"Lojman Cinayeti" Davası - Son Dakika
Güncel

"Lojman Cinayeti" Davası

"Lojman Cinayeti" Davası

Eski SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün TBMM lojmanında öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi Duruşmada, cinayetle ilgili soruşturmayı yürüten emniyet görevlileri tanık olarak dinlendi

13.09.2013 15:32
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün, 24 Haziran 1991'de TBMM lojmanında öldürülmesiyle ilgili davada, o dönemde soruşturmayı yürüten bazı emniyet görevlileri tanık olarak dinlendi.

Güngör'ün öldürülmesine ilişkin sanık Abdullah Gökalp'in yargılanmasına Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Başka suçtan hükümlü Gökalp'in hazır bulunmadığı duruşmaya müşteki Erol Güngör ve avukatı Ahmet Çağlayan ile sanık avukatı Nigar Yılmaz katıldı.

Duruşmada, tanık olarak çağrılan dönemin DYP Milletvekili Atilla İmamoğlu'nun kızı Şule İmamoğlu'nun gelmediği açıklandı. Avukat Çağlayan söz alarak, "Bildiğim kadarıyla eşi emniyet görevlisi. 'Eşimle görüşeyim, daha sonra ararım' dedi. Ancak aramadı" diye konuştu.

Daha sonra, cinayetle ilgili soruşturmayı yürüten ve bir kısmı bugün emekli olan emniyet görevlileri tanık olarak dinlendi.

Tanıklardan dönemin Ankara Asayiş Şube Müdürü Hüseyin Özalp, olaydan yaklaşık bir ay sonra Antalya'dan Ankara'ya tayin olduğunu anlatarak, yürüttükleri soruşturmada faili bulamadıklarını söyledi.

Özalp, müşteki avukatı Çağlayan'ın, "Soruşturmanın akamete uğraması için baskı gördünüz mü" sorusuna, "Soruşturmayı medeni ülkelerdeki gibi yapamıyoruz. Olay yerine giden ekiplerdeki kişi sayısı 40-50. İlgili olan, olmayan orada. SHP'li iki grup başkanvekilinin oraya geldiğini biliyorum. Olay yerini dolaşmayan kalmamış. Ne çekirdek var ne kovan. Sıkıntı buradan başlıyor" cevabını verdi.

"Deliller ortadan kaldırıldı mı" sorusu üzerine ise Çağlayan, "Ortadan kaldırıldı anlamında değil. Ama bir mermi çekirdeği, ayakkabı altında bile gitmiş olabilir" dedi.

Özalp, bir soru üzerine, "(Soruşturmanın üstünün örtülmesi anlamında) Bize bir baskı falan olmadı. Olsa da biz ona icabet etmezdik" ifadesini kullandı.

-Güngör, Uğur Aytaç'ın ifadesine dikkati çekti

Söz alan Erol Güngör, "Cinayetin, (eski bakan) Akın Gönen'in damadı Gürel Özener ile ilişkili olabileceğine dair hiçbir bilgiye, dedikoduya ulaşmadınız mı" sorusuna Özalp, "Hatırlamıyorum, gerçekten hatırlamıyorum" yanıtını verdi.

Güngör, soruşturmada görev alan polislerden Uğur Aytaç'ın Meclis Araştırma Komisyonuna ve mahkemeye verdiği ifadede, "Biz o ismi (Gürel Özener) duyduk, böyle bir bilgi edindik. Yazdırmadılar" dediğine işaret ederek, Aytaç'ın o dönemdeki şeflerinin Hüseyin Özalp ve Mehmet Yasak olduğunu belirtti.

Cinayet sonrasında çıkan gazete haberlerinde bazı siyasetçilerin ve yakınlarının isminin geçtiğini anlatan Güngör, bu isimlerden kimilerinin polis raporlarında da yer bulduğuna dikkati çekti. Güngör, Aytaç'ın beyanlarına dayanarak, "Bir ismi 'dedikodu' diye yazdırmıyorsunuz. Peki diğerleri dedikodu değil, gerçek miydi" diye sordu.

-"İmamoğlu'nun ifade içeriği yok"

Etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle AİHM'ne başvurduğunu, mahkemenin 2002'de kendisine gönderdiği dosya içinde dönemin DYP Milletvekili Atilla İmamoğlu'nun kızı Şule İmamoğlu'nun polisler tarafından ifadesinin alındığına dair bir belgeye rastladığını anlatan Güngör, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen belgede İmamoğlu'nun ifadesinin alındığı yazıyor. Şule İmamoğlu'nun ifade tutanağı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin soruşturma dosyalarında yok. İçeriği yok. Ben içeriğini merak ediyorum" dedi.

Tanık Özalp "AİHM'ye nereden gitmiş? Ben bunu savcılığa yazmışım. Yoksa savcı 'Evrak eksik' der. Dosyaya girmiş ki AİHM'ye gitmiş. Ben hatırlamam ki Şule İmamoğlu kim, polis Uğur kim. Bu ayrıntıları ben bilemem" diye konuştu.

Erol Güngör, polis olaya ilk el koyduğunda kendisine cinayetin bıçakla işlediğinin söylendiğini, ancak daha sonra cinayetin silahla gerçekleştirildiğinin öğrenildiğini ve 24 saat sonra evde mermi çekirdeği ve tabanca arandığını ifade etti ve şunları söyledi:

"4 Temmuz 1991'de de benim evimi temizlemişler. Benim böyle bir talebim yok. Ben olay yerini olduğu gibi muhafaza etmeye çalışıyorum. Bir tek derdim oğlumun katillerinin ortaya çıkarılması. Evi temizlerken dolaptaki bavulun altında tabancamı ve 25 adet mermisini buluyorlar. Mermi çekirdeğini bulamamışsınız ki evimi niye temizliyorsunuz? Evin temizlendiği de bana 30 Temmuz'da söyleniyor. Ben ise temizlendiğini bilmediğim için ev aynen duruyor sanıyorum."

Özalp ise 17 Temmuz 1991'de Ankara'ya atandığını belirterek, "Söylenen konuları bilmiyorum. Bunlar teferruat. Bir kusurum varsa gereği yapılsın. Biz, adam gibi işimizi yapmaya çalıştık" dedi.

-Öteki tanıklar

Cinayet tahkikatında görev yapan dönemin Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Yasak ise olaydan iki ay kadar sonra Ankara'ya atandığını bildirerek, "Cinayeti kimin işlediği konusunda delil elde edemedik. Herkes olayın çözülmesi için üstünde duruyordu" diye konuştu.

Cinayet sırasında Cinayet Büro Müdürlüğünde Ekip Amiri olan Temel Aydın da Uğur Aytaç'ın beyanlarının anımsatılması üzerine, "Her ihbarı değerlendirdik. Sayın Milletvekilimizin oğlu öldürülmüş. Bu olayı çözmek bizim için de reklam olurdu. Reklam deyince yanlış anlaşılmasın, biz de ödüllendirilirdik" ifadelerini kullandı.

Aydın, 4 Temmuz 1991'de Erol Güngör'ün evinin temizlenmesine ilişkin ise "Suçu aydınlatacak tüm delilleri aradık. Her şey bitmiş. Savcıdan izin aldık. Onun için temizledik. Temizliği Meclis görevlileri yaptı" diye konuştu.

-İmamoğlu zorla getirilecek

Mahkeme, soruşturmada görev yapan bazı polis memurlarını da tanık olarak dinledikten sonra, tanık Şule İmamoğlu'nun zorla getirilmesi için yazı yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İddianamede, sanık Abdullah Gökalp'in, 14 Mayıs 2010'da adalet müfettişine verdiği ifadede, 24 Haziran 1991'de Mustafa Güngör'ü öldürdüğünü beyan ettiği belirtiliyor ve "tasarlayarak, kasten öldürme" suçundan cezalandırılması talep ediliyor.

Önceki duruşmalarda mahkemede hazır edilen Gökalp, eşi ve iki çocuğunun can güvenliğinin sağlanması durumunda ifade vereceğini söyleyerek, şu ana kadar savunmasını yapmadı. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Lojman Cinayeti' Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement