TBMM Başkanı Çiçek: Terör İlletine Karşı Ortak Çaba Gösterelim

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, terörizmin bir insanlık suçu ve kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, AGİT PA üyelerine, "Her türlü terörist faaliyetin mali destek bulmasını önlemek için işbirliği çabalarımızı artırmamız gerekir TBMM Başkanı Cemil Çiçek, terörizmin bir insanlık suçu ve kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, AGİT PA üyelerine, "Her türlü terörist faaliyetin mali destek bulmasını önlemek için işbirliği çabalarımızı artırmamız gerekir. Tüm uluslararası toplumu da ilgili uluslararası mutabakatlar çerçevesinde, bu illete karşı birlikte çaba göstermeye davet ediyorum" çağrısında bulundu.

Çiçek, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) 22. Genel Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, günümüzde AGİT coğrafyasının siyasi ve ekonomik alanlarda büyük fırsatlar ve işbirliği imkanları sunduğunu, bu kapsamda geçmişteki çatışma ve bölünmelerden gerekli derslerin çıkartılarak, işbirliği ve dayanışmanın geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

-"KRİZLER VE SİYASİ ÇALKANTILAR BİZİ YILDIRMAMALI"-

Küresel ve bölgesel düzeyde zaman zaman yaşanan mali krizler ve siyasi çalkantıların kendilerini yıldırmaması gerektiğini belirten Çiçek, "Krizden de barış, demokrasi, istikrar ve güvenlik yönünden fırsatlar çıkartmayı başarmalıyız. Neticede bütün bu bölge ortak coğrafyamızdır. Güvenliğinin, huzurun ve refahının sağlanması ve korunması da ortak görevimizdir ve sorumluluğumuzdur" dedi.

-"HELSİNKİ+40 SON DERECE ZAMANLI OLDU-

Çiçek, bugünkü AGTİ PA Genel Kurulu'nun ana konu başlığının, "Helsinki +40" olarak belirlenmesinin de son derece zamanlı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Hatırlanacağı üzere, Dublin'de 6-7 Aralık 2012'de gerçekleştirilen AGİT Bakanlar Konseyi toplantısına kabul edilen "Helsinki +40' sürecine ilişkin kararla, katılımcı devletler Helsinki nihai sendi ve Paris şartı da dahil olmak üzere, tüm AGİT yükümlülüklerini tam ve iyi niyetle uygulama hedefine bağlılık teyidinde bulunmuşlardır. Alınan kararda, AGİT Astana zirvesinde belirlenen güvenlik topluluğunun inşa edilmesi hedefi ve bu hedefin gerçekleştirilmesi yönünde işbirliği taahhüdü hatırlatılmakta, nihai senedin kabul edilmesinin 40'ıncı yıl dönümüne rastlayan 2015'in, kapsamlı işbirliğine dayalı eşit ve bölünmez güvenlik anlayışına bağlılığı açısından önemli bir fırsat teşkil ettiği vurgulanmaktadır. Ülkelerimizin devlet ve hükümet başkanları tarafından Astana'da ortaya konulan güvenlik topluluğu inşa edilmesine yönelik vizyon, ancak katılımcı devletlerin AGİT bünyesindeki çalışmaları sayesinde gerçekleşebilecektir."

-"DEVLETLER ARASI GÜVEN EKSİKLİĞİNİN AŞILMASI ŞART"-

Helsinki +40 sürecinin ilerletilmesi ve başarılı sonuçlandırılabilmesi açısından, örgütün gündelik faaliyetleri kapsamında, katılımcı devletler arasında süregelen güven eksikliğinin aşılabilmesinin şart olduğuna dikkati çeken Çiçek, "Bunun da kolay olmayacağı ortadadır. Katılımcı devletlerin bu yöndeki çalışmalarına pozitif bir gündem temelinde başlamalarının ihtiyaç duyulan karşılıklı güvenin yeniden tesisi açısından faydalı olacağını düşünüyoruz" dedi. Helsinki +40 sürecinin sonunda, 2015 yılında dönüm noktası niteliğinde bir vizyon belgesinin tercihen katılımcı devletlerin devlet ve hükümet başkanlarınca kabul edilmesiyle gerçekten değerli bir sonuç edilebileceğini söyleyen Çiçek, "Bu suretle AGİT'in önümüzdeki yıllarda faaliyetlerine yol gösterici bir adım atılmış olacaktır. Bununla birlikte vizyon belgesinin üretilmesinin sürecin son aşamasına bırakılmamasının, aksine eş güdümü içinde hareket etmekte olan dönem başkanlığı troykasının sağladığı yapıcı ortamdan da istifade edilerek, bu alanda ufak ama somut adımlarla şimdiden ilerleme kaydedilmeye başlamasının en verimli yöntem olacağı görüşündeyiz" diye konuştu.

-"BU SORUNLARI ZAMANIN İNSAFINA TERK EDEMEYİZ"-

Çiçek, ayrıca 2015 yılında gelindiğinde ise daha somut başarı hikayelerine gerçekten ihtiyaç duyulduğunu ve teşkilatın önemi açısından bu başarıların şart olduğunu vurguladı. Başta Kafkasya ve Balkanlar olmak üzere AGİT coğrafyasında senelerdir süren ihtilafların, barışçıl yol ve yöntemlerle ve adil bir sonuca ulaşarak çözüme kavuşmasının bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Çiçek, "Aksi takdirde bu sorunları zamanın insafına ve çözümüne terk edemeyiz" dedi.

-"HELSİNKİ +40 SÜRECİNİN BAŞARISI DEVLETLERİN SAHİP ÇIKMASINA BAĞLI"-

Helsinki +40 sürecinin başarısının ancak katılımcı devlet ve hükümetlerin sürece sahip çıkması ile gerçekleşebileceğine inandığını dile getiren Çiçek, "Seçilmiş temsilciler olarak, bir yandan kendi ülkelerimizde konuyu hükümetlerimizin gündeminde tutmaya, diğer yandan parlamanter asambledeki faaliyetlerimiz çerçevesinde AGİT'e teşvik edici ve yol gösterici mesajlar vermeye devam etmeliyiz" dedi.

Çiçek, AGİT PA'nın, bireylerinin güvenliğine tehdit oluşturan ırkçılık, terörizm, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük ve İslamafobi konularını gündeminde öncelikli olarak muhafaza etmesini gerekli gördüklerini söyledi. Toplumlar arasında diyalogun zayıflamasının, hem aşırılığın, terörizmin, kutuplaşma ve ayrımcılığın ortaya çıkmasına neden olduğunu, hem de kaos ve karışıklık ortama yaratarak bazı aşırı grupların bundan yarar sağlamasına yol açabildiğine işaret eden Çiçek, "Bugün dünyanın bir çok bölgesinde bunun acı örneklerini görmek mümkündür. Bu çerçevede AGİT'in bulunduğu zorlu coğrafyada, uluslar arası terörizm, bilişim teknolojisinin gelişmesi ile ortaya çıkan siber terörizm, örgütlü suç ve uyuşturucu kaçakçılığı, güvenlik açısından artan ölçüde tehdit teşkil etmektedir" diye konuştu.

-"TERÖR GRUPLARI TEKNOLOJİ KULLANARAK SINIR TANIMAYAN ŞEKİLDE EYLEMLERDE BULUNABİLİYOR"-

Özellikle globalleşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak terör yöntemlerinin de şekil değiştirdiğine dikkati çeken Çiçek, tüm ülkelerin siber terör olarak adlandırılan bu yeni terör tipi ile karşı karşıya kaldığına işaret etti. Terör gruplarının internet ve teknoloji kullanılarak sınır tanımayan bir şekilde eylemlerde bulunabildiğine işaret eden Çiçek, devletlerin tek başına bunun üstesinden gelmesinin çoğu zaman mümkün olmadığını gösterdiğini kaydetti. Çiçek, şöyle devam etti:

"Ülkelerin siber tehdit karşısında, kendilerini daha iyi savunabilmek için çeşitli tedbirlerin yanında, ancak samimi bir işbirliğiyle başarılı olabilecekleri de çok açıktır. Bu durumun daha fazla diyalog ve işbirliği yoluyla tersine çevrilmesi için uluslar arası toplumun birlikte hareket etmesi şarttı. Bu açıdan AGİT PA'nın de desteğiyle AGİT'in kabiliyetlerinin geliştirilmesini ve uluslar arası çalışmalara öncülük etmesi temel vizyonu olmalıdır. Bu bağlamda güvenlik ve özgürlük dengesi önemli. Güvenliği risk altına sokan unsurlarla mücadele ederken, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerleri esas alarak güvenliğe de bütüncül şekilde yaklaşmalıyız. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus şiddet, nefret söylemi ve teröre başvuran gruplar, ifade ve fikir özgürlüğünü de istismar edebilmektedir. Nedeni ne olursa olsun ve ne şekilde tezahür ederse etsin, terörizm bir insanlık suçudur ve kabul edilemez bir olgudur. Her türlü terörist faaliyetin hazırlanmasını veya mali destek bulmasını önlemek için işbirliği çabalarımızı artırmamız gerekir. Terörizme destek veren veya tolerans gösteren bir kısım devletlerin, bu tutumlarını gözden geçirmeleri, üyesi bulundukları uluslar arası kuruluşların ve taraf oldukları uluslar arası sözleşmelerin de gereğidir."

-"TEHDİTLERLE ETKİN MÜCADELE EDERKEN, ÖZGÜRLÜKLERİN İHLAL EDİLMEMESİ HAREKET NOKTAMIZI OLUŞTURMALI"-

Çiçek, Türkiye olarak terörün her çeşidini kaynağı ve gerekçesi ne olursa olsun, kuvvetle kınadıklarını ifade etmek istediklerinin altını çizerek, "Tüm uluslar arası toplumu da ilgili uluslar arası mutabakatlar çerçevesinde bu illete karşı birlikte çaba göstermeye davet ediyorum. Terör risk ve tehditlerine karşı ancak uluslar arası işbirliği ve ortak savunma stratejileri ile AGİT coğrafyasını daha güvenli bir bölge haline getirebiliriz. Bu tehditleri göğüsleyebilmek için birbirimizle daha etkin ve yakın işbirliği yapmada kararlı duruş sergilememiz gerekir. Bir yandan güvenliğe karşı tehditlerle etkin mücadele ederken, diğer yandan temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmemesi hareket noktamızı oluşturmalıdır" çağrısında bulundu.

-"SURİYE BİZİM İÇİN ENDİŞE KAYNAĞI"-

Ukrayna Dışişleri Bakanı Leonid Kozhara ise Genel Kurul'da yaptığı konuşmada Suriye konusuna değindi. "Suriye bizim için endişe kaynağı" diyen Kozhara, Suriye'de yeniden barış ve huzurun hakim olmasını sağlayabileceklerini söyledi. Kozhara, ayrıca insan ticaretiyle mücadele etmeye de devam edeceklerini açıkladı. - İstanbul