8 Mart Dünya Kadınlar Günü - Kadem Konya Temsilcisi Solak

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

KADEM binasından görüntü

KADEM Konya Temsilcisi Kübra Solak ile röportaj 8 Mart Dünya Kadınlar Günü

KADEM Konya Temsilcisi Solak:

"Kadına yönelik şiddet, sadece özel günlerde aklımıza gelmemeli, tepkiyi her zamana yaymak gerekiyor"

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Konya Temsilcisi Kübra Solak, "Kadına yönelik şiddet, sadece özel günlerde aklımıza gelmemeli, tepkiyi her zamana yaymak gerekiyor" dedi.

Solak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 Mart 2013'te kurulan derneğin, geçmişin tek tip kadın anlayışına karşı farklılıkların kadını ve demokrasiyi zenginleştirdiğini benimseyen ve ailenin birlikteliğini önceleyen çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Kadın ve erkeğin fırsatlara eşit oranda sahip olması gerektiğini savunduklarını belirten Solak, kuruldukları günden itibaren kadının siyasal, sosyal, ekonomik alanlarda gelişmesine katkı sağlayacak çalışmalar yapmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Solak, kadınların temsil oranının arttırılmasını amaçlayan KADEM'in sosyal politikalar üretilmesi adına çalışmalar yürüttüğünü de ifade etti.

"Kadına yönelik şiddetle mücadele mağdurların omzunda"

Kadına şiddet konusunda saha araştırması ve çalıştaylar düzenlediklerini anlatan Solak, şöyle devam etti:

"Kadına yönelik şiddetle mücadelenin, özellikle aile içi şiddet noktasında, mağdurun omzunda kalmış bir mücadele olduğunu düşünüyoruz. Mağdur olan kadın, polis karakolları, mahkemeler, sığınma evleri gibi birçok kurumla muhatap olmak ve her birine sıkıntıların ayrı ayrı anlatmak zorunda kalıyor. Fakat şiddetin faili olan kişi, ifadeyi verdikten sonra serbest bırakılıyor. Akabinde gelen öfke hali içerisinde, genellikle yarım bıraktığı işi tamamlama yönünde bir hareket içine girdiğini gözlemliyoruz. Bu anlamda para cezasına çevrilmesi, şartlı salıverme ve denetimli serbestlik, erteleme gibi uygulamaların engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz."

Solak, kadının koruma altına alınmasının yeterli olmadığına işaret ederek şunları söyledi:

"Failin özellikle rehabilite edilmesi, gerekli cezaya çarptırılması ve etkin devlet politikasıyla kadına şiddet olayının ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Kadına yönelik şiddet, sadece özel günlerde aklımıza gelmemeli, tepkiyi her zamana yaymak gerekiyor. Şiddete karşı tepki sadece kadınlarla değil, STK'lar, karar verme mekanizmaları, yöneticiler, hükümetler, siyasilerle hep birlikte bu mücadelenin verilmesi gerekiyor."

"Kadın yönetici sayısı az"

Çalışan kadınların sorunlarına ilişkin araştırmalar da yaptıklarını aktaran Solak, "Bankacılık, sağlık ve eğitim sektöründe çalışanların yüzde 50'sinden fazlası kadın olduğu halde yöneticilik kademesine çıkıldıkça ciddi oranda azalmanın olduğunu gördük. Bu durum bize 'cam tavan sendromu' olduğunu gösteriyor. Eğitim sektöründe kadın müdürlerin sayısı yüzde 10, sağlık sektöründe kadın başhekim sayısı yüzde 12, bankacılıkta ise şube müdürü kadın oranının yüzde 24 olduğu tespit edildi" dedi.

Özel sektörde kadın çalışan sayısının az olduğunu vurgulayan Solak, şunları kaydetti:

"Devlet desteği anlamında, ciddi adımlar atıldı. Bu anlamda belirli alanlarda kadın yönetici kotasının konulması, kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi, süt izni, doğum izni ve ücretsiz izin gibi durumların maliyetlerinin devlet tarafından karşılanmasının olumlu etkileri olacağını düşünüyoruz. Kreş imkanı ve ücretsiz izinlerin, kadının priminden düşürülmemesi gerektiği ve devlet desteği ile gerçekleşmesinin kadın istihdamını artıracağı görüşündeyiz. Hükümetin attığı adımları, hem kadına şiddeti önlenmesi hem de kadının güçlendirilmesi konusunda anlamlı buluyoruz."