Dha istanbul bülteni-  3 - Son Dakika
Güncel

Dha istanbul bülteni-  3

Dha istanbul bülteni-  3

İSTANBUL'DA VAHŞET: CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKTI, ESKİ EŞİNİ KIZGIN YAĞ İLE YAKTI* Cezaevinden izinli çıkan Ersin Ü. eski eşi 28 yaşındaki 2 çocuk annesi Kübra T.'yi önce bıçakladı, ardından üzerine kızgın yağ döküp yaktı.

19.09.2019 17:42
İSTANBUL'DA VAHŞET: CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKTI, ESKİ EŞİNİ KIZGIN YAĞ İLE YAKTI

* Cezaevinden izinli çıkan Ersin Ü. eski eşi 28 yaşındaki 2 çocuk annesi Kübra T.'yi önce bıçakladı, ardından üzerine kızgın yağ döküp yaktı. Vücudunun büyük bölümü yanan kadının yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.

Haber- Kamera: Alper KORKMAZ- İlkay DİKİCİ/ İSTANBUL, - İSTANBUL'da cezaevinden izinle çıkan bir kişi, iki çocuğunun annesi eski eşini önce bıçakladı ardından çaydanlıkta ısıttığı kızgın yağı üzerine döktü.
Olay geçtiğimiz pazar günü sabah saatlerinde Küçükçekmece Halkalı'da yaşandı. 28 yaşındaki Kübra T., Ersin Ü. ile 6 yıl imam nikahıyla evli kaldı. 5 ve 3 yaşlarında iki çocukları olan çift, 1,5 yıl önce ayrıldı. 40 yaşındaki Ersin Ü.  bu sırada hırsızlık suçundan cezaevine girdi. Ersin Ü., geçtiğimiz hafta cezaevinden bir haftalığına izinli çıkarak genç kadının iş yerine gitti. İddiaya göre genç kadın,  Ersin Ü.'nün barışma teklifine olumsuz yanıt verdi. Tartışmanın ardından iş yerinden ayrılan Ersin Ü., ertesi gün sabah saatlerinde Kübra T.'nin oturduğu eve geldi. Ersin Ü.,  balkon kapısından gizlice eve girdi.

ÖNCE BIÇAKLADI SONRA KIZGIN YAĞ DÖKTÜ
Mutfağa yönelen Ersin Ü., tezgahtaki sıvı yağı çaydanlığın içine boşalttı. Ersin Ü., çaydanlığa doldurduğu yağı ocağa koyarak ısıttı . Tezgahtan bir bıçak da alan Ersin Ü., kadının uyuduğu odaya girdi  Kübra T.'yi uyandıran Ersin Ü. iddiaya göre "Bana yar olmuyorsun, başkasına da olma" diyerek kadını önce bacağından bıçakladı, ardından kafasından aşağı kızgın yağ döktü. Kadının çantasında bulunan bir miktar parayı da çaldığı öne sürülen saldırgan kaçtı

"İDAM İSTİYORUZ"
28 yaşındaki genç kadının kolları, yüzü ve göğsü dökülen yağ ile yandı. Yaralı kadın, can havliyle polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kübra T., olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Vücudunun büyük bölümü yanan Kübra T.'nin tedavisi sürerken, bileğinin kesilme riski olduğu öğrenildi. Yaşanan olayı anlatan geç kadının halası, "Eski kocası hapisteydi, 1 hafta izinli çıkmış. Çocuklarını gördü. Pazar günü de kızgın yağ ile yaktı. 'Bana yar olmuyorsun, başkasına da yar olma' diyerek yaktı. Daha önce de aralarına problem oluyordu. Evinin eşyalarını falan satmıştı.  Hem yaktı, hem de parasını aldı gitti.  İdam edilmesini  istiyoruz.  Bizim duyduğumuza göre tekrar cezaevinde şu an. Kübra'nın kollarındaki damarlar açılmazsa kesilebilirmiş. Bir an önce iyileşmesini istiyoruz. Herkesten destek bekliyoruz" diye konuştu. Olay sonrası kaçan  Ersin Ü.'nün tekrar tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
--------------------
(AKTÜEL)
-Evin girişinden detaylar
-Muhabir anonsu (İlkay Dikici)
-Mutfaktan detaylar
-Çaydanlıktan detaylar
-Muhabir anonsu
-Olayın yaşandığı yatak odasından detaylar
-Yataktan detaylar
-Yerdeki yağdan detaylar
-Duvardaki el izinden detay
-Hala Leyla Genç röportaj
-Hastaneden detay

(CEP TELEFONU)
-Kübra Ü.'nün akrabaları tarafından çekilen görüntüleri

========================
2- ESKİ EŞİNİ KIZGIN YAĞLA YAKAN KİŞİ SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI

Alper KORKMAZ - İlkay DİKİCİ - Çağatay KENARLI - İstanbul DHA - KÜÇÜKÇEKMECE'de cezaevinden izinli çıkarak yanına gittiği eski eşini kızgın yağ ile yakan kişinin 38 suçtan sabıkası olduğu öğrenildi.
Olay geçtiğimiz pazar günü sabah saatlerinde Küçükçekmece Halkalı'da yaşandı. 28 yaşındaki Kübra Tayfur, Ersin Ülker ile 6 yıl imam nikahıyla evli kaldı. 5 ve 3 yaşlarında iki çocukları olan çift, 1,5 yıl önce ayrıldı. 40 yaşındaki Ersin Ülker,  bu sırada cezaevine girdi. Ersin Ülker, geçtiğimiz hafta cezaevinden bir haftalığına izinli çıkarak genç kadının evine gizlice girdi. Kübra Tayfur'u mutfakta çaydanlıkta ısıttığı yağ ile yakan Ersin Ülker aynı gün yakalanarak tutuklandı.
Ersin Ülker'in borcunu ödemediği için Edirne Açık Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu öğrenildi.  Ülker'in 7 Eylül'de izne ayrılarak cezaevinden çıktığı belirtildi. Ersin Ülker'in 11 Eylül'de cezaevine teslim olmadığı olayı da 15 Eylül sabahı gerçekleştirdiği kaydedildi.
"Hırsızlık", "Yağma", "Uyuşturucu madde satışı", "Aile içi şiddet suçları"ndan 38 kaydı bulunan Ersin Ülker'in olaydan 5 saat sonra Kanarya Mahallesi'nde bir sokakta yakalanarak gözaltına alındı. Ülker, 'Yakarak kasten yaralama' suçundan sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Metris Cezaevine gönderildiği kaydedildi.

Görüntü Dökümü:
--------------------
(AKTÜEL)
-Evin girişinden detaylar
-Muhabir anonsu (İlkay Dikici)
-Mutfaktan detaylar
-Çaydanlıktan detaylar
-Muhabir anonsu
-Olayın yaşandığı yatak odasından detaylar
-Yataktan detaylar
-Yerdeki yağdan detaylar
-Duvardaki el izinden detay
-Hala Leyla Genç röportaj
-Hastaneden detay

(CEP TELEFONU)
-Kübra Ü.'nün akrabaları tarafından çekilen görüntüleri

========================

3-  KILIÇDAROĞLU GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK/ İstanbul DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'daki anneler ile 'Cumartesi Anneleri' arasında bir ayrım yapmıyoruz. Anneler çocuklarını istiyorlar. Bu kadar. Anneler çocuklarını istiyorlarsa, her iki anne grubunu da ayrıştırmadan kucaklamamız gerekiyor, annelerin talebini saygıyla karşılamamız gerekiyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'da "Kastamonu Günleri" açılış törenine katıldı.
Maltepe etkinlik alanında düzenlenen açılış törenine Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu açılış töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu bir gazetecinin, Maltepe Miting alanının kendisi için anlamını sorması üzerine, Adalet yürüyüşünden bu yana gelmediğini belirterek, "Bir anlamı var. Zaten konuşurken de 'hak, hukuk, adalet' diye slogan atılması bir anlamda beni o günlere götürdü. Adalet sadece bireysel olarak benim talebim değil aslında. Dünyada yaşayan her canlının adalet talebi var. İnsanlığın tarihi de zaten adalet mücadelesi ile geçmiştir. Yine adalet istiyoruz, yine adaletten yana mücadele edeceğiz" dedi.

"MUTLAKA BUNUN AYDINLIĞA KAVUŞMASI LAZIM"
Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı ile ilgili eleştirilerin sorulması üzerine, " Adalet Bakanlığı'nın kendisine ve adalet camiasına yönelik yapılan eleştirileri oldukça sert şekilde yanıtladım. Bu özellikle belli çevreler, aynı görüşü paylaşan kanatların birbirine yönelttikleri eleştiriler. Benim burada üzerinde durmak istediğim ana konu şu; bir FETÖ borsasından söz ediliyor ve bu konuda bir kişi de hayatını kaybetti. Bu konu sadece benim tarafımdan değil, AK Parti'den de bazı milletvekilleri, eski milletvekilleri tarafından da dillendirildi. Bütün bu konuların aydınlığa kavuşması lazım. Eğer bir şikayet geliyorsa, bir itham geliyorsa, mutlaka bunun aydınlığa kavuşması lazım. Benim arzum bu" şeklinde konuştu.

HDP ÖNÜNDE BEKLEYEN ANNELER
Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır HDP önündeki annelere bir heyet gönderip göndermeyeceğinin sorulması üzerine, "Diyarbakır'daki anneler ile 'Cumartesi Anneleri' arasında bir ayrım yapmıyoruz. Anneler çocuklarını istiyorlar. Bu kadar. Anneler çocuklarını istiyorlarsa, her iki anne grubunu da ayrıştırmadan kucaklamamız gerekiyor, annelerin talebini saygıyla karşılamamız gerekiyor. Çocukları bulacak olan kim? İktidar sahipleri. İktidar sahiplerinin o çocukları getirmeleri lazım. Öbür annelere bakıyorum; yıllardır çocuklarını arıyorlar, 'bari, hiç değilse mezarını gösterin' diyorlar, 'gidip başında bir fatiha okuyalım' diyorlar. Anneleri ayırmayalım, gazilerimizi ayırmayalım, şehitlerimizi ayırmayalım. Bugün Gaziler Günü. Gazileri de bir ayrıştırmaya tabi tuttular, şehit yakınlarını ayrıştırmaya tabi tuttular. Şimdi anneleri ayırıyorlar. Annelerin çocuklarıyla olan ilişkilerini ve çocuklarıyla ilgili olan taleplerini hepimizin saygıyla karşılaması lazım. Hepimizin bu talepleri dikkatle dinlemesi lazım. Talepleri karşılayacak olan organın yani makamın yani iktidar sahiplerinin de bunlara kulak tıkamaması lazım" şeklinde konuştu.

"ÜLKEDE ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu, bir basın mensubunun 'Adalet Yürüyüşü'nde terör örgütü DAEŞ'in saldırı planıyla ilgili süren davada beraat kararı verilmesiyle ilgili yorumunu sorması üzerine, "Adalet diyorduk. Bana saldırınca bir şey yok ama başkalarına bir şey söyleyince neredeyse müebbetle yargılanıyorlar. Bu ne demektir? Ülkede adaletin olmadığını gösteriyor. O nedenle ülkede adalet arayışımız sürüyor" dedi.

TANK PALET FABRİKASI
Tank palet fabrikası ile ilgili kararnameye ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Tank palet olayı Türkiye'nin itibarıyla oynama olayıdır. Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürme olayıdır. Fabrika bizim, makineler bizim, işçiler, çalışan subaylar, orada görevli görevli askerler bizim, bilgi bizim. Orada Katarlılar tank yapacaklar ve bize satacaklar. Hangi gerekçeyle, niye alıyoruz. Kim yapıyor bunu? Birinci kararnameyi yayınladılar, 'bir özelleştirme var burada' dedim kıyameti kopardılar. Resmi Gazete'de gösterdik, bir özelleştirme kararı var. İkinci kararnameyi gizlediler. Diyorlar ki karar. Karar olsun ne fark eder. Öbürü de Erdoğan'ın imzasıyla çıkmıştı, bu da Erdoğan'ın imzasıyla çıktı. Yayınlayın o zaman, niye, hangi gerekçeyle gizliyorsunuz. ya bir ülkenin askeri sırları başka bir ülkeye verilir mi? Bir ülkenin yapacağı tank, başka bir ülkeye 'Sen gel benim fabrikamda, üstelik benim personelimle yap, sonra bu tanları bana sat. Akıl mantık, her şey bitmiş vaziyette. Ben bunun üzerinde duruyorum. O kararnamenin de açıklanmasını istiyorum. Karar diyorlar, kararı açıklasınlar. Numarasını da verdim, 1105 sayılı karar. Açıklayın kardeşim niye korkuyorsunuz? Gizli değilse herkes bilsin. Katarlılar biliyor, biz bilmiyoruz. Katarlılar biliyor, milletvekilleri bilmiyor. Katarlılar biliyor, milletvekilleri de bilmiyor. Katarlılar biliyor bakanlar dahi bilmiyor. Türkiye Cumhuriyetine ait silah fabrikalarının yabancı bir devlete peşkeş çekilmesini asla kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.

MUHARREM İNCE'NİN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYI
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin "Cumhurbaşkanlığına aday olabilir" sözleri ve kendi adaylığı konusunun sorulması üzerine, "Şu anda bizim gündemimizde olan bir soru değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu zaman bakarız yani" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

=======================


4- ÇEKMECE NÜKLEER ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ YANINDAKİ AĞAÇLIK ALANDA YANGIN

Yılmaz OKUR/İSTANBUL,
Küçükçekmece'deki Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi yanındaki otluk ve ağaçlık alanda yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle kısa sürede yayılan yangına çok sayıda itfaiye ekibi ile Mekanize Piyade Birliği'ne bağlı askerler müdahale etti.
Yangın saat 15.00 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle Küçükçekmece Halkalı'da bulunan Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin yanında bulunan kuru otluk ve ağaçlık  alanda başladı.  Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Alanın geniş olması nedeniyle itfaiye ekipleri yangına müdahalede yetersiz kaldı. Rüzgarın da etkisiyle hızla yayılan yangın Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin bahçesine kadar geldi.
Yangının sirayet ettiği güzergahta bulunan araçlar uzaklaştırıldı. Çevre ilçelerden çağırılan takviye itfaiye ekipleri ile birlikte Mekanize Piyade Birliği'ne bağlı askerlerin ortak çalışması ile yaklaşık bir saat sonra yangın tamamen kontrol altına alındı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Yanan otluk alan
-İtfaiye ekipleri ile askerlerin yangına müdahalesi
-Yangın sonrası arazinin görünümü
-Genel ve detay görüntüler

===========================

5 - METEOROLOJİ: (TUZLA'DAKİ YANGIN) KİRLETİCİ EMİSYONLAR BU GECE TÜRKİYE'Yİ TERK EDECEK

İstanbul DHA
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Tuzla'daki yangın sırasında gökyüzüne karışan kimyasalların Türkiye için tehlike yaratmayacağını açıkladı.
Meteoroloji'den yapılan açıklamada, "Tuzla'da meydana gelen yangın neticesinde atmosfere karışan kirletici emisyonların bu gece geç saatlere kadar Türkiye'yi terk edeceği tahmin edilmektedir. Cuma günü beklenen yağışlar nedeniyle ülkemizin herhangi bir bölgesinde olağandışı bir etki öngörülmemektedir" denildi.
Tuzla'da meydana gelen yangın nedeniyle havaya salınan kimyasalların İstanbul'un yanı sıra Kocaeli, Sakarya ve Eskişehir için tehlikeli olacağı iddia edilmişti.

Görüntü Dökümü:
---------
-Yangınla ilgili görüntüler

================================

6- TUZLA'DAKİ FABRİKADA ENKAZ KALDIRMA ÇALIŞMALARI BAŞLADI

Haber: Gülseli KENARLI-Kamera: Harun UYANIK/İSTANBUL, - TUZLA'da yanan fabrikanın enkaz kaldırma çalışmaları başladı.  Tuzla'daki kimya fabrikasında dün saat 11.40'ta çıkan yangın akşam saatlerinde söndürülmüştü. Sabah saatlerinde soğutma çalışmaları da tamamlanan fabrikanın enkaz kaldırma çalışmalarına başlandı. Dün itfaiyenin müdahalesi sırasında fabrikadaki patlamada metrelerce havalanarak itfaiye aracının üzerine düşen yakıt tankı da fabrikanın yanına kaldırıldı. Fabrikanın enkazında olay yeri inceleme ekiplerinin de çalıştığı görüldü. Yangına müdahale edilmesiyle birlikte fabrikanın önündeki çamurla kaplanan cadde belediye ekipleri tarafından temizlendi.   Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında önlem olarak itfaiye araçlarının da beklediği görüldü.

Görüntü Dökümü:
--------------------
Fabrikadan görüntüler
Çalışmalardan görüntüler
Yakıt tankerinin görüntüsü
İtfaiye araçlarının görüntüsü
Olay yeri inceleme ekiplerinin görüntüsü
Caddenin temizlenmesi
Dün yangın sırasında çekilen görüntüler
Havadan görüntüler (geçildi)

=============================

7 - YANGIN GÜVENLİĞİ UZMANI KİMYA MÜHENDİSİ KOZACI TUZLA'DAKİ YANGINI DEĞERLENDİRDİ

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/ İSTANBUL, DHA
Tuzla'da kimyasal madde üretimi yapan fabrikadaki yangına ilişkin değerlendirmelerde bulunan, Yangın Güvenliği Uzmanı Kimya Mühendisi Cemal Kozacı, yanan kimyasal maddelerin çok tehlikeli olduğunu ve solunmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren asfalt ve kimyasal madde üretimi yapan bir fabrikada dün saat 11.40 sıralarında yangın çıktı. Onlarca itfaiye erinin çalışmasıyla yangın 6 saat sonra kontrol altına alınabildi. Yola çeşitli kimyasal sıvının akması ve atmosfere kimyasal dumanın karışması sonrası Yangın Güvenliği Uzmanı Kimya Mühendisi Cemal Kozacı değerlendirmelerde bulundu.

"FABRİKA YÖNETİMİ BİLGİLENDİRME YAPMALIYDI"
Fabrikada üretilen kimyasalların çok tehlikeli ve zehirli olduğunu belirten Kozacı, "Burası poliüretan üreten bir kimya fabrikası. Bu fabrikada, yanıcı, parlayıcı, zehirli bir sürü kimyasal madde var. Bunların başında da izosiyonat, polyester, solvent gibi kimyasallar var. Yanan çok tehlikeli kimyasallar söz konusu olduğunda ilgili yönetmelikler gereği, bir acil durumda fabrika yönetiminin ve kamu yönetiminin toplumu bilgilendirmesi gerekir. Yanan maddeler hakkında bilgi vermeleri, bu maddelerin solunmasının yol açacağı tehlikeler ve önleyici tedbirler hakkında bilgi vermeleri gerekiyor. Ayrıca orada bulunan mücadele ekiplerinin ve acil durum ekiplerinin bilgilendirilmesi lazımdı" diye konuştu.

"800 METRE TECRİT MESAFESİ OLMALI"
Alev alev yanan fabrikaya müdahale eden itfaiye ekiplerinin tehlikeli bir yakınlıkta olduklarını ifade eden Kozacı, "İstanbul İtfaiyesi Daire Başkanlığı'nın çıkardığı tehlikeli maddeler rehberine göre yanan madde izosiyonat birleşikleriyse ve büyük miktarda dökülme saçılma oluyorsa ilk olarak tecrit edilmeli. 600-800 arası bir tecrit mesafesi olması lazım. Benim gördüğüm bu mesafenin çok yakınında siviller vardı. Buraya mücadeleye giden ekiplerin hepsinin sırtında basınçlı hava tüplü maskelerin olması gerekirdi. Çükü uğraştıkları kimyasal çok tehlikeli bir kimyasal" dedi.

SİYANÜRLÜ BİLEŞİK TEHLİKESİ: ASTIM, GÖZDE YANMA, SOLUNUM YOLLARI RAHATSIZLIKLARI
Fabrikada yanan maddenin siyanürlü bileşik olduğunu ve solumanın çok tehlikeli olduğunu söyleyen Kozacı, "Siyanürlü bileşiklerin solunabileceği limit 100 milyonda beştir. Bu kadar düşük konsantrasyonlardı. Dolayısıyla bunları solumak en hafifinden başlayarak astım, solunum rahatsızlıkları, göz yanması gibi sorunlara yol açar. Devamlı orada çalışanların vücudunda akümülasyon birikim yapıyorsa vereceği zarar daha da fazlalaşır. Atmosfere giden zehirli gazlar, yağmurla beraber yeryüzüne inecek" uyarısında bulundu.

"İTFAİYE ERLERİ KONTROLE SAĞLIK KONTROLÜNE GİTMELİ"
Altı saat boyunca yangın dumanını soluyan erlerin mutlaka sağlık kontrolüne götürülmesi gerektiğini söyleyen Kozacı sözlerine şöyle devam etti:
"İtfaiye teşkilatı yangından mücadeleden sonra yanan maddenin cinsine özelliğine göre itfaiye personelinin maruz kaldığı tehlikelere göre olay  sonrasında da durum değerlendirmesi yapması lazım. Çalışanların da periyodik olarak tıbbi kontrollerinin yapılması gerekir. Bodrum katında bulunan bir tekstil fabrikasında çıkan yangına müdahale eden itfaiye erlerinden bir tanesi 5-6 gün sonra öldü. Sebebi ise o sırada soluduğu dumanın etkisi. Kimyasal maddenin etkisi anında çıkmayabilir. Vücuttaki birikimle daha sonra da ortaya çıkabilir. Umarım böyle bir şey olmaz. Bu fabrikada bu yangının çıkması önlenebilirdi. Çünkü yangın bilimsel bir olaydır. Mühendislik meselesidir ve bir sürü tedbir vardır. Bu tedbirlerin alınıp alınmadığı raporlanmalı. Avrupa'da böylesi büyük bir yangın sonrası tekrar yaşanamaması için raporlar açıklanır"

Görüntü Dökümü
-Yangından itfaiye eri detayı
-Yola dökülen kimyasal sıvının kumlanma detayı
-Patlayan tanker detayı
-Cemal Kozacı röportajı

===========================

8- BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN ÜRETİCİ VE ÇİFTÇİYE ÖDEME AÇIKLAMASI (1)

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Mertcan ÖZTÜRK/İstanbul,
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İyi ve organik tarım destek ödemelerinin, yarın saat 18.00'den sonra yapılacağını açıkladı.
Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Bitkisel Yağlar Konferansı'nda konuşan Pakdemirli, "İyi tarım ve organik tarım destek ödemeleri ile ilgili üretici ve çiftçimizin yüzünü güldürecek bir müjde vermek istiyorum. Destek ödemeleri 20 Eylül, saat 18.00'den sonra başlayacak. Yani yarın itibariyle. Ödemeler T.C kimlik numarasına göre yapılacak. Son hanesi 4,6 ve 8 olanlar 20 Eylül 2019 saat 18.00'den sonra, son hanesi 0 ve 2 olanlar da 27 Eylül 2019 saat 18.00'den sonra, iyi tarım desteklemelerini 55 bin 849 üreticiye 162 milyon 974 bin 573 lira, organik tarım desteklemeleri 67 bin 455 üreticiye 232 milyon 916 bin lira, toplamda 123 bin 304 üreticiye 395 milyon 890 bin 789 lira ödenmiş olacak. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

Görüntü dökümü
-------------------------
-Pakdemirli'nin açıklaması

================================

9- İSTANBUL'DA DEAŞ OPERASYONU: 8 GÖZALTI

Çağatay KENARLI/ İstanbul DHA
İstanbul'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik 6 ilçede yapılan operasyonda 2'si kadın 8 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, geçmiş dönemde çatışma bölgelerinde örgüt saflarında bulundukları ve örgüte maddi destek sağladıkları iddia edilen şüphelilerin yakalanması için operasyon düzenlendi.
TEM ekipleri, Yabancı Terörist Savaşçılara (YTS) yakalanmasına yönelik Başakşehir, Beylikdüzü, Beyoğlu, Esenyurt, Küçükçekmece ve Zeytinburnu'nda düzenlediği eş zamanlı operasyonda 2'si kadın toplam 8 kişi yakalanarak gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi. Gözaltına alınan DEAŞ'lı şüpheliler, ifadeleri alınmak Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

========================

10- ESKİ İBB GÖREVLİSİNE DARBECİLERE YARDIMDAN 16 YIL 5 AY 15 HAPİS CEZASI

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binasını işgal eden darbeci askerlere yemek hazırlattığı iddia edilen eski Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Müdürlüğü Yöneticisi Ömer Tunç'un yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, sanık Ömer Tunç'u "Anayasayı ihlal suçuna yardım", "İş yeri dokunulmazlığını ihlal" ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından hakkında toplam 16 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ömer Tunç getirildi. Duruşmada, sanık Tunç'un avukatı ve şikayetçi İBB avukatı da hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, savcılığa sanık Tunç hakkında imzasız ve isimsiz bir ihbar mektubu gönderildiği, bu mektupta sanığın darbeci askerlere yemek hazırlattığının yazıldığı tutanağa geçti. Duruşma savcısı, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Bunun üzerine söz verilen sanık Ömer Tunç, "Bu yaşıma kadar hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti aleyhine hiçbir oluşum içinde yer almadım" dedi.

TOPLAM 16 YIL 5 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI
Mahkeme heyeti, sanık Ömer Tunç hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak sanığın suça yardım eden olarak katıldığını belirten heyet, cezayı 16 yıl hapse indirdi. Sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışlarını lehe takdiri indirim nedeni kabul edilerek netice olarak 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Tunç hakkında "Nitelikli olarak işyeri dokunulmazlığının ihlal etme" suçundan ise 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçundan da 1 yıl 3 ay hapis ve bin 480 TL adli para cezasına çarptırıldı. Sanığın tutukluluk halinin ise devamına karar verildi. Sanık hakkında verilen "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunun, "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçunun yoğunlaşmış hali ve geçişli suç olarak bilindiğinden sanık hakkında üyelikten ayrıca ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi.
Öte yandan, Ömer Tunç'un o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sivil Savunma Sekreteri babası Mehmet Tunç da İBB binasına giren darbeci askerlere yardım ettiği öne sürülerek "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan yargılandığı davada, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmıştı.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, darbeci askerlere yemek hazırlattığı belirlenen Lojistik Destek Müdürlüğü Yöneticisi Ömer Tunç hakkında da üç kez ağırlaştırılmış müebbet ile "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Ruhsatsız silah bulundurmak", "Kamu malına zarar vermek" ve "Konut dokunulmazlığını ihlal etme" suçlarından 12 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi İBB binası ve İBB Lojistik Destek Merkezi'nde yaşananlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Müdürlüğü Yöneticisi Ömer Tunç'un Lojistik Destek Merkezi'ne gelerek rehin alınan aşçılara yemek hazırlatmasının görüntüleri ortaya çıkmıştı.

Görüntü Dökümü
ARŞİV

==============================

11- D-100 'DE 4 ARAÇ KAZA YAPTI;  TRAFİKTE YOĞUNLUK OLUŞTU

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Şahin BOZKURT/ İSTANBUL,
Bakırköy D-100 Karayolu'nda 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi. Kaza nedeniyle trafik yoğunluğu oluştu.
Kaza Bakırköy D-100 Karayolu Çobançeşme mevkinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre otomobil önünde seyreden araca arkadan çarpınca zincirleme trafik kazası meydana geldi. Minibüs ve 3 otomobilin karıştığı zincirleme trafik kazasında şans eseri yaralanan olmazken, D-100 Karayolu Şirinevler istikametinde trafik yoğunluğu oluştu.  Araçların kaldırılması için bir süre trafiğe de kapatılan yol, araçların kaldırılmasıyla tekrar normal seyrine döndü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------
-Kaza yapan araçlardan görüntü
-Araç sahiplerinden görüntü
-Trafikten görüntü
-Kazaya karışan  kişiyle röportaj
-Araçların çekilmesi
-Diğer detaylar

========================

12- DÜĞÜN KONVOYUNDAKİ MAGANDA KAMERADA

- GELİN ALMAYA GELDİ, SOKAK ORTASINDA DEFALARCA HAVAYA ATEŞ AÇTI

aber: İstanbul DHA - SULTANBEYLİ'de gelinin oturduğu evin önüne gelen damadın akrabalarından biri sokak ortasında defalarca havaya ateş açtı.
Olay Abdurahman Gazi mahallesi Petrolyolu caddesi'nde meydana geldi. Gelin almaya gelen düğün konyovundan bir kişi, onlara kişinin arasında defalarca havaya ateş açtı. Sokak ortasındaki o anlar çevredekiler tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü:
--------------
-Konvoyun görüntüsü
-Havaya ateş açan kişi

======================

13- ESENYURT'TA BAKICI KADININ SIR ÖLÜMÜ

Haber-Kamera: Ersan SAN/İSTANBUL,
Esenyurt'ta lüks bir sitede bakıcılık yapan yabancı uyruklu kadın, metrelerce yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. Düşme anı güvenlik kamerasına yansırken olayla ilgili inceleme sürüyor.
Olay, dün saat 22.00 sıralarından Esenyurt'teki lüks bir sitede meydana geldi. Yerde hareketsiz şekilde yatan kadını gören site sakinleri polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine sağlık ekipleri ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan kadın, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri ise olayla ilgili inceleme başlattı. Türkmenistan uyruklu kadının olaydan önce bakıcılık yaptığı evin ev sahibi İpek A. ile evden kaybolan değerli eşya yüzünden tartıştığı öğrenildi. Polis kadının intihar mı ettiği, düştüğü mü yoksa başkası tarafından aşağıya mı atıldığı üzerinde araştırmalarını sürdürüyor.

DÜŞME ANI KAMERADA
Öte yandan, metrelerce yükseklikten düşüp hayatını kaybeden kadının düşme anı sitenin güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntü dökümü:
---------------
-Güvenlik kamerası
-Kadının düşme anı
-Aktüel
-Olay yeri

=================================

14- SULTANBEYLİ'DE PENCEREDEN DÜŞTÜĞÜ ÖNE SÜRÜLEN ÖĞRENCİ YARALANDI

Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL,
SULTANBEYLİ'de okulun 3'ncü kat penceresinden düştüğü öne sürülen kız öğrenci yaralandı. Öğrenci, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Olay saat 13.00 sıralarında Sultanbeyli Mehmet Akif Mahallesi Camii Caddesi üzerinde bulunan  Hasan Ali Yücel Ortaokulu'nda  meydana geldi.  Öğrenci S. S. (14) okulun 3. kattaki sınıfın penceresinden aşağı düştü. İhbar üzerine okula sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Düşme sonrası iki ayağının kırıldığı öğrenilen S.S.'ye ilk müdahale okul bahçesinde yapıldı. S.S. ambulansla Pendik Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaşanan olayı duyan öğrenci velileri okula akın ederken, okul yetkilisi velilere olayla ilgili açıklama yaptı.

Okuldan bir yetkili veli ve öğrencilere yaptığı açıklamada, "Talihsiz bir olay yaşandı sabahçı öğrencilerimizden. Müdahale yapıldı. Ambulans geldi. Ama gereksiz kalabalık yapmayalım rica ediyorum. Şu an durumu iyi. Doktorlar müdahale ettiler.ö dedi.

Okulun çevresindeki bir iş yeri sahibi olan Özgür Yeni, yaşanan olayla ilgili şunları söyledi. "Gözümün önünde düştü çocuk. Cama çıktı, bir çığlık. Ben dükkanın önünde oturuyordum. Diğerleri kurtarmaya çalışıyordu. Hatta en son saçından tuttuğunu gördüm. Saçından tuttu, çocuk kendini aşağı bıraktı. Yani bilerek kendini aşağı bıraktı. Öyle gördüm, hemen atladım ben buradan. İki ayağı kırıktı. Ağlıyordu, kendindeydi kız. Ambulans çağırdık, geldi. İlk yardımı burada yaptı. Ondan sonra alıp götürdüler.ö dedi.

Polis  olayla ilgili inceleme başlattı.

Görüntü dökümü
-------------------
-Olayın yaşandığı okul
-Okul dışında bekleyen öğrenci velileri
-Okul yetkilisinin açıklama yapması
-Öğrencinin sedyeyle taşınması (cep telefonu kamerası)
-Düşen öğrencinin arkadaşlarıyla röp
-Düşen öğrenciyi gören bir kişi ile röp
-Okula giren ambulans
-Olay yerindeki polis ekipleri
-Genel ve detay

========================

15- BÜYÜKÇEKMECE'DEKİ CİNSEL İÇERİKLİ İLAÇ HAMMADDESİ OPERASYONU KAMERADA

Çağatay KENARLI İSTANBUL,
Büyükçekmece'de düzenlenen operasyonda, bir evde viagranın hammaddesi olarak bilinen 58 kilo sildenafil ele geçirildi.  Gözlatına alınan şüpheli, 1 milyon hap üretilebilecek kadar olan sildenafil maddesini günlük olarak çayına, çorbasına katarak kendi kullandığını ileri sürdü. Operasyon polis kameralarına yansıdı.
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Büyükçekmece'de bir kişinin elinde 1 milyondan fazla cinsel güç arttırıcı hap üretebilecek ham madde bulunduğu bilgisi üzerine çalışma başlattı.
Polis ekipleri yaptığı fiziki ve teknik takiple şüpheli Mehmet E.'nin adresini tespit ederek 17 Eylül'de baskın düzenledi. Yapılan baskında yasadışı yollarla yurda sokuldu belirlenen 58 kilogram sildenafil ile çeşitli markalara ait 825 cinsel içerikli ilaç ele geçirildi. Operasyon kapsamında şüpheli Mehmet E. yakalayarak gözaltına aldı.

ÇAYINA ÇORBASINA KATARAK KULLANIYORMUŞ
Vatan Caddesi'nde bulunan Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri devam eden Mehmet E., emniyetteki ifadesinde yasadışı yollardan getirdiği ilaç hammaddesinin satışını yapmadığını, günlük birer kaşık halinde çayına çorbasına katarak kendisinin kullandığını söylediği öğrenildi.

1 MİLYON HAP ÜRETİLEBİLİR
58 kilogram sildenafil ile yaklaşık olarak 1 milyon cinsel içerikli hap üretilebileceği öğrenilirken, Mehmet E. hakkında, 5607 sayılı 'Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu' ve Türk Ceza Kanunu 187. Maddesi 'Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üretilmesi veya satılması' suçlarından işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

OPERASYON POLİS KAMERALARINA YANSIDI
Kaçakçılık ekiplerinin yaptığı operasyon polis kameraları tarafından görüntülendi. Polis ekiplerinin eve gelmesi ve yaptığı aramalarda kutular içinde bulunan cinsel içerikli ilaç hammaddesi ele geçirilmesi kaydedildi.

Görüntü Dökümü:
----------------
-Polis ekiplerinin arama yapması
-Ekiplerin ilaç hammaddelerini ele geçirmesi
-Genel ve detaylar

======================

16- İMAMOĞLU, TEKNOFEST'İ ZİYARET ETTİ

İSTANBUL, İSTANBUL  Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 2'nci İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne (TEKNOFEST) katıldı. T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar tarafından karşılanan İmamoğlu,  üzerinde adının yazılı olduğu TEKNOFEST montunu giydi. Gençler ve çocuklarla fotoğraf çektiren İmamoğlu, "İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması" çadırında bazı mucitlerden icatları ile ilgili bilgiler aldı.

"GENÇLERİN GELECEĞE KOŞMASI GÜZEL"
İmamoğlu, burada yaptığı açıklamada, "Teknoloji güzel, geleceği görmek güzel. Gençlerin geleceğe koşması güzel. Bu deneyimi yaşamak ve onlarla hissetmek istedim. Zaten gözlerinden okunuyor. Cıvıl cıvıl gençlerimiz var. Onların zihnini ve önünü açıcı her türlü ortama katılmak ve güçlendirmek arzusundayız. Bu deneyimi yaşadığım için de mutluyum. Umut ediyorum, gençlerin hayalleri gerçek olur. Üretken bir gençlik olur. Akılla bilimle var olurlar" dedi.

"İNŞALLAH BU GENÇLERİMİZ ÜLKEMİZİ İLERİYE TAŞIYACAK"
T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ise "Gençlerimizin gözlerindeki ışık, bizim bağımsız geleceğimizin teminatı. İnşallah bu gençlerimiz ülkemizi ileriye taşıyacak. 7'den 70'e milli teknoloji hamlesini, milli ve özgün ürünlerimizi, teknolojileri geliştirecekler. Bu vesileyle teşekkür ediyorum büyükşehir belediyesine. 56 paydaş kurumumuz vardı. Büyükşehir de destek oldu bu organizasyonun gerçekleşmesine" diye konuştu.

YERLİ HAVA ARAÇLARINI İNCELEDİ
Türkiye'nin ilk uçan aracı "Cezeriöyi inceleyen İmamoğlu,  Haluk Bayraktar'dan yerli üretim icatla ilgili teknik bilgiler aldı. İmamoğlu, "Cezeri"nin ardından, yine yerli üretim "Atak" helikopterini inceledi. Bu sırada gerçekleşen Türk Yıldızları'nın gösteri uçuşları, renkli görüntüler oluşturdu. Milli Savunma Bakanlığı'nın standına da uğrayan İmamoğlu, görevli askerlerle fotoğraf çektirdi.

Görüntü Dökümü:
-Ziyaretlerden görüntü
-İmamoğlu'nun konuşması
-Bayraktar'ın konuşması
-Detaylar

=========================

18- KIVANÇ TATLITUĞ VERGİ KAÇIRDIĞI İDDİASIYLA HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Hayati ARIGAN/
VERGİDE  usulsüzlük yaptığı iddiasıyla 5 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanan oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, hakim karşısına çıktı. Sanık olmasının sebebinin mali müşaviri olduğunu söyleyen Tatlıtuğ, ödediği paraları alan müşavirinin, hem kendisini hem devleti mağrur ettiğini ileri sürdü.

DENETİMDE ORTAYA ÇIKTI
Vergi müfettişlerinin 2017'de 'bağımsız manken ve modellerin faaliyeti' kapsamında yaptıkları denetimlerde Kıvanç Tatlıtuğ'un adına 2012-2013 yılları arasında satışa dayanmayan sahte faturalar düzenlendiği tespit edildi. Vergi müfettişleri Kıvanç Tatlıtuğ hakkında, vergi kaçırmak ve sahte fatura düzenlemek suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarda bulunuldu. Savcılık vergide usulsüzlük suçlaması için Tatlıtuğ hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Kıvanç Tatlıtuğ avukatı ile birlikte katılırken, İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığını kurum avukatı temsil etti. 30 bin TL aylık geliri olduğunu belirten Kıvanç Tatlıtuğ'a hakim, 2012-2013 yılları arasında sahte fatura düzenlediği iddiasını sordu.

MUHASEBECİSİNİ SUÇLADI
Sanık sandalyesinde olmasının sebebinin mali müşaviri olduğunu belirten Kıvanç Tatlıtuğ, "Mali müşavirim zamanında her ay bana profesyonel hizmet karşılığında fatura kesti. Kendisine banka yoluyla, resmi olarak şu an yargılanmakta olduğunum faturalar miktarının çok üstünde ödeme yaptım. Gelir defterime bu ödemeleri işlememiştir. Kendisinden de dolandırıcılık suçlamasıyla şikayetçi oldum" dedi.

DEVLETİM VE BEN MAĞDUR OLDUK
2017'ye kadar vergi müfettişlerinin denetime gelinceye kadar müşavirinin yaptığı usulsüz işlemlerden haberi olmadığını ileri süren Kıvanç Tatlıtuğ, "Adı Erdal Doğan'dır. Denetlemeye kadar kendisi normal bir hayat yaşıyordu. Bu olay ortaya çıkınca kaçtı ve nerede olduğunu bilmiyorum. Hakkında suç duyurusunda bulundum. Benim gibi sanatçı arkadaşlarımı da bu şekilde mağdur etti. Hem ben hem devletim bu nedenle mağdur olduk" dedi. Suçlamaları kabul etmeyen Kıvanç Tatlıtuğ, beraatını isteyerek, ceza alması durumunda erteleme verilmemesini istedi.

VERGİ AFFINDAN YARARLANDI
Kıvanç Tatlıtuğ'un avukatı da Çağla Şikel'in de bu mali müşavir tarafından mağdur edildiğini ve onun hakkında da aynı şekilde açılan davadan beraat ettiğini belirtti. Kıvanç Tatlıtuğ'un vergi affından yararlanarak 900 bin TL'nin üzerinde vergi ödediğini belirten avukatı, Maliye Hazinesi'nin de zararının giderildiğini belirtti. Kurum avukatı ise sanığın suç işlediğini, sahte faturalarla KDV indiriminden faydalandığını belirterek cezalandırılmasını istedi.

ERTELENDİ
Mahkeme Kıvanç Tatlıtuğ'un mali müşaviri Erdal Doğan hakkın yürütülen ceza soruşturması veya kovuşturması olup olmadığının araştırılması için davayı Şubat ayına erteledi.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Tatlıtuğ'un çıkışı
-Konuşması

======================

19- SEFA DOĞANAY'A HAKARET ETTİĞİ İDDİA EDİLEN KADIN HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

-"SEFA DOĞANAY'A HAKARET ETMEDİM, AKSİNE GÜZEL ŞEYLER YAZMIŞTIM"

Haber: Serpil KIRKESER/ İstanbul DHA
Komedyen Sefa Doğanay'ı,  sosyal medya hesabından mesajlar atarak rahatsız ettiği iddia edilen Kuduret D., "Hakaret", "Kişilerin huzur ve sükununu bozma" ve "Tehdit" suçlarından 5 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.  Sanık Kuduret D., sosyal medya hesabından mesajlar attığını ancak hakaret etmediğini belirterek, "Aksine güzel şeyler yazmıştım. Beni engelledikten sonra hiçbir şekilde iletişime geçmedim" dedi. Sefa Doğanay da "Hanımefendi hakkında aile mahkemesinden 3 ay, 4 ay ve 3 ay şeklinde 3 kez koruma kararı alındı. İddianameye konu mesajları bana göndermiştir. Farklı hesaplardan eylemlerine devam etmektedir. Cezalandırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.

SANIK: SUÇA KONU MESAJLARI BEN ATMADIM
Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kuduret D. ile müşteki Sefa Doğanay hazır bulundu. Kuduret D. ifadesinde, suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Suça konu mesajları ben yazmadım. Olay tarihinden önce 2017 yılında kendisine sosyal medyada görmüştüm. Arkadaş olup tanışmak istedim. Kendisine bir mektup yazıp kendi fotoğrafımı adresine gönderdim. Adresini ise sosyal medyada bir arkadaşımın paylaşmasından dolayı biliyorum. Ancak daire numarasını bilemediğimden site ismini yazdım ve bu şekilde gönderdim. Sonrasında beni engelledi. Ben mektup ve portemi yolladıktan sonra sosyal medya hesabımdan kendisine mesajlar attım. Ancak kesinlikle hakaret gibi şeyler yoktu. Aksine güzel şeyler yazmıştım. Beni engelledikten sonra hiçbir şekilde iletişime geçmedim. İddianamedeki mesajları kim yazdı bilmiyorum" dedi.

"TEHDİT VE HAKARETE UĞRADIĞIM DOĞRUDUR"
Şikayetçi Sefa Doğanay da sanığın beyanlarının doğru olmadığını belirterek, "Hanımefendi hakkında aile mahkemesinden 3 ay, 4 ay ve 3 ay şeklinde 3 kez koruma kararı alındı.  İddianameye konu mesajları bana göndermiştir. Farklı hesaplardan eylemlerine devam etmektedir. Hatta çok yakın bir zamanda sadece kendisinin ve benim bildiğim mahkeme gününü kastederek "Görüşmek üzere şeklinde mesaj yollamıştır. Kendisi birçok defa benim oturduğum siteye gelmiştir. İddianameye konu mesajlar ile tehdit ve hakarete uğradığım doğrudur. Cezalandırılmasını talep ediyorumö diye konuştu. Mahkeme, Sefa Doğanay'ın taraf olarak davaya katılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME
İddianamede, şüpheli Kuduret D.'nin  müşteki Doğanay'a internet üzerinden, hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiği ve müştekiye sık sık ve kısa aralıklarla mesaj atıp huzur ve sükununu bozduğu iddia ediliyor. İddianamede, Kuduret D. "Hakaret", "Tehdit" ve "Kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçlarından 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyor.

İSTANBUL- BEYLİKDÜZÜ'NDEKİ MOTOSİKLET HIRSIZLARI KAMERADA

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ-Şahin BOZKURT/ İSTANBUL,
Beylikdüzü'nde motosikletli iki hırsız dakikalar içinde kilidini kırdıkları yaklaşık 20 bin liralık motosikleti çaldı. O anlar saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay 5 Eylül'de Büyükşehir Mahallesi'nde bulunan bir site önünde meydana geldi. Gece çalışan Faruk Emre Yıldırım motosikletiyle sabah saatlerinde evinin önüne geldi. Motosikletini site önüne park eden Yıldırım motosikletin disk kilidini de takarak evinde girdi. Bir süre sonra sitenin önüne motosikletle gelen iki şüpheliden biri motosikletin yanına geldi. Etrafı kolaçan eden şüpheliler motosikletin direksiyon kilidini ve ardından disk kilidini kırarak motosikleti hareket ettirdi.  Yanından geçen bir araca da aldırış etmeyen hırsızlar motosikleti çalarak kayıplara karıştı. Yaklaşık 20 bin lira değerinde motosikleti çalınan Yıldırım polis merkezine giderek şikayetçi oldu.

Görüntü dökümü:
--------------------
-Güvenlik kamera görüntüsü
-Şüphelilerin motosikleti çalması
-Motosiklerle gitmeleri

=======================

20 -  "ADNAN OKTAR SUÇ ÖRGÜTÜ" DAVASININ ÜÇÜNCÜ DURUŞMASI

*Adnan Oktar ve grubuna yönelik 171'i tutuklu 226 sanık hakkında açılan davanın üçüncü duruşması yapılıyor.

*Bora Yıldız'ın savunması alındı.

*"Mehdi derseniz küfre düşersiniz. Kaşıkla oynayan Mehdi olur mu? Mehdi deyince cübbeli, sarıklı, davudi sesi olan biri akla gelir"

*"Bir kadına Brad Pitt olsanız dahi 'seninle evleneceğim ama gel arkadaşımla birlikte ol' derseniz, 'haydi git oradan' der"

Haber: Yüksel KOÇ/ İstanbul DHA
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan davanın ilk duruşmasına Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna da aralarında bulunduğu 162 tutuklu 18 tutuksuz sanık katıldı.

DAVA KIZ TAVLAMA İMAMININ SORGUSU İLE BAŞLADI
Duruşma, örgütün kız tavlama imamı olduğu öne sürülen tutuklu sanık Bora Yıldız'ın savunması ile başladı. Varlıklı bir ailenin çocuğu olduğunu, Bağdat Caddesi'nde yaşadığını, seküler bir aile ortamında yetiştiği için dini eğitim görmediğini söyleyen Bora Yıldız, "Yıllar sonra bu camiadan arkadaşlarla tanıştım. Bir süre sonra da kendi isteğimle Adnan Bey ile tanıştım. O zamanlar 23-24 yaşlarındaydım" dedi.

'KIZ TAVLAMA POZİSYONU YOKTUR'
Londra, Mahchester gibi şehirlerde Adnan Oktar'ın kitaplarına ilişkin konferanslar verdiğini, dini değerleri anlattığını söyleyen Yıldız, "Bana yöneltilen suçlama kız tavlama imamı. Kız tavlama pozisyonu yoktur. Kız tavlama kelimesi ile bir çok gazetede haftalarca manşet oldum. Efendim bu hakareti ben daha önce duymuştum. Ben Ceylan Özgül ile bir süre ilişki yaşadım. Sonra problemli ayrıldık. Sonra evlendi. Sonra sosyal medya hesaplarında bana takılan bir hakaret bu. İkinci olarak bunu fezlekede, üçüncü olarak da iddianamede gördüm. İnşaat mühendisi, büyük projelere imza atmış bir insan karşınızda kız tavlama imamı olarak bulunuyorum. Örgütün kız tavlama imamıyım ama hiçbir kız cinsel saldırı suçlamasında bulunmadı. Biri dışında cinsel yönden suçlayan da yok. Ben şu an B.G.'nin tecavüz suçlamasıyla buradayım" dedi.

Tutuklandıktan 3 ay sonra 10 kadının emniyete giderek aleyhine ifade verdiğini hatırlatan Bora Yıldız, "Bunlar arka arkaya emniyete giderek şablon ifade veriyorlar. Korkutularak, organize edilerek, tehdit edilerek ifade verdirilmişler. 10 kişiden bir kaç tanesi bizim camiamızın toplantılarına, konferanslarına katılan kişiler" dedi.

Aralık 2017'den itibaren 9 ay boyunca telefonunun dinlendiğini, bu süre zarfında kadınlarla yaptığı konuşmaların dava dosyasına tape olarak girdiğini söyleyen Yıldız, duruşma salonunda bulunan kadın sanıkları göstererek, "Bu hanımlar benden talimat alıyor diye tutuklandılar. Benim ödüm kopuyor bu hanımlardan" dedi.

KIZLARI EVLENME VAADİYLE ÖRGÜTE KAZANDIRDIĞI İDDİASI SORULDU
Yıldız mahkeme başkanının, "Zengin görüntüsü vererek tanıştığınız, tanıştıktan sonra ilişkiye girdiğiniz, sonra da tavsiyeler vererek örgüte kazandırdığınız iddiası konusunda ne diyorsunuz" şeklindeki sorusu üzerine, "Ben zaten varlıklı bir aileden geliyorum. Görüştüğüm kızlar da benim normal arkadaşım. Bir kaçıyla flörtüm oldu, diğerleri normal arkadaşım. 11-12 tane cinsel saldırı suçlaması var. Bu kızlar dağın başında, su akmaz kervan geçmez yerde değiller. Bunlar inanılmaz sorgulayan kızlar. Bu kızlar böyle yalanı, çelişkili şeyleri hemen yakalarlar. Canını yaktığımız fikir grupları var, buradan dolayı bu tür iftiralara alışkınım. Kadınlar iftiralarda bulunuyor. Bir kadına Brad Pitt olsanız dahi 'seninle evleneceğim ama gel arkadaşımla birlikte ol' derseniz, 'haydi git oradan' der. Benle evlen diyorsunuz, sonra da gel 10 arkadaşımla ol diyebilir misiniz? Turnike yapabilir misiniz? Dünyayı başınıza yıkar. Evlenebilmek amacıyla şerefine leke sürdürmezler" dedi.

'KAŞIKLA OYNAYAN MEHDİ OLUR MU?'
Adnan Oktar'ı çok sevdiğini söyleyen Bora Yıldız, "Mehdi derseniz küfre düşersiniz. Kaşıkla oynayan Mehdi olur mu? Mehdi deyince cübbeli, sarıklı, davudi sesi olan biri akla gelir" dedi.
Yıldız, "Bu yaşamı tercih ettiğimden dolayı ailemden baskı görmedim. Tam tersi oldu. Annem binlerce kez Allah razı olsun demiştir. Annem ve babam bu camiayla, Adnan Bey ile görüşmem için teşvik eder" dedi.

'NURİ ALÇO GİBİ SENİ ÜNLÜ EDECEĞİM DEYİP...'
Tekrar kız tavlama imamı olduğu yönündeki iddialara yanıt vermek istediğini söyleyen Bora Yıldız, "Ben sözde bir işadamıyım. İddianameye göre ben işadamı değilim de imaj çiziliyor. Sözde şirketlerim var. Benim sahip olduğum üç tane şirketim var. Reklam şirketim var ya, sahte olduğu öne sürülen. Nuri Alço gibi, gel seni ünlü edeceğim deyip... Benim reklam şirketim 1000'in üzerinde reklam filmi çekmiş. Devlet kurumları benim yeterliliğimi kabul etmişler, ihalelerini kazanıp tanıtım projelerini çekmişim. İnşaat şirketim var. Yurt dışında bir çok proje alıp yaptım. 500 milyon liranın üzerinde ciro yaptım. Bütün bunlar varken iddianamede benim için, 'kız tavlamak için sözde başarılı işadamı imajı çizilen kişi' diyor. Akıl var, mantık var. Sözde ben kız tavlamak için yapmışım" dedi.

Duruşmaya öğlen arası verildi. Öğleden sonraki oturumda Bora Yıldız'ın çapraz sorgusunun yapılması bekleniyor

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü'nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

ARAMALARDA 79 TABANCA, 23 TÜFEK VE 17 BİN 596 ADET FİŞEK ELE GEÇİRİLDİ
İddianamede, örgüt üyelerinin ev aramalarında 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek ele geçirildiği belirtiliyor.
İddianamede, 11 Temmuz 2018 tarihinde örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, "Dragos"  olarak tabir edilen örgüt merkezinde arama işlemlerini gerçekleştiren kolluk personeline yönelik olarak, hali hazırda tutuklu bulunan örgüt mensubu Mert Sucu tarafından  Özel  Harekat Şube Müdürlüğü görevlisine 2 adet ateş açıldığı ancak çelik yelekten dolayı herhangi bir ölüm olay yaşanmadığı ifade edildi.

24 AYRI SUÇTAN CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLİYOR
İddianamede toplam 226 şüphelinin "Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Cinsel istismar" gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha istanbul bülteni-  3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement