DHA YURT BÜLTENİ-4 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-4

DHA YURT BÜLTENİ-4

Marmaris'in deniz dibindeki atık su sistemleri tehlike saçıyorMarmaris'te, deniz dibinde bulunan atık su tahliye sistemlerinin parçalanıp, aşındığı için çevre kirliliğine neden olduğu bildirildi.

22.12.2019 11:00

Marmaris'in deniz dibindeki atık su sistemleri tehlike saçıyor

Marmaris'te, deniz dibinde bulunan atık su tahliye sistemlerinin parçalanıp, aşındığı için çevre kirliliğine neden olduğu bildirildi. Marmaris Çevrecileri Derneği gönüllü dalgıçlarıyla, deniz dibindeki bu kirliliği fotoğraf ve video görüntüler ile tespit etti.

Marmaris'e 16 kilometre mesafedeki Adaköy Mahallesi Yalancıboğaz mevkisindeki 7,5 kilometresi karada, 406 metresi de denizin 20 metre dibinde bulunan atık tahliye sistemi, suyunu Akdeniz'e döküyor. Marmaris Çevrecileri Derneği gönüllü dalgıçlarıyla, Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) sorumluluğundaki atık su tahliye sisteminde, bugüne kadar 4 kez inceleme yaptı. Derneğin gönüllü 2 dalgıcı, son incelemede 30 dakika deniz dibinde kalarak arıtma sisteminde meydana gelen arızaları ve sızdırma yapan bölümleri fotoğraflayıp, görüntüledi.

10 tahliye bacası borusundan 7'sinin kırık olduğu tespit edildi. Foseptiklerin sızdırmazlık özelliğini yitirdiği, aşınmalardan dolayı borularda çatlama ve delikler meydana geldiği belirlendi. Ayrıca arıtılmayan atık sular nedeniyle çok sayıda 'balon balığı' ve 'aslan balığı' gibi tehlikeli türlerin buralarda ürediği, bu hattan beslendiği ortaya çıktı. Dalgıçlar, incelenmek üzere deniz dibinden ve tahliye boruları çevresinden su ile çeşitli numuneler de aldı.

'SEKİZ YILDIR ÇÖZÜM BULUNAMADI'

Marmaris Çevrecileri Derneği Başkanı Ahmet Kutengin, "Dernek olarak 2011 yılından bu yana Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile alanında uzman kişilerle, ilçedeki körfez ile Yalancı Boğaz'daki atık su tahliye sistemi üzerinde bilimsel inceleme yaptırıyoruz. Açık denize bırakılan atık su ve denizlerin korunması için 308 sayfalık bilimsel rapor hazırlandı. Video ve fotoğraflar çekilerek raporlara konuldu. Bu bilimsel rapor ile analizleri MUSKİ başta olmak üzere Muğla Valiliği, Marmaris Kaymakamlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelere gönderildi. Aradan geçen 8 yılda hiçbir çözüm alınamadı. Bu yıl 4 defa deniz dibindeki arıtma sistemlerini gönüllü dalgıçlarımızla inceledik. Ne yazık ki arıtma tesisi, arıtmayan sistem haline gelmiş" dedi.

"Yaz dönemlerinde nüfus artışına bağlı olarak gerçekleşen su tüketimindeki artış, atık su oluşumundaki artışı da beraberinde getirmektedir" diyen Kutengin şunları söyledi: "Marmaris'in doğal kaynaklarının korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve halk sağlığı açısından deniz deşarjı öncesinde atık su arıtımı yapılması büyük önem taşımaktadır. Marmaris'in atık suyunun arıtması için kullanılan makine ve sistemler zamanla ömrünü tamamlamıştır. Deniz ve güneşi ile turizmin gözde ilçelerinden biri olan şehrimizde kirlilik önlenemediği takdirde çok büyük sorunlar bizleri beklemektedir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Marmaris Çevrecileri Derneği(MÇD) Başkanı Ahmet Kutengin ile röportajDalış için hazırlanan 2 gönüllü dalgıç ile röportajDalgıçların dalış yapmasından görüntüDeniz dibindeki atık su sistemindeki parçalanmış, aşınmış bölümlerin dalgıçlar tarafından çekilen görüntüleriGenel ve detay görüntülerHaber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

=========================

Çocuklar üşümesin diye atkı ve bere örüyorlar Ülke genelindeki ihtiyaç sahibi çocuklar için 21 yıldır atkı ve bere örerek çocuklara gönderen Ferda Yertut ve beraberindeki kadın grubu,  Adana'da bir araya gelerek atkı, bere ve ceket ördü.

Mersin'de yaşayan Ferda Yertut, 21 yıl önce oğlunun fikriyle ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırmak üzere atkı ve bere örmeye başladı. Yertut, daha fazla çocuğa yardım etmek için sosyal medya hesabından 'İyilik Örüyorum' adında bir kampanya başlattı. Kısa sürede farklı illerdeki çok sayıda kadına ulaşan Yertut, kampanyayı ülke geneline yaydı. Sosyal medyadan iletişime geçtiği kadınlarla farklı kentlerde bir araya gelen Yertut, örülen atkı ve bereleri ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırıyor.Çocukların üşümemesi için var gücüyle çalıştığını ve ülkenin dört bir yanından talep geldiğini belirten Ferda Yertut, "Üşüyen yavrularımız için atkılar, bereler örüyoruz. Elimizden gelen bu. Yapabildiğim, yetişebildiğim her şeyde varım. Önümüzdeki günlerde İzmir ve Aydın'da da öreceğiz. Örebilenin bize katılmasını, öremeyenin yün almasını ya da atkı ve berelerin çocuklara ulaştırılmasını sağlamasını istiyorum" diye konuştu.

MUTLU OLUYORUZSosyal medyadan kendisiyle iletişime geçenlere atkı ve bere gönderdiklerini belirten Yertut, "Mesela bir köy okulunda öğretmenlik yapan arkadaşım bana ulaştı ve 100 çocuğun atkı ve bereye ihtiyacı olduğunu söyledi. Biz de gönderdik, iki gün önce kargomuz ulaştı. İstediğimiz her an bir çocuğu bulup sevindiremiyoruz. Böylelikle onlar bizi buluyor ve bizde mutlu oluyoruz. Niyetimiz ve yolumuz belli" dedi.

SEVGİ EVLERİ'NDEKİ ÇOCUKLARA GÖNDERECEKLERKampanya kapsamında kadınların Adana'da buluşmasını sağlayan Esin Büyükyılmaz ise kentte daha fazla desteğe ihtiyacı olduklarını ve herkesin katılmasını istediklerini belirterek, sevgi evlerindeki çocuklara da yardım edeceklerini kaydetti.Adana'daki programda çocuklar için atkı ve bere ören kadınlardan Gül Bayırlı da ihtiyacı olan çocukları ısıtmak istediklerini belirterek, her kadının kampanyaya katılmasını istediğini söyledi.

Görüntü Dökümü-------------------------Örgü ören kadınlardan genel ve detaylarProjeyi başlatan Ferda Yertut ile röp.Örgü ören kadınlar ile röp.Detay görüntülerHaber-Kamera: Rüşan Anıl ATAR/ADANA, =========================

Burdur'un geleneksel oyunu 'kös' konuşuldu Burdur'da düzenlenen panelde Burdur'un geleneksel çocuk oyunu 'kös' konuşuldu. 'Geleneksel Çocuk Oyunlarımız ve Kös Oyunu Örneği' adlı panel sonunda Ayhan Vural (71) ile torunu Ela Akçalı (13) kös oyunu oynadı.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından üniversitenin konferans salonunda düzenlenen panelin oturum başkanlığını MAKÜ Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Perihan Ünüvar'ın yaptı. Panelde; Prof. Dr. Perihan Ünüvar, 'Oyunun gelişim üzerindeki etkileri', Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas, 'yozlaşan kültürümüzde Burdur çocuk oyunları', arkeolog Ergin Tatar 'kös oyunlarının ülkemizdeki farklı uygulamaları' ve akademik uzman Esengül Boyacıoğlu İnalpulat ise 'Burdur kös oyunu' başlıklı sunumlar yaptı.Panelin açılış konuşmasını yapan MAKÜ Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Hakan Acar, "Oyun bir çocuğun kişisel gelişiminin en önemli temelidir. Çocukluk zamanlarımızı hatırlayalım oynadığımız bir bilyeyi vurabilmek, 7 tane kiremidi üst üste koyabilmek, en iyi yere saklanabilmek belki amacımız ama bu oyunların ileride bizi biz yapan en önemli şey olduğunu bilmiyorduk. Metin And, 'Oyun ve Bügü' kitabında oyunun büyü kadar ciddi bir iş olduğunu söylemektedir. Bu nedenle Burdur'da oynanan ve unutulmaya yüz tutmuş kös oyununu yeniden hatırlatmayı ve gelecek nesillere taşımayı hedefledik" dedi.Konuşmaların ardından Ayhan Vural çocukluk zamanlarında oynadığı kös oyununu torunu Ela Akçalı ile birlikte oynadı. Vural, "Çocukluğumda bizim evde sürekli kös oynanırdı. Babam 1950 yılında Sanat Okulu'nda özel yaptırmıştı. Benim çocuklarımı anneanneleri, dedeleri kösle avuturdu. Şimdi de ben torunuma kös öğretiyorum" diye konuştu.

KÖS OYUNU NEDİR?Kös oyunu, iki kişiyle oynanan bir oyundur. Yaklaşık 40-45 santim uzunluğunda, 3 santim çapında bir dal parçası önce ortadan ikiye, sonra boyundan ikiye ayrılır. Elde edilen bu 4 tahta parçasına 'kös' adı verilir. Ütmeli bir oyun olan köste oyuncular sayılarını belirlemek için karşılıklı 12+12 bir tarafta, 12+12 bir tarafta olmak üzere çizelge ya da 48 delikli bir tahta hazırlarlar. Her oyuncunun 12 taşı vardır. Oyuncular taşlarını köslerin gelme durumlarına göre bu tahta üzerinde ilerletir. Köslerin bir tarafı kabuklu ve bombeli, diğer tarafı düz ve beyazdır.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Salondan detayKonuşmacılardanKös oyununun oynanışıAyhan Vural'ın anlatımıDetayHABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, =========================

- Şırnaklı 2 ev kadını mantar tesisi kurup, 15 kişiyi işe aldı Şırnaklı ev kadınları Ayşe İskenderoğlu (39) ve Emel Erkan (43), Şırnak Üniversitesi Kampüsü'nde kiraladıkları alanda kurdukları tesiste mantar üretmeye başladı. 60 bin liralık krediyle kurdukları tesiste günde 200 kilo mantar üreten 2 girişimci kadın, ürünlerini çevre illere satıyor. Kadın girişimciler kurdukları tesiste 15 kişiye istihdam sağlıyor.

Şırnaklı Ayşe İskenderoğlu ve Emel Erkan, 60 bin liralık krediyle Şırnak Üniversitesi Kampüsü'nde kiraladıkları alanda birlikte kurdukları tesiste günde ortalama 200 kilo mantar üretime başladı. 90 metrekarelik alanda İskenderoğlu ile Erkan, ürettikleri mantarları birçok kente gönderiyor. İskenderoğlu ile Erkan, 15 kişiyi istihdam ettikleri tesislerinde ürettikleri mantarları Irak'a yollamayı hedefliyor.

'ŞIRNAK'TAKİ KADINLARA ROL MODEL OLMA İSTEĞİMİZ VAR'Üretim konusunda tesisin Şırnak'ta bir ilk olduğunu ve böylesi bir işi yapmanın heyecanını yaşadığını anlatan 2 çocuk annesi Ayşe İskenderoğlu, "Şırnak'ta bir ilki gerçekleştirdik. Bu anlamda da mutluyuz. Satışlarımız başladı, hem toptan hem perakende satışlarımız var. Yurt dışına ihracat etmeyi planlıyoruz. Bu üretimimizde ilk olmayacak. Seracılık üzerinde çalışmalarımız var. Şırnak'taki kadınlara rol model olma isteğimiz var. Biz yaptıysak bütün kadınlar bunu yapabilir diye düşünüyoruz. Her anlamda onlara ön ayak olmak istiyoruz. Bir elin nesil iki elin sesi var" dedi

'EN BÜYÜK HAYALİMİZ ŞIRNAK'TA FABRİKA KURMAK'Mantar tesisinde 15 kişi çalıştırdıklarını anlatan İskenderoğlu, "Kadın istihdamı bizi çok mutlu ediyor. Burada bu gençlerin çalıştığını görmek, beraber çalışmamamız inanılmaz bir mutluluk, umarız birer örnek oluruz. Şırnak'ta bundan sonra tek üretimle değil başka üretimlerde olur. Benim en büyük hayalim Şırnak'ta bir fabrikaydı ve muhtemelen bunu da ilk biz yapacağız diye düşünüyoruz ve umut ediyoruz. İnşallah fabrika anlamında ilk adımları biz atarız" diye konuştu.Mantar üretim tesisinde çalışan ziraat mühendisi Taybet Altay, tesisteki toprakları poşetler halinden aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Biz bunları tesise tek tek kadın olarak kendimiz taşıdık. Kendi çocuğumuz gibi hepsine tek tek baktık. Yaklaşık 10 günlük bir süre içerisinde sadece havalandırma ile klimayı çalıştırarak verdik. Daha sonraki 15 gün süre içerisinde arada bir sulama yapıp, arada bir havalandırma yaparak işlemi gerçekleştirdik. Üretim alanını daha büyük bir alana taşımak istiyoruz. Bundan daha ileriye, Şırnak'ın gelişimi için üretmek ve kalkındırmak için üretmek istiyoruz."

Görüntü Dökümü------------Mantar tesisinden görüntüMantar hasadıAyşe İskenderoğlu ile röportajGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,=========================

Fuhuş yapıldığı iddiasıyla gündeme gelen eski hastane binası temizlendi Isparta'da madde bağımlılarının kullandığı ve fuhuş yapıldığı iddia edilen eski devlet hastanesi binası, temizlendi. Binanın yeniden kötü amaçlar için kullanılabileceği riskini doğuran arka kapısı kapatılırken, bahçede üzeri açık duran 3 metrelik mahzen de demir plakayla örtüldü.Isparta'da madde bağımlılarının kullandığı ve fuhuş yapıldığı iddialarıyla gündeme gelen eski devlet hastanesi binasında Sağlık İl Müdürlüğü tarafından yapılan temizlik çalışmaları tamamlandı. İçeride bulunan eski yatak, yorgan, çarşaf, yastık ve diğer malzemeler bahçede toplanarak yakılarak imha edildi. Hastane binasını kötü amaçla kullanmak isteyenlerin içeri girmek için kullandıkları arka kapı, demir kapıyla kilitlendi.

3 METRELİK ÇUKURUN KAPAĞI ÇALINDIHastane binasının ön kısmında bulunan ve demir profille yapılmış bir merdivenle mahzene inilen giriş bölümünün çalınan kapağı da yenilendi. Mahzene inilen demir merdivenin çürüyen basamakları nedeniyle tehlike oluşturan 3 metrelik çukur böylece kapatılmış oldu.

'NE OLACAKSA BİR AN ÖNCE OLSUN'27 yıl hastanede çalışarak emekli olan ve hastanenin bulunduğu mahallede oturan Rıfat Helvacı, "Burada birçok malzemeyi hurdacılar veya 'esmer vatandaşlar' aldı götürdü. Daha geçen gün bu kapağı sürüyüp, şuraya getirdiler. Ben çarşıdan gelirken bir daha baktım yerinde yok. Burada kapıları kaynak yapıp, kapatsan da kırıp giriyorlar, çare yok. Ne olacaksa bir an evvel olsun ki sahibi olsun. Bu halde ne yapsan yalan" dedi.

SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ TEMMUZ AYINDA DEVRETMİŞ2017 yılında Şehir Hastanesi'nin tamamlanmasının ardından atıl duruma gelen binanın 2019 yılının temmuz ayına kadar Sağlık Müdürlüğü sorumluluğundayken daha sonra Milli Emlak Müdürlüğü'ne devrinin gerçekleştiği, 9 Aralık tarihinde de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörlüğü'ne devrinin yapıldığı belirtildi.

YENİ ÜNİVERSİTE YERLEŞKESİ OLACAKYaşanan son gelişmelerin ardından eski devlet hastanesi ile eski Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin bulunduğu alanın ISUBÜ Yerleşkesi olması yönünde karar alındığı iddia edildi. ISUBÜ'nün yapılaşma için ödenek sorununu halletmesi halinde 2020 yılı başından itibaren belli bir program dahilinde yapılaşma için harekete geçmesi bekleniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Rıfat Helvacı röportajHastane dışından görüntüHastane içerisinden görüntüNurettin Arkan anonsHABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/ISPARTA,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement