Fatma Şahin "Terörü Besleyen En Önemli Şey Uyuşturucu ve Eski Eser Kaçakçılığıdır"

Eski Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Paris 1970 Kültür Varlıklarının Yasadışı İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması Sözleşmesinin 18-20 Mayıs Taraf Devletler III. Toplantısını DHA'ya değerlendirdi.

"ULUSLARARASI HUKUKTA TIK YOK"

Şahin Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili "Algılar dünyasında yaşıyoruz. Bir taraftan insanlığa büyük bir ders veriyor Türkiye. Binlerce insan yok olacaktı. En temel hak olan yaşama hakkını kaybedecekti. Şu anda biz yalnızca kendi şehrimizde 350 bin kardeşimize evimizi, yuvamızı, şehrimizi açtık. Binlerce insan şu anda komşusundan destek alıyor. Biz bir taraftan bunu yaparken; insanlıktan, dünyada uluslararası hukukta tık yok. Birleşmiş Milletler, Unesco güvenlik konseyi istenilen kadar aktif bir şekilde hayata geçiremiyor, karar alamıyor, sonuçlandıramıyor. Biz o bölgede dünya barışı, Ortadoğu barışı için büyük bir sigortayız. Bir taraftan bu yapıyoruz. Sosyal yardım, sosyal hizmet. Çok büyük bir emek sarf ediyoruz. Halkımız çok yüksek bir fedakarlık gösteriyor." Dedi.

"TERÖRÜ BESLEYEN EN ÖNEMLİ ŞEY UYUŞTURUCU VE ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞIDIR"

IŞİD konusuna da değinen Şahin "Bir taraftan da özelliklede DEAŞ terör örgütü ile alakalı da çok ciddi bir algı operasyonu da yapılmaya çalışılıyor. Sanki o bölgede DEAŞ terör örgütü ile ilgili çalışmalarda onlara bir imtiyaz veriliyor, destek veriliyor gibi de yalan yanlış haber yapılıyor. Halbuki baktığınız zaman biz terörle mücadelede çözüm sürecini kendi iç barışını sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye Ortadoğu ve bölge barışı için çok net bir duruş gösteriyor.Bu da çok net bir şekilde dünyaya insanlık dersi veriyor ama terörü besleyen en önemli şey uyuşturucu ve eski eser kaçakçılığıdır. Bugün bütün dünya Suriye ve Irak'ta kaçırılan eserlerle, kültürel varlıklarla ilgili ne yapmamız gerekir diye toplantı yapacaklar. Bu toplantı yapılamıyordu, Gaziantep Büyükşehir olarak biz sponsor olduktan sonra bölge için çok önemli konu başlığı UNESCO toplansın karar alsın diye biz sponsorluk yapıyoruz. Dünyanın ve Birleşmiş Milletlerin halini düşünün. Bir başlangıç oldu ve Filistin'den Büyükelçi toplantının başkanlığını yapıyor. Eş başkanlar, başkanlar, raportörler seçildi. Bu da bir ilk oldu. İlk kez bir Türkçe simülasyon yapıldı. İlk kez bir belediye başkanı UNESCO bünyesinde çıkıp ülkesini, şehrini ve bu konuda UNESCO'nun neler yapması gerektiğini anlattı." Dedi.

"BİRÇOK ESERİMİZ KAÇIRILDI"

Terörün temel finans kaynaklarından birinin kaçakçılık olduğuna değinen Şahin "Terörü finanseden en temel finans kaynağı eski eser kaçakçılığı. Biz şehir olarak, Anadolu olarak çok damdan düştük. Bir çok eserimiz 18.yüzyıldan beri kaçtı kaçırıldı. Şu anda dünyanın büyük müzeleri British Museum başta olmak üzere Kargamış'ın Zeugma'nın çıkarılan eserleriyle donatılmış durumda. Biz eserleri oraya almak için başvurduğumuzda son zamanlarda birkaç net sonuç alınmasına rağmen istediğimiz sonucu alamıyoruz. Çünkü diyorlar ki iç hukukumuz buna uygun değil. İç hukuku düzenleyen kim Parlamentolar. Eğer burada bir irade beyan olursa iç hukuk ona göre de değişe bilir. Zaman aşımını kullanmaya çalışıyorlar. Eserleri gizliyorlar. Zaman aşımı geçtikten sonra bunun çıkarılmasını sağlıyorlar. Oysa Türkiye bu konuda hukuki düzenlemeler yaptı. Uluslararası hukukta çok net bir duruş gösterdi. Bu dolambaçlı yollar, aslında ben istemiyorum deyip arkadan, sağından, solundan bu eserlerin kaçırılmasına izin verip bunları alıp paraya çevirip terörü finanse edip bunları alıp teşhir edip müzelerinde kullanan bir dünya var. Bu dünya düzeninin değişmesi gerekiyor. Biz de bunun için buradayız." Dedi.

Şahin, "UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova'nın kültürel varlıkların yok edilmesi ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna şöyle yanıt verdi " Bizim duruşumuz çok net. Biz hiç hesap üzerine hesap anlayışımız olmadı. Çok net istikametimizi belirleyip daha adaletli dünya ve bölge barışını sağlayan, güven ve istikrarın teminatı bölgenin sigortası olan bir Türkiye nasıl durması gerekiyorsa o şekilde duruyoruz. Sonuç alınmıyor. Yıllar geçip gidiyor. İnsanlar ölüyor, eserler kaçırılıyor ve uluslararası toplum toplanıyor. Yanlıca konuşuyor ve dağılıyor. Bu şekilde devam edemez. Biz de bunun devam edemeyeceğini yüksek sesle dile getiriyoruz." - Paris