Mısır'da Ordunun Yönetime El Koyması

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Gözen, " Mısır'daki darbenin, Yahudi lobisinden bağımsız düşünülemeyeceğini" söyledi.

Mısır'da, 30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarının yıkılmasından sonra ilk kez seçimle iktidara gelen ve 1 yıldır yönetimde bulunan Muhammed Mursi'nin, ordu tarafından görevden uzaklaştırılmasının nedenleri tartışılıyor.

AA muhabirine konuşan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Gözen, Mısır'daki olayların iç dinamiklerle açıklanamayacağını ifade etti. "Uluslararası sistemde gerçek demokrasiyi savunanlar ile militarist ve kukla iktidarları savunan güçler arasında çok ciddi bir mücadele yaşandığına" dikkati çeken Gözen, "Kukla ve militarist demokrasileri isteyenlerin başında Neo-Conlar ve İsrail lobisi var. Bunlar Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi askerlere dayalı kukla yönetimler istiyorlar. Bu grup, bölgede gerçek demokrasinin İsrail'in çıkarlarını zarar vereceğini düşünüyor" dedi.

"Mısır'daki darbe Yahudi lobisinden bağımsız düşünülemez"-

Mısır'ın, İsrail'den sonra ABD'den en fazla yardım alan ülke olduğunu hatırlatan Gözen, yardımların Yahudi lobisinin onayıyla gerçekleştiğini söyledi. Gözen, Mısır ordusunun, Yahudi lobisine bağımlı olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

"Yahudi lobisi onay vermezse Mısır ordusu Amerika'dan yardım alamaz. Bu yüzden Mısır'daki darbe Yahudi lobisinden bağımsız düşünülemez. Mısır ordusunun tek rolü var; İsrail ile savaşmamak. Camp David Anlaşması, Mısır ordusunun İsrail ile savaşmaması için yapıldı."

" Türkiye'de başaramadılar ama Mısır'da başardılar"

Gözen, Mısır'daki darbe ile Arap Baharı başta olmak üzere ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin politikasına da darbe vurulduğunu söyledi.

Mısır'daki olayların Türkiye'deki Gezi Parkı eylemlerinden ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Gözen, "Bu olayların Türkiye'deki Gezi Parkı olaylarından bağımsız olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de başaramadılar ama Mısır'da başardılar. Bu darbeyle ayrıca Mısır ile Türkiye arasında gelişen ilişkilere de balta vuruldu. Türkiye'yi sıkıştırarak bölge politikasını olumsuz hale getirmeye çalışıyorlar. Türkiye kesinlikle bu tuzağa düşmemelidir" diye konuştu.

Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Birol Akgün ise Mısır'da yaşananların bir askeri darbe olduğunu ve bunun demokrasi standartları bakımından kabul edilemez olduğunu söyledi.

"Batı ahlaki ve siyasi bakımdan sorumluluğunu yerine getirmedi"

Mısır'da ciddi bir darbe geleneği bulunduğuna dikkati çeken Akgün, dış bağlantı olmadan darbelerin olamayacağını dile getirdi. Akgün, ABD ve AB'nin demokratik yollarla seçilmiş Mursi'ye sahip çıkmadığını kaydederek, şunları söyledi:

"Gerek ABD gerek Avrupa Birliği, askerin darbe yapmasını önleyecek bir açıklamada bulunmadı. Demokrasi açısından kötü sınav verdiler. Oysa seçilmiş hükümete sahip çıksalardı, kısa sürede sorun çözülürdü. Batı, ahlaki ve siyasi bakımdan sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Sessiz kalarak bir anlamda darbeye rıza gösterdiler."

"Türkiye ile dayanışmasını hazmedemediler"

Arap Baharı'na şüphe ile yaklaşan ülkelerin Mısır'da Müslüman Kardeşler'in iktidara gelmesinden rahatsız olduğuna işaret eden Akgün, "Batı, Mısır'da laik, İsrail ile barışık, liberal bir yönetim istiyor. İslamcı liderin iş başına gelmesini ve Türkiye ile dayanışmasını hazmedemediler. O yüzden orduya destek verdiler" dedi.

"Kaos devam ederse çok fazla kan akabilir"

Mısır'da kaos ve kargaşanın bir an evvel son bulması için adil ve hızlı bir şekilde seçimlerin yapılması gerektiğini ifade eden Akgün, "Mısır'da istikrar ve demokrasi isteniyorsa temel yaklaşımın ortaya konulması gerekir. Kaos devam ederse çok fazla kan akabilir" diye konuştu.

"Parayı veren düdüğü çalar"

İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Köni ise Ortadoğu'daki ülkelerin Batı'nın ekonomik ve askeri denetimi altında olduğunu ve bu denetimden çıkmak isteyenlerin başına işler geldiğini söyledi. Ortadoğu ülkelerinin, bulundukları güç sisteminin farkında olmadığını belirten Köni, şöyle konuştu:

"Ortadoğu, Batı'nın denetimi altında yaşıyor. Askeri yatırımlar, yardımlar hep oradan geliyor. Parayı veren düdüğü çalar misali Mursi, talep edilen çizgide yer almadığı için başına işler geldi. Mursi biraz da kendi ajandasını uygulamak konusunda çok aceleci davrandı." - Ankara