Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri İçin Boğaz'a Kırmızı Karanfil

* Beşiktaş'taki Deniz Müzesi Komutanlığı'nda 'Ertuğrul'un İzinde Deniz Kuvvetleri ve Diplomasi' konulu sempozyum düzenlendi.

Sempozyumun ardından Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ile Japonya'nın Türkiye Büyükelçisi Yutaka Yokoi, şehit\tdenizciler için Deniz Müzesi'nin iskelesinden Boğaz'a kırmızı karanfillerden oluşan çelenk bıraktı.

Haber - Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL/ DHA

Osmanlı Devleti tarihinin en uzun seyirlerinden birisine çıkan Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya açıklarında batarak 531 denizcinin şehit olduğu Japonya seyrinin 125. yıl dönümünde Beşiktaş'taki Deniz Müzesi Komutanlığı'nda 'Ertuğrul'un İzinde Deniz Kuvvetleri ve Diplomasi' konulu sempozyum düzenlendi.

Sempozyuma başta Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ile Japonya'nın Türkiye Büyükelçisi Yutaka Yokoi olmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı askeri personeli ile büyükelçilik yetkilileri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, "Ertuğrul'un İzinde Deniz Kuvvetleri ve Diplomasi" konulu sempozyumun Türk-Japon dostluğu açısından çok faydalı olacağını söyledi. Bostanoğlu, "Ertuğrul'un Japonya seyrinden 7 yıl sonra 1897 yılında faaliyetlerine başlayan ve koleksiyonunda 20 binden fazla eser bulunan deniz müzesinde icra edeceğimiz uluslararası 'Ertuğrul'un İzinde Deniz Kuvvetleri ve Diplomasi Sempozyumu'nunda çok faydalı sonuçlar vereceğine tüm kalbimle inanıyorum" dedi.

ORAMİRAL BOSTANOĞLU'NUN SEMPOZYUM İLE İLGİLİ TEMENNİSİ

Bülent Bostanoğlu, sempozyumun Türk-Japon dostluğunun perçinlenmesi ve diğer milletlere örnek olması temennisinde bulundu. "Sözlerimin sonunda Mustafa Kemal Atatürk'ün, 13 Ocak 1931'de Japon Prensi Takamutso'nun şerefine İstanbul'da verdiği ziyafette kullandığı sözler ile son vermek istiyorum" diyen Bostanoğlu, "Türk ve Japon milletleri öteden beri birbirlerine samimi dostane hisler beslemektedir. Bu münasabetlerin her gün daha ziyade gelişeceğine kanaatim vardır. Japon milletininin yüksek ve vatansever niteliği medeniyet yolundaki dikkate şayan icraat ve gelişmesi Türkiye'de daima yakın ilgi ve samimi takdirle takip olunacaktır" ifadelerini kullandı.

BÜYÜKELÇİDEN TÜRK-JAPON İLİŞKİLERİNİN BAŞLANGICINA DAİR ANEKDOT

Yutaka Yokoi ise konuşmasında Türk-Japon ilişkilerinin başlaması sürecini anlatarak, facianın ardından iki ülke halkının bu olayı kuşaktan kuşağa aktardığını söyledi. 1985'te İran- Irak Savaşı'nda Tahran'da mahsur kalan Japon vatandaşların tahliyesinde dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından iki uçak gönderildiğini hatırlatan Yokoi, şunları söyledi:

"O sırada Tahran'da bulunan çok sayıda Türk vatandaşı Ertuğrul Fırkateyni kazasında Japonların göstermiş olduğu nezakete karşılık uçağa binmeyip karayoluyla sınırı geçerek ülkelerine dönmüşlerdi. Bu yıl Türkiye ve Japonya'nın işbirliğiyle bu dostluk hikayesini, konu alan Ertuğrul adlı sinema filminin çekimleri tamamlanmıştır. Film, Türkiye'de kasım ayında gösterime girecektir. Herkesin bu filmi izlemesini temenni ederim. Ertuğrul Fırkateyni'ne dayanan dostluk bağlarımız. Bugün hayatta olan bizlere kadar uzanmıştır. 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nin ardından Japonya Deniz Kuvvetleri'ne ait savaş gemileriyle prefabrike konutlar getirildi."

Açılış konuşmalarının ardından yaklaşık 2 saat süren sempozyum başladı. Sempozyumun 1. bölümünde Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Metin Ataç, Prof. Dr. Mete Tuncoku, Prof. Dr. Ayşe Selçuk Esenbel, Prof. Dr Toro Horıkawa birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar, Ertuğrul Fırkateyn'inin 531 denizcinin şehit olduğu Japonya seyrinin iki ülke arasındaki ilişkilere olan yansımaları hakkında bilgi verdiler.

BOĞAZA KIRMIZI ÇELENK BIRAKTILAR

Sempozyumun sonunda Oramiral Bülent Bostanoğlu ve Büyükelçi Yutaka Yokoi, Japonya açıklarında batan Ertuğrul Fırkateyn'inde şehit\tolan 531 denizci için Deniz Müzesi'nin iskelesinden Boğaz'a kırmızı karanfillerden oluşan çelenk bıraktılar.

ERTUĞRUL FIRKAYTENİ'NİN TARİHİ

Osmanlı Devleti tarihinin en uzun seyirlerinden birisine çıkan Ertuğrul firkateyni, 15 Eylül 1890'da yurda geri dönmek için Yokohama Limanı'ndan ayrılmış, tayfun sebebiyle 16 Eylül 1890'da Kuşimoto açıklarında kayalıklara sürüklenerek batmıştı. Gemideki 531 denizci şehit olmuş, 69 levent sağ olarak kurtarılmıştı.