Şifa Veren Ele Vefa Projesi - Son Dakika
Güncel

Şifa Veren Ele Vefa Projesi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Elhamdülillah, sinir sistemimiz sağlam. Çünkü ne kadar stres testi olursa olsun, dünyadaki ekonomik krizden Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün olmasa da, her türlü strese karşı sinir sistemimiz sağlam" dedi.

12.03.2015 14:27
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Elhamdülillah, sinir sistemimiz sağlam. Çünkü ne kadar stres testi olursa olsun, dünyadaki ekonomik krizden Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün olmasa da, her türlü strese karşı sinir sistemimiz sağlam" dedi.

Davutoğlu, Sağlık Bakanlığınca yürütülen "Şifa Veren Ele Vefa Projesi" kapsamında sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, gelecek dönemde sağlık alanındaki projeleri çeşitlendireceklerini belirtti.

AK Parti iktidarından önce Türkiye'nin 19. yüzyıldaki Osmanlı gibi "hasta adam" olarak nitelendirildiğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Dış yardım isteyen, kendi ayakları üzerinde duramayan, tabiri caizse tüm mecali kesilmiş, yüzü soluklaşmış, hani hastaların yüz ifadeleri var ya, Türkiye'nin yüz ifadesi de öyleydi. Kasları zayıflamış. Askeri araçlarımızı başka ülkelerin hibelerinden ya da modernizasyon imkanlarından istifa ederek kullanabiliyorduk. Damarlarda akan kan zayıflamıştı. Toplumda, ekonomide finansal güç tümüyle dumura uğramıştı. Zihni üretim zayıflamıştı. Ülkede patent, Ar-Ge çalışması yoktu, üniversiteler kaynak bulamıyordu. Dışişleri Bakanlığı gibi kritik bir kurumda, bana arkadaşların anlattığı o günlerde, tasarruf tedbirleri dolayısıyla çok önemli kağıtları bastıracak evrak olmadığı için 'dışarıya şahsi paralarımızla gidip fotokopi çektiriyorduk' diyorlardı. Bir hastanın bütün emareleri Türkiye'nin üzerinde vardı."

Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla birlikte 12 yıllık terapiden geçtiğini dile getiren Davutoğlu, "Şimdi elhamdülillah, kaslar sağlam. 9 saat içinde Suriye içine, derinliğine 40 kilometre girip, Şah Fırat operasyonunu yapıp, 100 tankı ve zırhlı araçla gelebilen bir Türkiye var. Elhamdülillah artık damarlar açık, kan süratle akıyor" diye konuştu.

-"Beynimiz tıkır tıkır işliyor"

Davutoğlu, Türkiye'nin 3,5 milyar dolarla en fazla insani yardım yapan ülkeler arasında yer aldığını belirterek, "Elhamdülillah, sinir sistemimiz sağlam. Çünkü ne kadar stres testi olursa olsun, dünyadaki ekonomik krizden Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün olmasa da, her türlü strese karşı sinir sistemimiz sağlam. Beynimiz tıkır tıkır işliyor. Her gün yeni projelerle 76 üniversiteyi, 176 üniversiteye çıkarmışız" ifadesini kullandı.

Farabi'nin Medineti'l-Fazıla adlı eserine değinen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Siyaseti anlatmadan önce anatomi anlatır. İnsan anatomisi. Bütün organların görevlerini anlatır, sonra da devleti o organlara bağlantılı olarak anlatır. Bence doktorların da siyasilerin de mutlaka okuması lazım. Benim gibi kalbinin bir yarısı doktorlukta, diğer yarısı siyasette olan bir ilim adamının da zaten hiç önünden ayrılmayacak bir eserdir. Orada bunu görürsünüz, insani sıhhat ile toplumsal ve siyasi sıhhat arasındaki ilişki. Şimdi bütün o uzuvlar, aynen Farabi'nin anlattığı şekilde daha sağlam işte. Farabi orada der ki:  'Her şey kalptedir.' Ben de her vesileyle söylüyorum. Hasta adamdan bugün dünyanın en hızlı büyüyen küresel güç olmaya aday, G-20 dönem başkanlığına giden Türkiye'de bütün bu devrimlerin ötesindeki en büyük devrim, kalp devrimidir. Yani özgüven devrimi. Bir insanın kendine güvenmesiyle ilgili devrimdir. Hepimiz bu devrimin izlerini gördük. Özgüvenimizi hiçbir şekilde kimse sarsamayacak. Bu anlamda doktorlarımızın bize sağladığı imkanları, hep ben Dışişleri Bakanlığı dönemimde hissetmişimdir."

-"Ankara'dan Gazze'ye hava köprüsü"

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminde Somali'de bir TİKA mensubunun insani yardım yaparken çatışma çıkması sonucu yaralandığı hatırlatarak, "Eski Türkiye olsaydı zaten orada o TİKA mensubu olmazdı, çünkü o TİKA mensubu oraya gönderecek kimse bulunmazdı. Ama Yeni Türkiye ne yaptı, telefon geldikten sonra büyükelçimiz onu bulunduğu yerden helikopterle almak için teşebbüse geçti. Sağlık Bakanımızla konuştuk, ambulans uçağımızla Somali'ye uçtuk ve sadece uçuş süresi dışında bir dakika dahi kaybettirilmeden o gün daha akşam olmadan hastamız Ankara'nın en iyi hastanelerinden birine getirildi. İşte yeni Türkiye'nin gücü bu. Anatomiyle siyasetin birleştiği yer de bu" şeklinde konuştu.

Gazze'de İsrail bombardımanında yaralananları, hava köprüsü kurarak helikopterle Ankara'ya getirdiklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Eskiden ilçeyle il arasında bile hava köprüsü kurmak mümkün değildi. Şimdiyse Türkiye'den Gazze'ye hava köprüsü kurup yüzlerce hastayı Türkiye'nin merhametli ellerine, ama en önemlisi de her birini kucaklayarak bağrımıza bastığımız doktorlarımızın merhametli ellerine getirdik. Birçok Gazzeli hastayı bulunduğu hastanede ziyaret ettim, hepsi doktorlarına büyük bir muhabbetle bağlıydılar. Bir gözünde travma oluşmuş, 6 yaşındaki bir kızın Afyon'da, doktoruna, diğer gözüyle bakışındaki muhabbeti gördüğümde, 'Elhamdüllillah ki bu devletin bu kudreti var, elhamdülillah ki bu devletin doktorları var' dedim. İşte aşkla yapılan mesleğin bereketi budur. Hem dünyada hem ahirette ama her yerde mutlaka bunun ödülünü hastanın tebessümüyle alırsınız. Hiçbir ücret bu şifa veren ellerinizin karşılığı değildir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Şifa Veren Ele Vefa Projesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement