Mursi Hakkındaki İdam Kararına Tepkiler

Denizli, Ordu ve Eskişehir'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idama mahkum edilmesine tepki gösterdi.

Eğitim-Bir-Sen Ordu Şubesi üyeleri, Şarkiye Mahallesi'nde toplanarak basın açıklaması yaptı.

Şube Başkanı İsmail Çelenk, Mursi ve diğer arkadaşları hakkında verilen kararı kınadı.

İdam kararlarını "vahşetin tescili" olarak değerlendiren Çelenk, şunları kaydetti:

"Mısır, Gazze, Suriye, Irak, Arakan, Bangladeş, Doğu Türkistan başta olmak üzere emperyalizm tarafından sömürülen ne kadar ülke varsa özgür kalıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Mahkemelerde hesap verenler Mursiler değil, Sisiler, Esedler ve onların küresel ortakları olana kadar vazgeçmeyeceğiz."

Çeşitli dövizler ve Mursi'nin fotoğraflarını taşıyan gruptakiler, açıklamanın ardından "Kahrolsun Sisi", "Kahrolsun İsrail" sloganı atarak dağıldı.

Denizli

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Denizli Şube Başkanı İsmail Biltekin, Mursi ve 108 kişiye verilen idam cezasını kınadı.

Kararın kabul edilemez olduğunu bildiren Biltekin, şunları kaydetti:

"MÜSİAD olarak, halkın iradesiyle iş başına gelmiş iktidarların, yine halkın iradesiyle iktidardan uzaklaştırılacağı prensibini herkes ve her ortam için ifade ediyoruz. Bu doğrultuda, 2012'de seçimle göreve gelen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 1 yıl sonra darbeyle görevinden indirilmesini ve gözaltına alınmasını da doğru bulmuyoruz. Kaldı ki idam cezasına çarptırılması, hiç kabul edilemez. Ülkemizde, 27 Mayıs darbesinin yargılama mekanı Özgürlük Adası olarak yeniden restore edilmeye başlamışken, 12 Eylül darbesinin sonuçları silinmeye çalışılırken, bu darbelere hangi gerekçelerle karşı çıktıysak, Mısır'da veya herhangi bir ülkedeki darbelere de aynı gerekçelerle karşıyız."

Biltekin, "Haksızlık üzerine kurulmuş mahkemenin verdiği hukuk dışı kararı tanımıyor, bu ağır karardan dönülmesi için dünya kamuoyunu göreve çağırıyoruz. İslam alemi ve dünya kamuoyu bu cezaya karşı çıkmalıdır. Aksi takdirde, evrensel demokrasi kavramı derin yara alacaktır" ifadesini kullandı.

Genç Memur-Sen İl Başkanı Yasin Karaman da meşruiyeti olmayan darbeci mahkemenin, Mursi ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi'nin de aralarında bulunduğu 108 kişi hakkında verdiği idam kararının insanlığın vicdanını kanattığını belirtti.

Kararın, uluslararası kamuoyunun tepki vermesi gereken, insanlığın vicdanına sığmayan, darbeci zihniyetin zalimliğini tescillediğini kaydeden Karaman, şu görüşleri aktardı:

"İdam kararlarının yürürlüğe girmesi noktasında son sözü söyleyecek Mısır Müftüsü'nden görev ve sorumluluğunun gereğini yaparak, haktan ve adaletten şaşmamasını, bu hukuksuz kararı reddederek idamların yürürlüğe girmesini engellemesini, insanlığın vicdanını kurtarmasını bekliyoruz. Aksi halde tarihe Sisi ve iş birlikçilerinin kuklası olarak geçeceğini hatırlatıyoruz."

Eskişehir

Eskişehir İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Derneği Başkanı Musa Karadaş da Mısır'da darbeyle yönetime gelen Sisi ve cunta yönetiminin İhvan'a karşı işlediği hukuksuzluk zincirine bir yenisinin daha eklendiğini söyledi.

Mısır'da İhvan'la ilgili son kararın hukuk skandalı olduğunu kaydeden Karadaş, darbeyle başa gelen Sisi ve hükümetinin yaptıklarını lanetlediklerini anlattı.

Karadaş, Müslümanların hiçbir zaman zulme sessiz kalamayacaklarına işaret ederek, şunları belirtti:

"Seçimle işbaşına gelen meşru yönetimin darbeyle devrilmesi, uluslararası hiçbir hukukla bağdaşmadığı gibi, ne yazık ki bütün dünyanın gözü önünde yapılan ve hiçbir meşru tarafı olmayan bu haksız yargılamalar ve verilen kararlar da uluslararası hukukla bağdaşmamaktadır. Başta Birleşmiş Milletler sessiz kalarak ikiyüzlülüğünü ilan etmiş ve bu hukuksuzluğun destekçisi konumuna düşmüştür.

Aynı şekilde ABD ve Avrupa Birliği gibi sözüm ona sözde demokrasi havarisi devletler de bu zulme destek olmuştur. Bugün Mursi'ye idam cezası veriliyorsa bu, sandığa verilmiş bir idam cezasıdır."