Dha Yurt Bülteni - 7

1 - Park halindeki 2 minibüs yandı

Bartın'da 2 minibüste bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın sonrasında minibüsler kullanılamaz hale geldi.

Yenişar Mahallesi Bartın durağında yan yana park halinde bulunan S.K, ve Y.G ait 2 minibüste bilinmeyen bir nedenle alevler yükselmeye başladı. Yanan minibüsleri görenler hemen itfaiyeyi arayarak yardım istedi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahalede bulunarak söndürdü. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Yangın cep telefonu görüntüleri

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

========================================

2 - Torunları öldürülen dede: Cinayetin nedeni cehalet

Ankara'nın Keçiören ilçesinde cinnet getiren anneleri tarafından öldürülen 8 yaşındaki Kübra ve 5 yaşındaki Beren'in dedesi Adil Alver, katil zanlısı gelini için "Ne oldum delisi oldu. Nankör. Cinayetin nedeni cehalet. Sadece cehalet" dedi.

Keçiören ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi'nde oturan ev hanımı Lütfiye Alver, dün gece eşinin görevde olduğu sırada henüz belirlenemeyen bir nedenle cinnet getirdi. Anne Alver, kızları 8 yaşındaki Kübra'yı bıçaklayarak, 5 yaşındaki Beren'i ise boğarak öldürdü. Lütfiye Alver daha sonra karakola giderek polise teslim oldu. Kentteki bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışan baba Zekeriya Alver, olayı duyunca büyük bir şok yaşadı. Zekeriya Alver eve geldiğinde anneleri tarafından öldürülen çocuklarının cesetlerine sarılarak gözyaşlarına boğuldu. Baba Alver, güçlükle sakinleştirildi.

Polis ekiplerinin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından kız çocuklarının cenazeleri otopsi yapılmak Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Cenazelerin, otopsi sonrası Karşıyaka Cami'nden kılınacak namazın ardından Karşıyaka Mezarlığı'na defnedileceği öğrenildi.

'CİNAYETİN NEDENİ CEHALET'

Lütfiye Alver'in kayınpederi Adil Alver, olayla ilgili, "Gelinim ne oldum delisi oldu. Nankör. Evini görseniz. Oğlum ona süt getirir, kuş sütünü bulur getirir. Cehalettir. Nedeni cehalet. Cahil insandan her şey bekle. Okumuş insandan bir şey bekleme. Herhangi bir sorunu yok. Ufak bir şizofreni gibi durumu yok. Sadece cehalet. Cenazeler Adli Tıp Kurumu'nda, ikindi namazı sonrası toprağa vereceğiz. Oğlum şokta. Yanında 10 kişi duruyor. İki tane pırlanta gibi torunum vardı. dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Dede Adil Alver'in açıklaması

-Binadan görüntü

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Gizem KARADAĞ/ANKARA,

====================================

3 - İnşaat ustasının hobisi gelir kapısı oldu

Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde inşaat ustası Mustafa Katı (36), hobi olarak başladığı kara kalem çizimi ve ahşap oymacılık sanatını geliştirdi, oyduğu ağaç kütükleri ile 3 boyutlu hayvan figürleri yapmaya başladı. Ahşap oymacılığı için kapsamlı ekipmanı bulunmayan ve kendine özgü yöntemlerle çalışan Katı, ürettiği figürlerle sipariş almaya başladı.

İlçede inşaat ustası olan Mustafa Katı, inşaattaki çalışmalarından arta kalan zamanlarında kara kalem ve ahşap oymacılık sanatına merak saldı. Katı, kara kalem çalışmasıyla başladığı sanat merakında kısa sürede kendisini geliştirdi, çizimlerini 3 boyutlu yapmaya başladı. Ahşap oymacılığı sanatını hobisi haline getiren Kurt, evinin alt katındaki bir odayı da çalışmaları için atölyeye dönüştürdü. Ahşap oymacılığı için kapsamlı ekipmanı bulunmayan Katı, kendine özgü yöntemleri ve uğraşları sonucu ürettiği ürünleri de aynı atölyesinde sergilemeye başladı. Katı'nın sergilediği ahşap 3 boyutlu hayvan figürlerinin yanı sıra diğer el sanatı eserleri de kısa sürede görenlerin beğenisi kazandı, sipariş almaya başladı. Katı, biriktirdiği ürünlerin satışını yapmaya hazırlanıyor.

'ÇALIŞMAMI 3 BOYUTLUYA ÇEVİRDİM'

Ahşabı oyarak hayvan figürü yapmaya 3 ay önce çizdiği kartal resmiyle başladığını anlatan Mustafa Katı, "Daha öncelerden kara kalem çalışmalarına merakım vardı. Yaklaşık 3 ay önce 'Resim yapayım' dedim ve bir kartal resmi çizdim. Sonra tek boyutlu olan bu çalışmamı '3 boyutlu yapabilir miyim?' diye düşündüm ve elime ağaç kütüğü alarak, yapmayı denedim. İş dönüşlerinde ve boş vakitlerimde yaptığım çalışmamı yaklaşık 10 günde tamamladım. Çevremin de çalışmamı beğenmesi hoşuma gitti ve ağaç kütüklerinden yaptığım figürlere devam ettim" dedi.

SERGİ AÇACAK

İşinde profesyonel olmadığını kendini dahada geliştirerek ileride kapsamlı bir sergi açmayı hedeflediğini ifade eden Katı, "Ben bu işin profesyoneli değilim. Bu işe amatörce başladım ama elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Elimde daha detaylı malzeme olsa daha objektif daha ince detaylı eserler yapabilirim. Bu yeteneği kendimde görüyorum. Benim şu anlık hedefim bu eserlerin birikimini yapmak. Bütün hayvan figürlerini yaparak bir hayvan görseli oluşturmayı düşünüyor, ileride kapsamlı bir sergi açmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

-İnşaatta çalışma yapan usta

-Ağaç figürleri yapması

-Ağaç oyması

-Usta ile röp.

Haber-Kamera: Emre KOLTUK/TRABZON,

==========================================

4 - KAYMOS yerli otomobilin koltuk üretimine talip

Kayseri Mobilya Sanayicileri Derneği (KAYMOS) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sabuncu yaptığı açıklamada yerli otomobilin milli dava olduğuna dikkat çekerek bu otomobilin koltuklarını Kayseri'li mobilyacılar olarak üretmeye talip olduklarını açıkladı.

KAYMOS Yönetin kurulu üyeleri Kayserili Gazetecilerle iftar programında buluştu. Program sonrası açıklama yapan KAYMOS Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Deveci yaptığı açıklamada  Kayseri Mobilyasının ülke genelinin yüzde 40'ına hitap ettiğini  ifade ederek " Kayseri Mobilya ile anılan bir şehir. Diğer büyük şehirlerin mobilya hammaddesi ise Kayseri'den gitmektedir.  Mobilya sektöründe yapılacak yatırımlarda Kayseri kesinlikle esas alınırsa çok daha verimli olacaktır diye düşünüyorum. Hükümetimizin aldığı kararlar, yaptığı teşvikleri yeterince var. Yaşadığımız sıkıntılarla ilgili artık sesimizin çıkmasını, yaptığımız konuşmaların duyulmasını istiyoruz. Şöyle ki baklava üreticileri bile fıstık fiyatlarından bu kadar muzdarip olduğunu açıklamış ve tüm kamuoyunun dikkatini çekti. Biz, mobilyacıların sesi cılız çıkmamalıdır.  Dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. Kendilerini öncelikli gören sektörleri tabiki küçük görmüyoruz. Artık birileri bizi ciddiye almalıdır. Bizim dış ticaretimiz mobilyada 2.6 milyar dolar seviyesindedir.  2018 yılında mobilyacılar olarak bizim hedefimiz bu rakamın 3.5 veya 4 milyar bandında hedefimiz var.  Bunun gerçekleştirilmesi noktasında bütün kurumlardan bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Kayseri Mobilya ile anılan bir şehir olduğu gibi, Türkiye mobilyasının yaklaşık yüzde 40'ına hitap eden bir üretim üssü olmamıza rağmen maalesef bizim ile ölçek kabul edilmeyecek yerlerle karşılaştırılmaktan gına geldi.  Bizim belki gereğinden fazla tevazu göstermemiz, mütevazi duruşunuz azıcık aşım, tasasız başım mantığı ile durmamız nedeniyle bir takım insanlar gitmişler mobilya ile ilgili köşe başlarını tutmuşlar. Tuttukları köşe başı nedeniyle devletin imkanlarını şehirlerini ilçelerine sonuna kadar kullanmışlar. Söz konusu Kayseri olduğunda ise bizim sesimizin çıkmamasından mütevellit kapıları yüzümüze kapatılmıştır.  Bugüne kadar Kayserili işini bilir mantı ile geldiğimiz noktada Biz diyoruz ki evet Kayserili işini bilmektedir demekten kasıt Vatanını, ülkesini Devletini sevmek, devletinin yanında yer almak, vergi vermekse evet, Kayserili işini bilir. Ama biz diyoruz ki bu saatten sonra Kayserilide istemeyi bilsin. Bizde nihayetinde istediklerimizi ülkemizin ekonomisine katkı sunmak için isteyeceğiz" dedi. Yerli otomobilin Milli Dava olduğuna dikkat çeken Sabuncu " Cumhurbaşkanımızın Yerli otomobil açıklamasından sonra 5 babayiğit olarak ortaya çıkan yatırımcılara bizler diyoruz ki,  Biz Kayserili mobilyacılar bu yerli otomobilin koltuklarını üretmeye talibiz. Bununla ilgili  iyi ustalarımız ve imalathanelerimiz var" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

KAYMOS Başkanının açıklamaları

Diğer detaylar

5 dakika 9 saniye/577 MB

Haber: Oktay ENSARİ - Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ,

=====================

5 - MHP İzmir adayları tanıtıldı

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanlığı, partisinin İzmir milletvekili adaylarını tanıttı. Bornova'da bir otelde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, hem Cumhur İttifakı hem de MHP için oy istedi.

MHP İzmir İl Başkanlığı, 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adaylarını Bornova'da bir otelde düzenlediği aday tanıtım toplantısı ile tanıttı. Salona "Cumhur İttifakı millet aklı 27'nci dönem milletvekilleri aday tanıtım toplantısı" yazılı bir pankart asıldı. Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından kürsüye çıkan MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, Cumhur İttifakı içerisinde yer almalarının gerekçelerini anlattı. Türkiye'nin uzun yıllardır zor bir süreçten geçtiğini ve ülkenin bölücü unsurlarla uzun yıllardır mücadele ettiğini söyleyen Necat Karataş, MHP'nin geçmişten bu yana vatanın bölünmez bütünlüğünden yana çaba sarf ettiğini belirtti. 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Karataş, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin ne derece haklı olduğu ortaya çıkmıştır. 15 Temmuz öncesi gerek PKK gerek aşırı uç ve ayrılıkçı odaklarla birlikte FETÖ'nün yapılanmasıyla ilgili Devlet Bahçeli endişelerini ifade etmişti. Ne derece haklı olduğu net bir şekilde anlaşılmakta" diye konuştu.

"VATANDAŞ, 'CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I EN YÜKSEK ORANDA OYLA SEÇTİRTMELİYİM' DİYECEKTİR"

Konuşmasının devamında Cumhur İttifakı'nın karşısında yer alan Millet İttifakı'na dair de eleştirilerini sıralayan Necat Karataş, Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için oy istedi. Karataş, şunları söyledi:

"HDP destekli diğer ittifaka bakınca Cumhur İttifakı'yla mukayese etmek mümkün değildir. Cumhur İttifakı Türk Milleti'nin bekası için ortaya konulmuştur. Diğer taraftan millet adını koydukları ittifakta bunu söylemek mümkün değil. CHP, İP ve saadet partisinin özellikle PKK terör örgütünü uzantısı olan, Selahattin Demirtaş'a dahi özgürlük istemişlerdir. Bunları görünce Cumhur İttifakı'nın ne derece önemli olduğu ortaya çıkıyor. MHP'lilerin dillendirdiği bir konu var. Millet İttifakı'na bakıldığı zaman bölücü ve ayrıştırıcı unsurların beraber yürüdüğünü gördük. Vatandaş da bunları görecek ve ona göre oy verecek. Milli olan Cumhur İttifakı'nın adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı en yüksek oranda oyla seçtirtmeliyim diyecektir. MHP'yi de parlamentoda güçlü kılacağım düşüncesiyle olanca gücüyle destek vereceğim diyecektir. Buna yürekten inanıyoruz."

İZMİR İÇİN İDDİALI KONUŞTU

Alınan erken seçim kararının doğru olduğunu savunan Necat Karataş, güvenin olmadığı yerde ekonomiden, yatırımdan, din ve vicdan özgürlüğünden özellikle de demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. O nedenle  güçlü bir şekilde halkın desteğinin alınması gerektiğini vurgulayan Karataş, "MHP parlamentoda güçlü bir şekilde yer alacaktır. Türk milletine güveniyoruz. İzmir'de de milletvekili adaylarımız seçilecek ve mecliste yer alacak. Adaylarımızın tamamı ülkücü hareketin evlatlarıdır. İzmir'imizin evlatlarıdır. Her bir milletvekili adayına yürekten inanıyoruz. Genel başkanımızla grupta görev yapacak adaylarımızı göğsümüzü gere gere yollayacağız. Biz de vekil adaylarımızın yanında bir nefer gibi çalışacağız. İzmir'den başarılı sonuçlar alacağız. İzmir'de tarih yazacağız" diye konuştu.

MHP, milletvekili adayları, daha sonra Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

MHP'nin izmir milletvekili adayları şu şekilde:

BİRİNCİ BÖLGE ADAYLARI

1- Hasan Kalyoncu

2- Selahattin Şahin

3- Cihan Aslan

4- Bilgehan Ağbaba

5- Salim Arduçlu

6- Ali Peynirci

7- Ahmet Coşar

8- Saliha Gülce Gökçe

9- Erol Eroğlu

10- Günay Kambak

11- Fulya Güzelocak

12- Gökhan Çelik

13- Recep Ali Coşkun

14- Süleyman Sarı

İKİNCİ BÖLGE ADAYLARI

1- Tamer Osmanağaoğlu

2- Abdülkadir Bektaş

3- Yalçın Koçyiğit

4- Recep Akan

5- Ebubekir Sıddık Korkmaz

6- Ceyhun Kınlı

7- Barış Atila

8- Cumhur Bulut

9- Taşkın Işık

10- Mustafa Çintaş

11- Recep Onur Uzun

12- Fatih Yağmur

13- Fatih Arslan

14- Yüksel Güven

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-MHP İzmir Milletvekili adaylarının Atatürk Anıtı'na çelenk sunması

-MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş'ın konuşması

-MHP adaylarının tanıtılması

-Toplantı salonundan genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

====================

6 - Sahurda az tuzlu peynir ve zeytin önerisi

DİYETİSYEN Mürşide Özener, sahurda kahvaltıyı tercih edenlerin, gün boyu daha az susuzluk ve halsizlik çekmesi için az tuzlu peynir ve tuzsuz zeytin tüketmesi gerektiğini söyledi.

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezlerinden olan peynir ve zeytin, Ramazan'da ise özellikle sahur sofralarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor. İftarda ana yemeklerin, sahurda kahvaltılıkların yanından eksik olmayan peynir ve zeytin için uzmanların önerisi ise az tuzlu olanlarının tüketilmesi yönünde. Tuzlu tüketilen peynir ve zeytinin gün boyu susuzluğu tetikleyeceğini ifade eden diyetisyen Mürşide Özener ve Balıkesir Devlet Hastanesi Başhekimi Dahiliye Uzmanı Dr. İlyas Yıldıran, tuz kullanımı konusunda da uyarılarda bulundular.

'SUSUZLUK ÇEKMEMEK İÇİN TUZU DAHA AZ TÜKETMELİYİZ'

Tuzun insan vücudu için gerekli olduğunu ve insanların sağlık için vücuduna ihtiyacı miktarda tuz alması gerektiğini söyleyen Özener, fazlasının ise sağlığa zararlı olduğunu belirtti. İnsanların vücutlarına tuzları sadece yedikleri yemeklerin yanında, Ramazan akşamlarında çokça tüketilen çerez gibi besinlerden de aldıklarını ifade eden Özener, "Ramazanın yaz günleri denk gelmesi sebebiyle çok uzun saatler boyunca susuz kaldığımızdan dolayı ve suya daha fazla ihtiyaç hissetmemek için tuzu daha dikkatli şekilde kullanmamız gerekiyor. Özellikle sahur zamanında yediğimiz yiyecekler arasında az tuzlu peynir ve tuzu belki hiç olmayan yeşil zeytin tüketilmeli. ya da zeytin yerine yağlı yemişleri tercih edebiliriz" dedi.

'GÜNDE BİR ÇAY KAŞIĞINDAN FAZLA TUZ TÜKETİLMEMELİ'

Sağlık açısından gün içinde ihtiyaç duyulan tuzdan fazlasının alınmaması gerektiğini belirten Balıkesir Devlet Hastanesi Başhekimi Dahiliye Uzmanı Dr. İlyas Yıldıran, insanların günde 2-2.5 litre su içmesi gerektiğini söyledi. Sıvının yanında vücudun ihtiyacı olan tuzun da tüketilmesi gerektiğini ifade eden Yıldıran, "Ne tuzu ne de suyu çok alacağız. İnsan vücudunun günlük 5-6 gram tuza ihtiyacı vardır. Bu tuzu ise iftarda almalıyız. Sahurda daha az tuzlu tüketmeliyiz ki, susuzluk ve halsizlik çekmeyelim oruç süresince" dedi. Balıkesir'de peynir satışı yapan iş yerinin satış elemanı Nihat Akyüz ise Ramazan nedeniyle müşterilerin da az tuzlu peynir ve zeytinlerden istediğini söyledi. Bu ürünlerin satışlarının arttığını belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Peynir çeşitlerinden görüntüler.

Peynir satıcısı Nihat Akyüz'den peynir önerileri.

Zeytin çeşitlerinden görüntüler ve zeytin önerileri.

Diyetisyen Mürşide Özener röportaj.

Başhekim ve Dahiliye Uzmanı İlyas Yıldıran röportaj.

Sofrada peynir görüntüleri.

Haber-Kamera: Devrim DERİN/ BALIKESİR,

====================

7 - İZBAN'da görev yapan güvenlik personelinden yeni sözleşme tepkisi

İZMİR'de raylı sistemle toplu taşıma hizmeti sunan İZBAN'da taşeron şirket bünyesinde görev yapan güvenlik görevlileri, yeni ihalenin ardından maaşlarının düştüğünü ve kendilerinden imzalanması istenen bireysel iş sözleşmelerinin işçi haklarına aykırı olduğunu belirterek, Alsancak Tren Garı önünde basın açıklaması yaptı. Özel Güvenlik İşçileri Sendikası (Güvenlik-Sen) Genel Başkanı Serdar Arslan, eğer şartlar iyişeltirilmezse onlarca güvenlik personelinin görevlerinden istifa edeceğini söyledi.

İzmir'in kuzey-güney aksında önemli bir toplu taşıma hizmeti sunan İZBAN'da çalışan, Güvenlik-Sen'e üye güvenlik görevlileri, güvenlik hizmeti ihalesini kazanan yeni şirket ile İZBAN arasında imzalanan yeni sözleşmenin ardından, imzalamaları istenen bireysel iş sözleşmesine tepki gösterdi. Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Arslan, "İmzalamamızı istedikleri sözleşme 7.5 saat ayakta kalmamızı ön görüyor ve maaşlarda ortalama 40 TL düşüş yaşanıyor. Bizler, insanca yaşamamızı sağlayabilecek şartlar, güvenceli çalışma koşulları istiyoruz. Her gün, istasyondaki vatandaşlarla kavga etmek istemiyoruz. Özel güvenlik işçilerinin yapmaması gereken bir sürü görev, artı olarak bizlere yaptırılmak isteniyor" dedi.

Yaklaşık bir aydır, personel sigortalarında ortalama 20 defa girdi çıktı yapıldığını ileri süren Arslan, "Arkadaşlarımız ilaç alamıyor. İZBAN yönetimi bu sürece göz yummaktadır. Güvenlik personeline maaş bordrosu bile verilmiyor, arkadaşlarımız maaşlarının ne kadar olduğunu bilmiyorlar" dedi.

Arslan, şartların iyileştirilmemesi durumunda onlarca güvenlik görevlisinin görevlerinden istifa edeceğini ve işçiler açısından büyük mağduriyetler yaşanacağını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Basın açıklamasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,