Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Temel Kotil, iş kolu olarak, karbondioksit seviyesiyle tek suçlanması gereken sektör olmadıklarını belirterek, "Biz politikalarımızı mesela 2100'de bizi ne bekliyorsa ona göre yapıyoruz" dedi.
Kotil, "Sürdürülebilir İş buluşması Yeşil İş: 2014" konulu toplantı çerçevesinde The Guardian Sürdürülebilir İş Konseyi Başkanı ve Baş Editörü Jo Confino'nun moderatörlüğünde düzenlenen, "İş Dünyasının Yeni Parametreleri 2014: CEO Ajandaları" konulu panelde konuştu.
70-80 yıldır bu işi yaptıklarını dile getiren Kotil, yapılan işlerde veya günlük hayatta bir şeylerin kırıldığını ancak sonra onarıldığını, sürdürülebilirliğin de böyle birşey olduğunu söyledi.
Yavaş yavaş büyümeye başladıklarını ve yolcu memnuniyetinin 6 kat arttığını ifade eden Kotil, bunun sebebinin, yolcularını sevmeleri olduğunu belirtti.
Maliyetlerini kısarken dahi diğer havayolu şirketlerinden daha iyi hizmet verdiklerini umduğunu dile getiren Kotil, "Kendi misyonumuzu, görevimizi, yolcularımızı, ulusumuzu, doğayı önemsiyoruz. Beraber gelişmemiz, hareket etmemiz lazım. Karbondioksit seviyelerini çok düşük tutmamız gerekiyor. Bizler iş kolu olarak karbondioksit seviyemizle tek suçlanması gereken sektör değiliz. Biz politikalarımızı mesela 2100'de bizi ne bekliyorsa ona göre yapıyoruz. Aslında çok zeki insanlarız. Bizim artık bir araya gelmemiz, birlikte olmamız ve yüzyılın sonunda çok daha bağlı olmamız lazım" değerlendirmesini yaptı.
Bir kuruluşun büyümesini devam ettirmesinin en önemli konulardan biri olduğuna değinen Kotil, kurduğu işin uzun yıllar devam etmesini isteyenlerin, her şeye karşı duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt ise burada yapılan çağrıların Türkiye'de bazı şeylerin değişmesinin öneminin daha iyi anlaşılması için faydalı olacağını umduğunu dile getirdi.
Dünyada çok hızlı değişim yaşandığına dikkati çeken Öğüt, konuşulan konuların hızla artan nüfus ile ekonomik, sosyal kalkınmanın getirdiği büyüme ve bunun üretimle birlikte, enerji üretimindeki ihtiyaca yansıması gibi büyük bir değişimin içinde bulunulduğunu söyledi.
Bu değişimin arkasındaki güçlerden birinin teknoloji ve özellikle geniş bant internet erişimindeki hızlı gelişmeler olduğunu belirten Öğüt, şöyle devam etti:
"Bu nedenle, bu büyümenin arkasındaki konuların merkezindeki bir şirket olarak çok büyük sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Aslında bir taraftan problemi yaratan teknolojik gelişmenin, yine problemin çözümünde çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Artık birbirine bağlı bir dünyadan bahsediyoruz. Sürdürülebilirlik aslında bizim şirket misyonumuzun da çok önemli bir parçası.
Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde eğer teknolojik gelişmeyi yakalayabilirse, ekonomik büyüme ve kalkınma için çok önemli bir fırsata sahip. Bizlere de bu fırsatın yakalanması açısından büyük görevler düşüyor. Vodafone Türkiye olarak her şirkete geniş bant teknolojileri kullanarak yenileyebilme, geliştirebilme ve aslında işin özünde olan global küresel rekabette öne geçebilme şansı vermek üzere çalışıyoruz. Amacımız Türkiye'deki şirketlerin dijitalleşme noktasında hangi noktada olduğunu belirlemek.
Merkezi bir yerden çok uzak mesafelerde zaman ve mekandan bağımsız bir yönetimin, tüm bu enerji tasarruflarını da beraberinde getirdiğine değinen Öğüt, sürdürülebilirlik göz önünde tutulup enerji kullanımını minimuma indirip aynı kaynaklarla iki kat verim alıp sonunda da karbon salınımında etkin bir noktaya gelerek Türkiye için sürdürülebilir bir gelecek öngördüklerini söyledi.
"İş dünyası iş yapmak için var"
Coca Cola Company Türkiye Genel Müdürü Galya Frayman Molinas ise yıl sonu itibariyle kullandıkları suyun yüzde 70'ini doğaya kazandıracakları bilgisini verdi.
Suyun sadece işin bir kısmı olduğunun altını çizen Molinas, "Bunun yanında bizim için diğer önemli alan sağlık ve iyi olma dediğimiz, insanların kendini iyi hissetmelerini sağlamaktır. Bunlardan biri, insanlara, içeceklerimizi tüketenlere seçenek sunmaktır. İkincisi şeffaflıktır. Ayrıca çocuklara pazarlama yapmayız. Onların yiyecek içecek kararlarının velileri tarafından verilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Son olarak, insanların aktif yaşamı hayatlarına dahil etmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
BASF Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı ve BASF Türk Üst Yöneticisi Volker Hammes da her yere ulaşmış durumda olduklarını belirterek, çözümün bir parçası olduklarını ifade etti.
25 yıl önce bu konular üzerinde çalışmaya başladıklarını ancak daha çok ihtiyaçtan doğan ve maliyetleri azaltmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını anlatan Hammes, "Enerjiyi üretip kullanarak tekrar üretim yapabiliyoruz. Sistemli olmak lazım. Yalnızca bir şeyin değerini artırmaya yönelmemeliyiz. Sistematik bir değişim yapmalı ve genel bir çözüm sunmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü Bora Tuncer ise toplam karbon salınımının yüzde 50'den fazlasının petrol ve kömür kaynaklarından geldiğinin görüldüğünü belirtti.
Enerjide verimliliği gündeme getirmeden bir çözüm bulmanın mümkün olmadığına değinen Tuncer, iş dünyasının iş yapmak için var olduğunu vurguladı.
Finansal iş modelleriyle sürdürülebilirlik beklentilerini tek sepette harmanladıklarını aktaran Tuncer, "Bunu yaparak gerek kendi organizasyonumuza gerekse iş partnerlerimize, sürdürülebilirliğin bütün çalışmalarımızda olduğu mesajını verdik. Türkiye çok hızlı gelişen bir bölge. Kentsel dönüşüm projeleri, yeni şehirlerin oluşması, nüfusun büyükşehirlere akıyor olması aslında Türkiye için büyük bir fırsat" ifadelerini kullandı.
"Biz, bozulmuş bir insan sisteminde yaşıyoruz"
The Guardian Sürdürülebilir İş Konseyi Başkanı ve Baş Editörü Jo Confino ise "Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Değer" konulu panelde yaptığı konuşmada, sirküler ekonomide farklı düşünmek ve inovatif olmak gerektiğini belirtti.
Hayal gücünün kullanılması gerektiğini söyleyen Confino, "İş dünyası aslında yaratıcılığı mahvedebiliyor. Daha yaratıcı insanlar sessizleşebiliyor ya da hayal gücünü kullanacak, dünyayı değiştirecek insanlar iyi giyinmemiş olduğu için onlara gereken önem verilmeyebiliyor. Biz ekonomik bir sistemde değil, bozulmuş bir insan sisteminde yaşıyoruz" diye konuştu.
"Türkiye olarak bakış açımızı değiştirmemiz lazım"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu Başkanı Tayfun Bayazıt'ın moderatörlüğünde, "İş Dünyası ve Finans Kuruluşları Perspektifinden Yeşil Üretim" konulu panelde konuşan Ford Otosan Fabrika Müdürü Sabri Çimen de fabrikalarında kullanılan malzemelerin sağlığa zarar vermemesi açısından mutlaka bir uzmanın onayından geçtiğini söyledi.
Ürettikleri ürünlerin ve üretim sırasında kullandıkları malzemelerin bertarafının önemine de değinen Çimen, her bir işçinin önünde ürettiği malzemeden çıkardığı çöpü atması için 3 çöp kutusu bulunduğunu, geri dönüşümde ayrıştırmanın önemli olduğunu vurguladı.
Polat Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Zeki Eriş ise üretim tarafında fosil kaynaklara gidiliyorsa, bu üretimin çok fazla yeşil yapıldığının iddia edilmemesi gerektiğini söyledi.
Bu konuda devletlerin devreye girdiğini belirten Eriş, "Türkiye olarak bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Türkiye'de fosil kaynaklar sübvanse ediliyor. Bunu yaptığımız zaman da sanayicimiz otomatik olarak ucuz kaynaklara yöneliyor" diye konuştu.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan da Türkiye'nin iklim değişikliği, sera gazlarının salınımlarını azaltma konusunda kapsamlı bir stratejisi olmadığını belirterek, mevcut stratejinin çoğunlukla enerji fiyatlaması olmak üzere çeşitli dallar altında toplanan çevre vergilerine dayandığını söyledi.
IFC, Avrupa ve Orta Asya İklim Yatırımları Bölüm Yöneticisi Patrick Avato da Türkiye'nin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.
Kurum olarak yoksulluğu azaltmak, sorumluluğu artırmak, ekonomik gelişmeyi tetiklemek gibi hedefleri olduğuna değinen Avato, "Kurum olarak uzun vadeli çalışmalarımızı iklim değişikliği çevresinde odaklandırıyoruz" dedi.
Sürdürülebilir İş Ödülleri sahibini buldu
Yeşil İş 2014 Sürdürülebilir İş Buluşması'nda bu yıl ilk kez, sürdürülebilir iş modelleriyle önemli başarılara ulaşmış kurumlar ve sosyal, ekonomik ve çevre konularındaki tehditlere karşı adım atan liderler ödüllendirildi.
Bu çerçevede Soysal Etki Kategorisinde Metro Market, İş Birliği Kategorisi'nde Vodafone Türkiye, Karbon Enerji Yönetimi kategorisinde Sütaş, Sürdürülebilirlik İletişim kategorisinde Unilever Türkiye ve Su Yönetimi kategorisinde Coca Cola İçecek İzmir Fabrikası ödül aldı.
Yılın Sürdürülebilir İş Lideri Ödülü, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan'a değer görüldü. Toplantıya katılamayan Turhan'a ödülünün daha sonra verileceği belirtildi.
Yine bu yıl ilk kez Schneider Electric tarafından verilen "Pozitif Katkı Ödülü" de İstanbul Modern Sanat Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı'na, Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer tarafından takdim edildi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Sürdürülebilir İş Buluşması Yeşil İş: 2014' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?