımıza bir standart getirecek"
'ÖZELİĞİ SÜTÜNDE'
Sütlaca yörenin sütünün ayrı bir lezzet kattığını da vurgulayan Konak "Son zamanlarda önüne gelen Hamsiköy sütlacı yaptığını görüyoruz. Türkiye'nin değişik noktalarında bu satılıyor. Bu bizim sütlacımızla uzaktan yakından alakası yok. Bu getirilen standartla birlikte Hamsiköy Sütlacında buranın sütü kullanılacak. Bizim sütlacımızın özelliği yüzde ellisi bu bölgenin yağlı sütü ve diğer malzemeler ve ustalığıdır. Bizim sütlacımız iki şekilde yapılıyor bir fırınlanmış biriside sade olan. Genelde sütlacı misafirlerimiz fındık ve tarcınla tercih ediyorlarö diye konuştu.
'SÜTLAÇTA TEK KATKI BİZİM SEVGİMİZDİR'
Hamsiköy'de iş yerinde uzun yıllardır sütlaç üreten yapan Niyazi Alkurt ise sütlaçlarında herhangi bir katkı maddesi bulunmadığının altını çizerek şöyle dedi: "'Hamsiköy sütlaççıları olarak yıllar sonra hak etiğimiz değeri aldık. Bundan sonrasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Sütlaç 1924 yılından beri dedelerimizin burada yapmış oldukları bir süt tatlısıdır. O günden bu güne kuşak kuşak geliyor. Bu bayrağı biz devraldık ve elimizden geldiğince biz sürdürmeye çalışıyoruz. Bizim sütlacımız Hamsiköy sütünden yapılmalı. Başka bir sütten yapılan bizimki gibi olmuyor. Bizim sütümüz yağlı olduğundan kıvamı daha iyi oluyor. Çiğ günlük sütümüzü 3 saat pişiriyoruz. Kullandığımız malzemeler süt, şeker, pirinç ve çok az da tuz ilave ediyoruz. Bunun dışında herhangi bir katkı malzemesi eklemiyoruz. Sütlacı kaselere aldıktan sonra isteğe bağlı üzeri fırınlanarak yakılıyor. Bizim sütlacımızda böyle bir katkımız yoktur tek katkı bizim sevgimizdir"
Öte yandan Türk Hava Yolları, yeni yılda uçuşlarında yolcularına Türk kültürünün önemli bir parçası olan Hamsiköy Sütlacı'nı ikram etmeye başlayacağı da belirtildi.
HAMSİKÖY TARİHİ
Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı olan ve tarihi geçmişte asıl adı Hamseköy olan mahalle Beşköy olarak da biliniyor. Yöre, Arapça'da beş olan 'Hamse'den adını alarak Hamsiköy olarak kayıtlara geçti. Kente 48, ilçeye de 19 kilometre uzaklıkta yer alan bin 300 rakımlı Hamsiköy Mahallesi, son zamanlarda ün kazanan Hamsiköy Sütlacı'yla özelikle yerli ve yabancı turistlerin bölgede en çok ziyaret ettiği yerlerin başında da geliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Başkan Koçhan konuşma
Röpler.
Sütlacın yapılışı
Yöreden ve genel detaylar
HABER KAMERA: OSMAN ŞİŞKO/ TRABZON
==================================================
Kadınlar kapkaç ve tacize karşı hapkido öğreniyor
İZMİT'te, kadınlar şiddet, taciz ve kapkaç olaylarıyla karşılaşmaları durumunda kendilerini koruyabilmek için savunma sporu olan hapkido eğitimi alıyor. Hapkido eğitimi almaya başladıktan sonra kendilerini daha güçlü hissettiklerini belirten kadınlar, sokağa çıkarken yaşadıkları tedirginlikten kurtulduklarını, özgüvenlerinin arttığını söyledi. Hapkido antrenörü Özcan Mermer, kadınların son yıllarda savunma sporlarına daha fazla ilgi gösterdiğini, hapkidonun zor durumda kalan insanların kendilerini savunabilecekleri en etkili sistem olduğunu ifade etti.
İzmit'te faaliyet gösteren bir spor salonunda kadınlar hapkido sporunu öğreniyor. Yaklaşık 40 yıldır savunma sporlarının içinde olduğunu söyleyen spor salonu sahibi ve hapkido antrenörü Özcan Mermer, kadınların son yıllarda savunma sporlarına daha fazla ilgi gösterdiğini belirtti. Hapkidonun en etkili savunma sistemi olduğunu ifade eden Özcan Mermer, "Hapkido sporunda yumruk atma ve tekme atmayı basite indirgeyerek, her yaş grubunun kendini koruyabilecekleri dizi ve dirseği de kullanabilecekleri bir konsept içerisinde, kendilerini zarar görmeden en kısa süre içerisinde kaçıp bıçaklı, silahlı veya saldırganı tutup çekme veya atma, dokunmaya yönelik teknikler gösteriyoruz. Bizler genel olarak bu sporda tacizlerde en basit şekilde vücudun farklı eklemlerine baskı uygulayarak, gerektiğinde vurmayı ön plana çıkararak, en kısa sürede kurtulup, olay yerinden uzaklaşmayı öneriyoruz. Defansif yapıyı bu mantık içerisinde çalıştırmaya özen gösteriyoruz" dedi.
'ÖZGÜVENİM YERİNE GELDİ'
Yaklaşık 4 aydır hapkido eğitimi alan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ezgi Met, akşam saatlerinde kadınların sokakta yürürken ister istemez tedirgin olduğunu belirterek, "Derslerimiz akşam bitiyor, otobüse bile yürürken tedirgin oluyorum. Ara ara laf atma, taciz gibi olaylarla mutlaka karşılaşıyoruz. Bu yüzden kendimi savunmak için buraya geliyorum. Öğrendiklerimden memnunum. Hapkidoya çok yeni başlamama rağmen, kendime olan özgüvenim yerine geldi. Dışarı çıktığımda daha rahat hissediyorum. Bir tehlike olduğunda kendimi savunacağımı biliyorum. Ben kimsenin birbirine bağlı olarak yaşamasını istemiyorum, herkesin kendini korumayı öğrenmesi lazım. Çünkü her zaman yanınızda birileri olmuyor, bu yüzden kadınların kendilerini savunabilecekleri kadar savunma sporu öğrenmelerini tavsiye ediyorum" diye konuştu.
KADINLARIN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM
Makine mühendisi Bosna Hersek vatandaşı Merrisa Osmanovic ise 5 aydır hapkido eğitimi aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu tür sporları çok seviyorum. Öğrenmesi kolay bir spor. Kendimi daha güçlü hissediyorum. Kadınlar için bu tür savunma sporları çok önemli ve gerekli. Çünkü kadınların her zaman güçlü olması lazım. Eğer tek yaşayacaksanız, kendinize güvenmeniz ve kendinizi korumanız lazım"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Hapkido eğitiminden görüntü
Antrenörün hareketleri göstermesi
Antrenör ile röp.
Kadınlarla röp.
HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Alişan KOYUNCU/ İZMİT
===================================================
Öğrenci sıraları, oyun masasına dönüştürüldü
VAN'ın merkez Tuşba ilçesine bağlı Akköprü Mahallesi'nin Akköprü İlkokulu öğretmeni Yeliz Sevin ve Okul Müdürü Mehmet Tahir Arslan,, sıraları karalanmaktan kurtarmak ve öğrencilerin motivasyonunu artırmak için farklı yönteme başvurdu. Öğrenci sıralarını satranç, dama ve yöresel oyun masasına dönüştüren Arslan ve Sevin, çocukların bu sayede zeka oyunu olan stranç ve yöresel oyunları öğrendiklerini, hem de iyi vakit geçirdiklerini söyledi.
Tuşba ilçesi sınırları içirisinde yer alan Akköprü İlkokulu ve Ortaokulu sınıf öğretmeni Yeliz Sevin ve Okul Müdürü Mehmet Tahir Arslan, sıraların sık karalanmasının önüne geçmek ve öğrencilerin motivasyonunu artırmak için farklı bir yönteme başvurdu. 4'üncü sınıf öğretmeni Sevin, öğrenci sıralarını satranç, dama ve yöresel oyun masasına dönüştürerek, öğrencilerin okula motivasyonunu artırdı.
HER GÜN YENİ BİR SÜRPRİZLE KARŞILAŞIYORLAR
Öğrencilerin her okula geldiğinde yeni bir sürprizle karşılaştığını anlatan Sevin şöyle konuştu:
"Okul olarak dezavantajlı bir bölgedeyiz. Çevre koşullarına baktığımız zaman fiziksel olarak okulun olduğu yer, yolların durumu çocukların okula geliş- gidişleri çok sıkıntılı. Bu zorluklara rağmen okul olarak öğretmen ve müdürümüz ile birlikte hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadık. Çocuklar için her zaman ne yapabileceğimize dair çalışmalar yürüttük. Çocuklar okula her geldiklerinde yeni sürpriz ile karşılaşıyor. Okulda yeni projeler üreterek öğrencilerin yaşamlarında yeniliklere ve onlara faydalı olabilecek projelere imza atıyoruz. Şimdi yeni proje geliştirdik ve sınıf masalarının üstüne geleneksel oyunları çiziyoruz. Bölgemizde 3 bin yıllık geleneği olan ve halen günümüzde de devam eden oyunları masaların üstüne çizip öğrencilerin zihinsel becerilerinin gelişmesine katkı sağlıyoruz. Çok eski olan geleneksel zeka oyunlarının bir kısmını ben de bilmiyordum okul müdürümüz bizlere öğretti ve oyunların sınıfta masalara çizilebileceğini söyledi. Biz de masaların üzerine satranç, dama ve geleneksel olan kurt- kuzu oyununu çizdik. Kurt- kuzu; bizim bölgemizde özellikle Başkale, Hakkari ve Özalp bölgelerinde oynanan bir oyundu. Özellikle köylerde yaşlılarımız oynardı. Okul müdürümüz bu oyunu öğrencilerimize öğretti. Öğrencilerimiz model olarak bu olunları öğrendiklerinde ve uygulamanın içerisinde yer aldıklarında okulla daha aktif bir uyum sağlayabiliyor. Bu tarz projelerin sınıflarda uygulanmasının en büyük avantajı var. Çocuklar sadece okula zorunlu oldukları için gelmiyor. 'Bugün ne öğrenebiliriz?' merakı ile okula koşa koşa gelmeye başladı.
"ÇOCUKLAR ARTIK UMUTLA OKULA GELİYOR"
Öğrencilere oyunlarla okulu sevdirmeyi amaçladıklarını anlatan Sevin, bu yöntemle okul devamsızlık oranında cidi bir düşüşün yaşandığını belirtti. Sevin, şöyle dedi:
"Devamsızlık bizim okulumuzda bölgeye nazaran çok az bir seviyede. Okulumuzun en büyük avantajlarından birisi de geri dönüşüm projelerinin içinde yer almasıdır. Okulumuzda çöp kavramı yoktur. Çocuklar ile birlikte eğitimin içerisinde yer aldığımız zaman müfredatın dışında da eğitimin devam edebileceğinin en büyük kanıtı şu an öğrenciler ile birlikte yaptığımız çalışmadır. Yaşama felsefesini öğretmenliğin içinden geçiren herkes çocuklara aynı faydayı sağlar ve çocuklarda aynı umutla okula gelir. Geleneksel oyunları çocuklara faydalı bir hale getirip öğrencilerimize fayda sağlayabiliyoruz. Bu nedenle çocuk okula umutla geliyor. Bizim buradaki hedefimiz çocukların okula umutla gelmesi ve zihinsel becerilerini daha da geliştirmelerini sağlamaktır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Sınıftaki öğrencilerden genel görüntüler
-Öğretmen ve öğrencilelerin masalara santraç ve dama çizmesi
-Öğrencilerden detay görüntüler
-Öğrencilerin satranç, dama ve yöresel oyun oynaması
-Sınıf Öğretmeni Yeliz Sevin ile ropörtaj
-Detaylar
Haber-Kamera: Orhan AŞAN/VAN, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?