Türkiye'nin Dış Politikasındaki Tavrı - Son Dakika
Güncel

Türkiye'nin Dış Politikasındaki Tavrı

Türkiye\'nin Dış Politikasındaki Tavrı

İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı İşler: "İlkesel ve haklı duruşu neticesinde Türkiye'ye yanlış yapanlar yeri geliyor özür dilemek zorunda kalıyor, yeri...

04.11.2013 16:43

İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Emrullah İşler, "İlkesel ve haklı duruşu neticesinde Türkiye'ye karşı yanlış yapanlar yeri geliyor özür dilemek zorunda kalıyor, yeri geliyor gereksiz yere ilişkilerini bozanlar mesajlar ileterek bu ilişkilerin düzelmesini talep ediyor" dedi.

İşler, Anadolu Ajansı (AA) Antalya Bölge Müdürü Tuncer Çetinkaya'yı ziyaret etti. İşler, burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dış politikasının 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra değiştiğini söyledi. AK Parti iktidarı olarak Türkiye'de değişik alanlarda devrim niteliğinde değişiklikler yaptıklarını ifade eden İşler, en büyük değişikliğin ise dış politikada olduğunu anlattı.

Türkiye'nin 2002 yılından önce dış politikada aktif değil, pasif bir politika uyguladığı dile getiren İşler, AK Parti iktidarıyla uyuyan devi harekete geçirdiklerini kaydetti.

Bunu yaparken sadece İslam dünyasıyla ya da Ortadoğu ile ilgilenmediklerini, Balkanlar, Kafkaslar, Avrupa ile de iyi ilişkiler kurduklarına işaret eden İşler, "Genelde uluslararası ilişkiler maalesef hep çıkar odaklıdır. Elbette her ülke kendi çıkarını düşünür ama neticede insanız ve politikamızın merkezinde insan vardır. İnsan odaklı, dolayısıyla ilkesel bir politika uyguluyoruz. Aynı zamanda ulusal çıkarlarımızı da gözetiyoruz. Bunu yaparken kendi bölgemiz başta olmak üzere tüm bölgelerde barışı, istikrarı ve huzuru hedefliyoruz" diye konuştu.

AK Parti iktidarında Türkiye'nin dış politikasında herhangi bir değişiklik sözkonusu olmadığına dikkati çeken İşler, sağlam zemine bastıklarını, insan odaklı ve çifte standarttan uzak politika izlediklerini belirtti.

Ortadoğu'da ise ciddi bir değişim dönüşüm yaşandığını ifade eden İşler, uzun yıllar süren dikdatörlüklerin son bulduğunu, Arap baharı süreciyle bölgenin değişim ve dönüşüme girdiğini kaydetti. Bölgede yaşayan halkın meşru taleplerinin gerçekleşmesini, demokrasinin, hürriyetinin gelmesini istediğini dile getiren İşler, şunları söyledi:

"Zulüm altında inleyen, dikta rejimlerini yıllarını heba eden, fakirlikle, yoksullukla mücadele eden Ortadoğu'daki halk, 'Artık biz de demokrasi istiyoruz, hürriyet istiyoruz' talebinde bulundu. Bu talep doğrultusunda ülkelerde iç karışıklıklar ortaya çıktı. Bölgedeki acılar bundan kaynaklanıyor. Ortadoğu'da yaşanan bu gelişim ve dönüşümlere karşı Türkiye ilkeli bir politika sergiledi. Halkların haklı taleplerinin karşılanmasını ve bunların barışçıl yöntemlerle gerçekleşmesini, kan, gözyaşı dökülmemesini istedik ancak birileri ısrarla kan dökmeye hevesli bir tavır sergiledi."

Suriye'deki iç savaş

İşler, Suriye'de de böyle bir ortamın yaşandığını ifade ederek, yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini, binlerce insanın kayıp olduğunu ve yine binlerce insanın kendi memleketlerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Suriye'de insanlık trajedisi yaşandığına belirten İşler, olaylar baş gösterdiğinde 6 ay Beşar Esed ile reform yapılması yönünde görüşmeler yaptıklarını ancak sözlerin tutulmadığını anlattı.

Suriye'nin gidişatından endişe duyduklarını dile getiren İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yakın zamanda Suriye'deki rejimde bir değişiklik olmaz ise korkuyorum ki Afganistan'a dönüşmesi ya da Iraklaşması söz konusu olabilir. Bu da Suriye ve bölge açısından olumlu bir gelişme değil. Suriye, bulunduğu jeopolitik konum nedeniyle uluslararası gücün ilgisini çeken bir yer. Bir takım güçlerin mücadele alanına dönüştü. Uluslararası ilişkiler hep çıkar üzerine kurulduğu için kaybeden insanlık, Suriye halkı olmuştur. Suriye halkı çok büyük acılar çekiyor. Orada yenilmeyen hayvan etlerinin bile yenilebileceğine dair fetvalar verilmeye başlandı. Dolayısıyla uluslararası toplumun bir an önce sorumluluklarından hareketle Suriye'deki kardeşlerine vazifelerini yerine getirmesi lazım. Artık bölgedeki çıkar çekişmelerinden dolayı insanların kurban edilmemesi lazım. İnsan olduğumuzu unutmayalım."

"Türkiye'nin niyeti belli"

Arap baharı başlayana kadar Türkiye'nin bölgede aktif bir politika uyguladığını, sıfır sorun ilkesinden hareketle çözüm odaklı politikalar geliştirdiklerini vurgulayan İşler, herkese elini uzattığını ancak Türkiye dışındaki ülkelerin zaman zaman yanlışlar yaptığını söyledi. Bunlardan birisinin İsrail olduğunu dile getiren İşler, Gazze'ye saldırdığını, Mavi Marmara olayı ile ilişkilerde gerilme yaşandığını kaydetti.

Sonuçta İsrail'in özür dilediğini, tazminatların ödenmesi konusunda görüşmelerin devam ettiğini belirten İşler, "Eğer kendi çıkarımızı düşünmüş olsaydık özür ve tazminatlarla yetinirdik ama biz oradaki halkın abluke altından kurtulması talep ettik. Bu talep bizim ne kadar insan odaklı çalıştığımızın göstergesi" dedi.

Irak'tan da ilişkilerin düzeltilmesi konusunda talep geldiğini, bu doğrultuda ziyaretler yapıldığını ifade eden İşler, "Türkiye olarak dış politikadaki tavrımız belli, biz değişmiyoruz ama bizim dışımızdaki ülkeler yanlış yapıyor ancak yine kendileri gelip barış talebinde bulunuyor. Bizim niyetimiz belli, herkesten de aynı niyeti bekliyoruz. Bölgenin huzura kavuşmasının imkansız olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.

Ortadoğu'da Arap baharıyla çok büyük değişim söz konusu olduğuna işaret eden İşler, bu sürecin güllük gülistanlık şekliyle atlatılmasının mümkün görülmediğini söyledi. Bu değişime karşı çözüm odaklı politikalar uyguladıklarını anlatan İşler, Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle, 4 tarafının ise düşmanlarla çevrili olduğunun ifade edildiğini ancak kendilerinin Türkiye'nin 4 tarafının dostlarla çevrili olması yönünde çalıştıklarını bildirdi.

Türkiye'nin her ülkeye aynı politika uyguladığını kaydeden İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlkesel ve haklı duruşu neticesinde Türkiye'ye karşı yanlış yapanlar yeri geliyor özür dilemek zorunda kalıyor, yeri geliyor gereksiz yere ilişkilerini bozanlar mesajlar ileterek bu ilişkilerin düzelmesini talep ediyor. 3 Kasım 2002'de hangi çizgideysek bugün de çizgimizi koruyoruz, bundan sonra da koruyacağız."

Mısır'daki olaylar

Türkiye'nin Mısır'daki olaylara karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan İşler, darbeden çok çekmiş, darbelerin ülkelerin, halkların menfaatine olmadığını bilen bir ülke olduklarını dile getirdi.

Mısır'da yapılan seçim sonrası Muhammed Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan İşler, seçilmiş bir kişiye yapılan darbeye karşı darbeden yana bir tavır sergilemeyeceklerini ifade etti.

Darbe konusunda Amerika'nın ve batının çifte standart sergilediğini belirten İşler, sözlerini şöyle tamamladı:

"Mursi seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, haksız darbeye maruz kaldı ama mert tavırlar sergiledi. Halkını barışçıl yollarla darbeye karşı direnmeye davet etti. Müslüman kardeşlerimiz de barışçıl yollardan direnişlerini sürdürdüler ancak saldırılara maruz kaldılar. Bugün yargılama süreci başladı ama Mursi'den gelen mesajlar, mahkemeyi tanımadığı yönünde. Mursi, haklı davasını onurlu bir şekilde savunuyor." - Antalya

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Türkiye'nin Dış Politikasındaki Tavrı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement