İDLİB'DE, BİNLERCE KİŞİ PROTESTO GÖSTERİSİ DÜZENLEDİ
RUSYA'nın desteğini alan rejim güçlerinin, kırsal bölgelerine havadan ve karadan saldırılar düzenlediği 4 milyon sivilin yaşadığı İdlib'de, cuma namazının ardından binlerce kişi protesto gösterisi düzenledi. Halep yolunu trafiğe kapatan kalabalık, rejim saldırılarının durdurulması için dünyaya çağrı yaptı.
Muhaliflerin elinde kalan son kent merkezi olduğu için büyük önem taşıyan İdlib'de 4 milyon kişi, rejim güçlerinin tehdidi altında yaşıyor. Rejim güçlerinin Deraa'da kontrolü sağlamasının ardından yeni hedef olarak belirlediği İdlib kırsalına yönelik Rusya'nın desteğiyle başlattığı hava saldırılarıyla binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. Karadan da havan, roket ve tank atışlarına hedef olan İdlib'de yaşayan milyonlarca kişi, rejime engel olunması için dünyaya 'katliamı durdurun' çağrısı yapıyor.
Umutlarını Türkiye'ye bağlayan ve bunu da her platformda dile getiren İdlibliler, geçen hafta olduğu gibi bugün de Cuma namazının ardından sokaklara çıktı. İdlib'in kontrolünü elinde bulunduran HTŞ'nin izin vermemesi nedeniyle kısıtlı alanlarda yapılabilen eylemlerin en büyüğü ise kent merkezinin güneyindeki, 50 kilometre uzaklıkta bulunan Maret Numan ilçesinde yapıldı. Cuma namazının ardından düzenlenen protesto gösterisine, ilçe halkının yanı sıra hava saldırılarının hedefindeki köylerde yaşayanlar da katıldı.
Hava saldırıları ile çok sayıda evin harabeye döndüğü Jarjenaz köyünde de binlerce kişi Cuma namazının ardından köy meydanında bir araya geldi. Burada yapılan gösterinin ardından kalabalık, 2 kilometreyi bulan araç konvoyuyla Maret Numan ilçe merzezine hareket etti. Çevredeki diğer köylerin de geldiği ilçede toplanan 50 bini aşkın kişi, İdlib-Halep yolunu trafiğe kapattı. Yolu çift taraflı dolduran binlerce kişiden bazıları ise alan yetersiz kalınca üst geçit köprüsü ile çevrede yapılan inşaatlara çıkarak protestoya katıldı.
Ellerinde Özgür Suriye Ordusu'nun yanı sıra Türkiye bayrakları taşıyan göstericilerin bazılarının zeytin dalları ile TSK'nın benzer bir harekat ile İdlib'i güvenli hale getirmesini istediklerini ifade etti. Türkiye lehine, Esad rejimi ve diğer Avrupa ülkelerini eleştiren sloganlar atan, Türkçe ve diğer dillerde yazılı dövizler taşıyan kalabalık, saldırıların bir an önce son bulması için tüm dünyayı İdlib'e sahip çıkmaya çağırdı.
Yaklaşık 2 saat süren eyleme katılan İdlibliler, bir an önce saldırıların son bulmasını istedi, Türkiye'ye de kendilerine gösterdikleri ilgi için müteşekkir olduklarını ifade etti.
İdlib'in yanı sıra Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki diğer bölgeler ile TSK'nın harekatları ile özgürleştirilen Cerablus, Azez, El Bab ve Afirn'de de Cuma namazının ardından benzer protesto gösterileri yapıldı.
Öte yandan rejim birlikleri, konuşlu bulundukları bölgelerden bugün aralıklarla İdlib'in güneyi ve Hama'nın kuzeyindeki bazı kırsal alanlara tank, roket ve havan atışlarını sürdürdü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Eylemcilerin toplanması
- Eylemcilerin slogan atmaları, pankartlar
- Eylemcilerin yürüyüşe geçmesi
- Eylemcilerin motosikletlerle ilerlemesi
- Miting alanından genel detaylar
- Miting alanını sulayan araçtan detaylar
- Mitingdekilerden genel detaylar
Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ, Uğur CAN, Nuri PİR-SURİYE-DHA)
===============
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Gençlerimize sahip çıkmazsak, başkaları sahip çıkar (2)
EZANI EN GÜZEL OKUMA YARIŞMASI FİNALİNE KATILDI
Sabah saatlerinde Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu'nu makamında ziyaret eden Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, burada, "Birlik, beraberlik içerisinde hareket ettiğimiz sürece milletimiz inşallah daha büyük başarılara imza atacaktır. Gücümüzü bütün kesimler olarak sivil toplum kuruluşları olarak güçlerimizi birleştiğimizde daha güzel işler yapacağız inşallah" dedi. Yapılan açıklamanın ardından Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, Prof. Dr. Erbaş'a Ahlat bastonu hediye etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, daha sonra Bitlis Valiliği tarafından Zeki Ergezen Mahallesi'nde inşa edilen Hz. Hamza Camisi'nin açılışına katıldı. Açılışta konuşan Erbaş, çocukları, gençleri kalplerinde cami, minare sevgisiyle, vatan, millet aşkıyla yetiştirmek zorunda olunduğunu söyledi.
Camilerin sadece namaz vakitlerinde açılıp, namaz bittikten sonra kapanmak için yapılan mekanlar olmadığını belirten Erbaş, şöyle konuştu:
"Allah resulü efendimizin Medine'yi Münevvere'ye hicret ettiğinde yaptığı ilk iş Mescid-i Nebeviyi inşa etmek olmuştur. Bütün Diyanet hizmetlerini din hizmetlerini Mescid-i Nebevi'den yönetmiştir. Müslümanların kızları, oğulları herkes ilk zamanlarda camilerde temel dini bilgilerini aldı. Benim gönlüm istiyor ki, her vakit bütün camilerimiz dolup taşsın. Çocuklarımız, gençlerimiz gelsinler. Camilerimizde Rabbimizi, peygamberimizi ve ibadetimizi öğrensinler. Camiler bunun için var. Camilerimiz çocuklarımızı gençlerimizi bekliyor. Camilerimizi eğitim yuvası haline getireceğiz."
Her yaz Kuran kursunda, bu şekilde bir davet sözüyle gençleri, çocukları camilere beklediklerini belirten Erbaş, "Bizi kurtaracak olan budur. Dünya hayatı bizler için fanidir. Her yaratılanın bir sonu vardır. Baki olan sadece Allah'tır. Dolayısıyla bu ruhla çocuk ve gençlerimizi yetiştirirsek o zaman İslam şairi Mehmet Akif Ersoy'u dua makamında İstiklal Marşı'na koyduğu şu dörtlük gerçekleşmiş olacak. İnşallah buna biz vesile olacağız. Ezanlarımızın ebediyen minarelerimizden okunmasına biz vesile olacağız. Mabetlerimizin göğsüne mabetlerimizi tehdit eden mabetlerimize o namahrem ellerin dokunmasına da imanlı eller olarak bizler engel olmaya çalışacağız" dedi.
Erbaş, Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilerek ibadete açılan Ulu Camide düzenlenen 'Türkiye Ezanı En Güzel Okuma Yarışması'nın finaline katıldı. Bu yarışmanın, yarışmaların en güzellerinden biri olduğunu belirten Erbaş, "Ezan-ı Muhammedi İslam, Müslümanların en önemli alameti farikalarından birisidir. Sesi ile ifade ettiği manayla, alemi kuşatan Ezan-ı Muhammedi'nin en güzel şekilde okunması gayretinin bir neticesidir bu yarışmanın düzenlenmiş olması. Günde 5 defa gök kubbede yankılanan ezan, Allah ve resulünden tüm insanlığa yönelik ilahi bir çağrıdır. Bir davettir. Allah'ın varlığı ve birliği Hz. Muhammed Mustafa'nın onun elçisi olduğu ve asıl kurtuluşun ahiret mutluluğunda bulunduğu gerçeğini bizlere haykırmaktadır" dedi.
Yarışmada birinci İstanbul'dan Saffet Çalışır, ikinci Yozgat'tan Resul Tekin ve üçüncü Kahramanmaraş'tan Abdurrahim Yağcı oldu. Dereceye girenler altınla ödüllendirildi. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cuma namazı hutbesini okudu. Erbaş Namazın ardından Ankara'ya dönmek üzere karayoluyla Muş'a hareket etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
-Erbaş'ın valilik ziyareti
-Erbaş'ın valilikte yaptığı açıklama
-Hz. Hamza Camisi'nin açılışı
-Açılışta yapılan konuşmalar
-'Türkiye Ezanı En Güzel Okuma Yarışması'nın finali
-Erbaş'ın açıklamaları
-Genel ve detaylar
==============================
TARTIŞTIĞI OTOBÜS ŞOFÖRÜ HAYATINI KURTARDI
ERZİNCAN'da halk otobüsü şoförü Cem Kılıç, kendisiyle tartışan bir süre sonra da kalp krizi geçiren yolcuyu, yaptığı müdahalenin ardından hastaneye yetiştirdi. O anlar otobüsün güvenlik kamerasına yansırken, tedavisinin ardından sağlığına kavuşan yolcu, otobüs şoföründen özür diledi.
Olay, 5 Eylül günü meydana geldi. Mengüceli- Fatih mahalleleri arasında yolcu taşıyan Cem Kılıç yönetimindeki 24 EF 246 plakalı özel halk otobüsüne Halitpaşa Caddesi'nde bir erkek yolcu bindi. İsmi öğrenilemeyen yolcu, geç geldiğini iddia ederek Kılıç ile tartışmaya başladı. Arka bölümde koltukta oturan yolcu, yerinden kalkıp, Kılıç'ın üzerine yürüdü. Diğer yolcuların uyarıları üzerine yeniden yerine oturan yolcu, bir süre sonra rahatsızlandı, yere yığıldı. Durumu fark eden Cem Kılıç, otobüsü durdurarak yolcuya müdahale etti, ardından da güzergahını değiştirip Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Hastanede tedaviye alınan yolcunun kalp krizi geçirdiği belirlendi. Yaşanan o anlar ise otobüsün güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay günü yolcunun otobüse binerken kendisine tepki gösterdiğini ifade eden Cem Kılıç, "Yolcu otobüse binince 'Nerede kaldınız, bir saattir sizi bekliyorum?' diye tepki gösterdi. Ben de sakin olup oturmasını istedim. O esnada bana hücum etmeye kalktı. Diğer yolcular izin vermeyince onlara da aynı tepkiyi gösterdi. Arka tarafa geçip oturdu, ancak çok tepkiliydi. Sonra güzergahımızda devam ediyorduk, o sırada yolcular, 'kalp krizi mi geçiriyor, çok rahatsızlandı' deyince hemen dörtlüleri yakıp kenara yanaştım. Gittim hastamızı kontrol ettim, diline baktım. Yan çevirdim, kalbine baktım. Güzergahımızdan çıkıp hastaneye götürdüm. Kalbinden sorun yaşamış. Olaydan sonra karşılaşınca bana teşekkür etti, özür diledi. Şoförlük gerçekten çok zor bir meslek. Şoför arkadaşlarımızın Allah yardımcı olsun diyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yolcunun binmesi ve şoförle tartışması
-Yolcunun otobüsteki yerine oturması
-Yolcunun şoförün yanına gelerek tekrar tartışması
-Yolcunun arka koltukta ayağa kalkması ve yere yığılması
-Yolcuların müdahalesi
-Otobüs şoförünün aracı durdurması ve yolcunun yanına giderek müdahalesi
-Otobüs sürücüsünün aracı hastaneye götürmesi
-Otobüsün hastane aciline götürmesi
-Hastane görevlilerinin otobüse binmeleri ve hastaya müdahaleleri
-Otobüs sürücüsünden genel detay görüntü
-Otobüs sürücüsünün açıklaması
Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,
================
KAYMAKAM KILIÇ, ÇORLU'YA GÖZYAŞLARIYLA VEDA ETTİ
TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesi Kaymakamı Levent Kılıç, Manisa Salihli ilçesi kaymakamlığına atanmasıyla düzenlenen veda töreninde gözyaşlarına hakim olamadı.
İçişleri Bakanlığı genelgesiyle Manisa'nın Salihli ilçesi kaymakamlığına atanan Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç'ı ilçeye veda etti.Kaymakam Kılıç'ı veda ziyaretinde yalnız bırakmayan vatandaşlar Hükümet Konağı önünde topladı. Gelen kalabalık vatandaşlarla tek tek vedalaşan Kaymakam Kılıç, koruma polisi Fuat Uçar ile şehit babası Yaşar Gül'ün kendisine sarılarak ağlamasıyla gözyaşlarına hakim olamadı. Kılıç, "Görev yaptığım 4 yıl boyunca burada güzel günlerimiz oldu. Bu süreçte ben herkese çok teşekkür ediyorum. Kararnamenin açıklanmasıyla bir çok vatandaşımız beni arayarak, 'sen bizim ağabeyimiz, arkadaşımız oldun' sözleri beni çok duygulandırdı. Herkes hakkını helal etsin. Salihli'de bir eviniz olduğunu unutmayın" diyerek ağladı.
Kaymakam Kılıç, daha sonra kendisine ait özel otomobile binerek Çorlu'dan ayrıldı.
GÖRÜNTÜ GÖKÜMÜ
-Kaymakamlık tabelası
-Toplanan kalabalık
-Kaymakamın vedalaşması
-Kaymakam Kılıç'ın ağlaması
-Uğurlama
-Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),
=============================
POLİSTEN ANTİKA TÜFEK OPERASYONU
ANTALYA'da, bir otomobilden park halindeki başka bir otomobile çuval içinde uzun namlulu silah transferi yapıldığı ihbarı polisi alarma geçirdi. İhbar üzerine baskın yapan polis, yaklaşık 100 yıllık olduğu değerlendirilen dolma tüfek ele geçirdi.
Olay, öğle saatlerinde Muratpaşa ilçesi Kazım Karabekir Caddesi'nde meydana geldi. Bir otomobilden park halindeki başka bir otomobile çuval içinde uzun namluluk silah transferi yapıldığı ihbarı üzerine polis ekipleri alarma geçti. İhbarın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen polis, M.S. ile H.M.'yi araçtan indirip arama yaptı. Aramada çuval içinde yaklaşık 100 yıllık olduğu değerlendirilen çifte kırma dolma tüfek bulundu. Tüfeğe ele koyan polis, M.S. ve H.M.'yi ifadelerine başvurmak üzere polis merkezine götürdü. H.M.'nin izinsiz antika eşya alıp satmaktan kaydı bulunduğu tespit edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
Polislerin tüfeği incelerken görüntüsü
Tüfeğin görüntüsü
Tüfek sahibinin görüntüsü
Tüfeğin polis aracına konması
170 MB -- 01.32/// HD
Haber-Kamera: Bülent TATOĞULLARI-ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?