MHP Lideri Bahçeli'nin Açıklamaları

Denizli'de iki gündür süren il başkanları toplantısına katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye ağır bir iç kanama geçirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyayı kurtaran adam rolüne soyunduğunu söyledi.

Bahçeli, "Ülkemiz ağır bir iç kanama geçirirken, Başbakan Erdoğan küresel düzlemde sorumsuzca ve pervasızca hareket etmektedir. Başbakan, her gün ülkemizde şehitler verilirken, kendisini başka coğrafyaların güvenliğine memur etmiş ve adamıştır. Kabaran kibri Başbakan Erdoğan'ı kendinden geçirmiş, dış yönlendirme ve verilen destek sayesinde dünyayı kurtaran adam rolüne soyunmuştur. Başbakan küresel siyaset masalarında imal edilmiş bir figür" dedi.

Denizli'deki 81 il başkanının katıldığı toplantının sonunda basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille suçladı ve artan terör olaylarının sorumlusu olduğunu belirtti. İl başkanları toplantısında Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır şartların ayrıntılı olarak görüşüldüğünü, genel seçimden sonra yaşanan gelişmelerin değerlendirildiğini vurgulayan Bahçeli, Ak Parti'nin narkoz işlevi gördüğünü ileri sürdüğü propagandasının gerçeklerin üzerini örttüğünü, hayalin, tezviratın ve dedikodunun gerçekmiş gibi algılanmasını sağladığını söyledi. Türkiye'nin ağır bir iç kanama geçirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyayı kurtaran adam rolüne soyunduğunu öne sürdü.

Bahçeli, "Ülkemiz ağır bir iç kanama geçirirken, Başbakan Erdoğan küresel düzlemde sorumsuzca ve pervasızca hareket etmektedir. Başbakan, her gün ülkemizde şehitler verilirken, kendisini başka coğrafyaların güvenliğine memur etmiş ve adamıştır. Kabaran kibri Başbakan Erdoğan'ı kendinden geçirmiş, dış yönlendirme ve verilen destek sayesinde dünyayı kurtaran adam rolüne soyunmuştur. Başbakan küresel siyaset masalarında imal edilmiş bir figür. Aşırı güveni nedeniyle ayakları yerden kesilmiş, şişen benliği başını döndürmüş, böylelikle ülkemizi ve milletimizi kandırmaktan ve aldatmaktan çekinmemiştir. Başbakan Erdoğan sıkıştığı ve bunaldığı her fırsatta minderden kaçmakta ve kuralları çiğnemektedir. Bu itibarla Türkiye iyi yönetilmediğinden kilitlenmeyle karşı karşıyadır. Başbakan için başarısızlığını kapatacak, aczini gizleyecek ve habis emellerine korunak olacak çıkışlar, diklenmeler ve meydan okumalar cankurtaran işlevi görmektedir. İşte İsrail gerilimi, Suriye resti ve Kıbrıs Rum kesimiyle atışmalar aradığı imkanları kendisine sunmuş ve sahte çıkışlarına müzahir bir zemin oluşturmuştur" dedi.

Bölücü terörün saldırılarının tahammül sınırlarını aştığını, terör yüzünden şehirlerin, caddelerin, sokak aralarının yürünmez hale geldiğini belirten Bahçeli şöyle konuştu:

"Patlayan bombalar, iğrenç tuzaklar, rezil pusular, masum ve mazlum insanlarımızın hayatlarına kastetmektedir. Türkiye, deyim yerindeyse ateş çemberine alınmıştır. Bölücü canilere verilen tavizler, uyandırılan umutlar etnik kalkışmanın bahanesi ve gerekçesi haline gelmiştir. Milletimiz çaresizce terörün menfur suikastlarına maruz kalmaktadır. Son olarak Siirt'in Pervari ilçesi Belenoluk Jandarma Karakolu'na düzenlenen hain saldırıda altı Mehmetçiğimiz şehit olmuştur. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailelerine, aziz milletimize sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Terör örgütünün özellikle şehirlerde masum sivillere yönelik saldırıları arttı. Görüldüğü kadarıyla PKK ile Ak Parti arasındaki görüşmelerin, mutabakat arayışlarının maliyeti çok ağır olmaktadır. Terörle arkalanmış ve güçlendirilmiş pazarlık süreçleri, bomba, kurşun, mayın olarak somutlaşarak milletimizin korku ve kaygı girdabına girmesini hedeflemektedir. Bastırdıkça taleplerinin karşılandığını gören bölücü hevesler, özellikle yeni anayasa hazırlık sürecinde ellerindeki kanlı enstrümanlarla sonuç almaya odaklanmışlardır. Hiçbir etkili önlemin alınmadığı bir ortamda, bölücü kalkışmanın ve isyan provalarının adım adım ilerlediği açık ve nettir. Şehirlerimize gizlendiği iddia edilen bombaların tehdidiyle, milletimizin soluğu kesilmek ve mukavemet gücü eritilmek istenmektedir. PKK'nın şehir uzantısı olan TAK isimli cinayet organının, hayasızca yaptığı tehdit bunun en açık kanıtıdır. Bizim ısrarla sorduğumuz ve MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombaların nerede olduğuna dair doyurucu bir cevap halen gelmemiştir. Bölücü terörün masum insanlarımızı katleden saldırıları şüphesiz yeni ve olağan dışı bir vakıa değildir."

"SORUMLU BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ"

Sürece en büyük dayanak ve desteğin Ak Parti'nin açılım sürecinden geldiğini vurgulayan Bahçeli, PKK'yı aklamak ve siyasallaştırmak adına bütün milli değer ve ilkelerin ayaklar altına alındığını söyledi. Bahçeli, "Yıkım projesi Türkiye'yi bölme ve milletimizi parçalama niyetinde olanlara altın tepsi içinde imkanlar sunmuş ve ülkemizi geri dönüşü çok zor olacak bir ayrışma ve dağılma sürecine sokmuştur. Bölücülükle tahkim edilmiş terör, dört bir koldan ülkemizi kuşatmışsa bunun sorumluluğu kesinlikle Başbakan Erdoğan ve hükümeti üzerinedir. Biz bu olacakların hepsini yeri ve zamanı geldiğinde gündeme getirdik ve muhataplarımızı ısrarla uyardık. 'Yıkım projesinden vazgeçin, bu yol Türkiye'yi uçuruma götürüyor' dedik. 'Türkiye demokratikleşiyor, sözde Kürt sorununu bitirmek lazım' dediler. 'Bu gidişle terörü azdıracaksınız, bölücülüğü meşrulaştıracaksınız' dedik. 'Siz susun, analar artık ağlamayacak' dediler. 'PKK'yla müzakere değil, mücadele edin' dedik. 'Eski yöntemlerle sonuç alınmıyor, ileri demokrasi var' dediler. 'Şayet girdiğiniz yoldan dönmezseniz şehitlerimiz artacak, hanelere ateş düşecek' dedik. 'Şehit cenazelerini istismar ediyorsunuz, kandan besleniyorsunuz' dediler. 'İmralı'yla görüşüyorsunuz, yapmayın, ihanet yolundasınız' dedik. 'Şerefsiz, alçak' diyerek inkar ettiler. Ancak bugün bu sıfatlara kimin layık olduğunu sonunda gördüler ve gerçekler karşısında siyasi felç yaşamaktan kurtulamadılar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a göre devletin ele geçirilmesi ve yandaşlara peşkeş çekilmesi gereken rant kapısı, kendilerine göre de yaşaması ve yaşatılması gereken maddi ve manevi değer olduğunu belirten Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'a göre devlet yeri ve zamanı geldiğinde suçlanacak, örselenecek günah otağıdır. Bizim için devlet ebed müddettir. Başbakan Erdoğan için devlet bir engeldir ve bu engel ya kaldırılmalı ya da etkisiz hale getirilmelidir. Bizim için kutup yıldızı ve aziz millet varlığının teminatıdır. Başbakan Erdoğan için devlet suçlanacak, sanık sandalyesine oturtulacak ve tarumar edilecek duygusuz ve ruhsuz bir yapıdır. Bizim için devlet, hürmetle andığımız ecdadımız Alparslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih'in ve Mustafa Kemal'in kutlu bir mirasıdır. Başbakan için devlet ve hükümet kavramları belirsizdir ve meşum amaçlarına ulaşmak için bir vasıtadır. Bizim için milletimizin sosyal ve siyasal organizasyonun muhteşem bir terkibidir" dedi.

Bahçeli bir basın mensubunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "PKK'da işini yapıyor, biz de işimizi yapıyoruz" sözlerini nasıl değerlendirdiği yolundaki sorusuna, "İhaneti görev kabul eden bir anlayışı cevaplandırmak bile lüzumsuzdur" sözleriyle yanıt verdi. Toplantının sonunda Denizli İl Başkanı Zafer Kaplan'ın bugün sünnet düğünü olan yeğeni Tolga Kaplan, sünnet kıyafetiyle gelerek Devlet Bahçeli'nin elini öptü.

BAHÇELİ PAMUKKALE'NİN KAPISINDAN DÖNDÜ

Devlet Bahçeli, toplantının ardından travertenleri gezmek üzere Pamukkale'ye gitti. Bahçeli'nin makam otomobiliyle diğer partililerin araçları Kuzey Kapısı önünde özel güvenlik görevlisi tarafından durduruldu. Bahçeli ve beraberindekiler otomobilleriyle içeri alınmadı. Bahçeli'nin yanında oturan Denizli MHP İl Başkanı Zafer Kaplan, özel güvenlik görevlisine giriş izninin Valilik'ten alındığı söyledi. Ancak görevli, otomobille içeri girilemeyeceğini söyleyip telsizden konuyu müdürlerine aktardı. Kısa bir beklemenin ardından Bahçeli'nin aracı ile konvoydaki diğer otomobiller geri döndü. Hemen ardından Pamukkale İşletme Müdürlüğü yetkililerinin araçla giriş yapılabileceğini bildirmesine rağmen Bahçeli ve beraberindekiler geri dönmedi. Bahçeli daha sonra partililerle vedalaşıp Ankara'ya gitmek üzere yola çıktı. MHP İl Başkanı Zafer Kaplan, "Pamukkale'ye giriş için Vali Abdülkadir Demir'den özel izin aldık. Ancak bir iletişimsizlik nedeniyle içeri giremedik. Sayın Genel Başkanımız bu konuyla ilgili bir yorum yapmadı" dedi.