Bingöl'de "Toplumsal Barışın Sağlanması ve Sonrası Sempozyumu"

Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, "Onlar ortak, onlar Avrupa birliği, onlar ekonomik birlik, onlar Birleşmiş Milletler, onlar şu bu birliği ama biz Kürt, Türk, Zaza, Arap, Çerkez; Ortadoğu'da Suryani, Yezidi, Suriyeli, Iraklı, Şamlı, şu bu bir birimize girmiş durumdayız. Bu sorunu aşmak için politikalar üretmemiz lazım" dedi.

Bingöl Üniversitesi tarafından organize edilen "Toplumsal Barışın Sağlanması ve Sonrası Sempozyumu", eski rektörlük binası salonunda başladı.

Vali Köşger, iki gün sürecek sempozyum öncesi yaptığı konuşmada, birlik ve beraberliğin önemine değindi.

Köşger, Fransız İhtilali'nin dünyada ulusçuluğu tetiklediğini ve imparatorlukların temeline dinamit koyduğunu belirterek, devasa bir imparatorluk olan Osmanlı İmparatorluğu'nun da balkanlar başta olmak üzere dilim dilim dağıldığını hatırlattı.

Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayanların Şark Meselesi'ni sürekli gündemde tuttuklarını anlatan Köşger, şöyle konuştu:

"Evet Fransız ihtilali dünyada ulusçuluğu yükseltti. İnsanlar parça parça ayrıldılar. İmparatorluklar dağıldı, Osmanlı imparatorluğu da dağıldı. Medeniyet dediğimi bu tek dişi kalmış canavar param parça etmeyi diliyordu ve bunu gerçekleştirdi. Gerçekleştiremediği bir husus var: Lozan'da, Ortadoğu'da gerçekleştiremediği bir husus var. Bu coğrafyada onun planında yaptığı mastır planda Türkler ve Kürtlerle yada buradaki bütün etnisiteleri bir birinden kopararak, ayırarak ayrı ayrı devletçikler kurmayı tasarlıyordu. Lozandan önce bu tasavvur vardı. Lozan'da bunu gerçeleştiremediler. Şu veya bu şekilde gerçekleştiremedi. Yani orda bütün olumsuz şartlara rağmen yada iyi yürütülen bir müzakere sonucunda İslam temelinde Kürtler ve Türklerin bir arada kalması sağlandı."

Köşger, Batılıların yaptığ planı çöpe atmadıklarını, sürekli rafta tutarak zamanı geldiğinde uygulama koyduklarına dikkat çekerek, eski Başbakanlardan Ecevit'in "Onlar ortak, biz pazar olacağız" sözünü anımsatarak, "Onlar ortak, onlar Avrupa birliği, onlar ekonomik birlik, onlar Birleşmiş Milletler, onlar şu bu birliği ama biz Kürt, Türk, Zaza, Arap, Çerkez; Ortadoğu'da Suryani, Yezidi, ezidi, Suriyeli, Iraklı, Şamlı. Şu bu bir birimize girmiş durumdayız. Bu sorunu aşmak için politikalar üretmemiz lazım" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yaşanan bu sorunu çözmek için bütün yöntemleri denediğini vurgulayan Köşger, yapılan bütün reformlara rağmen seçimlerin sonucunda bir hoşnutsuzluğun ortaya çıktığını vurguladı.

Köşger, şunları kaydetti:

"Zamanlama açısından bu toplantıyı manidar buluyorum dedim. Zamanlama bir seçim sonrası ve seçim sonrasında farklı da bir durum ortaya çıktı. Yani bütün verilen yeni reformlara rağmen yapılan reformlara rağmen bir hoşnutsuzluk olduğu da ortaya çıktı. Öncelikle bunun Kürtlerin de gözden geçirmesi lazım Kürtler adına mekan açısından da çok önemli dediğim husus bu. Bingöl Üniversitesi bu konunu laboratuvarını  yapabilecek bu konuda öncülük yapabilecek bir müessese. Konum itibariyle ulaştırğı kapasite itibariyle buna öcülük yapabilecek bir müesse. Dolayısıyla bu noktada da devletin görmediği, atladığı, devletin ihmal ettiği başka ne gibi hususlar varsa sahanın bunu, ya da çözüm için bu kardeşliği tahkim etmek için birlikteliği tahkim etmek için beraberliği tahkim etmek için bin yıldır beraber yaşayan bu insanları tekrar gönül gönüle el ele tutuşturmak, bir araya getirmek için ne yapmak gerekiyorsa sizlerin artık sözünü söylemesi lazım. Sizler söyleyeceksiniz ne yapmak lazım?

-"Bu topraklar üzerinde yaşamanın bedeli var"

Vali Köşger, konuşmasının devamında akademisyenlere seslenerek, birlik ve beraberliğin sağlanması için yeni politika geliştirmelerini istedi.

Devletin kendince bazen kötü bir baba gibi çeşitli yöntemler denediğini ifade eden Köşger, "Başka bir yöntem denedi yine bir takım sıkıntılar olduğu anlaşılıyor. Bu durumda sizlerin oturup ince ayarlı en ince teferruatına kadar konuyu masaya yatırıp ele almanız lazım. Öneri ve tekliflerinizi getirmeniz lazım. Bundan sonra yapılacak olan şeyleri istikamet vermeniz lazım. Gönlünüz tüm dünya birleşiyorken  ayrışmadan yana değilse bunu teklif olarak ortaya getirmeniz lazım. Bu sizin üzerinde bir vebaldir, sorumluluğunuz yerine getirmeniz lazım" diye konuştu.

Köger, dünyadaki en eski anlaşmanın bölgede imzalandığını kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu topraklara kadimden beri kavga var, gürültü var savaş var. Yer yüzündeki en eski uluslar arası anlaşmanın bu topraklar üzerinde yapılmış olması tevekkeli değil. Dolayısıyla bu topraklar üzerinde yaşamanın bir bedeli var bu topraklar üzerinde yaşamanın hayatını devam ettirmenin millet olarak devlet olarak var olabilmenin bir bedeli var."

Konuşmaların ardından, sempozyumun birinci oturumu Prof. Dr. Hasan Çiftçi'nin başkanlığında başladı.

İki gün sürecek sempozyuma 46 akademisyen tebliğ sunacak.

Sempozyuma Belediye Başkan Vekili Halim Sugü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ekrem Atalan, diğer bazı yetkililer katıldı.