"Emek ve Adalet Yürüyüşü"

Hizmet-İş Sendikasının, Bolu Belediyesindeki işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla düzenlediği "Emek ve Adalet Yürüyüşü"nün altıncı günü Kızılcahamam'da sona erdi.

İstanbul, Aksaray ve Eskişehir'den gelen sendika üyelerinin de katılımıyla Çamlıdere ilçesinin Çamkoru mevkisinde sabah saatlerinde başlayan yürüyüşün bugünkü bölümü, yaklaşık 20 kilometrelik mesafenin katedilmesinin ardından Ankara'nın Kızılcahamam ilçesi girişinde son buldu.

AK Parti ve MHP Kızılcahamam ilçe yöneticilerince karşılanan Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan ve beraberindekiler, Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti.

Arslan, yürüyüşün ardından yaptığı konuşmada, sadece hakları, alın terleri ve işleri için yürüdüklerini söyledi.

"Amacımız ülkemizi, bölgemizi, şehrimizi, ilçemizi zora sokmak, kaos oluşturmak değil." diyen Arslan, şunları kaydetti:

"Amacımız alın terimizin, emeğimizin karşılığının çalınmasına itiraz etmek. Bunu yaparken de demokratik süreçleri kullanıyoruz. Sosyal diyalog mekanizmalarını deniyoruz. Buradan CHP'li yetkilere çağrı yapıyorum: Oturun, görüşelim, bu arkadaşları işe alın, biz de eylemimizi burada sonuçlandıralım. Amacımız tek, işe dönmek, işimizi, aşımızı yeniden elimize almak. Sendikal baskılara karşı direnmek, sendikal haklarımızı sonuna kadar kullanmak. Bundan başka bir amacımız yok."

"14 bin 500 arkadaşımız istifa ettirildi"

Niyetlerinin siyasi mücadele ya da siyasi partiye karşı tavır almak olmadığını dile getiren Arslan, "CHP ve HDP'li belediye başkanlarının seçilir seçilmez ilk işleri sendikalarımızın üyelerine baskı oldu." dedi.

Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sendika üyelerimize baskıyla arkadaşlarımızı sendikalardan istifa ettiremeyince sürgünlere başladılar, tehdit ettiler. Buna rağmen direnen arkadaşlarımızı işten attılar. Biz bu konuda bedel ödüyoruz. Şu ana kadar Hak-İş'e bağlı sendikalarımızdan CHP ve HDP'li belediyelerden 14 bin 500 arkadaşımız istifa ettirildi. Hala da istifa ettirilmeye devam ediliyor. Bize karşı açıkça bir meydan okuma, savaş ve mücadele var ama biz bütün bunlara rağmen sağduyulu, makul, vatanını ve milletini seven birileri olarak dikkatli davranıyoruz.

Buna rağmen sabrımızı zorluyorlar, bizi tahrik ediyorlar, bize her türlü iftirayı atıyorlar."