İstihdamda Doğru Eşleşme Olmadığı Zaman İşgücü Devri Yükseliyor"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ/ İstanbul DHA

İnsan kaynakları (İK) uzmanı, İşte Siz Yönetim Kurulu Başkanı Tuğba Camuzoğlu, insan kaynakları biriminin ve hizmetinin önemine vurgu yaparak, "Baktığımızda işsiz hep işsiz, iş veren hep çalışan bulamaz vaziyette. Çünkü sizi doğru eşleştiren insan kaynakları biriminiz yok. Olmasa da danışman alın, bir şekilde faydalanın. Doğru eşleşme olmadığı zaman mutlaka bir yerde patlak veriyor ve turnover (işgücü devri) yükseliyor" dedi.

DHA'nın sorularını yanıtlayan İşte Siz Yönetim Kurulu Başkanı Tuğba Camuzoğlu, "İŞKUR akreditasyonu olan özel yetkili noktasıyım, istihdam ofisiyim. İŞKUR ile alakalı kısımda işveren ve çalışan tarafındaki teşviklerden faydalanmalarını sağlayan, köprü vazifesi gören bir danışmanlık firmasıyız" diyerek işini tanımladı.

Camuzoğlu, "Alımı yaparken İŞKUR kayıtlı alım yaptığımız için işveren teşviklerden faydalanmış olur. Çalışan da eğitim aldığı ve bunun sonunda İŞKUR onaylı sertifika sahibi olduğu için mesleğini taçlandırmış oluyor. Hem çalışan açısında hem işveren açısında ciddi bir avantaj oluyor" dedi.

TEŞVİKLER

Camuzoğlu, işveren ve çalışan tarafından ihtiyaç duyulan noktaları bildiklerini ifade ederek, "Yeni kurulan bir firma, yüklü miktarda personel alımı yapacak, en az 50 ile başlayacak personel sayısı" dedi ve ekledi

"50 personeli alacak, bir de iş veren tarafından yeni kurulan bir şirket var. Her iki taraftan da destek alabileceği modülleri biz biliyoruz. Personel tarafının çok iyi biliyoruz. İŞKUR kayıtlı olmanın yanı sıra, kişinin durumuna göre de faydalanabileceği teşviklerin süresi uzayabiliyor. Son 6 ay işsizse, 18-25 yaş arasıysa... Kişinin durumuna göre de teşvikler uzayabiliyor, 1-2 sene gibi. Biz bu noktada alımı yaparken, bu durumları göz önünde bulundurarak İŞKUR kayıtlı alım yaptığımız için, firma, personelde çok ciddi oranda maliyeti azaltmış oluyor."

Camuzoğlu, şirketi kurma düşüncesi olan firmalara ise girişimcilikle alakalı kısmında alabileceği teşvikler konusunda hizmet verdiklerini aktararak, "İşin girişimcilik alakalı alması gereken teşviklerin nasıl alınacağıyla alakalı yol haritası belirleyebiliyoruz. Orada da Nitelikli Personel Desteği var, KOSGEB tarafında Ar-Ge desteği var eğer yeni bir proje ise. Girişimcilik şirketinin kurulma aşamasında verilen destekler var" diye konuştu.

"İŞSİZ HEP İŞSİZ, İŞ VEREN HEP ÇALIŞAN BULAMAZ VAZİYETTE"

İşçi ve işvereni gerçekten doğru buluşturmak ve insan kaynakları çalışmalarına profesyonel bakmak gerektiğine vurgu yapan Tuğba Camuzoğlu şunları söyledi:

"İşe alımı herkes yapabilir fakat doğru bir araya getirmek profesyonellik isteyen bir süreç. İşin niteliğiyle, kişinin niteliğini bir araya getirmek aslında tam yaptığımı, yapmak istediğimiz şey bu. O yüzden işi profesyonellerine bırakıp, bu birime önem verilirse eğer o zaman aslında her şey çok daha sağlıklı ilerleyecek. Baktığımızda işsiz hep işsiz, işveren hep çalışan bulamaz vaziyette. Çünkü sizi doğru eşleştiren insan kaynakları biriminiz yok. Olmasa da danışman alın, bir şekilde faydalanın. Doğru eşleşme olmadığı zaman mutlaka bir yerde patlak veriyor ve o turn over yükseliyor. Beklentilerin doğru eşleştirildiği bir profesyonel süreçle aslında hem turn over azaltabilirsiniz, personel maliyetlerini azaltabilirsiniz. Fakat küçük bir şirket olabilirsin, insan kaynakları departmanı veya birimi kurmak istemeyebilirsin ama dışarıdan bir danışmanla bu yolculuğa çıkabilirsin diye düşünüyorum."

"TECRÜBEYE ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKİR"

Türkiye'de çok fazla İnsan kaynakları danışmanlık firması olduğunu belirten Camuzoğlu, "Binlerce de var diyebiliyoruz. Çünkü dışarıdan çalışan, evden çalışan binlerce belki firma var. Sayısı bilinmiyor çünkü kayıt altında değil. Ama İŞKUR kayıtlı, İş Kur'un özel izin belgesi olan Türkiye'de yaklaşık 300 firma var. Onlar legal çalışıyor. İzin almadan bu işi yapan çok fazla firma var. Dikkatli olmak gerek çünkü bambaşka bir işi olan kişi sadece bir ofis açarak insan kaynakları danışmanlığı adı altında eğitim ya da işe alım hizmetleri verebiliyor. Tecrübeye çok dikkat etmek gerekir" dedi ve ekledi:

"İŞKUR'un şu anda bütçesinde Avrupa Birliği Fonu'nda biriken milyon dolarlar var. Ama maalesef nasıl kullanılacağını ne iş veren, ne çalışan tarafı kendi haklarıyla alakalı ciddi bilgi eksikliği yaşıyor. Bazı işveren bilse de, çok meşakkatli bir süreç. Bilse de bir yerden bir gol yerim diye baktığı için uğraşmak istemiyor. Neden Avrupa Birliği Fonu'nda milyon dolarlarımız duruyor. Bu yüzden bu köprü vazifesini görerek bu teşviklerden faydalanıp, bize ayrılan teşviki kullanılmasını sağlamak istiyoruz. Bu hedefle özellikle bu duruma ağırlık veriyoruz."

"FİRMALAR TÜM YETKİ VE SORUMLULUĞU BİZE VEREBİLİYOR"

Camuzoğlu, çok uluslu firmaların kendi içlerinde mutlaka bir insan kaynakları birimi olduğunu, bunun dışında personel eğitimleri için akademik birimlerinin dahi bulunduğunu ifade ederek, "Hem eğitime ayırıyorlar, hem insan kaynaklarına ayırıyorlar, hem bordrolama, özlük işleri için ayrı bir birim oluyor" dedi ve şöyle anlattı:

"Bu firmalar, doğru bir insan kaynakları yönetici ile süreçlerin tamamı kendi içlerinde yönetebiliyorlar. Yetişemedikleri noktalarda, yoğunluğu başka bir sürece vermek istiyorlardır, bir yandan işe alımla alakalı destek alabilen çok büyük firmalar var. Eğitimleri de kendi içlerinde veriyorlar fakat dışarıda farklı bir yöntemle ya da konaklamalı, farklı bir eğitim sistemi ile eğitim satın almak istediklerinde, bu hizmetleri alabiliyorlar. Teşviklerden faydalanma süreci bu firmalarda da yine bulunuyor. Kendi içlerinde yapanlarda var, sorumluluğu almayan firmalarda var. Ama sorumluluk almak istemeyen büyük firmalar tüm yetki ve sorumluluğu bize verebiliyor."

"ASLINDA DENGEYİ SAĞLAYAN BİRİMDİR"

Tuğba Camuzoğlu, insan kaynaklarının görev tanımını, "Aslında biz bir firmanın organizasyon yapısını oluşturan birimiz. A'dan Z'ye tüm kuralları, tüm görev tanımlarını tüm organizasyon şemasını, tüm İK politikasını, İK politikasının yönetim stratejileri ve planlamasıyla paralel yürümesini sağlayan birimiz. Onun dışında bordroların yapılması, özlük haklarının savunulması; hem çalışan tarafındaki haklar, hem işveren tarafındaki hakların doğru ve paralel yürümesini sağlayan birimdir, aslında dengeyi sağlayan birimdir" diye anlattı.

"ZİHNİYET DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE HİÇ BİR ŞEYİN DEĞİŞECEĞİNİ ZANNETMİYORUM"

İnsan kaynaklarının Türkiye'de doğru şekilde anlaşılması için zihniyetin değişmesi gerektiğin ifade eden Camuzoğlu, "Zihniyet değişmeden, o tipik patron zihniyeti değişmeden, bizim birimimizin öneminin ve ehemmiyetinin anlaşılabileceğini düşünmüyorum. Bizler bunu anlata anlata, belki yaşata yaşata, çalışma yapa yapa örneklerle aktarabiliriz ama zihniyet değişmediği sürece hiç bir şeyin değişeceğini zannetmiyorum" diye ekledi.