Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1'inci Dairesi, tarafından açıklanan yaz kararnamesi ile Gaziantep'e atanan İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hakim Serdar Ergül, adalet.org'a yazdığı yazıda "Hukuksuzluk yapan HSYK'nın en büyük riski yine biz hakim ve savcılarız. Çünkü bu hukuksuzluğa dur diyecek olan yine bizleriz" diyerek, ağır eleştiriler getirdi. Hakim Ergül, son olarak 'Paralel yapı' kapsamında tutuklanan polislere verdiği tahliye kararı ile gündeme gelmişti.
HSYK'nın yaz kararnamesindeki atama ve tayinlerin birçoğu 'Paralel yapı ile mücadele' kapsamında olduğu yönünde tartışmalara neden olurken, İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğinden Gaziantep'e atanan hakim Serdar Ergül'ün adalet.org internet sitesinde yayınlanan yazısı buna yeni bir boyut getirdi. Van 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yaparken KCK'nın terör örgütü ve molotofun silah olarak kabul edildiği kararlara imza atan, Serdar Ergün, "Burası demokratik bir ülke... Kendini saklamak şartıyla her şeyi düşünebilirsin" duvar yazısının yargıdaki durumu anlatan harika bir tespit olduğunu belirtti. Ergül yazısına şöyle devam etti:
"Kararlarından dolayı hakim ve savcılar tutuklanırken, meslekten ihraç edilirken veya muhalif duruşundan dolayı soruşturmalara maruz bırakılıp hiçbir ilke tanımadan sürgünlere yollanırken, en azından insan olarak bir tepki vermek isteyip de HSYK'nın hışmına uğramaktan korkarak susan halimizi anlatması açısından önemli. HSYK'nın, hakim ve savcıların Twitter, facebook ve adalet.org sitesindeki yazılarını takip ettiğini bilmeyen yok. Bu hususta internet sitelerinde HSYK'nın eleştirel yazı yazan hakim ve savcıların isimlerini tespit ettiğine dair haberler bile çıktı. Geçmişte Adalet.org'da HSYK'nın uygulamalarını eleştirdiği için tayini çıkartılan hakim ve savcıların varlığı da bilinen bir gerçek. Son olarak yine basında hakim ve savcıların odalarına dinleme cihazı konulacağı, bu yönde MİT'in karar aldığı yönündeki haberler de mevcut. Bu nedenlerle hakim ve savcılar, değil HSYK'yı eleştirmek, tayini çıkmış meslektaşlarına hayırlı olsun bile diyemeyecek bir korkuya hapsedildiler."
YAZ KARARNAMESİNDE YER BEĞEN
Geçmişte adalet.org'da sadece 'HSYK 2'nci Daire Başkanı Sayın Mehmet Yılmaz'a Açık Çağrı' başlıklı bir yazı kaleme aldığını bunun üzerine meslektaşlarının 'yaz kararnamesinde yer beğen" şeklinde değerlendirmede bulunduğunu hatırlatan Ergül yazısında şu görüşleri savundu:
"Nitekim benim yer beğenmeme dahi fırsat verilmeden tayinim çıkartıldı. Tabi tayinimi ısrarla çağırdığımı söyleyen yorumların bir diğer dayanağı Twitter hesabımdan yaptığım paylaşımlardı. Bu hususlar benim HSYK'nın görüş alanına girdiğime ilişkin yorumları çoğalttı. Tabi bunların yanında Sulh Ceza Hakimi olarak verdiğim ve halen hukuken ve vicdanen arkasında olduğum kararların da etkisinin olduğunu düşünüyorum. Hem HSYK'nın istemediği bir kararı ver hem adalet.org sitesinde HSYK 2'nci Daire Başkanına görev ve sorumluluklarını hatırlat hem de twitter'dan HSYK'nın uygulamalarını eleştir. Bu hususlar hukuk, demokrasi ve özgürlükler bayramında ceplerini şekerlerle doldurmak gibiydi ama rüya çok kısa sürdü. Eleştiri hakkı korku karşısında gerilememelidir. HSYK'nın tam olarak yapmak istediği de bu. Hakim ve savcıları korkutarak olası eleştirileri engellemek. HSYK, haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, yanlışlarını görsek de bu düşünceleri kendimize saklamamızı istiyor. Bizden uslu hakim savcılar olmamızı, uslu olursak bir gün kim bilir bizim de 'şirinleri' ve HSYK'nın adaletini göreceğimizi söylüyor. Bense mesleğini ve hayatını onurlu bir şekilde yaşamak peşinde olan bir insan olarak HSYK'nın istediği gibi 'sessiz kalmayacağımı, hiçbir haksızlığı -bunu HSYK da yapsa- tasvip etmeyeceğimi' tekrarlamak istiyorum. Ben hukukçuyum önce kendime sonra da bu mesleğe saygı duyuyorum. Meslektaşlarımızın sadece kararlarından dolayı tutuklandıkları bir süreçte bu kararname ile tayinimin çıkartılmış olmasından dolayı mağdur edildiğimden bahsetmekten utanırım. Ancak kararnameye ses çıkarmayarak uslu hakim olmak istemiyorum. Hakimlerin ve savcıların dünyada eşi ve benzeri görülmeyecek bir şekilde haksızlığa maruz bırakılarak tutuklanmalarının ardından gelen bu kararname ile HSYK yargıyı kaos ortamına sürükleyerek, her türlü gerçeğe ve adalete son bir tokat daha atmıştır. Tarih bu kararnameyi haksızlığın, eşitsizliğin ve ilkesizliğin Türkiye'nin suratına kara bir leke olarak çarpıldığı bir kararname olarak yazacaktır. Ortalığa kötülük saçan gerçek suçlular yığınını şikayet edecek herhangi bir makamın kalmadığı bu ülkede elbette hukuk yine tek sığınağımız olacaktır. Ben Ardahan ve Van'da 8 yıl görev yapmış bir hakim olarak bundan sonraki meslek hayatımı İzmir'de sürdüreceğime dair sözleşme imzalamadım. Türkiye'nin her yeri benim için özeldir ve bu mesleği en iyi şekilde her yerde yapma azim ve kararlılığındayım. Sürgün kararnameleri beni bu düşüncemden alıkoyamaz. Peki hakim ve savcılara bu muameleleri reva görenler yaptıkları işlerin sorumluluğunu sonuna kadar taşıyabilecekler mi?"
DESPOTİZMİN İLERİ ŞEKLİ
Hakim Serdar Ergül, "2015 Yaz kararnamesi ile bir kez daha gördük ki HSYK elindeki tüm yetki ve argümanları hakim-savcıları pasif, itaatkar, korkak ve güdümlü hale getirmek için kullanmaktadır. Kararlarından ve muhalif duruşundan dolayı hakim ve savcıların tutuklanıp geride kalanların ise kararnamelerle sürgünlere gönderilmesi despotizmin ileri şeklidir. HSYK bir katalizör gibi hareket ederek sadece kendisine tabi olanlara hayat hakkı tanımıştır. HSYK Genel Sekreterinin tüm hakim ve savcıları tehdit etmesi HSYK'nın sahip olduğu mantığı göstermesi açısından önemlidir. İnsan olabilmenin, cesurca yanlışa karşı koymanın bedeli sürgünlere yollanmaksa hiçbir zaman kaybetmeyen hakkın ve doğruların takımını tutmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Hukuksuzluk yapan HSYK'nın en büyük riski yine biz hakim ve savcılarız. Çünkü bu hukuksuzluğa dur diyecek olan yine bizleriz" dedi. - İzmir
Son Dakika › Güncel › Hakim Ergül'den HSYK'ya (Hukuksuzluk' Sitem - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?