KEREM KOCALAR - Altyapısı, sosyal donatı alanları, sağlık hizmetleri ve eğitim imkanlarıyla modern yerleşime dönüştürülen kamplarda kalan savaş mağduru Suriyeliler, dillerinden Türkiye duasını, akıllarından da ülkelerine gelmesini istedikleri özgürlüğü düşürmüyor.
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç karışıklıkların ardından binlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın yardıma muhtaç, binlercesinin de mülteci konumuna geldiği Suriye'deki iç savaşın ardından Türkiye, ilk günden beri din, dil, ırk ayrımı yapmadan "açık kapı" politikasıyla savaş mağdurlarına kucak açtı.
Gelinen süreçte dünyanın en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi haline gelen Türkiye, en büyük şefkat elini ise Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda uzattı.
Birçok kurumun destekleriyle kurulan kamplar, altyapısı, sosyal donatı alanları, sağlık hizmetleri ve eğitim imkanlarıyla modern birer yerleşim yerine dönüştürüldü. Şu an Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Adana ve Malatya'da kurulan kamplar, geçen ay sonu itibarıyla 260 bin 53 kişiye hizmet verir hale geldi.
Kamp kapasitesinde öncü şehir: Şanlıurfa
260 binden fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye'de en fazla sığınmacıyı ağırlayan il Şanlıurfa oldu. 114 bin 807 kişiyi ağırlayan Şanlıurfa'yı ise 39 bin 69'la Gaziantep, 36 bin 885 ile de Kilis takip etti.
Türkiye'nin 10 ilindeki kamplara dağılan Suriyeliler, Türkiye'nin kendilerine sağladığı imkanlar sayesinde her fırsatta minnettarlık duygularını dile getiriyor. Dillerinden Türkiye duasını eksik etmeyen Suriyeliler, bir yandan da vatanlarından uzak kalmanın üzüntüsünü yaşıyor. Ülkelerine gelen özgürlüğün hayalini kuran Suriyeliler, akıllarından özgürlük kelimelerini eksik etmiyor.
"Burada yaşananlar unutulmaz"
Yaklaşık 4 yıl önce 4 çocuğuyla Halep'ten ayrılarak Nizip Konteyner Kente yerleşen Şıh Diyab Ferruh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'teyken ticaretle uğraşarak geçimlerini sağladığını söyledi.
Savaşın şiddetlenmesiyle evini ve memleketini terk etmek zorunda kaldığını anlatan Ferruh, kampta çok rahat bir yaşantılarının olduğunu, daha iyisini tahmin bile edemeyeceklerini belirtti.
Sağlanan imkanlar için Türkiye'ye teşekkür eden Ferruh, "Başka ülkelerdeki kampları görmedik ama görenlerin anlattığına göre burası saray. O yüzden Türkiye'ye ne kadar dua etsek az. Bize kimsenin göstermediği şefkat ve ağabeylik gösteriliyor. Burada yaşananlar unutulmaz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendileri ve Suriye'nin özgürlüğü için gösterdiği çabaların dünyaya örnek olmasını isteyen Ferruh, şöyle devam etti:
"Biz burada misafiriz. Bunu biliyoruz. Umudumuz var, bir gün Suriye yeniden özgür olacak ve evlerimize gideceğiz. Bu konuda Türkiye'nin ve Erdoğan'ın yaptıklarını da unutmayacağız. İnşallah savaş bitecek, ülkemize gideceğiz. Bizim aklımızda ise Türkiye'nin yardımları her zaman kalacak."
Suriye'deyken devlet memuru olan Abu Ahmed de 8 çocuğu olduğunu ve 4 yıldır kamplarda yaşadığını anlattı.
Türkiye hükümetinin kendilerine sınırsız destek verdiğini ifade eden Ahmed, "Türkiye bize kardeş gibi davrandı. Türkiye bize kapılarını açtı. Allah razı olsun. Türkiye olmasaydı şimdi muhtemelen bizler de ölmüştük." dedi.
Suriye'deki savaşın bitmesi için dua eden Ahmed, şunları kaydetti:
"Bu savaş bitecek. Buna inanıyoruz. Bunun için de dualar ediyoruz. Allah bir gün bizi yeniden memleketimize kavuşturacak. Türkiye'nin bize desteklerini de unutmayacağız. Allah Türkiye'den razı olsun."
Kobani'den Nizip Konteyner kentine gelen Şeyh Muhammed de Kobani'deki eski futbolculardan biri olduğunu belirterek, "Biz Suriye'de hep ikinci plandaki insanlardık. Yönetim hep bizi ötekileştirdi. Bir senedir buradayım. Tek başıma gelmiştim. Savaşın bitmesi için dua ediyorum. Bu gerçekleşirse evime döneceğim. Türkiye'den çok memnunum. Her gece dua ediyorum, hem Türkiye'den Allah razı olsun diye hem de Suriye özgürleşsin diye." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Dillerinde Türkiye Duası, Akıllarında Suriye Özgürlüğü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?