Kaya: "Bu Zulme Sessiz Kalanlar da En Az Esed Rejimi Kadar Suçludur"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah saldırılarına ilişkin, "Bu saldırıda hiçbir kırmızı çizgi yok. Vahşet ve insanlık dışı muameleye maruz kaldı evlatlarımız, yavrularımız, oradaki vatandaşlar. Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu zulme sessiz kalanlar da en az Esed rejimi kadar suçludur." dedi.

Bakan Kaya, Sarıyer İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde kadınlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı KADEM Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın da katıldığı programda kadınlara buluşan Bakan Kaya burada bir konuşma yaptı.

Konuşmasında 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 41 oy almasına rağmen tek başına hükümeti kuramadığına değinen Bayraktar, "Bu ülkede hep koalisyonlar olsun. İstikrar olamasın ve Türkiye ilerleyemesin diye getirilmiş bir sistem var." diye konuştu.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderliği sayesinde son 15 yıldır istikrarlı bir dönem yaşadığını söyleyen Sümeyye Bayraktar, "Tabiri caizse ekstra güçlü bir lider olduğu için bu sisteme rağmen istikrar yaşıyoruz. ve bu güçlü lider bile bu sistemden dolayı çok ciddi sorunlar yaşadı. Yaşanan sorunlardan kastım bürokratik vesayetin getirdiği engeller. Bu engeller olmasaydı şimdiye kadar Türkiyenin demokratik, ekonomik olarak katedilen bütün ilerlemelerin kim bilir kaç katını alacaktık?" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşmasını sağlamanın ancak güçlü bir liderle olabileceğine vurgu yapan Bayraktar, "Koalisyon dönemlerinde güçlü bir sosyal politika bile uygulanamazken böyle bir yönetim modeli değişkiliğine hiçbir şekilde gidemezsiniz. Bu nedenle bu dönemde bu değişikliği yapmazsak Türkiye'nin önü daha yıllarca kesilmeye devam edecektik.

"Erdoğan'dan sonra ne olacak? Daha kötü bir lider gelirse?" sorusu içinde olan vatandaşlara seslenen Bayraktar, "Yıllarca Türkiye halkı seçimlerde doğru tercihler yaptı. Bundan sonra yapmaması için de bir neden yok. Fakat Erdoğan kadar güçlü olmayacak güçlü olamayacak bir lider olursa, onun kadar bürokratik vesayetle mücadele edemeyecek bir lider gelirse ne olacak? diye düşündüğünüz zaman, tam da ona lazım böyle bir sistem. Yani bürokratik vesayetin dizginlendiği, halkın sesinin daha güçlü olduğu bir yönetim modeli tam da bundan sonraki liderler için lazım." dedi.

Programda kadınlara hitap eden Bakan Kaya, konuşmada Hollanda'nın kendisine yönelik skandal tavrı ve o gece yaşadıklarını anlattı.

Bakan Kaya, "Batı ve Avrupa neden hayır kampanyalarını destekliyor? 'Evet' kampanyalarını yasaklıyor? FETÖ mensuplarına, PKK yandaşlarına sahip çıkıyor? Bunu düşünmemiz lazım. Avrupa, Türkiye'nin büyümlesinden gelişmesinden rahatsız. Artık IMF'den gelen uzamanlar tarafından gelen yönetlen bir Tükiye yok." diye konuştu.

Türkiye'nin koalisyonlu hükümetlerden döneminden çok çektiğini anlatan Bakan Kaya, "Ben bugün 65. hükümetin bakanıyım. Ortalama bir hükümetin ömrü 15 ay ama çoğu hükümet bunu bile görememiş. Günler süren hükümetler, kurulup güvenoyu alamayan hükümetler var. Koalisyonlar döneminde ülkemiz hep bedeller ödedi. Ama buna da güçsüz parlamenter sistemle mahkum bırakıldık." dedi.

Anayasa değişikliğinin önemine değinen Bakan Kaya, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle kalıcı olarak siyasi istikrarı ülkemiz yakalasın istiyoruz. Maalesef, 10 yılda bir yakaladığımız bütün kazanımları darbe süreçleriyle vesayet odakları yok etti." şeklinde konuştu.

Bakan Kaya programdan sonra Suriye'nin İdlib şehrinde yapılan kimyasal saldırı sonucu yaşanan katliam hakkında AA muhabirine açıklama yaptı.

Kaya, "Kimyasal saldırı sonucu 100 den fazla çocuk ve özellikle bebekler katledildi. Bu saldırıda hiçbir kırmızı çizgi yok, vahşet ve insanlık dışı muameleyle kaldı evlatlarımız, yavrularımız, oradaki vatandaşlar. Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu zulme sessiz kalanlar da en az Esed rejimi kadar suçludur. Dünyanın artık bu zulum karşısında sesini yükseltmesi gerekiyor. Kırmızı çizgilerden bahsediliyor ama çizgiler aşıldığı halde hala güçlü bir ses duyamadık saldırıya karşı. İnsanlık, vicdan hepsi ayaklar altına alındı. Vahşet durumu söz konusu. Buradan tüm dünyanın sesini yükseltmesini beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Biz, Suriyeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. bu vahşete karşı da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Kadınlar, çocuklar bebekler katledilirken susmadık susmayacağız. Esed rejimi de bu yaptığı zulmün hesabını bir gün elbet verecek" dedi.