Sabancı konuşmasında ekonomiye dair tespitlerini ve hazırlanmakta olan yeni sanayi stratejisine yönelik beklentilerini paylaştı.
Sabancı şunları söyledi; "Dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmeler, çevre ülkelerde yaşananlar, iklim değişikliğinin etkileri, ülkemizdeki uzun süren seçim süreci göz önüne alındığında dirayetle uygulanan mali disiplin ile %3-4 bandında büyüme iyi bir performans olarak kabul edilebilir.
Ancak gelecekte bu yeterli değil, hedefimiz; makro istikrari bozmadan %5-6 büyümeyi başarmamız lazım.
Toplumsal barış, hukuk reformu, yeni anayasa ve birlik beraberlik içinde "yarınına güvenen" bir ülke olmamız herşeyin başı olmakla beraber, en az %5-6 büyümeyi gerçekleştirebilmemiz için ekonomi ve sanayi politikamızda kapsamlı, uzun vadeli, cesur ve gerçekçi reform gerekiyor.
Dünyada katma değer zincirleri yeni teknolojilerle baş döndürücü bir biçimde değişiyor, yeni teknolojiler, inovasyon, girişimcilik; hizmet sektörü ile sanayi sektörü arasındaki sınırları kaldırıyor.
"YENİ SANAYİ POLİTİKASINI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUZ"
Türkiye ancak bu yeni teknoloji devrimine, öncelikle sanayisi ile entegre olursa istediğimiz hızlı büyüme dönemine girebilir. Bu bağlamda, Sayın Başbakan Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaları ve Sayın Ali Babacan'ın sanayiye önem ve öncelik atfeden açıklamalarını umutla karşılıyoruz. Sanayi ve üretim uzun vadeli, sabırlı, sebatlı olmayı gerektirir. Yine Sayın Başbakan Davutoğlu'nun Türkiye ekonomisiyle ilgili konulara uzun vadeli bakış açısına sahip olduklarını söylemesi, hükümet programında önümüzdeki 2015- 2018 dönemine yönelik sanayi stratejisi çalışmasının öngörülmesi bizi çok memnun etti. Geleceğin teknolojilerini göz önüne alan, sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği ön planda tutan, dinamik gençliğimizin eğitim ihtiyacına yön veren, sermaye ve finansman alt yapımızı daha uzun vadeli düşünmeye yönlendiren, iş gücü ve vergi politikalarını atılım yapmamızı sağlayacak şekilde düzenleyen yeni bir sanayi politikasını içeren çalışmayı dört gözle bekliyoruz".
-KONFERANS…
Sabancı sözlerine şöyle devam etti; "Bugün 25.sini gerçekleştireceğimiz konferansımızın temelleri 1993'te Brisa'nın ilk Ulusal Kalite Ödülü, 1996 yılında Avrupa Kalite Büyük Ödülü ile atıldı. Kalite yolculuğuna bundan 20 sene önce bu büyük ödüllerle başlayan Brisa, tecrübelerini paydaşlarına aktarma konusunda da liderlik üstlendi ve bu paylaşımları gelenekselleştirerek bugünlere taşıdı.
Dünya ve insanlık büyük bir değişim içinde: şehirleşme, iklim değişikliği, -kadınların her alanda artan katılımı, sınırsız mobilite ve iletişim…Hepimizin, daha fazla geleceği düşünmek, gelecekteki dünyayı hayal etmek ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını şimdiden öngörmekle ilgili büyük sorumluluklarımız bulunuyor.
İşte bu noktadan hareketle, bu sene 25.'si düzenlenen ve daha önce "İyileştirme Konferansı" olarak adlandırılan bu buluşmamızın adına, bu seneden itibaren; yeni değişimlere öncülük etmesi amacı ile; "Brisa Sürdürülebilir Değişim Konferansı" diyoruz.
90'lı yılların başında başlayan Toplam Kalite çalışmalarının özünde globalleşen dünyanın o günkü değişim süreci vardır. Sabancı Holding ve Brisa'nın için olduğu bu süreç Türkiye'de, tüm sektörlerde; kaliteli ürün, müşteri memnuniyeti, ileri teknolojileri önemli ve öncelikli kıldı. Bu değişimin "sürdürülebilir" olması ise ülkemizin ekonomik gelişiminin temelini oluşturdu. Bu temelde teknoloji ve bilgi birikiminin; "inovasyonla", sonuç odaklı ve fark yaratan uygulamalara dönüşmesinin yattığını ve topluma değer kattığını görüyoruz.
Aramızdan ayrılışının 10. yılı vesilesiyle saygıyla andığımız Sayın Sakıp Sabancı'nın 1997 yılında bu konferansın açılışında söylediği şu sözlerine bir kez daha vurgu yapmakta fayda görüyorum. Rahmetli Sakıp Bey "toplam kalitenin insanın olduğu her yerle ilgisi var. Sadece iş hayatında değil, resim, şiir, roman, politika, daha iyiyi sınırsız arayacağız" derdi. Rahmetli Sakıp Bey'in de dediği gibi kalite kavramı bir varış noktası değil bir yolculuk… Sonu olmayan bir yolculuk. Bu yolculukta, sürekli daha iyiyi aramak, bugün iyi yaptıklarımızı bir gün sonrasında yeniden sorgulanmak, değişime ve değiştirmede açık olmak var.
-"İNOVASYON", "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK" VE "GİRİŞİMCİLİK"…
Sürekli daha iyisi için bu sorgulamayı yaparken, merkezde insan, insan ihtiyaçları ve beklentileri olduğunu unutmamalıyız. Teknoloji ve iletişimle iç içe ve her gün hızlı bir değişim içinde olan insan! Yeni ihtiyaçları, yeni beklentileri olan insan… İşte bu değişime liderlik edebilmek için, değişen toplumun henüz tanımlanmayan ihtiyaçları için dahi çözümleri sunabilmek. İşte bunun itici gücü "inovasyon", "sürdürülebilirlik" ve "girişimcilik".
Biz Sabancı'da bu 3 itici gücü de tüm süreçlerimize dahil ediyoruz. Potansiyeli doğru görüp, proaktif olup, rekabetçiliğimizle yeni yaklaşımlar, yeni iş modelleri geliştirip, yeni çözümler getirmeye önem veriyoruz. Vizyonumuzda da olan "fark yaratmak" anlayışını mümkün kılmak için yeni fikirlerin yeşereceği ortamları oluşturmak için çalışıyoruz. Yenilikçi fikirleri, inovasyon süreçlerimizle, somut başarılara dönüştürmek için çalışanlarımız için "doğru iklimi" sağlamaya çalışıyoruz. Son yıllarda girişimciliğe, yenilikçiliğe, araştırmaya destek veren bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Araştırma altyapısında çok yol alındı. Ancak destekler kesintisiz ve planlı devam etmeli.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği üniversiteler arası girişim ve yenilikçilik endeksi sıralamasında ilk sıralarda yer alan Sabancı Üniversitesi bize gurur veriyor. Üniversitemiz (iyi bir örnek olarak) özel sektörle işbirliği içinde; yenilikçilik, girişimcilik ve teknolojinin akademik birikimini, iş hayatıyla buluşturuyor. Gençlerimize baktığım zaman sürdürülebilirliği, çevreyi ve teknolojiyi anladıklarını, değişime açık olduklarını, yenilikleri kucakladıklarını, girişimci ve etkin çalıştıklarını görüyorum. Ne mutlu ki, Türkiye'nin makro düzeyde benimsediği yenilik, kalite ve nitelikli işgücü odaklı programını teslim edeceği bir nesil geliyor.
Konferansın temasının "Yolculuğun Geleceği" olarak tanımlanmış olmasının çok anlamlı olduğunu ifade eden Sabancı sözlerine şöyle sürdürdü; "toplum olarak bu yolculukta bizleri nelerin beklediğini algılamak ve bu yolculukta liderlik edebilmek için, yola hazırlıklı ve donanımlı çıkmak gerekir. Bugün bunun için farklı sektörlerden deneyimleri dinlemek ve birbirimizden öğrenmek için büyük bir fırsatımız var. Bugün burada konuşacaklarımızın "Türkiye'nin gelecek yolculuğunda da" etkin olacağına yürekten inanıyorum. Gelecekten bahsederken; Brisa'nın yakın geleceğinde, ortağımızla birlikte kararını aldığımız yeni Aksaray yatırımımızı da aynı anlayış ve felsefeyle gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yeni Brisa fabrikası. $300 milyon ABD Doları yatırım ile hayata geçecek. 4,2 milyon adet lastik kapasitesi sayesinde toplam Brisa kapasitesi %30 artmış olacak. Ayrıca bu yatırımın 5. bölgede yapılacak olmasıyla önemli vergi teşviği sağlanacak".
Son Dakika › Güncel › Güler Sabancı Brisa Sürdürülebilir Değişim Konferansı'nda Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?