Sipahi Çarşısı Eski Günlerini Arıyor

Şanlıurfa'da yaşanan çatışmalı ortam tüm esnafı etkilediği gibi müşteri potansiyeli daha çok turistlere dayalı olan Sipahi Çarşısı esnafı daha da büyük zarar gördü.

Çoğu esnaf siftah yapmadan dükkânını kapatıyor, bazı esnaflar ise işi bırakmak zorunda kalıyor. Eski adıyla Sipahi Çarşısı olan halıcı pazarı iş yapamadıklarından dolayı dertli. Urfa'nın kültürünü yansıtan tamamen el dokuması halı ve kilimlerin satışını yapan esnaf, turist gelmediğinden dolayı hemen hemen her gün siftah yapmadan dükkânı kapatıp eve gittiklerini belirtti.

SURUÇ PATLAMASINDAN SONRA TURİST GELİŞİ AZALDI

Aşağı çarşıda işlerin durma noktasına geldiğini belirten Sipahi Pazarı esnafı Necdet Şansal, "Urfa'nın aşağı kesim yani çarşı dediğimiz kesiminin ekonomisinin gelişmemesinin nedeni, işlerin kesat olmasının en önemli sebeplerinden birisi dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlerin artık gelmeyişidir. Yani bu açık ve bariz bir şekilde görüldü ki özellikle Suruç'taki patlamadan sonra bu gelişler azaldı. Şu an ben Sipahi Pazarı'nda bir esnafım, burada işler durma noktasına geldi diyebiliriz. Sipahi Pazarı Urfa'nın göbeğinde bir yer aşağı çarşı olarak yanı kısacası merkezi bir yer. Önceden burada kiralık dükkânlar bir daire parasına denk gelirken, şu an bunun çok aşağısında çok cüzi miktarda veriliyor. Bununda sebebi burda işlerin durması ve işlerin olmaması. Bir şehir düşünelim ve ortasında bir çarşı var fakat orada iş yapılamıyor. Burada asgari ücretli birinin çok az aşağısında kazanıyoruz. Buda Urfa'nın bir gerçekliğidir. Burada çok yoğun işler oluyordu ama gitgide işler ezildi, azaldı. El işi kalmadı, makineye dönüşüldü. İş kırıklığının bir nedeni bu ise, bir önemli nedeni de bu bölgede olan olaylarında Urfa ekonomisine çok olumsuz etkileri oldu. Bizim devletten ve yetkili mercilerden istediğimiz, savaş çözüm değildir, savaş çözümsüzlüktür. Ben doğma büyüme Urfalıyım, bizim burada bir laf vardır. Kanı kan ile yıkamazlar, kanı su ile yıkarlar. PKK artık bir realitedir, destekçisi olan legal parti HDP'nin ne kadar oy aldığı da ortadadır. Bu bir örgüt propagandası değildir. Vicdanlı bir vatandaş olarak ben bir durum tespitinde buluyorum. Bizim yetkililerden istediğimiz, bu işin savaşla çözülemeyeceği açık bir gerçektir. İnada gerek yok, ülkede çok genç yaşta insanlar ölüyor, yazıktır. Ekonomi dibe vuruyor ve dolayısıyla bu işin siyasi çözümden başka yolu yoktur. Kanın durması ancak bu şekilde sağlanır. Hiç kimse genç yaşta ölmez, insanlar bu şekilde rahatlar. Bu işin barışçıl bir şekilde çözülmesinden başka yolu yoktur'' diye konuştu.

'HALKI YANLIŞ YÖNLENDİRENLER YÖNETİMLERDİR'

Batı'da Urfa adına yanlış bir algı oluştuğunu söyleyen Necdet Şansal şunları söyledi: "Doğru Urfa'da olaylar olmuyor ama kabul etmek gerekir ki bölgenin bir şehridir. Neticede Batı'da bir önyargı oluşmuş. Urfa bölgenin bir şehri olduğu için olaylardan etkileniyor. Ben hiçbir zaman bir halkı suçlama hakkını kendimde göremem. Halkı esasen yanlış yönlendirenler yönetimlerdir. Gerek medya olsun gerek yönetimler olsun yaptıkları açıklamalarda halkımızı ürkütüyorlar. Urfa'da olay yok ama neden turistler gelmiyor? Bunun sebebi açık söylemek gerekirse burası da bir Kürt şehridir, orada da olay vardır algısı yaratılıyor ve bu yanlış bir algıdır. Bundan dolayı turistler gelmiyor diye düşünüyorum. Bir esnaf olarak, bir vicdanlı vatandaş olarak halkların kardeşliğine inanıyorum. Halklar arasında bir sorun yoktur, halkları yanlış yönlendirenler ekonomik ve politik sorunların sebeplisi olarak görüyorum. Bundan dolayıdır turistlerin gelmemesi ve işlerin durgun olması."

KİLİM ÜRETİLMEYECEK

Böyle giderse halı ve kilim üretmeyeceklerini belirten Şansal, "Halı Türkiye'nin her tarafında üretiliyordu ama artık eskisi gibi üretilmiyor. Bugün bir kilim ya da bir halıyı üretmek kolay değildir çünkü uzun bir uğraş gerektiriyor. Yani Türkiye'nin önemli bir sanat olan kimcilik ve halıcılıkta durma noktasına geldi. Çünkü devlet destek olmuyor, yani Türkiye halkına özgü olan bu sanatın gelişebilmesi için devletin bizzat maddi katkı yapması lazım. Bazı yörelerde yerel yönetimler el işlerinin gelişmesi açısından katkıları oluyor, mesela Urfa'da ŞURKAV gibi. Bu yönden de onları kutluyorum. El işlerinin devlet desteksiz, halk nezdinde uzun ömürlü olamaz. Dolayısıyla devletin destek vermesi gerekiyor. Turistlerin gelip gitmesi için de barışçıl ortamın olması lazım. En azında psikolojik olarak haklarımızın rahatlaması lazımdır ki, yani geliş gidişler daha rahat olmalı. Biz bunu arzuluyoruz. Hem ekonomik boyutun dışında insanı bir boyut olarak da bunu arzuluyoruz. Yüzyıllardır bir arada yaşayan halklarımız var, bu halklarımızın gidip gelmesini kısıtlayan yanlış politikalardan vazgeçmemiz lazım. Böyle olursa ekonomik konularda da, sosyal konularda da, politikada da Türkiye bölgenin yıldızı olur. Türkiye dünya ülkeleri arasında izole edilmiş durumda. Komşularla neredeyse, gerçekten dost olacak komşu kalmadı. Türkiye'nin tekrar bölgede bir güç olması kendi iç barışını sağlamasıyla olur. Bu iç barışta, Ortadoğu'da öteden beri, burada her iki halkın dostluğundan geçiyor. Ortadoğu'da Türk ve Kürt halkının birbirlerinden başka dostları yoktur. Yani Kürtler'de ayrılmak istemiyor" dedi.

1 YILA KALMAZ HERŞEY DÜZELİR

Necdet Şansal son olarak ise, "Bence çok uzun sürmez. Medya boyutu çok önemlidir. Gerçekten objektif, dürüst bir medya olursa ben tahmin ediyorum 1 yıla kalmadan ortam yumuşar, empati oluşur. En önemlisi de empatinin oluşması. Yani bir insanın kendini öbür insanların yerine koyması, o insanların duygularını anladığı zaman, medya boyutuyla birlikte aradaki soğukluğun çok uzun sürmeden kaybolacağını, olumlu ilişkilerin devam edeceğini düşünüyorum. 1 yıl sonra turistler yine buraya gelmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)