Ege Üniversitesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ercan Ok, evde hemodiyalizin, böbrek naklinden sonra normal böbrek fonksiyonuna en yakın tedavi türü olduğunu belirterek, evde hemodiyalizle sağlanan yaşam süresinin kadavradan yapılan böbrek nakline eşit olduğunu bildirdi.
Ok. Dünya Böbrek Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de 50 bini aşkın hemodiyaliz hastası olduğunu ve hastaların haftada üç gün diyaliz merkezine gidip gelerek yaşamlarını sürdürdüğünü kaydetti.
Diyaliz merkezine ulaşmanın güçlüğü dışında, pek çok hastanın diyaliz sonrasında halsizlik, bitkinlik gibi şikayetler yaşadığını ve kimi hastalarda da diyaliz sırasında tansiyon düşmesi, kramp gibi sorunlar görüldüğünü vurgulayan Ok, "Böbreklerimiz haftada 7 gün 24 saat çalışıyor, merkezde ise haftada 3 gün 4 saat diyaliz yapıyoruz, bu da doğal olarak yetersiz kalabiliyor. Evde haftada 3 gün gece uyurken yapılan 8 saat diyaliz ile bu sorunlar neredeyse tamamen ortadan kalkıyor" ifadelerini kullandı.
Ok, Türkiye'de 250 civarında hasta tarafından uygulanan ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nca diyaliz hastalarına ücretsiz bir hizmet olarak sunulan "evde hemodiyaliz" sayesinde hastaların yaşam kalitesinin arttığına dikkati çekerek, "Evde hemodiyaliz, böbrek naklinden sonra normal böbrek fonksiyonuna en yakın tedavi türüdür. Evde hemodiyaliz ile sağlanan yaşam süresi kadavradan yapılan böbrek nakline eşit" değerlendirmesinde bulundu.
"Ev hemodiyalizi uygulaması için ücret ödenmiyor"
Hastaların, merkezlerde iki aylık eğitimden sonra diyalizi kendi başlarına uygulayabilecek hale geldiklerini belirten Ok, hasta evde diyaliz yaparken de her aşamada diyaliz merkezinin desteğini kesintisiz sürdürdüğünü, herhangi bir sorun olması durumunda nefroloji uzmanı, hemşire ve teknik personele anında ulaşabilecekleri bir sistem kurulduğunu kaydetti.
Bu uygulama için hastaların herhangi bir ödemede bulunmadıklarını, hemodiyaliz makinesi ve su sisteminin ev hemodiyalizi uygulayan merkezce ücretsiz kurulduğunu aktaran Ok, Sağlık Bakanlığı'nın da desteğiyle Türkiye'de uygulamanın giderek yaygınlaştığını ifade etti.
"Evde hemodiyaliz tedavisi gören iki hastamız çocuk sahibi oldu"
Diyaliz sonrası hastaların yaşadığı sorunların çözümünün diyaliz süresini uzatmaktan geçtiğine işaret eden Ok, şunları kaydetti:
"Ev hemodiyalizi ile kansızlık, fosfor yüksekliği, kaşıntı, kemik ağrıları, beslenme bozukluğu hızla düzeliyor. İlaç kullanmak, sıkı diyet uygulamak gibi zorunluluklar ortadan kalkıyor, hastaların deri rengi normale dönüyor, tüm bedensel ve zihinsel fonksiyonlarda belirgin iyileşme sağlanıyor. Gece uykudayken 8 saat süreyle diyaliz olan hastalarda çok daha etkili bir temizlenme oluyor. Gündüzler tamamen hastaya kalıyor, rahatlıkla işine, okuluna gidebiliyorlar. Bu hastaların yüzde 55'i gece diyaliz olup, gündüz aktif olarak çalışıyorlar. İçlerinde tır şoförü olan bile var. Haftada 3 kez 4 saat diyaliz olan hastalarda sağlıklı gebelik ve doğum çok ender olur. Evde 8 saat diyaliz yapan hastalar arasında şu ana dek iki hastamız sağlıklı bebek sahibi oldu, bir diğeri de halen başarılı bir hamilelik sürdürüyor." - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Dünya Böbrek Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?