Son dakika haber | İbn Haldun Üniversitesi'nde "Pandemi Dönemi Kamu Diplomasisi" webinarı

Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürü Büyükelçi Murat Karagöz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonunu gerçekleştirerek 141 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşın yurda dönüşünü sağladıklarını belirtti.

İbn Haldun Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, ülkelerin dış politikalarına yön veren güncel diplomatik kavram ve tartışmalar "Pandemi Dönemi Kamu Diplomasisi" başlıklı webinarda değerlendirildi. Çevrim içi oturumlar, İHÜ sosyal medya hesaplarından canlı yayımlandı.

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrin Kalsın'ın moderatörlüğünde gerçekleşen açılış oturumunda konuşan Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürü Büyükelçi Murat Karagöz, Türkiye'nin salgın süresince yurt dışında yaşayan vatandaşlarıyla ilgili süreci büyük bir başarıyla yürüttüğünü anlattı.

Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanlığımızın talimatları ve Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonuyla bütün kurumlarımızla yakın iş birliği halinde Cumhuriyet tarihimizin en büyük operasyonunu gerçekleştirdik. 141 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızın yurda dönüşünü sağladık. Keza yaşamını yitiren 1099 vatandaşımızın cenazelerini de ülkemize getirdik. Koordinasyon sürecinde Sağlık Bakanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumu, AFAD, Kızılay, Türk Hava Yolları ve TİKA gibi kurumlar büyük bir uyum içerisinde çalıştı."

"Düşünce kuruluşları ve öğrenciler önemli"

İHÜ Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İzzet Bozkurt, kamu diplomasisinin sürdürülebilir olmasında düşünce kuruluşlarının (think tank) büyük önem taşıdığına işaret etti.

ABD'de 18 bin, Çin'de 11 bin, İngiltere'de 2 bin 800, Fransa'da 2 bin 400, Türkiye'de ise 20 düşünce kuruluşu bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Bozkurt, şunları kaydetti:

"Bu kuruluşlar büyük verinin işlenerek kamu diplomasisinde kullanılması adına kritik öneme sahipler. Benzer şekilde dünyada ülkeleri dışında öğrenim gören öğrenciler de kamu diplomasisinin sürdürülmesinde önem taşıyor. İHÜ'de 80 farklı ülkeden öğrenci var. Şu anda Türkiye'de öğrenci başına en fazla hoca düşen, öğrenci başına en fazla yatırım yapan ve yabancı öğrenciye en fazla yatırım yapan üniversite durumunda.

Bu öğrencilerin hepsi gönüllü bir elçi, gönüllü bir vatandaş, gönüllü bir diplomatımız olarak kendi ülkelerine gidiyor. Günümüzde üniversiteler de Dışişlerinin ihtiyaç duyduğu veriyi temin etmekte kullanılabilecek önemli bir araç haline geldi. "

"Türkiye'nin dünyaya yardımları, insani politikamızın iyi bir tecellisiydi"

İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Nevriye Yıldırım'ın moderatörlüğünde yapılan birinci oturumda konuşan Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Cihad Erginay, Türkiye'nin İspanya'ya sağladığı yardım ve gösterdiği dayanışmanın önemine değindi.

İspanya'nın insani yardım talebine ilk yanıt veren ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Erginay, "1 Nisan tarihi itibarıyla hem İspanya'ya hem İtalya'ya ilk insani yardım malzemesi gönderildi. Bu yardım kamu diplomasisi açısından çok önemli. 4 milyondan fazla mülteci ve göçmeni ağırlayan ülkemiz, sadece Suriye ve ülkemizdeki insanlara değil gerektiğinde Avrupa ve Amerika'daki insanlara da yardım ettiğini gösterdi. Bu Türkiye'nin gücünün yansıması ve insani politikamızın da iyi bir tecellisiydi." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Singapur Büyükelçisi Murat Lütem, salgının başlaması ile beraber Singapur'un aldığı önlemleri özetleyerek, "Salgın başladıktan ülke tamamen kapatıldı ancak buradan ayrılmak isteyen Türk vatandaşlarımız oldu. Ülkelerimiz arasında yıllara yayılmış bir dostluk anlayışı olduğundan çok rahat irtibata geçtik, ricada bulunduk. 24 Nisan'da 24, 9 Haziran'da da 21 vatandaşımızı ülkemize uğurladık." bilgisini verdi.

İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yasmin Aldamen'in moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturuma TRT World Türk Dış Politikalar Uzmanı Yusuf Erim ve İHÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Hakkı Öcal konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar kamu diplomasisinin iletişim ve uluslararası medya boyutlarını anlattı.

Kızılay, salgın sürecinde 45 ülkeye, 4 kıtaya yardım ulaştırdı

İHÜ İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Ali Kıvrak'ın moderatörlüğünde gerçekleşen üçüncü oturumda, Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Kızılay'ın salgın sürecinde yurt dışında yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi.

Kınık, konuşmasında şu bilgileri aktardı:

"Bir taraftan Sayın Cumhurbaşkanımızın ülke içerisindeki salgının etkilerini azaltmaya yönelik çok boyutlu talimatları doğrultusunda üzerimize düşen vazifeleri yaparken, diğer taraftan da Kızılay aracılığıyla yardımlarımızı ulaştırdık. Yaklaşık 24 milyon adet kişisel koruyucu ekipmanı, yaklaşık 21 milyon insanın faydalanacağı şekilde 45 ülkeye, 4 kıtaya gönderdik.

Maske fabrikaları, atölyeleri kurduk, kapasitemizi artırdık. Gerek kendi öz kapasitemizle gerek bağışçılarımızın destekleriyle hem ülke içerisinde hem de dünyada dayanışma örnekleri gösterdik. Irak'tan İngiltere'ye kadar pek çok coğrafyada Kızılay elini uzatmaya, yardım ulaştırmaya gayret etti. Bunun yanında gönül coğrafyası dediğimiz bölgelere ulaştık. Azerbaycan gibi Karabağ'ın kurtuluşu sürecinde de salgın sürecinde de Kızılaycılar o bölgede, kardeşlerinin yanındaydı."

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren de Diaspora İşbirliği Destek Programı hakkında bilgi verdi.

Avrupa'da yaşayan Türk diasporasının, Avrupa'da barışın, istikrarın ve huzurun çok önemli etmenlerinden biri olduğunu belirten Eren, bazı STK'lerin Avrupa'da örgütlenip maskeler ve önlükler dikmeye, bunları hastanelere, huzur evlerine hatta polis merkezlerine göndermeye, evlerinden çıkamayan yaşlılara gıda paketi göndermeye başladığını aktardı.

STK'lere destek verdiklerini anlatan Eren, "Bu çalışmalarında onları cesaretlendirdik. 14 farklı ülkede 200 bine yakın insana ulaştık, 76 farklı proje yürüttük. Türk insanlarının ve Türk STK'lerinin çabasına katkı sunduk." ifadelerini kullandı.