Balyoz Planı Davası Yargıtay'da Orgeneral Balanlı'nın Avukatı Sezer."Bir Sabah Uyandığınızda...

361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Orgeneral Bilgin Balanlı'nın Avukatı İlkay Sezer, "Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken bugün burada olmamız ne derece telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kaldığımızın en açık göstergesidir. Bu kadar günü kim nasıl verebilir. Özveriyle geçen 44 yıllık hizmet süresini onuruyla orgeneralliğe getiren müvekkilimin uğradığı haksızlığı kim tazmin edebilir. Bu zarar nasıl giderilir? Sayın Daireniz bu güne kadar hukuka aykırı kararla gelen haksızlara son verebilir ve özgürlüklere geri vererek bu zararları bir nebze olsun giderebilirsiniz" dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Orgeneral Bilgin Balanlı, Ayhan Taş, Memiş Yüksel Yalçın, Nejat Bek, Salim Erkal Bektaş, Hasan Nurgören, Behçet Alper Güney, Yüksel Gamsız ve Osman Fevzi Güneş'in Avukatı İlkay Sezer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesinde "savunmalar inandırıcı gerekçelerle" reddedildiği ifadesinin yer aldığını anımsatarak, "Keşke inandırıcı gerekçelerle reddedilseydi, keşke sunduğumuz kitapçık incelenseydi. Tebliğnmada hangi inandırıcı gerekçelerle beraat taleplerimizin reddedildiğine ilişkin bilgi yok. Tebliğname, eksik incelemeye dayalı bir görüştür" dedi.

-"SUBAY POTANSİYEL SUÇLU OLDU YOLDA GÖRSELER TUTUKLAYACAKLAR"-

Balyoz Planı Davası için "tasfiye planı davası' denildiğini anımsatan Sezer, TSK'nın general mevcudunun 300 civarında olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Birden ortaya soruşturma ve davalar çıkıyor ve tutuklu olan muvazzaf general sayası 60 oluyor. Yani Türk ordusunun generallerinin yüzde 20'si tutuklu. Deniz Kuvvetleri'nde 52 amiral var, bunlardan 26'sı birden tutuklanıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda 120 kurmay albay var ama 80 tanesi tutuklu. Dünya siyasi tarihinde örneği olmayan bir dönemden geçiyoruz. Öyle bir döneme geldik ki subay potansiyel suçlu oldu, yolda görülseler tutuklanacaklar."

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamanın kendilerinde şekli yargılama hissi yaşattığını ifade eden Sezer, yargılama sırasında avukatın konuşması halinde sanığa savunma için söz verilmediğini söyledi. Kendilerine 15 dakikalık savunma süresi verildiğini, sanık başına aşağı yukarı 2 dakika içinde savunma yapmak durumunda kaldığını anlatan Sezer, savunma hakkının kısıtlanmadığını, adeta yok sayıldığını savundu.

-ŞU AN YAŞ'TA OLMASI GEREKEN EN KIDEMLİ SUBAY-

Yerel mahkemenin ara kararını okuyarak heyete sunan Sezer "Bu dava kapsamında o dönem görev yapan TSK'nın 1. Ordu Komutanlığı şu anda tutukludur. Bizim ülkemizin savunmaya yönelik bütün planları ifşa edilmiştir, bütün planlar ele geçirilmiştir, açıklanmıştır ama biz dava kapsamındaki 9 klasöre hala ulaşamadık, 6 klasör 6 ay sonra verildi, CD'lerin imajları Zaman Gazetesi'nde yayınlandıktan sonra alabildik. Sanıklar 3-7 dakika bilemediniz 10 dakika savunma yapabildiler 10 dakika savunma yapıp 18 sene ceza alan müvekkilim var. Şu an YAŞ'da olması gereken en kıdemli subay olan Bilgin Balanlı maalesef tutuklu. Cezaevinde bulunan Balanlı asılsız iddialar ve soyut delillerle Harp Akademileri Komutanıyken tutuklanmıştır" diye konuştu.

-"ZARAR NASIL KARŞILANACAK"-

Balanlı'nın Hava Kuvvetleri Komutanlığına teamül gereği getirilmemesinin uğranılan zararların en açık özeti olduğunu ifade eden Avukat Sezer, sözlerine şöyle devam etti:

"Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken bugün burada olmamız ne derece telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kaldığımızın en açık göstergesidir. Bu kadar günü kim nasıl verebilir? Özveriyle geçen 44 yıllık hizmet süresini onuruyla orgeneralliğe getiren müvekkilimin uğradığı haksızlığı kim tazmin edebilir? Bu zarar nasıl giderilir? Sayın Daireniz bu güne kadar hukuka aykırı kararla gelen haksızlara son verebilir ve özgürlüklere geri vererek bu zararları bir nebze olsun giderebilirsiniz."

Dijital verilerde Bilgin Balanlı'nın eşinin de adının karıştırılarak "aba altından sopa gösterildiğini' savunan Sezer, müvekkilinin bir ihtimalat (ek) plan hazırlamakla suçlandığını hakkında başka iddia bulunmadığını anlattı.

-"BU DİYALOGU UZATIRSAK BİZ ZARARLI ÇIKACAĞIZ"-

Yerel mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırmaksızın verileri belge olarak karara geçirdiğini savunan Sezer, verilerin Balanlı'ya ait görev yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilmediğinin altını çizdi. Sezer, Balanlı ile ilgili olduğu ileri sürüler dijital verilerin donanma komutanlığında yapılan aramada ele geçirilen flash bellekte yer aldığını ve verilerin müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını savundu. Avukat Sezer, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'dan delillerde yer aldığı gibi bir yazılı veya sözlü emir almadığını öne sürdü. Duruşmaya verilen 10 dakikalık aranın ardından Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, Sezer'e "Bizi fazla geciktirmeden erken gönderebilirseniz, şu an bu sizin elinizde" dedi. Sezer'in "Şu an çözüm bizde, asıl çözüm sizde" ifadeleri ile karşılık vermesi üzerine Başkan Ertuğrul, "Bu diyalogu uzatırsak biz zararlı çıkacağız buyurun Avukat Bey" dedi.

-"YAŞANAN HAKSIZLIĞA BURADA DUR DİYEMEZSEK"-

Savunmasına kaldığı yerden devam eden Sezer, dijital veriler arasındaki çelişkinin sahteciliğin kurgulanmasından kaynaklandığını savundu. Sezer, "Yaşanılan haksızlığa burada "dur' diyemezsek yarın başkaları da sahte verilerle suçlamalar karşınıza gelecektir. Sahte verilerle insanların suçlanması ceza verilmesi vicdanlara sığmaz. Seçilmiş bir kısım personel, vazifesi ile bağdaşmayan, başarması imkansız görevler verilerek hayal ürünü olayların içine çekilmiştir" dedi. Müvekkilinin dava kapsamında bir dijital veri hazırlamakla suçlandığını ancak Balanlı ile verilerin bir ilgisinin bulunmadığını savunan Sezer, "Müvekkilimin Bilvanis Çiftliği ile ilgilisi yoktur. 2003 yılında Emniyet koordinasyon toplantısında konuyu gündeme İl Jandarma Komutanlığı getirmiştir. İl Emniyet Koordinasyon toplantısında istihbarat açığı ortaya çıkmıştır. Toplantılar vali başkanlığında icra edilmekte. Bu faaliyet gizli olarak icra edilmemiş halkın asayişi için yapılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

-"MAKAMINIZ NE OLURSA OLSUN BİR SABAH UYANDIĞINDA TERÖRİST İLAN EDİLMENİZ İÇTEN BİLE DEĞİLDİR"-

MİT ve Emniyet güçlerinin başından beri Bilvanis Çiftliği ile ilgili istihbarat çalışmaları yaptığını anlatan Sezer, Bilvanis Çiftliğine ilişkin yapılan toplantılarda Balanlı'nın Eskişehir'de görevli olmadığını kaydetti. Müvekkilinin Eskişehir'de 2006- 2009 yılları arasında görev yaptığını ifade eden Sezer, Balanlı'nın Bilvanis Çiftliğine ilişkin yürütülen keyfi görevi bulunmadığını kaydetti. Sezer, "Müvekkilimin Çiftlikle ilgili icra edilen görevlere ilişkin imzası bulunmamaktadır. Eskişehir'de 2003 yılına kadar Faruk Cömert, 2004 yılına kadar Hasan Aksayın, 2006 yılına kadar da Atalay Efeer görev yapmıştır. Yapılan eylemler suç olarak görülüyorsa bu isimlerin tanık olarak dinlenmesi gerekmez miydi? Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk'un dinlenmesi talep ettik ancak hepsi reddedildi. İşlemi yapanlara sorulmamışken konudan bilgisi olmayan bir kişiye suç olarak sunulması nasıl açıklanabilir? Unvanınız, makamınız ne olursa olsun bir sabah uyandığınızda terörist ilan edilmeniz içten bile değildir" değerlendirmesinde bulundu.

-"BİR KİŞİYE YAPILMIŞ HAKSIZLIK BÜTÜN TOPLUMA YAPILMIŞ HAKSIZLIKTIR"-

Müvekkilleri hakkında ortaya atılan delillerin hukuktan yoksun olduğunu savunarak, tahliyelerini ve beraatlarını talep eden Sezer, savunmasını şu ifadeler ile tamamladı:

"Sizler kanundan kaynaklanan yetkinizi kullanarak müvekkillerim hakkında beraat kararı verseniz bile artık bittiler, askeri yönden bir gelecekleri kalmadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamede yaptığı yorum ile cezalandırılan alanı genişletmiş hazırlık hareketlerinin de bu alana dahil olacağına ilişkin bir yorum getirmiştir. Işık Koşaner, Nusret Güner istifa ettiler. İstifa gerekçelerinde Işık Koaşaner'in birliklerine gönderdiği istifa mesajı basında yer alınca mahkeme başkan "bu yargıya müdahaledir gereği yapılacaktır' diye beyanda bulundu. Bu kişiler yıllardır tanıdıklarının suçla ilişkilerinin olmadığını bildikleri insanlara bu muameleyi uygun görmedikleri için bir mekanizma kullandılar ve istifa ettiler. Tarih nasıl olsa bu davada beraat kararı verecek. Siz tarihe bırakmayınız, bir kişiye yapılmış haksızlık bütün topluma yapılmış haksızlıktır diyerek bu dosyadaki haksızlığı biran önce sonlandırınız."

-"BİZİM BAYRAMIMIZ KOCALARIMIZ GELİNCE"-

Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul'un Ramazan Bayramı nedeniyle duruşmaya 12 Ağustos Pazartesi Günü devam edileceğini açıklamasının ardından bazı ailelerden "Bizim bayramımız yok, kocalarımız gelince olacak" sözleri duyuldu. Balyoz Planı davasının Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ndeki temyiz duruşmasının 12. günü tamamlandı. 117 avukattan 62'si savunmasını yaptığı temyiz duruşmasına 12 Ağustos Pazartesi günü devam edilecek. (ANKA/SON)

(YE/OLÇ) - Ankara