Mülteci Hakları Alt Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan "Mülteci Hakları Alt Komisyonu", Suriyeli sığınmacılara ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarından bilgi aldı.

Komisyon, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı.

Açılışta konuşan Uslu, Avrupa ülkelerinin sınırların açılmasını istediğini hatırlatarak, Türkiye'nin sınırlarının zaten açık olduğunu ve gerektiği zaman Suriyelilerin alındığını söyledi. Uslu, bunun sadece Türkiye'nin değil tüm insanlığın konusu olduğunu vurguladı.

Komisyon, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük'ten Suriyeli sığınmacılara yapılan hizmetler hakkında bilgi aldı.

Büyük, Suriyelilere bugüne kadar Bakanlık olarak misafir gibi davrandıklarını ve hizmet verdiklerini söyledi. Büyük, "Eğitime dahil edemediğimiz her çocuk, ülkemiz, Avrupa ve bütün dünya için tehlike olacaktır. Biz sistemin içerisine dahil edemezsek başkaları sistemin içerisine dahil edecektir. Eğitimde geçirmedikleri bir yılı sonradan tedavi etmemiz mümkün değildir. Dünyada bunun bir örneği yoktur. Kendi çocuklarımızdan ayırt etmiyoruz. Yeni Suriye'nin inşasında bu çocuklar rol alacaklar" diye konuştu.

Büyük, Bakanlık olarak icraatlarını anlatamama gibi bir ızdırapları olduğunu, birçok şeyi hayata geçirdiklerini ancak bunun reklamını yapamadıklarını söyledi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verilerine göre Türkiye'de 5-17 yaş arasında eğitim, öğretim çağında 750 bin çocuk bulunduğunu, sistemin içinde ise 325 bin çocuk olduğunu belirten Büyük, okumak isteyen Suriyeli çocuklar önünde hiçbir engel kalmadığını, çocukların Türk öğrencilerin standartlarında eğitim gördüğünü kaydetti.

"Kitaplardan Esad rejimini öven bilgiler çıkarılmıştır"

Büyük, Milli Eğitim Bakanlığının okulları dışında Suriyeli çocukların eğitim-öğretim gördüğü bütün yerleri, "geçici eğitim merkezi" şeklinde adlandırdıklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kamplarda kurulan geçici eğitim merkezlerinde 80 bine yakın öğrenci okul öncesinden 13. sınıfa kadar eğitime devam ediyor. Kamplardaki ve şehirlerdeki geçici eğitim merkezlerinde Suriye müfredatı, Suriyeli gönüllü öğretmenler ve bizim tarafımızdan elden geçirilen Suriye kitapları okutulmaktadır. Haftada en az 6 saatte Türkçe öğretmeye mecburi olarak kendi görevlendirdiğimiz öğretmenler nezaretinde devam ediyoruz.

Biz bu kitapların tamamını STK'ları da dahil ederek kurmuş olduğumuz bir ekiple birlikte elden geçirdik. Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan bütün sözler, coğrafyadaki bütün haritalar, Esad rejimini öven bütün bilgiler bu kitaplardan çıkarılmıştır. İlk yıl yaptık bunu daha sonra not edilen şeyler gönderildiğinde ertesi yıl onları da çıkardık. Biz basıp göndermiyoruz bunları. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve hükümetinin tanımış olduğu geçici Suriye Hükümeti yani Ulusal Konseyin bastırdığı kitapları biz gönderiyoruz."

Komisyon Başkanı Uslu, Türkiye'de dershanelerin kapatıldığını ve ellerinde mevcut olarak dershane altyapısının bulunduğunu belirterek, "400 bin öğrenciyi, bu dershaneleri dönüştürerek sistemin içine dahil etsek. Verilecek desteğin yüzde 15'i gibi bir rakamla bu öğrencileri sisteme dahil ederiz hem de Milli Eğitim Bakanlığı açısından bu dershane sistemi ayıklanarak, kademeli olarak geçişler sağlanmış olur diye düşünüyorum. Bence Avrupa Birliği fonlarından bu konuda yararlanılabilinir" diye konuştu.