YALOVA Belediyesi tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan hidrobiyolog Levent Artüz, Marmara Denizi'nde yaşayan canlı türü sayısının son 20 yılda 436'dan 180'e düştüğünü, balık çeşidinin de 124'ten 7'ye gerilediğini söyledi.
Yürüyen Köşk bahçesinde 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlenen panelde ilk konuşmayı Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman yaptı. Salman, "En büyük çevrecinin mekanında Dünya Çevre Günü'nü kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bu farkındalığı yaşıyoruz. 1929-1930'da burada dünyaya çevre dersi verdiği noktadayız. Bu dünyaya bir dalın dahi ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Yalova çevre ve doğa kenti. Yalova'da yeşili korumak, kentteki herkesin görevi. Marmara giderek avuçlarımızdan kaydı. Bir zamanlar Bodrum, Marmaris, Kuşadası yoktu ama Yalova vardı, Çınarcık vardı. Bir numaralı tercih sebebiydi Yalova. Yarını şekillendirmek için hala şansımız var" dedi.
Başkan Vefa Salman'ın ardından konuşan hidrobiyolog Levent Artüz, Marmara Denizi'nde 1954 yılından beri ölçümler yapan bir ekibin başında olduğu söyledi. Artüz, "Denizdeki kirlilikle ilgili en önemli parametrelerden birisi çözülmüş oksijen miktarıdır. Yani canlıların büyüyüp gelişeceği, yavrulamaları için bulundukları ortamdaki oksijen miktarı. Marmara Denizi'nde 1998 senesinde, üst su kütlesinde ortalama 7,2 miligram litre suda çözünmüş oksijen varmış. Bu, günümüzde 3,8'e düşmüş. Alt su kütlesine geldiğimizde; 1998'de 4,3'müş bu değer. Bugün itibarıyla 0,72. Yani sıfırın altında bir değere doğru gidiyoruz. Bir alanda olan canlıların adedi ve bunların çeşitliliği ile ilgili yapılan çalışmalar var. 1997'de 436 türe ait 10 bin 640 birey varmış. 2017'de 180 türe ait 6 bin 4 tane birey var şu anda. Ortamda bulunan tüm canlılardan bahsediyorum. Bu felaket durumu olarak gözüküyor. Marmara Denizi'nde çok yakın tarihlere kadar balıkhane kayıtları altına girmiş 124 tür ticari öneme sahip balığımız vardı. Yani tutulan ve yüklü miktarlarda satılan istavrit, lüfer gibi, bunların arasında orkinos vardı, kılıç vardı, 124 tane balık türü vardı. Bugün bu tür sayısı 7'ye düşmüş vaziyette" diye konuştu.
Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi'ne dikkat çeken Artüz, "Şu anda Marmara'nın başında öyle bir bela var ki, hiçbirinin önemi kalmayacak. ya bu senenin Aralık ayında ya da önümüzdeki senenin Ocak ayında Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi hayata geçecek. Literatürde bilinen en kirli akarsu Ergene. Kimi yerinde asitlik derecesi akbabanın midesindeki asitlilikle aynı; PH2. Bu çok ciddi, çok kuvvetli bir asit, rengi simsiyah. Tamamen her şey ölmüş, asitlilikten dolayı yatağını eritiyor, çok ciddi bir problem. Buna çözüm bulunması gerekiyor" dedi.
Ergene'deki kirliliğe çözüm konusunda ortaya atılan görüşü eleştiren hidrobiyolog Levent Artüz, şunları kaydetti:
"Birini bulmuşlar. Bu bulunan da zamanında Marmara Denizi'nin mahvolmasına sebep olan kuzey ve güney Haliç kolektörleri ile ilgili proje yapmış olan kişi. Burayla ilgili aynı kuzey ve güney Haliç kolektörlerindeki gibi 'Ergene'nin iki yanına kolektörler döşeyelim' demiş, 'iki kolektör derenin boyunca, bütün dereye giren kirletici unsurları bu kolektörlerde toplayalım' demiş. Ergene, Ege Denizi'ne akıyor, uluslararası sular. Biz bu kirletici unsuları oraya boca edemeyiz, başımıza dert olur. Bunun yolunu çevirelim, oradan Marmara Denizi'nin altına basalım gitsin. Bu vahim bir durum. Derede olan problemi Marmara'ya taşıyoruz. Bununla ilgili biz modelleme yaptık. Modellemeye göre 3 ay içerisinde Marmara Ereğlisi'nde Karabiga burnu arasındaki bölgede canlı kalmayacak. 7 ay içerisinde Marmara Denizi'nde hiçbir şey kalmayacak."
Vali Yardımcısı Ahmet Kurt, Kent Konseyi Başkanı İsmail Mutlu ve Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tahsin Becan'ın da takip ettiği etkinlik, yürüyüş ve fidan dikimiyle sona erdi.
- Yalova
Son Dakika › Güncel › Hidrobiyolog Artüz: Marmara Denizi'nde Balık Çeşidi 124'ten 7'ye Geriledi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?