Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, "Barış süreci ne Türklerin Kürtlerle, ne Müslümanlarla, ne Alevilerin başkasıyla veya Lazların, Çerkezlerin birbirleriyle barışı değildir. Bu, devletin halklarıyla barışıdır" dedi.
Ağrı'dan karayolu ile Erzurum'a gelen ve geceyi Palandöken'deki Xanadu Otel'de geçiren Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi grubu, ilk toplantısını tarihi Müceldili Konağı'nda yaptı. Merkez Yakutiye ilçesinde Erzurum Kalesinin yakınındaki Müceldili Konağında Akil İnsahlar heyeti, üniversite öğrencileri ve belediyenin toplum merkezindeki kursiyerlerle kahvaltı yaptı. Çevrede güvenlik önlemleri alınırken, basına açık olan toplantıyı öğrencilerin talebi üzerine kapalı yapan heyetin bulunduğu uzun masanın arkasına, Türk bayrağı asıldı. Başkan Can Paker, toplantı öncesinde şunları söyledi:
"Erzurum, bölgede geldiğimiz son 14 üncü il. 2 ay içinde 12 il ve 3 büyük ilçe gezdik. Burada STK'larla, halkla, üniversitelerle özellikle, esnafla, cami cemaatiyle, her iki taraftan evladını kaybetmiş ailelerle, sokak kahvelerindeki insanlarla konuştuk. Elimizdeki rakamlar aşağı yukarı bölgede 20 bin kişiyle temas ettiğimizi gösteriyor. Dolayısıyla bölgenin yapısı hakkında, bölgede geçen yıllardaki yaşananlar hakkında önemli bilgilerimiz var. Biliyorsunuz bütün bunları bu barış sürecinin başarıyla sonuçlanması için Ankara'daki siyasi karar vericilere raporlar halinde sunacağız. Sayın başbakanın son olarak söylediği gibi sürecin bundan sonraki yol haritası 7 grup halinde dolaşan akil insanların verdiği raporlarla şekillenecek.
Barış süreci şudur: Kalıcı bir güvenlik ortamının temini sadece askeri metotlarla elde edilemez. Bugünki devlet anlayışı yani son olarak gelişen Türkiye'deki devlet yapısı ki bu çok yeni bir yapıdır, eski değil. Ancak son zamanlarda bu yapıya kavuşmuştur Türkiye. Bu devletin yapısı halkıyla barışmayı seçmiştir. Dolayısıyla barış süreci ne Türklerin Kürtlerle, ne Müslümanlarla, ne Alevilerin başkasıyla veya Lazların, Çerkezlerin birbirleriyle barışı değildir. Bu devletin halklarıyla barışıdır. Barış sürecinin sonunda Türkiye gerçek bir demokratikleşme sürecine girecektir. Yani barış süreci Türkiye'de çatışmasızlık ortamını yaratacak ama, Türkiye'deki demokratikleşme ondan sonra başlayacak. Biliyorsunuz Türkiye'nin demokratikleşme yönünden önemli gerilikleri var. Türkiye dünyanın 17'nci büyük ülkesi ekonomi olarak, ama insan hakları açısından benim bildiğim kadarıyla 92'nci. Yani insan hakları açısından Türkiye'de kapatılması gereken çok önemli bir aralık var. İşte bu aralığı barış sürecinin sonunda Türkiye'de yaşayan bütün halklar, hep beraber yapacağız. Olayı böyle görmenizi ben öneririm." - Erzurum
Son Dakika › Güncel › Paker: Süreç, Devletin Halklarıyla Barışıdır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?