Şahin:"Nobel'i Hak Ettiğimizi Düşünüyorum"

Tunus eski Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki, Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Karman, Suriye geçici hükümetinin Başbakanı Ahmet Toma ve beraberindeki heyet, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'i ziyaret etti.

"Bugünler görüldüğü için, Suriye'de bunlar yaşanmasın diye, Esed'in reform yapması için çok yüksek destek verildi, ancak tamam denmesine rağmen hiçbir şey yapılamayınca bu coğrafya bu zulmü yaşamaya başladı" diyen Şahin, şöyle konuştu:

"5 yıl oldu. Bizde 350 bin, Şanlıurfa'da 400 bin civarında, toplam 2 milyon nüfus var. Bölgemizde ciddi bir şekilde Suriyeli mültecilerle ilgili değişim dönüşüm süreci yaşadık bu 5 yılda. Önce acil ihtiyaç, savaştan bombadan eziyetten kaçanların insani olarak yaşayabilmeleri için ihtiyaçları anlamında her türlü desteği verdik. Halkımız komşusunda yaşananları gördü ve sahip çıktı, büyük bir fedakarlık gösterdi."

Eğitimin en önemli başlık olduğunu, 98 bin Suriyeli çocuğun sadece Gaziantep'te eğitimde olması gerektiğini vurgulayan Şahin, bu neslin kaybolmaması için hemen bir çalışma başlattıklarını bildirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde bu çocuklardan 3 bininin eğitime devam ettiğini aktaran Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"1 yılda 60 bine çıktık. Bu yıl ilkokula başlayan Suriyeli okullaşma oranı yüzde 95. Suriye'deyken bu çocukların okula gitme oranı yüzde 85'ti. Biz yüzde 10 ileriye götürdük. Bakanlığımızla görüşüp yönetmeliği değiştirdik. Kendi okullarımızı Suriyeli çocuklar için açtık. Bu rakamlara kimse inanamıyor. Bu kategoride biz Nobel'e şehir olarak aday olduğumuzu bölge ve ülke olarak Nobel'i hak ettiğimizi düşünüyorum."

ŞAHİN: "GÜÇLÜ ÜLKELERİN MALİYET HESAPLARINI İNSANİ BULMUYORUM"

Bir çok yabancı heyetin bölgeyi ziyaret ettiğini, yapılan işleri çok başarılı bulduğunu, ancak ortak projelere gelince yeterli desteği vermediğine işaret eden Şahin, "Ne zaman ki Aylan bebek kıyıya vurup ve mülteciler kendi sınırlarına gitmeye başlayınca, eyvah biz ne yapacağız demeye başladılar" dedi.

Şahin, her şeye para, insana mali olarak bakan dünya bakış açısını çok tehlikeli bulduğunu, özellikle AB'den gelen ve Türkiye'den mali olarak çok daha güçlü ülkelerin maliyet hesaplarını insani bulmadığına vurgu yaptı.

Müslüman dünyanın, bu konulara kafa yorması, safları sıklaştırması, birlik, beraberlik içerisinde süreci yönetmesi gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Buradaki dağınıklık ve çok seslilik bizi üzüyor, parçalıyor ve gücümüzü zayıflatıyor" diye konuştu.

Tunus eski Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki de Türkiye'nin çok hızlı geliştiğini gezdikleri yerlerden gördüklerini belirterek, Türkiye'nin Tunus'taki devrim sırasında yardım yaptığını anımsattı.

Arap dünyası olarak Türkiye'nin Suriyelilere yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacaklarının altını çizen el-Marzuki, "Çünkü Türkiye, hiç kimsenin yapmadığı yaptı, özel bir ilgi gösteriyor. Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ilişkiyi daha da geliştirecek ve derinleştirecek. Aynı zamanda bizim Türkiye'den öğreneceğimiz çok şey var. Özellikle kalkınma noktasında Türkiye'den çok şey öğreniyoruz" şeklinde konuştu.

KARMAN: "ŞEHRİN BAŞINDA BİR KADIN BAŞKANI GÖRMEK BENİ ONURLANDIRDI"

Tunus'un da 2 milyon Libyalıyı ağırladığını dile getiren el-Marzuki, bunun büyük yükümlülükleri olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin kardeşlik, dayanışma ve fedakarlık gösterilerek aşılacağını kaydetti.

Nobel ödüllü Karman ise Gaziantep'te olmaktan ve şehrin başında da kadın bir başkanı görmeninin kendisini onurlandırdığını aktardı.

2 buçuk milyon mültecinin büyük çoğunluğuna sahip çıkan bir kentin başında kadın görmenin bir onur olduğuna dikkati çeken Karman, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, gerçekten büyük bir çaba göstererek büyük bir işin içinde. Özellikle Suriyelilere gösterdiği insani yaklaşımdan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Dünya ülkeleri her ne kadar Türkiye'nin üstlenmiş olduğu örnek rolü inkar etmeye çalışsada bu gözle görülür bir şey. Suriyelilere verdiği destek, Türkiye'nin dünyadaki mazlum halklarla dayanışma içerisinde olduğunun en bariz örneğidir. Nobel ödülü kazanmış arkadaşlarımla Avrupa ülkelerinde ziyaretlerde bulunduk. Oralardaki mülteci ızdırabının ne kadar vahim bir seviyede olduğunu kendimiz gözlemledik."

Arap Devrim ve Demokrasi Meclisi olarak ziyareti, Arap ülkelerinin Suriye meselesinde dayanışma içerisinde olmasının önemini Arap kamuoyuna arzetmek için yaptıklarını ifade eden Karman, "Bir diğer hedefimiz ise dünyaya, bu terörden ve zulümden kaçan bu insanlara kapılarını açmaları mesajını vermek" dedi.

TOMA: "TÜRKİYE VE SURİYE HALKLARI KIYAMETE KADAR KARDEŞ"

Ahmet Toma ise Suriyelilere verilen destek konusunda Türkiye'nin her türlü çabayı gösterdiğini söyledi.

"Bize çocukken okullarda Türkiye nefretini aşılamaya çalışıyorlardı" diyen Toma, şunları kaydetti:

"Türkiye ve Suriye halkları kardeş ve kıyamete kadar kardeş kalacaklar. 2 gün önce Almanya'daydım. Oradaki mültecilerin de durumuna vakıf oldum. Açıkçası hiç rahat verici bir durum yok. Hatta yüzde 70'i keşke hiç gitmeseydik, buralara gelmeseydik düşüncesindeler. Türkiye'nin yaptıklarına nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz, kelime bulamıyorum. Özellikle Gaziantep'te çocukların eğitim seviyesinin yüzde 95'e çekilmesi, istikrar dönemindeki Suriye'nin yüzde 85'lerde olması, sizin başarınızın en büyük örneğidir."

Ziyarete, Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Büyükelçi Adnan Keçeci ve AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay da katıldı.