Kılıçdaroğlu: Siz Suriye'ye Silah Sevkiyatı Yapıyorsunuz, Türkiye'de Üretiyorsunuz

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir TIR'da yakalanan cephaneliğe ilişkin davada şoförün ifadesine işaret ederek, "Bu bir suç belgesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşruluğunu uluslar arası alanda tartışılmasına yol açar. Siz Suriye'ye silah sevkiyatı yapıyorsunuz, Türkiye'de üretiyorsunuz, TIR'a yüklüyorsunuz, Jandarma kontrolünde gönderiyorsunuz onu" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, yeni bir iklim olduğunu belirterek, "Eğer iyi çalışırsak, halka gidersek, halkın sorununu dinlersek emin olun bu halk bizi baş tacı yapacaktır. Neden; kul hakkı yemiyoruz, yolsuzluk yapmıyoruz, yalan söylemiyoruz, köşeyi dönmüyoruz, akrabaları işe yerleştirmiyoruz, yandaşlara ihale vermiyoruz. Temiz siyaset yapmak istiyoruz" dedi.

Hafta sonu Osmaniye'de olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, narenciye üreticisinin "battık" dediğini belirterek, "Ne yapacağız diyorlar, ne yapacaklar, sizi ezenleri sandığa gömeceksiniz" derken, "Halkın yararına bir düzen istiyorsanız yeriniz belli, CHP" diye seslendi.

-"24 KASIM 2013 TÜRKİYE'NİN AYIPLI BİR TARİHİDİR"-

24 Kasım Öğretmenler Günü'ne işaret eden CHP Genel Başkanı, "Öğretmenlerin derdi var, sorunları var. İnsanlar sorunlarını nasıl açıklarlar, yürüyüş yaparlar. 24 Kasım'da da öğretmenler sokağa çıktılar, sorunlarını anlatacaklar. Tandoğan'dan Kızılay'a yürüyecekler önce TOMA'lar, polis copu, sonra biber gazı, sonra sular. Şiddet uygulandı öğretmene. 24 Kasım 2013 Türkiye'nin ayıplı bir tarihidir. Kimi öğretmenin ayağı kırıldı, kolu kırıldı, kafası kırıldı. Efendim demeç veriyor Hazreti Ali demiş ki, "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum'. Madem bunu söylüyorsun, gayet güzel. Sen ne yapıyorsun, bırak bir harf öğretmeyi seni adam etmeye çalıştılar. Sen ne yaptın, güvenlik güçlerini seferber ettin. Öğretmeni köle yapmaya çalışıyorsun sen. CHP olduğu sürece öğretmenin kılına kimse dokunamayacak" diye konuştu.

Ataması yapılmayan binlerce öğretmen olduğuna işaret eden CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Yoksulluk sınırı 3 bin 741 lira, en düşük öğretmen aylığı da bin 951 lira. Yarı yarıya. Öğretmenlerin yüzde 89.2'si borçlu, yüzde 96.5'i mesleğinin itibar kaybettiğine inanıyor, yüzde 66.9'u umutsuzluk içinde.

Bu kadar zor koşullarda olan öğretmenlere Mayıs 2012'de bakın bu diktatör ne demiş, "Öğretmenlerin 15 saat çalışıp yüksek maaş almaları haksızlık değil mi?' Verdiği parayı bile yüksek maaş olarak görüyor.

-"KEFENİN CEBİ OLSA BUNLAR DOLAR DOLDURURLAR KEFENİN CEBİNE"-

OECD üyesi ülkeleri arasında en çok öğretmeni çalışan ülke Türkiye. Ne diyordu, "öğretmen az çalışıyor'. Ya yüzüne gözüne dursun. Sen demiyor muydun, ben yırtık ayakkabıyla siyasete girdim, sen bu öğretmenlere dünyanın en zengin başbakanı olduğunu nasıl anlatacaksın, çık bir onların karşısına. Öğretmene gelince fazla. Beyefendiye gelince yetmiyor, köşeyi dönecek. Emin olun kefenin cebi olsa bunlar dolar doldururlar kefenin cebine."

CHP Genel Başkanı, öğretmenlere de "Siz baş tacı yapacak olan parti CHP'dir" diye seslendi.

-"KİMSİN SEN?"-

Mısır ve Türkiye arasında yaşanan son gelişmelere değinen CHP lideri, Ak Parti'nin izlediği politikayı eleştirerek şöyle dedi:

"Mısır'ı düşman ilan ettiler. Bırakın Mısır'ı, Mısır halkını da neredeyse düşman ilan ettiler. El Ezher'in Rektörünü lanetlediler. Bütün Mısırlıların ortak kanaat önderi El Ezher'dir. Onu Erdoğan lanetledi. Lanetlediği için bütün Mısır'da Türkiye'ye karşı ciddi bir kırılma oldu. Kimsin sen? Bir başka ülkenin üniversitenin rektörünü lanetleyeceksin, nereden alıyorsun sen bu yetkiyi?

-"MISIR POLİTİKASI İFLAS ETTİ"-

Mısır politikası iflas etti. Tıpkı Suriye politikası gibi. Şimdi Irak'ı onarmaya çalışıyorlar. Ama bizim sayemizde.

İki arkadaşımızı Mısır'a görevlendirdik, şunu her yerde söyleyin, "Mısır halkı ile Türkiye halkı kardeştir, ortak tarihleri vardır, iktidara kızıp Türkiye halkına kızmasın'.

Çünkü biz mezhepçi değiliz, biz bir halkı tümüyle kucaklarız.

Hala Mısır'ın içişlerine karışmayı sürdürüyorlar, Mısır ne yaptı, al büyükelçini ben bunu istenmeyen adam ilan ettim."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine Dışişleri Bakanı'nın verdiği yanıtta, Türkiye ile Mısır arasında ilişkilerin çok iyi dendiğini ifade eden CHP lideri, "Ne zaman 14 Kasım 2013. Bunu imzalayıp gönderiyor. Üzerinden 10 gün geçmeden bizim büyükelçiyi istenmeyen adam ilan ediliyor. Nasıl bir Dışişleri Bakanı. Stratejik derinlik diye sözde kitap yazmış. Bu önergeye verdiği yanıt stratejik rezaleti ortaya çıkarmıştır. Mısır'da ne olduğunu bilmiyor" diye konuştu.

-"RABİA'YI ÇOK SEVİYORSAN GİDERSİN MISIR'A, MISIR'IN VATANDAŞLIĞINA GEÇERSİN"-

CHP Genel Başkanı konuşmasına şöyle devam etti:

"Mısır'da büyükelçimiz var mı, yok. Suriye'de büyükelçimiz var mı, yok. İsrail'de büyükelçimiz var mı, yok. Neymiş dış ilişkilerimiz çok sağlam hukuki zemine dayanıyormuş. Sevsinler senin anlayışını.

Bütün bu gerçekler ortada dururken Rabia işareti yapıyor birisi. Yaa Türkiye'de yaşıyorsun, kardeşim. Rabia'yı çok seviyorsan gidersin Mısır'a, Mısır'ın vatandaşlığına geçersin. Orada istediğin gibi siyasi faaliyette bulunursun. Sen Türkiye'desin.

-"AMİGOLUĞU BIRAK, ELİNİ GÖSTERECEKSEN, ELLERİNLE YÜZÜNÜ KAPAT DA AYIBINI GİZLE"-

Sudan'da da darbe yapıldı. Ömer El Beşir darbe yaptı. Binlerce kişiyi öldürdü. Uluslar arası mahkeme yargıladı, suçlu buldu ve aranıyor. Bu ne yaptı, kırmızı halılar serdi ve Türkiye'ye davet etti. Hani sen darbecilere karşıydın.

Amigoluğu bırak, elini göstereceksen, ellerinle yüzünü kapat da ayıbını gizle."

-"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN MEŞRULUĞUNU ULUSLAR ARASI ALANDA TARTIŞILMASINA YOL AÇAR"-

Suriye konusuna değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir TIR'da cephanelik bulunduğunu hatırlatarak, "Uyuşturucu ihbarı yapılıyor. Ama bakıyorlar ki Suriye'ye gidecek olan havan mermisi kovanları, bir TIR dolusu. Arkadaşlarım bu davayı izliyorlar. Ürünler Konya'da yapılıyor. TIR'a yükleniyor, Suriye'ye gidiyor. Uyuşturucu ihbarı üzerine yakalanıyor. Bakıyorlar ki TIR'da uyuşturucu yok, silah var" dedi.

TIR şoförünün ifadesinde, "Ben bu malzemeleri daha önce iki defa Reyhanlı'ya götürüp, teslim ettim. Teslim ettiğim yer Jandarma Karakolu'nun korumasında olan etrafı çevrili bir yerdi. Zaten oraya girebilmek için Jandarma kontrolünden geçiyorum. Ancak aracı aramadılar, kasasına bakmadılar. Ancak bizim TIR'ı götüren önce bir araç duruyordu, o araç ile konuştular, sonra o karakol binasının 200 metre ötesinde etrafı çevrili bir alana ben yükü boşalttım. Boşalttığım yükler hepsi ambalajlı, sarılı şekildeydi" dediğini belirttiğini söyledi.

-"SİZ SURİYE'YE SİLAH SEVKİYATI YAPIYORSUNUZ"-

Bu bir suç belgesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşruluğunu uluslar arası alanda tartışılmasına yol açar. Siz Suriye'ye silah sevkiyatı yapıyorsunuz, Türkiye'de üretiyorsunuz, TIR'a yüklüyorsunuz, Jandarma kontrolünde gönderiyorsunuz onu. Kim söylüyor. Silahları taşıyan şoför söylüyor.

Niye yapıyorsunuz bunu, Müslüman'ı Müslüman'a kırdırmak için, dış politikada battığınız için.

Esad'ı devirecekti, 2 haftası kalmıştı sözde, silah gönderiyor ya, nasılsa silah gönderdik ve bunlar yıkılacaktır.

Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bu konuma düşürmeye hakkı da yoktur ve yetkisi de yoktur.

-"TÜRKİYE'Yİ ORTADOĞU'NUN ŞAMAROĞLANINA DÖNDÜRDÜLER"-

Mısır'da büyükelçimiz kovuluyor. Türkiye'yi Ortadoğu'nun şamaroğlanına döndürdüler. Buradan söylüyorum, şamaroğlanı olan Türkiye Cumhuriyeti değil, şamaroğlanı olan onun başındaki adamdır.

Mısır'da büyükelçimiz kovuluyor ama dünyada ve Ortadoğu'da güzel şeyler oluyor. Cenevre'de İran ile yapılan müzakereler sonuçlanıyor. Kitle imha silahlarının üretilmesinin önüne geçiliyor. Büyük bir mutlulukla bunu karşıladım ve İran diplomaside çok önemli bir aşama katediyor. İran uluslar arası sistemin entegre olmuş bir parçası haline dönüşüyor. Bu güzel bir olay. İran diplomasisini kutlamamız gerek. İran diplomasisi, diplomatlarını yürekten kutluyorum."