Kılıçdaroğlu (2/son): Benim Evladım Rüşvet Almadı Diyorsan, O Çocuklarını Mahkemeye Gönderirdin

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Ben senin evlatlarını "ben evlatlıktan reddederim' diye söylemeni istemiyorum. Sen evladına güveniyorsan, benim evladımın hiçbir günahı yoktur diyorsan, benim evladım rüşvet almadı diyorsan, o çocuklarını mahkemeye gönderirdin, gider ifade verirlerdi orada" diye seslendi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Amasya Hamit Kaplan Kapalı Spor Salonu'nda partisinin adaylarını tanıttı. CHP Genel Başkanı konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Şimdi darbe yapıldı diyor, en basit soruları soruyorum, o banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusuna 4.5 milyon doları darbeciler mi koydu? Kim koydu, tık yok, ses yok.

Haram parayla umreye gidilir mi? Senin o bakanın haram parayla bindi uçağa, rüşveti dağıtan adamın uçağına söylüyorum, herhangi bir THY uçağı değil, rüşveti dağıtan adamın uçağına bindi, bütün aile, Umre'ye gittiler.

MİT, Başbakan'a rapor veriyor. 18 Nisan'da, diyorlar ki bazı bakanların çocuklarının adı rüşvet olayına bulaştı. O zaman demiyor darbe oldu. Raporu aldın, tık çıkmadı, sesin çıkmadı, ne zaman ki paralar saçıldı, çıktı meydana bize darbe yapılmaya başlandı dedi, ortada darbe marbe yok, ortada vatandaşı soyan, devleti soyan bir çete var, o çetenin reisi de Recep Tayyip Erdoğan'dır, herkes bunu böyle bilsin.

-"MAZLUMUN AHINI ALIRSANIZ SONUCUNUZ BÖYLE OLUR"-

Operasyonun adı ne, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu, operasyon kime karşı yapılır, çetelere karşı yapılır, bu çetenin içinde kimler vardı, dört tane bakan var. O bakanlardan birisi ne söyledi. Çete reisini kim tanımladı, kendi bakanı, ben söylesem kıyamet kopardı, diyorum ya Allah büyüktür. Mazlumun ahını alırsanız sonucunuz böyle olur. Allah kimseyi yere bakar hale getirmesin.

-AK PARTİ'YE OY VERENLERE SESLENDİ-

Ar damarı olan birisi bütün bu yolsuzluklardan sonra milletin önüne çıkamaz. Bunlarda ar damarı da yok. Bize darbe yapıldı diyorlar. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren değerli yurttaşlarıma sesleniyorum, sizin kul hakkı konusunda ne kadar duyarlı olduğunuzu biliyorum, ibadetinizi yaparken Türkiye'deki bütün Müslümanların yaptığı gibi hoşgörü diliyorsunuz, barış olsun istiyorsunuz, temiz siyaset istiyorsunuz, gelin beraber olalım, gelin birlik olalım, huzur içinde yaşayalım, kul hakkı yiyenlerden hesap soralım.

-"SEN ADAM DEĞİLSİN"-

İmam hatiplerden mezun olanlar müftülük, imamlık yaparlar. Camilerde cemaati aydınlatırlar. Ama bir Başbakan oraya imamları, imam hatip öğrencilerini toplayıp CHP'nin Genel Başkanını yuhalatıyorsa bu doğru değildir, ahlaki değildir. Seçim meydanlarında yapabilirsin, eyvallah, ama cemaatine doğruları söylemek zorunda olan cemaatine kul hakkı yemenin ne kadar günah olduğunu söyleyen, cemaate birliği ve barışı anlatan imam hatip öğrencilerine bir siyasal konuşma yapamazsın, yaptığın andan itibaren kimse kusura bakmasın sen adam değilsin.

-"BUNUN ADI RÜŞVETTİR"-

Diyor ki, oğlum yolsuzluğa bulaşırsa, onu evlatlıktan reddederim. Herkes ister evladı helal para kazansın. Ama Başbakan diyor ki oğlum yolsuzluğa bulaştıysa ben evlatlıktan reddedeceğim.

Ben ona herkesin anlayacağı dilden hitap etmek istiyorum.

Senin oğlun, Bilal oğlan, bir vakıf kurdu, vakfın adı TÜRGEV. Vakıf ne yapacak, sözde öğrencilere burs verecek. Ama parayı nereden buldun, benim derdim o, helal para mı, haram para mı? Bir müteahhit, İstanbul Bakırköy'de çok güzel bir arazi var. İmar planlarına aykırı olarak yüksek binalar yapmak istiyor. Recep Tayip Erdoğan ile görüşüyor, Recep Tayyip Erdoğan, Bakanına talimat veriyor, bunun imar durumunu yapın istediği şekilde.

Sonra ne oluyor, bu büyük müteahhidin İstanbul Ataşehir'de yaklaşık 20 dönümlük arsası var. İstanbul'da en iyi yerde. Diyor ki Recep Tayyip Erdoğan bu arsayı benim oğlumun vakfına vereceksin.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyun, dua ederken de düşünün bir Başbakan'ın özel imar planı verdiği bir müteahhidin senin oğlunun vakfına 20 dönümlük bir arsayı hangi ahlaki değerlerle bağışladı. Bunun adı rüşvettir. Ne söyledim, şunu söyledim, ihaleyi vereceksin yandaşına, rüşvetini götürecek TÜRGEV'e yatıracak, olay bu.

-"BENİM EVLADIM RÜŞVET ALMADI DİYORSAN, O ÇOCUKLARINI MAHKEMEYE GÖNDERİRDİN"-

Ben senin evlatlarını ben evlatlıktan reddederim diye söylemeni istemiyorum. Sen evladına güveniyorsan, benim evladımın hiçbir günahı yoktur diyorsan, benim evladım rüşvet almadı diyorsan, o çocuklarını mahkemeye gönderirdin, gider ifade verirlerdi orada.

Gitmeyeceksin, ifade vermeyeceksin, mahkemenin aradığı oğlunu başbakanlık makam aracına bindireceksin. Bu ülkede binlerce genç var, işsizlik almış gidiyor, bunların yüzüne bakarken insan biraz utanır.

-TOBB BAŞKANINA SESLENDİ-

Bugün gazetelerde bazı sivil toplum örgütlerin yayınladıkları bildiri var. "Türkiye hepimizindir'. Sanıyorum böyle bir ifade. Eyvallah. O bildirinin altında bir kuruluş daha var. Bundan önce gazetelerin arka sayfasında tam sayfa bir ilan yayınlandı.

Bir gazetenin arka sayfasındaki ilanın bedeli 80 bin lira, kim veriyor sivil dayanışma platformu. Kim bunlar, içlerinde bir de HAK-İş vardı. Sen kalkıpta nasıl o ilanı veriyorsun.

TOBB Başkanına sesleniyorum, o adamı aranıza niye aldınız? İşçinin parasını alın terini Recep Tayyip Erdoğan'ı övmek için gazetelere tam sayfa ilan için finanse eden bir adamın hangi yolsuzluktan şikâyet etmeye hakkı vardır.

Türkiye asla hırsızların Türkiyesi olmayacaktır.

CHP iktidarında ilk dört ayda yapacağımız şey Siyasi Ahlak Yasasını çıkarmaktır. Hırsız iktidara gelirse soyulan millet olur, soyulan sizlersiniz."

-GÜÇ BİRLİĞİ ÇAĞRISI YAPTI-

Vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaoğlu, "Güç birliğine ihtiyacımız var, gelin Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Herkes huzur içinde yaşasın. Bana güvenin. Her kuruşun hesabını vereceğim. Dicle'nin kenarında iki koyun kaybolsa onun sorumluluğunu hissedeceğim. Eğer bir evde tencere kaynamıyorsa söz veriyorum, benim evimde de tencere kaynamayacak" diye konuştu.