İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Yaşar Kutluay, vakfın Kilis ofisinde yapılan aramayla ilgili, "Operasyon El Kaide ile alakalı. Bizim kurumumuza da yöneltmeye çalıştıkları iftira da bu. Tamamen bilinçli bir şekilde İHH'ya yapılan bir saldırıdır. Bununla ilgili göreceksiniz hiçbir şey çıkmayacak. Amaç zaten bir şeyin çıkması değil. Şu anda amaçladıkları şeyi çoktan yaptılar. Şu an için bu hareketle İHH'yı hem batı, hem de farklı kaynaklarda terörle ilişkili bir kurummuş gibi göstermeye çalışıyorlar" dedi.
İHH Kilis Şubesi'nde sabah saatlerinde polis ekiplerince yapılan aramaya ilişkin vakfın Fatih'teki merkez binasında basın toplantısı düzenlendi.
İHH'nın bir terör örgütü yapısıyla ilişkilendirilmeye çalışıldığını, geçen hafta bazı gazetelerin, bazı yazarların da bununla ilgili sosyal medyada ve internet sitelerinde yazı paylaştıklarını, daha sonra bu yazıları çektiklerini öne süren Kutluay, şöyle devam etti:
"Hukukçu kardeşlerimiz bununla sonuna kadar ilgilenecekler. Geldiğimiz noktada bütün Türkiye halkının şunu bilmesini istiyoruz. Biz Türkiye halkının bir kurumuyuz, bir kuruluşuyuz. İHH İnsani Yardım Vakfı, yetkilerini, sorumluluklarını, tüm davranışlarını İHH Yönetim Kurulundan alır. Herhangi bir yapıyla ilişkisi yoktur. Biz Suriye içerisinde çalışan bir yapıyız ve Suriye içerisinde 300'ün üzerinde insanla çalışıyoruz. Herhangi bir yapıyla ilgili de açıklama yapacak değiliz. Biz bir sürü risklerle dünyanın birçok yerinde çalışan bir kurumuz. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Ama İHH'yı birileriyle ilişkilendirmeye çalışanlar bunu sakın unutmayın, asla heveslenmeyin ne İsrail, ne de farklı yardımcılarınız, Neoconlarınız, Conileriniz hiç biriniz bu işi başaramayacaksınız."
"Dernekler hakkında ayrı bir hakim kararı olmadan arama yapmak mümkün değil"
İHH avukatlarından Uğur Yıldırım, sabah Kilis şubesinde yapılan aramanın, Van TMK 10. Maddesi uyarınca yetkili savcılık tarafından 2012'de başlatılan bir soruşturma kapsamında El Kaide bağlantısıyla ilgili olarak yapıldığını bildirerek, şöyle devam etti:
"Bu soruşturma kapsamında Kilis ofisinde 9 aydır SSK'lı çalışan, normal bir işçimizle ilgili, kendisinin ev adresi olduğu iddasıyla.... Arama kararı bana henüz 5 dakika önce geldi, ancak ulaşabildik. Bu arama kararında mahkemeye ilgili kişinin ev adresi, ikamet adresi olarak İHH İnsani Yardım Vakfının Kilis ofisi verilmek suretiyle alınmış bir arama kararıdır. Bunun burada altını çiziyorum, hukuka aykırılık buradadır. Bu kişinin Mernis adresi vardır. Biz de şu anda Mernis adresine ulaşabiliyoruz. Tüm savcılar da ulaşabilir ve bu Mernis adresinde karısıyla, çocuklarıyla ve baktığı annesiyle beraber ikamet etmektedir. Sabahleyin bu operasyonun yapılmasıyla birlikte bundan haberdar olan bu kişi, kaçma şüphesi veya delilleri karartma şüphesi olsa böyle bir şey mümkün değildir, kendisi İHH ofisine gelerek ilgili kişilere de teslim olmuştur. Ama bu kendilerine iletilmesine rağmen bu aramayı yapan kişiler, bununla ilgili aramalarına devam etmiştir."
-"Arama kararında kapsam ve yetki aşımı yapılmıştır"
Yıldırım, 06.00 itibarıyla başlanan aramada yetkililerin dışarıya çıkarıldığını, avukatların aranmasının istenmediğini ve kendilerine haberin 06.50 gibi gelmesiyle bölgeye avukatların yönlendirildiğini anlatarak, avukatların aramaya 07.15 itibarıyla dahil olabildiğini belirtti.
Yıldırım, Arama Yönetmeliği uyarınca dernekler hakkında ayrıca bir hakim kararı olmaksızın arama yapılmasının mümkün olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Burada kişi üzerinden alınan bir arama kararı üzerinden İHH'nın ofisine bir arama söz konusudur. Herhangi bir şirkette veya holdingte bir çalışanla ilgili arama kararı olsa dahi o kişinin bilgisayarı veya odasında o kişiyle ilgili olan kısımda yapılması gereken arama tam kapsamlı olarak tüm İHH'nın deposunda, ofisinde hatta Katar Kızılayı'nın dahi bulunduğu bölgede yapılmıştır. Bununla ilgili avukatlarımızın itirazlarına rağmen bu aramalar tam kapsamlı olarak yapılmakla birlikte.... Normalde aksine delil bulunamayacağı zamanlarda, olağanüstü durumlarda bilgisayar kayıtlarına el koyulurken ve bu kişinin, ilgili kişinin demirbaş kaydında belirtilen bilgisayarı olmasına rağmen ve masası belirtilmesine rağmen tüm bilgisayarlar toplanarak gidilmek istenmiştir. Buna itiraz edilerek tüm bilgisayarların şifrelerinin açık olduğu, herhangi bir şekilde kilitli olmadıkları, gerekli dataların burada alınabileceği ki arama yönetmeliğinde de bu zaten bu şekildedir, belirtilmesine rağmen ilgili polis arkadaşlar bu dataları almakla görevli olarak geldiklerini bildikleri halde böyle bir teknik yapılarının olmadığı iddiasıyla bütün bilgisayarları toplayarak, merkezlere götürmüşlerdir. Bu saatten sonra bunlarla ilgili alınacak deliller veya şeyler zaten hukuken yok hükmündedir."
Aramanın hukuka aykırı olduğunu savunan Yıldırım, "Benim anlatmak istediğim şey, hukuka ne kadar aykırı bir arama yapıldığının bir kere daha ortaya konulmasıdır. 'Arama kararında kapsam ve yetki aşımı yapılmıştır' demek gayet mümkündür. Bununla ilgili Kilis Savcılığı'na avukatlarımız, arama yapan polislerle ve yapılan işlemle ilgili suç duyurusunda bulunmuşlardır. Aynı zamanda Ankara'dan da girişimlerde bulunulmuştur. Bu noktada son aldığımız bilgiye göre Ankara Adalet Bakanlığı tarafından da bu aramayı yapan polisler hakkında soruşturma şu an Kilis'te açılmış durumdadır. Bununla ilgili iki tane Cumhuriyet Savcımız görevlendirilmiştir" ifadelerini kullandı.
-Kutluay soruları yanıtladı
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Yaşar Kutluay, bir gazetecinin, "Bu paralel yapının adını koyar mısınız? Nedir? Bu paralel yapı Fetullah Gülen Cemaati mi?" sorusuna, "Yani zaten adı belli. Bir süredir yaşadığımız sıkıntılar belli. Mavi Marmara sürecinde yaşadığımız sıkıntılar belli. Bunu bütün medya zaten biliyor" yanıtını verdi.
Gazetecinin "Yani Fetullah Gülen Cemaati mi?" diyerek soruyu yinelemesi üzerine Kutluay, "Yani içindeki yapıları olabilir. Farklı yapılar olabilir. veya orayı kullanan yapılar olabilir. Ama bizim bilgilerimiz hep o taraftan doğru geliyor. Hep bize o taraftan doğru gelen bir saldırı var. Bu konuda Başbakanımızın açıklamaları var. Yani Türkiye bunu en yetkili ağızlardan duymuş vaziyette. Dolayısıyla olay tamamen kamuoyuna mal oldu" ifadelerini kullandı.
Yaşar Kutluay, operasyona ilişkin sorulan bir soru üzerine de "6 ilde yapılıyor bu operasyon. Farklı illerden farklı farklı insanlar alınıyor. Tabii araya da bir şekilde aynı tır olayında olduğu gibi İHH'yı da malzeme olarak katmaya çalışıyorlar. Bir taşla birkaç kuş vurmanın peşindeler" diye konuştu.
"Operasyon El Kaide ile alakalı"
Operasyonun El Kaide ile bağlantısının olup olmadığının sorulması üzerine Kutlay, şunları söyledi:
"Operasyon El Kaide ile alakalı. Bizim kurumumuza da yöneltmeye çalıştıkları iftira da bu. Yani personele yapılan bir işlem ama personele yapılan işlem evinden değil, kurum üzerinden yapılıyor. Haliyle İHH'ya gelmiş oluyor. Evine baskın yapılmıyor. Şahsın evi ortadayken biliniyorken evine baskın yapılmıyor. Hala da şahsın evi aranmış değil. Hatta personel gelip kendisi teslim oluyor. Bu da garip bir şey. Tamamen bilinçli bir şekilde İHH'ya yapılan bir saldırıdır."
Kutluay, "Son olaylardan sonra böyle bir baskın bekliyor muydunuz?" sorusu üzerine de şöyle konuştu:
"Bekliyorduk ama bizim için bir sorun yok. Biz ne yaptığını, nasıl yaptığını çok iyi bilen bir kurumuz. Bütün her şeyimiz şeffaf. Bununla ilgili göreceksiniz hiçbir şey çıkmayacak. Amaç zaten bir şeyin çıkması değil. Şu anda amaçladıkları şeyi çoktan yaptılar. Tır operasyonunda da aynı şeydi. Burada da aynı şeyi yaptılar. Şu an için bu hareketle İHH'yi hem batı, hem de farklı kaynaklarda terörle ilişkili bir kurummuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu sadece İHH ile alakalı bir şey değil. Tüm Türkiye'nin bütün kurumlarına yapılan bir saldırıdır. Türkiye'yi terörle ilişkili bir yapı, bir ülke haline getirmeye çalışıyorlar. Daha doğrusu o algıyı ortaya çıkarmaya çalışıyorlar."
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Van Merkezli Operasyon - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?