Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, görev yaptıkları sürede kulübe sağladığı kasa kolaylığı ve kefaletle ilgili olarak, "Hiçbir zaman alacaklarım konusunda Galatasaray'ı zora sokacak bir uygulama içinde olmayacağım." dedi.
Gayrettepe Dedeman Otel'de gerçekleştirilen şubat ayı olağan divan kurulu toplantısında konuşan Özbek, sarı-kırmızılı kulüpte 2,5 yıl başkanlık yaptığını belirterek, "Hayatımın en güzel yıllarını Galatasaray'a hizmet ettiğim dönemde geçirdim." ifadesini kullandı.
Dursun Özbek, görev süresi boyunca birçok projeyi hayata geçirdiklerini dile getirerek, "Bu sezon için de yaptığımız en önemli hizmetlerden biri kurmuş olduğumuz futbol takımı. Geçtiğimiz iki sezonda istediğimiz neticeleri alamadık. Dolayısıyla bu sezon şampiyon olması için bir takım kurduk. Çok da başarılı gidiyoruz. Futbol takımını oluşturan değerli kardeşlerime ve sevgili Fatih hocaya teşekkür ediyorum. Onlar bizi sezon sonunda şampiyonluğa taşıyacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
Kendisine yönelik eleştirilerin olduğunu belirten Özbek, Galatasaraylı bir ailenin çocuğu olduğunu kaydederek, "Her zaman Galatasaray'a hizmet etmiş bir ailenin çocuğuyum. Hizmet edebileceğimiz her konuda biz vardık. 1986 senesinde Dursun Özbek (yeğeni) Galatasaray'ın futbolcusuydu, sahada vefat etti, Galatasaray için canını verdi. Ondan sonra iş hayatına atıldığım dönemlerde okula, üniversiteye sayısız hizmetlerim var. Daha sonra spor kulübüne hizmetlerim var. Ben de her şeyimi Galatasaray'a borçluyum." değerlendirmesinde bulundu.
"Galatasaray'ı zora sokacak uygulama içinde olmayacağım"
Dursun Özbek, görev süresi boyunca kulübe kasa kolaylığı sağladıklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkanın ortağı olduğu bir kurum kasa kolaylığı yaptı. Elbette buna ihtiyaç vardı. Galatasaray'a 90 milyon lira kasa kolaylığı yaptık, giderken senet de aldık. Bizim yaptığımız sadece kasa kolaylığı mı? İş akışını yapabilmek için de yaklaşık 150 milyon lira da kefaletimiz var. Bunu seve seve verdik. İkisini topladığınız zaman yaklaşık 250 milyon lira. Bugüne kadar size hiç bunu anlatmadım. Ben bu göreve gelmiştim, gereğini yapmak zorundayım. Görevi bırakırken elbet kurumsal bazda yapılan bu kasa kolaylığı ve kefaleti, yasalara uygun şekilde teminat altına almanın gereği var. Sayın Başkan'a da anlattım. Hiçbir zaman alacaklarım konusunda Galatasaray'ı zora sokacak bir uygulama içinde olmayacağım. Buradan da taahhüt ediyorum."
Kulübe 28 milyon lira borcu olduğuna yönelik açıklamaya da değinen Dursun Özbek, "Sayın Başkan, 3 Ağustos 2016 ve 4 Ağustos 2017 tarihli Sportif AŞ Yönetim Kurulu kararlarını okuyup, onları buradan söylenmesinin ne kadar sakıncalı olduğunu göreceksiniz. Konu Galatasaray menfaatleri olduğu zaman ben buradayım, gereğini yaparım. Lütfen o kararları okuyun ve siz de gereğini yapın." ifadelerini kullandı.
Galatasaray Kulübüne kestiği faturalara da açıklık getirmek istediğini anlatan Özbek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Galatasaray'a verdiğim hizmetlerden dolayı kursağıma bir kuruş girmemiştir. Ben otelcilik sektöründeyim, Galatasaray Kulübünün konaklamalarına sponsorum. Galatasaray Lisesi ile Galatasaray Üniversitesinin konaklamasına sponsorum. Onun dışında mesleğimle ilgili her konuda hizmet etmeye çalıştım. Hiçbir birinde kar amacı ve gelir düşünmedim. Ancak bir kurum olduğunuza ve hizmet verdiğinize göre fatura kesmek zorundasınız, yasa böyle. Kestiğimiz faturanın ardından dönemlere yönelik, o çerçevede de bağışlarımızı yaptık. Geçtiğimiz dönem için yaklaşık 6 milyon lira bağışta bulundum."
"Ndiaye için 7,5 milyon avro bonservis verildi"
Dursun Özbek, İngiltere Premier Lig takımlarından Stoke City'e giden Badou Ndiaye transferinde herhangi bir usulsüzlük olmadığını dile getirerek, "Ndiaye için 7,5 milyon avro bonservis verildi. Kendisinin 2 milyon 750 bin avro da maaşı var. Peki neden 12 milyon avro olarak yazarsınız? Neden medyaya servis yapıyorsunuz? İyi bir iş yapmışız. 7,5 milyon avroya almışız, bunun içinde menajer komisyonu ayrıca vardır. Neticede 16 milyon avroya sattığımıza göre, Galatasaray aşağı yukarı 6 ayda 8 milyon avro kar etmiştir. Bu güzel bir iştir." şeklinde görüş belirtti.
Cavanda transferiyle ilgili de spekülasyonlar yapıldığını aktaran Özbek, "Cavanda'nın 1,7 milyon avro boşta kalma bedeli olduğu ve bizim de transferi 1,8 milyon avroya yaptığımız söyleniyor. Böyle bir şey yok. Cavanda transferi 1,8 milyon avroya yapılmıştır, bizzat benim yaptığım bir transferdir. İyi bir transfer değildir. Yaptığımız hatalardan biri de bu transferdir. Ne yaptığım, kim olduğum bellidir. Hiç öküzün altında buzağı aramayacaksınız. Bu imaları reddediyorum. Galatasaray'ın şeffaflığı herkesin gözü önündedir." diye konuştu.
"Hiçbir dönemde görülmeyen karalama kampanyası var"
Başkanların en önemli görevlerinden birinin de camia içinde kutuplaşmayı önlemek olduğunu vurgulayan Özbek, şunları kaydetti:
"Başkan ile 23 Ocak'ta bir toplantı yaptık. Bazı konuları kısaca kendisine ifade ettim. Galatasaray'ın konularını medya üzerinden konuşmanın kulübe büyük zarar vereceğini anlattım. Peki sonra ne oldu. Bugüne kadar Galatasaray'dan 36 başkan, 87 yönetim kurulu geçti. O dönemlerin hiç birinde görülmeyen bir karalama kampanyası var. Galatasaray'a zarar verecek seviyeye ulaşan bir kampanya. Elbette şahsıma yönelik karalamalar nedeniyle üzüntülüyüm, bununla ilgili hukuki boyutta çalışmaları başlattık. Beni en çok üzen Galatasaray'a verilen zarar. Biz bir spor kulübüyüz, marka değerimiz var. Değerli Başkan size burada büyük görevler düşüyor. Lütfen mümkün olduğu kadar kullandığınız ifadelere dikkat edin. Önümüzdeki ayın başında UEFA'ya gideceğiz. Sayın Başkan, UEFA bir haçlı organizasyonu değil. Galatasaray'a zarar verecek konulardan lütfen sakınalım."
Son Dakika › Güncel › Özbek: 'Alacaklarım Konusunda Galatasaray'ı Zora Sokacak Bir Uygulama İçinde Olmayacağım' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?