Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Bursa Şubesi'nin geleneksel hale getirdiği Çırağan Söyleşileri'nin konuğu Bursa Gıda ve Yem Kontrol Merkezi Araştırma Enstitüsü Müdürü Harun Seçkin oldu. TÜMSİAD Başkan Yardımcısı R. Hakan Ziya'nın moderatörlüğünde Seçkin, güvenli gıdayla ilgili bilinmesi gerekenleri TÜMSİAD üyeleriyle paylaştı.
ARSLAN: GIDAMIZI DENETLEDİĞİMİZ CİHAZLARI KENDİMİZ ÜRETMELİYİZ
Programın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Arslan, "TÜMSİAD olarak gıda güvenliğiyle ilgili toplumumuzda farkındalık oluşturmak istiyoruz. Gıda güvenliği en az ülkemizin savunması, ekonomisi kadar önemli bir konu. Olmazsa olmazımız, üretimimizi artırmak, ihracatımızı artırmak ve özellikle ileri teknoloji ürünlerinde ithalatı azaltmak. Gıda denetimini gerçekleştiren cihazların ülkemizde üretilmemesi üzücü bir konu. Toplumumuzun sağlığını ilgilendiren bir konuda inisiyatif tamamen elimizde olmalı. Bu konuları bu ciddiyetle tüm TÜMSİAD şubelerinde ele alacağız. Girişimcilerimizi bu konuyla ilgili duyarlı hale getireceğiz. TÜMSİAD ailesi içindeki paydaşlarımızla işbirliğine gideceğiz" dedi.
SEÇKİN: GÜVENLİ GIDA DENİNCE AKLA BURSA GELECEK
Çırağan Söyleşileri'nin bu ayki konuğu Harun Seçkin de Bursa Gıda ve Yem Kontrol Merkezi Araştırma Enstitüsü'nün faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Kontrol ve analizlerin yanı sıra eğitim hizmetleri de verdiklerini kaydeden Seçkin, "Bin 700 farklı analiz gerçekleştiriyoruz. Ayrıca bu sayıyı her yıl artırıyoruz. 950 farklı analizde akredite olduk. Bursa'da 24 saat hizmet veren bir yapı oluşturduk. Güvenli gıda konusunda laboratuvarların çok önemli bir yeri var. Katkı maddelerinin yoğunluğu, hormonlu gıdalar, zirai ilaç kalıntıları laboratuvar ortamında yaptığımız analizlerle ortaya çıkıyor. Bursa'daki laboratuvarımızın da Avrupa'dakilerle teknolojik açıdan hiçbir farkının olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Enstitümüzün en önemli özelliklerinden bir tanesi de ARGE faaliyetlerine yer vermemiz. Diğer laboratuvarlarda bu yok. ARGE ile gerek yeni bir takım ürünlerin ortaya çıkarılması gerek gıda ile ilgili analiz yapılan cihazların yapılır hale gelmesi mümkün. Biz Bursa Gıda ve Yem Kontrol Merkezi Araştırma Enstitüsü'nü dünyada hatırı sayılır hale getirmeyi hedefliyoruz. Gıda güvenliği deyince akla ilk olarak Bursa'nın gelmesini istiyoruz" dedi.
TÜRKİYE'DEKİ İLK GIDA KİMLİK BELİRLEME LABORATUVARI
Bursa Gıda ve Yem Kontrol Merkezi Araştırma Enstitüsü Türkiye'de birçok ilke imza attıklarını kaydeden Seçkin, şöyle devam etti: "Ülkemizde gıda maddelerinin verilerine sahip durumdayız. Örneğin Bursa dönerinin içindeki yağı, proteini biliyoruz. Bu analizleri internet ortamında da paylaşıyoruz. Ayrıca Türkiye'deki ilk Gıda Kimlik Belirleme Laboratuvarı'nı kurduk. Burada sebzenin, meyvenin, ham gıda maddesinin parmak izini tespit edebiliyoruz. Bu yöntemle taklit ve taşhişin de önüne geçmek adına önemli sonuçlar elde ettik. Ayrıca bu laboratuvarımız bize coğrafi işaretlerle ilgili de ciddi katkı sağlayacak. Yöresel gıdalarımızın özellikleriyle ilgili birçok parametreyi tespit edebileceğiz." Kamu kurumları ve özel sektörle önemli işbirliklerine imza attıklarını da belirten Seçkin, "Kemalpaşa tatlısı, gedelek turşusu gibi Bursa'ya has önemli lezzetlerle ilgili çalışma yürüttük. Yüzde 90'ı ihracata giden kara incirin erken olgunlaşmasına neden olan ethephonla ilgili de Uludağ İhracatçı Birlikleri ile proje yürüttük. O yıl yaptığımız çalışma sonrası ihracatta hiçbir geri dönüş yaşanmadı" diye konuştu.
DÜNYADA 8 BİN KATKI MADDESİ BULUNUYOR
Seçkin, gıda ürünlerinde kullanılan katkı maddeleriyle ilgili de önemli açıklamalar yaptı. Katkı maddelerinin mikrobiyal üremeyi önlemek, renk ve koku vermek, tatlılığı artırmak gibi amaçlar için kullanıldığını söyleyen Seçkin, "Dünyada tespit edilen 8 bin katkı maddesi bulunuyor. Bu maddelerin 2 bin 800'ü Amerika Birleşik Devletleri'nde serbest. Avrupa Birliği ise daha hassas. 370 civarında katkı maddesine izin veriyor. Türkiye'de deki rakam da AB ile hemen hemen aynı. Katkı maddesi endüstriyel gıda maddelerinin olmazsa olmazlarından biri. İzin verilen ürünlerde izin verilen miktarda kullanılması gerekiyor. O yüzden bu ürünleri laboratuvar ortamında incelemek çok önemli.
TÜKETİCİNİN İNİSİYATİF ALMASI GEREKİYOR
Gıda maddesindeki sağlığa zararlı durumun bazen üzerinden yıllar geçtikten sonra tespit edilebildiğini söyleyen Seçkin, tüketicilere şu tavsiyelerde bulundu: "Soframızda güvenli gıda tüketebilmek için tüketicilerin inisiyatif alması çok önemli. Burada dikkat edilmesi gereken iki kategori var: Satın alırken ve satın aldıktan sonra. Market alışverişinde +4 ve altı derecelerde muhafaza edilmesi gereken ürünleri en sona bırakmak, etiket bilgilerini ve içindekiler kısmını incelemek gıda ürününü satın alırken dikkat etmemiz gereken basit önlemler. Ayrıca fiyatına da dikkat etmemiz gerekiyor. Bir ürün ederinin çok altında bir fiyata satılıyorsa kafamızda soru işaretleri oluşmalı. Gıda güvenliğinin olmazsa olmazı ise eğitim. Özellikle çocuklarımızı bu konuda fırsat buldukça eğitmeliyiz. Mutfaktaki hijyende en dikkat etmemiz gereken konuların başında geliyor. Gıda ürünlerinin bozulmaları şahsi hatalardan kaynaklanabiliyor. Gıda ürünlerinden kaynaklanan bir problem ortaya çıkmaması için de hepimizin gıda denetçisi gibi davranması gerekli. Bizim gördüğümüz bir eksiklik başka birine zarar verebilir. Eğer şüpheli bir gıda maddesiyle karşılaşırsak iş yerini uyarabilir, tüketici birliklerine şikayette bulunabiliriz. Ayrıca Gıda Tarım İş Müdürlüğü'ne bağlı Alo 174 hattına denetleme başvurusu da yapabilirsiniz. Bu hatta yaptığınız şikayet çok seri bir şekilde değerlendiriliyor ve size 15-20 gün içinde bildirim yapılıyor. Bu hat ücretsiz ve yetkililer kimliğinizi tamamen gizli tutuyor."
Son Dakika › Güncel › TÜMSİAD'da Gündem Güvenli Gıda… - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?