Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okul boykotu çağrılarına ilişkin, "Hiçbir kamu görevlisinin, özellikle öğretmenlerin terör örgütünün okullarımıza yönelik saldırıları sürüp giderken 'bu iş yerinde grev vardır' gibi ne sendikal haklarla, ne öğretmenlik mesleğiyle ilgisi olmayan pankartlar astıklarını duyduk bazı yerlerde. Onun için uyarıyı yaptık. Gerekirse değil, bunlarla ilgili işlem de yapacağız zaten" dedi.
Avcı, "Yaşadığım Şehir" konulu 2. EBA Kadraj Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'ne gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Öğrencilere sömestrde ödev verilmemesi yönündeki açıklaması anımsatılarak, bu bilgiye ilişkin bir yazının okullara gönderilip gönderilmeyeceği sorusuna Avcı, yazının gönderileceğini söyledi.
"Çocukları sömestr tatilinde derse boğacak, onları sokaktan, oyundan, gezmeden, müzelerden sinemalardan alıkoyacak yoğunlukta ödevler verilmeyecek, ödev verilmeyecek sömestr tatilinde" diyen Avcı, çocukların, ödev olarak değil, kendi istedikleri kitapları okuyacaklarını, kendi istedikleri sinemalara gideceklerini, kendi istedikleri oyunları oynayacaklarını, kendi istedikleri aile ziyaretlerini yapacaklarını bildirdi.
"Yani kendi programlarını kendileri yapacaklar, anneleriyle, babalarıyla. Tabii yine yararlı işler yapabilirler. Yine kitap okuyacaklar, yine isterlerse derslerini çalışabilirler, tekrar edebilirler" ifadesini kullanan Avcı bunu bir mecburiyet olarak yapmayacaklarına işaret etti.
Bakan Avcı, şöyle konuştu:
"Mecburen yapılan işlerin de tadı tuzu olmaz Özellikle sömestr tatilinde ödevlerle filan çocuklarımızı eğiteceğimizi düşünmek yanlış. Çocuklarımızı biraz rahatlatalım, hem dinlensinler, hem arkadaşlarıyla eğlensinler, 'kitap okumasınlar' demiyoruz, tabii ki okusunlar ama kendi istedikleri kitapları okusunlar. Öğretmenlerimiz onlara kitaplar, hikayeler tavsiye edebilirler. 'Öğretmen bana bu kitabı tavsiye etti dönünce de bundan beni sınava alacak' kaygısıyla değil, gerçekten severek isteyerek okuyacakları kitaplar tabii ki olacak. Bunu söyledik. Göndereceğimiz yazıda da bunları vurgulayacağız."
"ODTÜ seçkin bir bilim kurumudur"
Bakan Avcı, "ODTÜ mezunusunuz. ODTÜ'deki saldırı sonrası, AK Parti Genel Başkan Yardımcısının bir açıklaması oldu. 'Daha çok kaymak tabakanın çocukları ODTÜ'de okuyor' diye. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki soru üzerine de başka arkadaşlarının neyi, ne zaman, nerede hangi bağlamında, hangi soru üzerine söylediklerini bilmeden kimseyle bu tür bir polemik içine girmek istemediğini bildirdi.
İktidardan muhalefetten hiçbir siyasetçiyle medya üzerinden aslını, başını, sonunu bilmediğim sözlere cevap verecek polemiklerin içerisine de girmek istemediğini belirten Avcı, "Bilmiyorum kim ne demiş, ne zaman, neden demiş. Bazı arkadaşlarımızın belki çok uygunsuz sorulara verdikleri cevapları bilmediğim için soru nedir cevap nedir onlarla o konuda görüşmek istemem" diye konuştu.
Avcı, ODTÜ'deki olaylarla ilgili söyleyeceklerini söylediğine işaret ederek, "ODTÜ, seçkin bir bilim kurumudur. Öteden beri öyledir. Evet ODTÜ, bir markadır ama bu marka şiddet markası değildir. ODTÜ'ye bu marka özelliğini kazandıran oradaki bilimsel çalışmalardır, kültürel faaliyetlerdir. Yani akademik hüviyeti ile ODTÜ, bir markadır, yoksa bir takım saldırılarla, şiddet olaylarıyla bir marka değildir" ifadesini kullandı.
ODTÜ'yü şiddetle özdeştirerek marka yapmaya çalışanları bildiklerini belirten Avcı, şöyle devam etti:
"Geçmişte de bu vardı. Bunların çoğu da geçmişte de benim okuduğum dönemlerde de ODTÜ dışından gelen adamlardı. Dolayısıyla ODTÜ'nün kendi özü, akademik başarılarıyla bir markadır. Son saldırıların ODTÜ'nün geleneksel marka değeriyle, geleneksel akademik birikimiyle falan alakası yoktur. Sadece ODTÜ'de değil, Hacettepe'de Ankara Üniversitesi'nde de zaman zaman bu tür saldırılar, şiddet olayları başlatmak isteyenleri görüyoruz.
Bu olayların içinde yer alan şiddet olaylarına bulaşan, üniversitelerimizde terör estirmeye kalkan gruplara şunu söylemek istiyorum. Biraz okusunlar. Özellikle Karl Marx'ın Louis Bonaparte'in 18 Brumaire'i isimli kitabının girişinde Marx, Hegel'i tamamlamak üzere bir cümle söyler. Der ki; 'Tarihte evet bazı şeyleri iki kere olur. Birincisinde trajedi, ikincisinde komedi.' Şimdi Türkiye bu trajedileri geçmişte yaşadı. Onun için ben üniversitelerimizde şiddet estirmeye kalkışan, başka öğrencilerin öğrenim özgürlüğünü engellemeye yeltenen, kendi dar ideolojik kalıplarını tüm üniversiteye, fakülteye, koridorlara yaymak isteyen bu öğrencilere, o okuldan olsun dışarıdan gelmiş olsun hepsine bu cümleyi bir kere daha düşünmelerini tavsiye ediyorum."
İstanbul'daki kar yağışı
Avcı, İstanbul'da başlayan kar yağışı anımsatılarak, okulların eğitime ara verip vermeyeceğine yönelik soruya, bu konudaki karar mercinin valilikler olduğuna dikkati çekti.
Valilerin kar yağışı, herhangi bir doğal sorun veya güvenlik sorunlarıyla ilgili valilerin gerektiğinde, gereken ölçekte önlemlerini aldıklarına belirten Avcı, "Gereken ölçekte derken İstanbul çok büyük bir kent. Bazı semtlerde evet kar yağışı nedeniyle çocukların erişim imkanı olmayabilir, sıkıntı olabilir. O durumları valiliklerimiz, kaymakamlıklarımızla beraber değerlendirir, en uygun kararı semt semt, mahalle mahalle hatta okul okul değerlendirmelerini yaparlar ona göre kararlarını verirler" dedi.
Doğudaki öğretmenlere "ek ücret"
Avcı, "Doğudaki öğretmenlere özellikle son olaylardan sonra ek ücret verilmesi yönünde iddialar var. Böyle bir çalışmanız var mı" sorusuna karşılık şu, yanıtı verdi:
"Sadece doğu için değil. Bazı şehirlerimizde bazı ilçelerimizde hatta İstanbul'da bile bazı bölgelerdeki okullarımızda öğretmen sirkülasyonu diğerlerine göre hızlı oluyor. Oralar da öğretmenler, uzun süre görev yapmıyorlar, yapamıyorlar. Dolayısıyla bu durumda olan yerlerde daha kalıcı, daha uzun süreli görev yapmalarını teşvik edici nitelikte tedbirler alacağız inşallah. Ancak bu ders yılında çözülecek bir sorun değil."
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından illere gönderilen okullara boykot yapanlara ilişkin yazıya ilişkin bir soru üzerine Avcı, şunları kaydetti:
"Hiçbir kamu görevlisinin, özellikle öğretmenlerin terör örgütünün okullarımıza yönelik saldırıları sürüp giderken 'bu iş yerinde grev vardır' gibi ne sendikal haklarla, ne öğretmenlik mesleğiyle ilgisi olmayan pankartlar astıklarını duyduk bazı yerlerde. Onun için bu uyarıyı yaptık. Gerekirse değil, bunlarla ilgili işlem de yapacağız zaten."
Son Dakika › Güncel › Milli Eğitim Bakanı Avcı Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?