NATO dışişleri bakanları, Brüksel'de bir araya gelecek

NATO dışişleri bakanları, aralıkta gerçekleşecek liderler toplantısına hazırlık, uzay politikası, terörle mücadele, külfet paylaşımı ve Rusya ile Çin gibi konuları görüşmek için yarın Brüksel'de bir araya gelecek.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun temsil edeceği bir günlük toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dışişleri bakanlarının 3-4 Aralık'ta Londra'da gerçekleşecek NATO Liderler Toplantısı'na ilişkin son hazırlıkları tamamlayacağını aktaran Stoltenberg, "Transatlantik ilişkilerin sorgulandığı dönemde, liderler toplantısının zamanlaması önemli. Müttefikler arasında ticaret, iklim, İran nükleer anlaşması ve Suriye'nin kuzeydoğusu gibi farklı konularda görüş ayrılıkları bulunuyor. Ancak yeni olmayan bu farklılıklara rağmen, NATO 70 yıldır güçlenmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Stoltenberg, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın NATO çerçevesinde hiç yapmadığı kadar iş birliği yaptığına dikkati çekti.

Dışişleri bakanlarının külfet paylaşımını da ele alacağını kaydeden Stoltenberg, müttefiklerin son 5 yıldır savunma harcamalarında artışa giderek savunmaya ilave 100 milyar dolar katkı sağladığını vurguladı.

Uzay harekat alanı olacak

Stoltenberg, NATO'nun yeni güvenlik sınamalarına karşı kendini uyarladığını belirterek, "Yarın önemli bir adım olarak bakanların uzayı, kara, hava, deniz ve siberin yanı sıra yeni harekat alanı olarak kabul etmesini bekliyorum." duyurusunu yaptı.

Uzayın hem sivil hem de askeri alanda büyük önem taşıdığına dikkati çeken Stoltenberg, "Uzayın yeni hareket alanı olarak kabul edilmesi, NATO'nun her alanda savunma ve caydırıcılığını güçlendirme konusunda kararlı olduğuna ilişkin açık bir mesaj veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Stoltenberg, NATO'nun "uzayı silahlandırmayacağının" altını çizerek, bu adımın ittifakın operasyon ve misyonlarına katkı sağlayacağını söyledi.

Terörle mücadele ve hibrit tehditler

NATO dışişleri bakanlarının aynı zamanda terörle mücadeleyi de görüşeceği bilgisini paylaşan Stoltenberg, bu çerçevede Afganistan ve İran'da süren eğitim misyonlarının DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin tekrar ortaya çıkmasını engelleme açısından önem taşıdığını belirtti.

Stoltenberg, hibrit tehditlerin de gündemde olacağını, müttefiklerin özellikle telekomünikasyon alanında altyapılarını geliştirmeye devam ettiğini dile getirdi.

Rusya ve Çin

Dışişleri bakanlarının diğer stratejik konulara da odaklanacağını kaydeden Stoltenberg, bu bağlamda Rusya ile ilişkilerin görüşüleceğini aktardı.

Stoltenberg, Çin'in yükselen gücünün de gündem maddeleri arasında bulunacağını ifade ederek, diğer konular arasında silahlanma kontrolü ve enerji güvenliği olacağını söyledi.

Macron'a cevap

Stoltenberg, soru-cevap bölümünde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir." şeklindeki açıklamasına tepki olarak "Gelecek hafta Paris'e gidip Macron'la görüşeceğim. Temel mesajım ise şu; NATO uyum sağlıyor, NATO çevik ve tehditlere cevap vermeye devam ediyor." açıklamasında bulundu.

Avrupa'nın savunma alanında daha fazla adım atması gerektiğini belirten Stoltenberg, "Ancak bu NATO'ya alternatif olmamalıdır. Avrupa'nın birliği transatlantik birlik olmadan gerçekleşemez." dedi.

Stoltenberg, İngiltere'nin Birlik'ten ayrılmasının ardından "AB'nin Avrupa'yı koruyamayacağını" ifade ederek bu durumda NATO savunma harcamalarının yüzde 80'inin AB üyesi olmayan müttefikler tarafından karşılanacağına dikkati çekti.

Türkiye mesajı

Stoltenberg, Suriye'nin kuzeydoğusunda şiddetin azalmasının önemli bir adım olduğunu ve bundan memnuniyet duyduğunu belirterek, bölgedeki güvenlik durumunun hala kırılgan ve karmaşık olduğunu söyledi.

Müttefikler arasında Suriye'nin kuzeydoğusuna ilişkin görüş farklılıkları bulunduğunu ifade eden ve konunun dışişleri bakanları toplantısında da gündeme geleceğini söyleyen Stoltenberg, "Ancak hemfikir olduğumuz bir konu var. Türkiye, en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan müttefik olarak çok sayıda terör saldırısına maruz kaldı. Bu nedenle Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları var." vurgusunu yaptı.