Öldürülen Avukat İstanbul'da Son Yolculuğuna Uğurlanırken, Meslektaşları da Eylem Yaptı - Son Dakika
Güncel

Öldürülen Avukat İstanbul'da Son Yolculuğuna Uğurlanırken, Meslektaşları da Eylem Yaptı

İstanbul'da dün ofisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren avukat Servet Bakırtaş, Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Beylikdüzü Yeni Kavaklı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu arada 2 gün duruşmalara katılmama kararı alan Bakırtaş’ın meslektaşları, Bakırköy Adliyesi önünde eylem yaptı. Burada bir bildiri okuyan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların avukat ölümlerine yararı olmayacak” dedi.

07.07.2022 16:37  Güncelleme: 19:51

Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK - Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbul'da dün ofisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren avukat Servet Bakırtaş, Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Beylikdüzü Yeni Kavaklı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu arada 2 gün duruşmalara katılmama kararı alan Bakırtaş'ın meslektaşları, Bakırköy Adliyesi önünde eylem yaptı. Burada bir bildiri okuyan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların avukat ölümlerine yararı olmayacak" dedi.

İstanbul'da dün meydana gelen olayda iddiaya göre Abdullah Türkoğlu bir süre önce 71 yaşındaki Öznur Tufan'ın yeğeni ile tartışma yaşadı. Tufan'ın yeğenini tabanca ile yaralayan Türkoğlu gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Türkoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir süre sonra cezaevinden tahliye olduktan sonra yeğenini vurduğu Öznur Tufan'ın tazminat davasıyla karşılaştı. Abdullah Türkoğlu, durumu öğrenince hem Tufan'ı hem de avukatı Bakırtaş'ı davadan vazgeçmeleri için tehdit etti. Hakkında açılan tazminat davasının geri çekilmemesini gerekçe gösteren şüpheli Türkoğlu, Bakırköy Kartaltepe'deki bürosunda avukat Servet Bakırtaş'ı, ardından da Büyükçekmece'deki iş yerinde davacı Öznur Tufan'ı vurarak öldürdü Gözaltına alınan şüpheli, bugün emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi.

Öte yandan, İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat Servet Bakırtaş için meslektaşları bugün Bakırköy Adliyesi önünde eylem yaptı. Bakırköy Adliyesi Atrium alanında toplanan avukatlar, meslektaşlarının öldürülmesini alkışlarla protesto ederek adliyenin önüne çıktı. Basın açıklamasına Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Bakırtaş'ın oğlu avukat Ali Selçuk Bakırtaş, kızı stajyer avukat Elif Bakırtaş ve ortağı avukat Tuğçe Karadağ ile çok sayıda avukat katıldı. Avukatların eylemine CHP milletvekilleri Turan Aydoğan ve Sezgin Tanrıkulu ile HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da destek verdi.

"CMK BOYKOTU"NA ÇAĞRI

Açıklama sırasında avukatlar, "CMK boykot" şeklinde slogan attı. Bazı avukatlar, CMK sisteminin (Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerince müdafi seçebilecek durumda olmayan sanığın hukuki yardım talebinde bulunması durumunda baro tarafından avukat atanması) baro tarafından protesto amaçlı kapatılmasını talep etti. TBB Başkanı Sağkan ile İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu, bu talebe ilişkin net bir açıklama yapmayınca bazı avukatlar başkanlara tepki gösterdi.

"SADECE AVUKATLIK YAPTIĞI İÇİN ÖLDĞRÜLDÜ"

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, bugün Türkiye'deki tüm illerin baroları tarafından saat 11.00'de okunan ortak bildiriyi okudu. Bildiride şöyle dendi:

"Dün Bakırköy'de bir meslektaşımızı alçakça sıkılan kurşunlara kurban verdik. Avukat Servet Bakırtaş sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü. Avukatı, müvekkiliyle özdeşleştiren sapkın zihniyet, silahtan aldığı güç ile ölüm kustu. Avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan ötede bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır. Avukatın rolünü ve yaptıkları işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının giderek onu taraf konumuna sürüklemesi kelimenin tam anlamıyla ilkelliktir. Bir mesleğin, ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da bu toplumun bir kesimi için utançtır.

ARTIK YAS TUTMAKTAN BIKTIK: Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkümiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. 'Savunma olmazsa, olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize şimdi bir özel müdafi olmazsa bu katil zanlısını da zorunlu olarak bir avukat savunacak.

BİLİYORUZ Kİ BAŞIMIZ SAĞ OLMAYACAK: Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş'ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş'ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz. Yine de önce ailesine sonra da bütün meslektaşlarımıza, başsağlığı diliyoruz. Meslektaşımıza Allahtan rahmet diliyoruz."

"TOPLUMSAL BİR CİNNET HALİNDE OLDUĞUMUZ AÇIK"

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da "Acımız çok büyük. Sözün, sesin her şeyin bittiği bir an bizim için" diye başladığı konuşmasında şunları söyledi:

"Toplumsal bir cinnet halinde olduğumuz açık. Toplumun her kesiminde şiddetin en üst seviyeye vardığı bir zaman dilimi içerisindeyiz. Herkesin silaha çok rahat ulaşabildiği, en ufak tartışmaların çok ağır sonuçlara evirilen şiddete dönüştüğü bir anı yaşamaktayız. ve maalesef ki son dönemlerde artarak diplomalı profesyonellere yöneliyor. Bunun sebeplerini iyi düşünmeli ve iyi sorgulamalıyız. Dün bir meslektaşımızı sadece ve sadece işini yaptığı için müvekkiliyle katlettiler. Dün Konya'da bir doktoru sadece ve sadece işini yaptığı için sekreteriyle katlettiler. Bunları artık bireysel münferit olaylar olarak göremeyiz. Burada arkasında yatan sebepleri konuşmak, bilmek, irdelemek ve ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Bunun arkasında yatan sebepleri ise bugüne kadar bu meslek gruplarını ötekileştiren söylem, cezasızlık politikaları ve bu meslek gruplarının gittikçe bir ekonomik kaos içerisine sokularak itibarsızlaştırma çabasına girildiğini açıkça görüyoruz.

TBMM'YE ÖNERGE SUNDUK BİR GÜN SONRA REDDEDİLDİ: Bizler Türkiye Barolar Birliği olarak 4 Nisan'da TBMM'ye bir önerge sunduk. Tüm partilere 'Ortaklaşarak bu önergeyi Meclis'te kabul edin' dedik. ve önerinin içeriği şundan ibaretti; 'Avukatların sosyo-ekonomik durumları, bu sosyo-ekonomik durumun getirdiği intihar vakaları ve avukata dönük şiddetin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulsun, bu komisyonun raporu doğrultusunda bu şiddetin önlenmesi için gerekli adımlar atılsın' dedik. Bir gün sonra 5 Nisan Avukatlar Günü'nde Meclis çatısı altında bu yaşam hakkımıza ilişkin önerge reddedildi. Hani diyoruz ya 'Savunma hakkı kutsaldır' diye. Bu savunma hakkının temsilcisi avukatın yaşam hakkını güvence altına almadığınız müddetçe ülkede hiçbir vatandaşın savunma hakkı güvence altında değildir.

AVUKATA DÖNÜK ŞİDDET, TÜM YURTTAŞLARA DÖNÜK ŞİDDETTİR: Avukatı müvekkiliyle özdeştiren zihniyet en büyük zararı vermektedir. Avukatların yaşam haklarına yönelik saldırılara karşı çözülmesi için etkili politikaların hayata geçirilmesi için yetkilileri uyarıyoruz. Yapılmadığı takdirde Türkiye'deki 170 bin avukatın örgütlü güçleri olan barolarla birlikte eylemsel tavra geçeceğini buradan ifade ediyorum. Bu vesileyle bugün buradaki acımızın büyüklüğünü tekrar ederken, kıymetli meslektaşıma baş sağlığı diliyorum, Allah'tan rahmet diliyorum. Hukuk camiamızın başı sağ olsun."

"İKİ AY SONRA KIZININ CÜBBESİNİ GİYDİRECEKTİ"

Avukat Bakırtaş'ın ortağı Avukat Tuğçe Karadağ ise şunları söyledi:

"İki ay sonra kızının cübbesini giydirecek 8 yıllık ortağımı, abimi, hukuk danışmanımı kaybetmenin derin acısını yaşıyorum. Hukuk camiası bir değerini, bir hiç uğruna kaybetmiştir. Dün yerinde uyuyan cehalet bugün uyanmış ve aramızda yürümeye başlamıştır. Cehaletin toplum içinde hızla yayılan bir hastalık olduğunu artık fark etmeliyiz. Yurdumuzun en ücra köşesinde sadece görevlerini yapmaya çalışan eğitimcilerimiz, sağlıkçılarımız, hukukçularımız cehalet hastalığına karşı dik durarak kanlarını dökerek dün geçit vermedikleri gibi yarın da vermeyeceklerdir. Acımız doruktadır. Bakırtaş-Karabağ Hukuk Bürosu çalışanları olarak rehberim, abim, avukat Servet Bakırtaş'ın gittiği yoldan yürümeye devam edeceğiz."

İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu "Bugün ve yarın duruşmaların boykotundayız. Biraz sonra öğlen namazını müteakip sevgili meslektaşımızı toprağa vereceğiz.  Buraya katılan bütün meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Biraz evvel Barolar Birliği Başkanımızın da söylediği gibi CMK durdurmaları gündemdedir" dedi.

Bu sırada da bir grup avukat "CMK boykot" sloganıyla CMK'nın bugün durdurulmasını talep etti. Avukatlar, meslektaşlarını öldüren şüpheliye CMK'dan avukat ataması yapılmamasını söyleyerek, baro başkanına tepki gösterdi. Ardından törene katılan bir kısım avukatlar ile İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu arasında sözlü tartışma yaşandı ve avukatlar "yönetim istifa" şeklinde sloganlar attı.

EYÜPSULTAN CAMİSİ'NDE CENAZE NAMAZI KILINDI

Adliye önündeki basın açıklamasının ardından avukatlar, meslektaşlarının cenaze namazını kılmak üzere Eyüpsultan Camisi'ne geçtiler. Burada öğle namazını müteakip cenaze namazı kılınan avukat Servet Bakırtaş, son yolculuğuna uğurlandı. Bakırtaş, Beylikdüzü Yeni Kavaklı Mezarlığı'na defnedildi.

Öldürülen Avukat İstanbul\'da Son Yolculuğuna Uğurlanırken, Meslektaşları da Eylem Yaptı
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Öldürülen Avukat İstanbul'da Son Yolculuğuna Uğurlanırken, Meslektaşları da Eylem Yaptı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement