İstanbul'da Daeş Terör Örgütü Davası - Son Dakika
Güncel

İstanbul'da Daeş Terör Örgütü Davası

Terör örgütü DAEŞ içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla, örgüt lideri olduğu ileri sürülen Halis Bayancuk'un da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 96 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların tamamının tahliyesine karar verildi.

24.03.2016 16:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Terör örgütü DAEŞ içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla, örgüt lideri olduğu ileri sürülen Halis Bayancuk'un da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 96 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların tamamının tahliyesine karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 6 tutuklu ve 21 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Bir tutuksuz sanık ise gerekçe bildirerek duruşmaya katılmadı.

Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan yargılanarak tutuklanan Raşit Karabağ ile Gökhan Bulut da buradaki duruşmaya Kandıra Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılarak ifade verdi.

Karabağ, herhangi bir örgüte üye olmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Benim kullandığım ve başka bir araç ile İstanbul'a hareket ediyorduk. Başka araçta bazı mühimmatlar ( 6 el bombası ve ruhsatsız tabancalar) çıktı. Benim bunlarla alakam yoktur. Kullandığımız araca bunları kimin koyduğunu bilmiyorum. Zaten araç da kiralıktı. Hiçbir örgüte üye değilim. Zaten örgüt üyeliğinden yargılandım ve beraat ettim. Sadece silah bulundurmaktan ceza aldım. Kullandığım otomobilde de bu mühimmatlar çıkmadı. Arkamdan gelen araçta vardı."

Bulut ise söz konusu silahların kendi kullandığı otomobilde çıktığını belirterek, "Silahları otomobile kimin koyduğunu bilmiyorum. Zaten aracın motor kısmında çıkmış. Araç kiralıktı. Silah bulundurmaktan ceza aldım. Hiçbir örgüte üyeliğim yoktur." dedi.

"Asla Suriye'ye dönmem"

Tutuklu sanıklardan Suriye uyruklu Asaad Kheliffalkhadr, duruşmada tercüman aracılığıyla ifade verdi.

Kheliffalkhadr, Suriye'deki iç savaştan dolayı çalışamadığını ifade ederek,"Suriye'deki iç savaştan kaçtım. Ailem Deyrizor ilçesinde kalıyor. Suriye artık yaşanacak yer değil. İki yıl önce Türkiye'ye kaçak yollarla girdim. Cemil Arslan isimli şahsı tanırım, beraber bazı işlerimiz oldu. Turizm ve araç alım satım işleriyle uğraşıyorum. Aileme buradan para, eşya ve kıyafet gönderiyorum. İddianamede DAEŞ'le bağlantılı olduğum söyleniyor, bunun imkanı yoktur. DAEŞ'in düşüncesini asla savunmuyorum. Şu an dönme ihtimalim bile olsa asla Suriye'ye dönmem. Orada hayatımızı yaşayamıyoruz. İstanbul'da eşimle birlikte kalıyorum. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Mahkeme başkanı Ahmet Civelek'in "Sarah isimli şahsın DAEŞ'e katılması için yardımcı olmuşsun" demesi üzerine Kheliffalkhadr, "Bu ismi ilk defa duydum ve iddianamede okudum. Kendisini hiç tanımam." yanıtını verdi.

"DAEŞ'le bağlantım yok"

DAEŞ terör örgütüne üye kazandırmak suçlamasıyla tutuklu yargılanan Suriye vatandaşı Muhammed Mustafa Halli de Türkiye'ye kaçak yollarla girdiğini belirterek, kendisine ait bir çay ocağı olduğunu, geçimini çay satarak sağladığını ve DAEŞ'le hiçbir bağlantısı bulunmadığını söyledi.

Civelek'in, "Fransız uyruklu iki kadının DAEŞ'e katılması için çalışmışsın" şeklindeki ifadesi üzerine Halli, "Bu kişileri tanımıyorum. İddialar asılsız." yanıtını verdi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Asaad Kheliffalkhadr, Cemil Aslan, Muhammed Mustafa Halli, Enes Yelgün, Erdal Yaşar, Halis Bayancuk ve Mehmet Karlı'nın, savunmalarının alınmış olması, mevcut delil durumu, dosya kapsamı ve tutuklulukta geçirilen süreyi göz önüne alarak tahliyesine hükmetti.

Heyet, bu sanıklar hakkında, duruşmalara bizzat katılma, evlerine en yakın güvenlik birimine haftada üç gün imza verme ve yurtdışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbirleri uygulanmasını da kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, bu dava dosyası ile birleşen Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 30 sanıklı dava dosyasıyla ilgili yeni bir değerlendirme yapıldığını kaydederek, iki ayrı suç örgütüne ilişkin dava açıldığı ve bunların birbirleriyle irtibatlı bulunmadığı gerekçesiyle 30 sanıklı dosyanın bu dava dosyasından ayrılmasına hükmetti.

Duruşma ertelendi.

Birleştirilen iddianameler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan 2015/385 esas sayılı iddianamede, 3'ü tutuklu 66 şüpheli ile 24 müşteki yer alıyor. Bu iddianamedeki şüpheliler arasında, başka davadan tutuklu Kuveyt vatandaşı Asaad Kheliffalkhadr, Cemil Aslan, Suriye uyruklu Muhammed Mustafa Halli ve Halis Bayancuk'un yanı sıra Suudi Arabistan uyruklu Alharthi Saleh Mubaka, Libya uyruklu Farag H. Hamad Ali, Kolombiya uyruklu Mohammed Elsayed Eltokhy Salim Elshiemy ve Fransa uyruklu Sarah Frederique Therese Hervouet de bulunuyor.

İddianamede, terör örgütünün lideri olarak gösterilen İlyas Aydın hakkında "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, şüphelilerden Asaad Kheliffalkhadr hakkında "terör örgütüne üye olmak ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından 9,5 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer 64 şüphelinin ise "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

İddianameyi kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, benzer suçlamalara yönelik mahkemeye sunulan 2015/400 esas sayılı, Halis Bayancuk'un da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 30 şüphelinin yer aldığı iddianameyi de kabul ederek 66 sanıklı dava dosyasıyla birleştirmişti. Birleştirilen davalar kapsamında böylece 96 sanığın aynı dosyadan yargılanmasına başlanmıştı.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İstanbul'da Daeş Terör Örgütü Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement