3. Roma Türk Film Festivali Daha Fazla Sinemaseverle Buluşacak

Barış Seçkin - İtalya'da yaşayan başarılı yönetmen ve Roma Türk Film Festivali Onursal Başkanı Ferzan Özpetek, yarın başlayacak 3. Roma Türk Film Festivali'nin bu yıl daha çok sinemasevere ulaşacağını bunun da kendisini mutlu ettiğini söyledi.

Uzun yıllardır İtalya'da yaşayan ve gerek filmleri gerekse son dönemde edindiği başarılı opera deneyimleriyle adından söz ettiren yönetmen Ferzan Özpetek, son 3 yıldır Türk sinemasının İtalya'ya açılan kapısı olan onursal başkanlığını yaptığı Roma Türk Film Festivali'nin yarın başlayacak üçüncüsünü ve yeni filmine ilişkin detayları, AA muhabirine anlattı.

Gelenekselleştirilmesi hedeflenen festivalin bu yılki versiyonunda önceki senelere göre ön plana çıkan değişiklin ne olduğu sorusuna Özpetek, "Bu sene şu açıdan güzel; Salon değiştirdik, iki tane salonumuz var, baya büyük. Çünkü geçen senelerde birçok talep geliyordu, kuyruk oluyordu. İnsanlar giremiyorlardı. Şimdi, daha fazla seyirciye gösterme imkanımız oldu. Daha çok seyirciyle buluşturmak noktasında mutluyum" yanıtını verdi.

Festivalin bir diğer önemli kısmının dağıtım şirketlerinin gelip, bizzat Türk filmleriyle ilgilenmesi olduğunu belirten başarılı yönetmen, "Tabi, dağıtım şirketlerindeki tanıdıklarımı arıyorum, onları getirtiyorum. O çok önemli. Filmleri dağıtım şirketlerinin görmesi hem de filmi seyirciyle birlikte onların tepkisini görmesi bakımındançok önemli" diye konuştu. Özpetek, geçen yıl usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan filmi "Bir zamanlar Anadolu" filminin dağıtım şirketleri tarafından bu festivalde görüldüğünü ve seyircinin filme dair tepkisini ölçme fırsatını edindiklerini aktardı.

Kadınların ön planda olduğu bir festival olacağına dikkati çeken ve bundan duyduğu memnuniyeti ifade eden Ferzan Özpetek, "Açılış filmimiz çok ilginç bir film. Uğur Yücel çok başarılı bir adam, çok başarılı bir sanatçı. Tabii ki, bütün herkesin beni arayıp, sorduğu şey; Yılmaz Güney. Güney'in filmlerini bir sürü insan çok merak ediyor" diye konuştu.

"Gelecek sene Ömer Lütfi Akad ya da Çağan Irmak olabilir"

Festivalin kendisinde de önemli bir farkındalığa yol açtığını anlatan Özpetek, "Örneğin; önümüzdeki yıl Lütfi Akad filmleri olabilir. Serap Engin (Festival Başkanı ve organizatörü) ile onu konuşuyoruz. Çağan Irmak'ın filmlerini gösterelim diyoruz. Irmak, çok ilginç bir yönetmen. Çok dikkati çekebilecek bir yönetmen. Serap Engin ile konuştuğumuz zaman aklımıza bir sürü yönetmen ve filmleri geliyor. Oradan farkına varıyorsun ki, çok başarılı yönetmenlerimiz ve filmleri var" ifadelerini kullandı.

Roma'nın ikizi İstanbul olur mu?

AA'ya verdiği özel mülakat sırasında bir ara İstanbul'daki İtalyan konsolosu ile görüştüğünü kaydeden Özpetek, "İtalyan Konsolosu çok başarılı bir insan aynı zamanda arkadaşız. Onunla konuşurken dedik ki, İstanbul'da bir İtalyan filmleri festivali yapsak" şeklinde konuştuklarını dile getirdi.

İstanbul için Roma'daki Türk Filmleri Festivali'nin ikizi denilip denilemeyeceği sorusuna deneyimli yönetmen Özpetek, "Gerçekten o çok hoşuma gider. Biraz benim hayatımı da yansıtır. Mesela iki tane tanıdığım kişi Türkçe dersleri alıyorlar. Filmlerinle İtalyancayı tanıyoruz diyen de çok. Şimdi bir yandan sana çok kolay gelen, rahat ettiren bir şey var orda bir kimliği olması insanın….  Çift kimlik olayı benim bu konuda hoşuma gidiyor, güzel oluyor. İki kültür arasında köprü olması çok hoş oluyor" yanıtını verdi.

"10. filmin aldığı ilk tepkiler memnun edici"

Gelecek yıl şubat ayı sonlarına doğru gösterime girmesini planladığı 10. filmi "Allacciate Le Cinture (Kemerlerinizi Bağlayın)" ile uğraştığını aktaran Özpetek, 13 yıllık evli bir karı-kocanın türbülansa giren hikayelerini konu edinen filmin, Türkçe adının henüz konulmadığını ve buna yatırımcılarla birlikte karar verileceğini ifade etti.

2010 yılında "Serseri Mayınlar" filmini çektiği İtalya'nın güneyindeki Lecce kentinde ikinci film için çekimlerin güzel geçip gittiğini belirten Özpetek, yeni filminin kendisine 2003 yılında çektiği "Karşı Pencere"ye benzettiğini şöyle anlattı:

"Film biçim ve kafa olarak bana, Karşı Pencere'yi hatırlatıyor. Duyguların çok yoğun olduğu, coştuğu bir film. Dün de ilk defa bir dağıtım şirketi izledi. Dağıtım şirketleri çok önemli finansmanın bir kısmını bu şirketler veriyor. Onlar izleyip beğendiler, mutlu oldular, ben de onların izleyip mutlu olmasından mutlu oldum. Bakalım nasıl gidecek?"

Opera için Çin'den teklif var-

Filminin şubat ayında gösterime girmesinin ardından son yıllarda önemli bir uğraşısı haline gelen operaya yeniden ağırlık vereceğinin sinyalini veren Ferzan Özpetek, dünyanın pek çok yerinden opera için çağrıldığını belirterek, "Pekin'de 2016'da yapacağım bir şey var. 2016 yılı bana çok uzak geliyor şu anda. Başka projeler olabilir bu arada. Böyle bir opera menajerim var o takip ediyor hep ama bu sadece sözlü söylenen şeyler. Metropolitan'dan bahsediyorlar. Bir sürü proje var ama hiçbiri rayına oturmuş değil. Pekin'i kesin olarak bana sordular" dedi.

Başarılı yönetmen, opera yapmayı çok sevdiğini dile getirerek, "Bir de seyirciyle iletişim de çok hoş olduğu için her şeyiyle değişik bir bakış oluyor hayata" değerlendirmesini yaptı.

Yönetmen Ferzan Özpetek, 2016'da Pekin'de opera sahneye koyabilmesi durumunda bunun ünlü İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin Falstaff operası olacağı bilgisini verdi. - Roma