CHP'nin 36. Olağan Kurultayı - Son Dakika
Politika

CHP'nin 36. Olağan Kurultayı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Lozan'ı tartışmaya açanlara açık ve net şunu soruyorum; Sen Sevr'i mi özledin, Sevr'i mi istiyorsun, Lozan'ın nesini tartışmaya açıyorsun? Lozan, verdiğimiz milli kurtuluş savaşının onur belgesidir.

03.02.2018 13:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Lozan'ı tartışmaya açanlara açık ve net şunu soruyorum; Sen Sevr'i mi özledin, Sevr'i mi istiyorsun, Lozan'ın nesini tartışmaya açıyorsun? Lozan, verdiğimiz milli kurtuluş savaşının onur belgesidir. O onur belgesini hiç kimseye tartıştırmayız." dedi.

Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beka sorunuyla karşı karşıya olduğu zor koşullar altında bulunduklarını, Cumhuriyet tarihinin en zor süreçlerinden birisini yaşadıklarını savundu.

Kurultayı, "Türkiye'yi, yaşadığı sorunlardan çekip, çıkarma, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma kurultayı" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, bu kurultayın, Gazi Mustafa Kemal'in Dolmabahçe'de 13 Kasım 1918'de düşman gemilerine bakıp, "Geldikleri gibi gidecekler." diyenlerin kurultayı olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, kurultayın, tüm ülkede huzur ve barış isteyenlerin, adalet için cesaretle yola çıkanların, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi kucaklayanların, Kuvayımilliyecilerin, zulmün karşısında dilsiz şeytan olmayanların, hakkı, hukuku, devlette liyakatı savunanların, toplumda kadını baş tacı yapanların, kadın erkek eşitliğini savunanların, çocuklarına daha iyi bir gelecek vadedenlerin, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeye ant içenlerin kurultayı olduğunu anlattı.

"Ant içmiş namuslular vardır"

'Bu bereketli topraklarda yoksulluğu yenip tarihe gömeceğiz' diyenlerin, toplumun her kesimine umudu, cesareti taşımaya söz verenlerin, adalete susamış olanların susuzluğunu gidermeye ant içmiş olanların, 'Yurtta barış dünyada barış' diyenlerin kurultayını yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kurultay salonunda terör örgütü tarafından aldatılanlar yoktur. Terör örgütleriyle pazarlık masaları kuranlar yoktur. Terör örgütüyle aynı menzile yürüyenler yoktur. Devletin kozmik odasını yani namusunu terör örgütüne teslim edenler yoktur. Terör örgütüne 'Ne istedinizde vermedik' diyenler yoktur. Vatan toprağını terör örgütlerine teslim edip Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıranlar yoktur. Bu kurultay salonunda kendi vatanında vergi ödememek için Man Adası'nda 1 sterlinlik şirket kuranlar yoktur. Sadece ve sadece namussuzlar kadar cesur olmaya ant içmiş namuslular vardır. Bu nedenle bu kurultayımızın adı adalet ve cesarettir. Adalet ve cesareti bir arada götüreceğiz."

Türkiye'nin 5 sorunu

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün itibarıyla Türkiye'nin 5 temel sorunla karşı karşıya olduğunu, bu sorunların ağırlığı içinde karamsar bir tablo bulunduğunu, bu tablonun kaygıları, endişeleri derinleştirdiğini öne sürdü.

Düşünen her vatandaşın, "yarın ne olacak" kaygısı, endişesi duyduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidar 2002'de işbaşına geldiğinde Türkiye'nin bir temel sorunu olduğunu, bu temel sorunun bazen Kürt sorunu, bazen toplumsal barış, bazen de Güneydoğu sorunu olarak dillendirildiğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, bu sorunun yanına 2018'de demokrasi, ekonomi, eğitim ve dış politika sorunlarının eklendiğini, bu sorunların karşılıklı etkilenmeyle giderek derinleştiğini ifade etti.

CHP'nin sadece sorunları dile getirmediğini, her sorunun üzerine kararlılıkla gidip çözüm ürettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 2002'de terör örgütünün belinin kırıldığını, neredeyse terörün sıfırlandığını, sorunun Türkiye'nin gündeminden büyük ölçüde çıktığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, 2002'den sonra iktidar olanların önce terör örgütüyle masaya oturduğunu, toplantılar yaptığını, Ankara'ya davet ettiğini savunarak, bugün toplumsal barışı tehdit eden terörün, dar coğrafyadan çıkıp daha geniş coğrafyada varlığını sürdürdüğü bir tablonun ortaya çıktığını söyledi.

"Mustafa Kemal'in Mehmetçikleri"

Yüreklerinin, dualarının Afrin'deki askerlerle olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Şehitlerimiz, gazilerimiz var. Afrin'de bu ülke, bayrak, bizim ve çocuklarımız için mücadele eden Mustafa Kemal'in Mehmetçiklerine buradan selam gönderiyorum." dedi.

Bu konudaki milli duruşlarını açık, net şekilde dile getirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, birilerinin Afrin operasyonunu, bir partinin kararıymış gibi topluma sunmaya çalıştığını savundu. Kılıçdaroğlu, ordunun Mustafa Kemal'in ordusu olduğunu ifade ederek, "Senin ordun değil, mücadele Türkiye içindir, senin için değildir." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye 2002'de rahmetli Ecevit hükümeti döneminde terörün beli kırılırken, 2018'de terör nasıl bu kadar geniş coğrafyaya, kimlerin desteği, dış politikalarıyla yayıldı? Şehitler, gaziler geliyorsa düşüneceğiz, Türkiye'yi bu noktaya kimler taşıdı?" diye sordu.

-Hükümete çağrı

Hükümete "açık ve net çağrı" yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye hükümetiyle derhal temasa geçin. Suriye hükümeti de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana biz de toprak bütünlüğünden yanayız. Eğer Suriye'de toprak bütünlüğü sağlanacak, akan kan duracaksa, Suriye devletiyle, hükümetiyle derhal ilişki kurmak gerekiyor. Sadece Suriye ile değil benzer ilişki Irak merkezi hükümetiyle de kurmak zorundayız.

Sorun nasıl çözülür? 35 yıldır çözülmeyen bu sorun nasıl çözülür? Bu sorunun çözüm adresini yanlış belirlediler, çözüm adresi TBMM'dir. Demokrasi ve özgürlük bağlamında alınıp çözülmek zorundadır. Sorunun çözümünde komşu ülkelerle yakın ilişki kurmak gerekir. Kürt sorunu ile terör sorunu arasındaki hassas dengenin çok iyi belirlenmesi gerekir. Artvin Şavşat'ta terör örgütü tarafından saldırıya uğrayan Genel Başkan olarak söylüyorum; adına ister Doğu, Güneydoğu ister Kürt sorunu deyin, ister başka bir şekilde tanımlayın, bu sorunu çözecek olan parti sadece ve sadece CHP'dir. 'İlk 4 yıl içinde bu sorunu çözmezsem siyaseti bırakacağım' sözü verdim. Barış ve huzuru Anadolu'nun her toprağına götüreceğim."

-"Suyla değil benzin bidonuyla gidildi"

İkinci sorununun dış politika olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, yalnızlaşan, herkesin eleştirdiği, egemen güçler tarafından savrulan, savrulduğunu "aldatıldık" diye itiraf eden bir Türkiye tablosuyla karşı karşıya olduklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Suriye'ye bir kova suyla değil benzin bidonuyla gidildiğini savunarak, Suriye'de yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiğini, 3,5 milyon Suriyelinin Türkiye'de olduğunu söyledi.

Hem terör örgütleri hem egemen güçler tarafından verilen talimatı, öneriyi yerine getiren, getirdikten sonra da yalnız kalıp, dönüp millete "Bizi kandırdılar, aldattılar." diyenlerin Türkiye'nin yakasından düşmesi gerektiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, dış politikanın milli olması gerektiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, Lozan Antlaşması tartışmalarına da değinerek, antlaşmanın bu ülkenin tapu senedi olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Lozan'ı tartışmaya açanlara açık ve net şunu soruyorum; Sen Sevr'i mi özledin, Sevr'i mi istiyorsun, Lozan'ın nesini tartışmaya açıyorsun?" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Lozan'da sonucun kan, gözyaşı, acıyla alındığını dile getirerek Türkiye'nin sınırlarının cetvelle çizilmediğine işaret etti. Kılıçdaroğlu, "Lozan, verdiğimiz milli Kurtuluş Savaşı'nın onur belgesidir. O onur belgesini hiç kimseye tartıştırmayız." dedi

(Sürecek)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement