TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'ye karşı tecavüz yapıldığını, Suriye'nin adeta terörist devlet gibi davrandığını, uluslararası sularda Türkiye'ye karşı kasti, hasmane saldırıda bulunduğunu söyledi.
Çiçek, Samanyolu Haber'de gündemdeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, üzücü bir noktada bulunduklarını ifade ederek,
"Türkiye ile Suriye komşu. Akıl verenler gider, sonra biz kalırız"dedi.
İslam, Müslüman toplumlarını kullanan pek çok kesim bulunduğunu kaydeden Çiçek, bunu geçmişte de yaşadıklarını, aradan geçen zamana rağmen fazla bir mesafe alınamadığının anlaşıldığını söyledi.
Çiçek, Türkiye'ye karşı bir tecavüz yapıldığını, Suriye'nin adeta terörist devlet gibi davrandığını, uluslararası sularda Türkiye'ye karşı kasti, hasmane saldırıda bulunduğunu ifade etti.
Yapılanın, uluslararası hukuka aykırı olduğunu, komşuluğa yakışmadığını, kasti bir durum bulunduğunu vurgulayan Çiçek, "Böyle bir durum karşısında Türkiye'nin yapabileceği şey, öncelikle kararlılığını ortaya koymak, olup bitenleri soğukkanlı değerlendirmektir" dedi.
-"Çok itfaiyeci var"-
Dünyanın düzenini ve huzurunu bozacak 13 bölgeden 11'inin Türkiye'nin bulunduğu bölgede yer aldığına işaret eden Çiçek, kendisini ziyaret eden, önde gelen bir ülkenin siyasetçisinin, Ortadoğu'da neler olduğunu sorduğunu aktardı. Çiçek, görüşmede, "Anadolu'da bir halk hikayesi var, onu ifade edeyim, sorularınızın cevabı orada var: Kasabada her gün bir yangın çıkıyor, kasabanın önde gelenleri biraraya gelip bu işin önünde, arkasında ne var araştırıyor. Araştırmalar sonucunda, yangını çıkaranların itfaiyeciler olduğu anlaşılıyor. Bu bölgede çok itfaiyeci var" dediğini anlattı.
Çiçek, Ortadoğu'nun, çok itfaiyecinin dolaştığı bir coğrafya olduğunu dile getirerek, "Petrolüdür, doğalgazıdır, herkes işin bu kısmından bakınca, herkes birilerini kullanmaya çalışıyor. Meseleyi sadece Suriye meselesi olarak değerlendirmek, eksiklik olur" diye konuştu.
"Suriye'yi de kullanan itfaiyeciler mi var-"sorusuna Çiçek, "Kesinlikle. Yoksa bu kadar halkına zulüm edecek, buna karşılık da arka çıkılacak. İtfaiyecilere dikkat etmek lazım" karşılığını verdi.
-"Uluslararası camianın vicdanı olması lazım"-
Çiçek, Türkiye'nin, olay gündeme geldiğinden beri soğukkanlı, temkinli politika takip ettiğine, haklı olduğunu ispatlamaya çalıştığına işaret etti. Çiçek, Türkiye'nin, alelacele, fevri tavır koymak yerine, ilgili ülkelerle, uluslararası kuruluşlarla temaslarda bulunarak, bu işin uluslararası sularda, uluslararası hukuka aykırı, kasti davranış olduğunu, uluslararası hukukun cevaz vermediğini ortaya koymaya çalıştığını söyledi.
Cemil Çicek, "Yangını çıkaran itfaiyeciler bakımından, biz ne yaparsak yapalım bunu kabul etmeyecektir ama uluslararası camianın insafı, vicdanı olması lazım. NATO bakımından, açıklamalara baktığımızda belli bir mesafe almıştır. Türkiye, olayı aydınlanmamış yönleriyle de ortaya çıkarıyor. Eldeki veriler Türkiye'nin haklılığını gösteriyor. Aksini iddia edenler varsa, onlar da delillerini, kayıtlarını ortaya koyacaklar. Şu ana kadar Türkiye, haklı olduğunu belli ölçüde ispat etti. NATO aldığı kararla, Türkiye'nin yanında, haklı olduğunu ortaya koydu. Bundan sonraki gelişmeleri de Türkiye yakinen takip edecek. Kamuoyları önemli, sadece bizim haklı olmamız yetmiyor, haklılığımızı dünya kamuoyuna inandırmamız gerekiyor" diye konuştu.
-"Bölgeyle ilgili bir çok ülkenin nüfuz savaşı var"-
Suriye'nin neden bunu yaptığını, bölgede neyin amaçlandığının sorulması üzerine Çiçek, belli süreden beri İslam dünyasında ciddi bir hareketlilik bulunduğunu hatırlattı.
İslam dünyasının önemli bir kısmının diktatörlüklerle yönetilmesinin, İslam'a yakışmadığını, büyük talihsizlik olduğunu ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir yerde diktatörlük varsa, orada yolsuzluk, hırsızlık, ahlaksızlık, her türlü pislik var. Günümüz dünyasında insanlar, hak ve özgürlük talep ediyor. Talep ettiğinde yönetimlerle çatışmaya giriyor. Bunun en kanlı olanı da Suriye'de görülüyor. Bir ülke düşünün ki yabancı düşmana karşı temin ettiği silahları kendi insanları için kullanıyor. Bu idare, ancak kanla iktidarını uzatmaya çalışıyor.
Bu bölgeyle ilgili bir çok ülkenin nüfuz savaşı var. Akdeniz'e inmek, köprü başı tutmak isteyenler, buradan atlama yaparak başka ülkelerdeki hedeflerini gerçekleştirmek isteyenler var. Bunları yan yana getirdiğinizde, çok rahat coğrafya olmadığını görmek lazım. Zulümle iktidarda kalmak isteyenlerin de sırtını bir yere dayaması gerekiyor. Birileri de bu dayamayı ona yapıyor."
-"Tepe noktasındakiler, ülkelerle irtibatlı"-
Çiçek, Türkiye'nin belirli süreden beri uyguladığı politikaların, bazı ülkeleri rahatsız ettiğini dile getirerek, "Bu ülkeler, belki de en yakınımızda, ittifak içinde olduğumuz, senli benli olduğumuz ülkelerdir. Dış politikanın böyle ikiyüzlü acımasızlığı vardır" dedi.
PKK'nın Kürt halkına değil, uluslararası politikaları ve bunu kullanan ülkelere hizmet ettiğini ifade eden Çiçek, bu işe destek verenlerin, üzücü olaylardan sonra taziye mesajı gönderenler olduğunu kaydetti.
Örgütün tepe noktasındaki bazı kişilerin, başka ülkelerle irtibatlı olduğunu belirten Çiçek, Türkiye'ye sanıldığı kadar destek gelmediğini, bir ülkenin, terörle mücadelede on iş yapması gerekirken, birini yaptığını, eldeki sopayı kimsenin bırakmak istemediğini bildirdi.
Çiçek, "Çocukları dağa çıkmış olan vatandaşlar bilsin, bu çocuklar Kürt davasına hizmet etmiyor. Yukarıdakilerin, yurt dışında bazı imkanları var. Kandil dağı nere, ABD'deki paralar nerede- Milletin çocuğu ölüyor, bunlar Venedik'te tatilde, Amerikan, Avrupa bankalarında hesap...Kendi saltanatlarını sürüyorlar" görüşünü dile getirdi.
PKK'nın, 2002'de terör örgütü olarak tanındığını anımsatan Çiçek, "En kanlı eylemi 1984. 1984'ten kabul edersek, 2002'ye kadar hayır kurumu, kimsesizlere yardım derneği miydi-" diye sordu. Çiçek, örgütün, 18 yıl, Türkiye'ye taziye mesajı gönderen ülkelerde himaye gördüğünü, kök saldığını, kurumsallaştığını belirtti.
Meclis Başkanı Çiçek, konunun, partiler üstü, milli mesele olduğunu vurgulayarak, bu konuda, biraraya gelmeleri, yekvücut olmaları, ortaya bir fotoğraf koymaları gerektiğini kaydetti. Çiçek, kim bu konuyla ilgili ne biliyor, ne düşünüyorsa bunları ortaya koyması gerektiğini vurgulayarak, bu atmosfer, biraya gelişin, bir çok oyunu bozacağını anlattı.
CHP'nin Kürt sorununa ilişkin önerisinin hatırlatılması üzerine Çiçek, terörle mücadele konusunda düşüncesi, fikri, kanaati olanların biraraya gelebilmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, belirli kesimlerin, terörle mücadelede artık saflarını netleştirmesi gerektiğini ifade etti.
Çiçek, Leyla Zana'nın açıklamalarının sorulması üzerine, ifade özgürlüğü deniliyorsa, nasıl konuştuğuna bakılmaksızın, konuşmasına imkan vermek gerektiğini belirtti.
Özel yetkili mahkemelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken Çiçek, tepkisel düzenlemelerden kaçınmaları gerektiğini, ileride başka sıkıntılar çıkabildiğini kaydetti. Çiçek, bir şeyin varlığından şikayet edilebileceğini ancak yokluğundaki durumları da iyi öngörülmesi gerektiğini vurguladı.
Çiçek, siyaset kurumu, bu dönem parlamentosu ve Meclis'te grubu bulunan partilerin, yeni bir anayasa yapma mecburiyeti bulunduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur - TBMM
Son Dakika › Güncel › TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?