Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun idareyi, TBMM adına denetleyeceğini ve vatandaş-devlet ilişkisinde daima bireyin ihlal edilen hakları doğrultusunda hareket edeceğini söyledi.
Ömeroğlu, kurumunun 2014 yılı bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sundu. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun yasama organına bağlı ve onun adına, şikayet esasına göre idareyi denetleyen bağımsız bir niteliğe sahip olduğunu söyledi.
Kurumun kuruluş felsefesinin temelinde halka karşı sorumluluk anlayışı yattığını belirten Ömeroğlu, "Bu inanca dayanan bir anlayışla denetimini bağımsız şekilde yapacak yasal güce sahip bulunmaktadır. Kurumumuz şikayet başvurularını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmakla görevlidir. Yasal çerçevede şikayete konu bir uyuşmazlığın aydınlığa kavuşması, bir sonuca ulaşılması için gerekli her türlü incelemeyi yapabilmekte, her türlü bilgi ve belgeyi idareden isteyebilmektedir" dedi.
Ömeroğlu, kurumun idarenin denetlenmesinde mevcut denetim mekanizmalarını tamamlayıcı nitelikte olduğunu belirterek, kurumun hukukun üstünlüğünü sağlamaya çalışacak bir yönetim anlayışının yerleşmesine katkı sağlayacağını vurguladı. Ömeroğlu, "Kamu Denetçiliği Kurumu idareyi halk iradesinin temsil edildiği TBMM adına denetleyecek ve vatandaş-devlet ilişkisinde daima bireyin ihlal edilen hakları doğrultusunda hareket edecektir" diye konuştu.
Başdenetçi Ömeroğlu, kuruma 6 bin 139 başvuru yapıldığını belirterek, en çok şikayet konusunun yüzde 27.8 oranıyla kamu personel rejimiyle ilgili olduğunu söyledi.
-Milletvekilleri söz aldı
Milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 2014 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, AK Parti'ye oy vermiş ya da vermemiş, herkesin Cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyledi.
Gül'ün bugüne kadar yaptığı atamalarda, liyakattan önce sadakat ve yakınlık gibi kriterleri gözönüne aldığını iddia eden Ayaydın, Gül'ün yoğun biçimde eleştirilen pek çok kanunu da hemen onayladığını söyledi.
Ayaydın, Cumhurbaşkanı Gül'ün gezi olaylarına ilişkin değerlendirmelerini ise olumlu bulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı'nın, iktidar çevrelerinin tüm itibarsızlaştırma çabalarına rağmen bu olayları daha demokratik bir şekilde gördüğünü ve bu olaylardan gerekli dersler çıkarılarak genç kuşakların hissiyatlarının anlaşılmasını istediğini belirten Ayaydın, "Keşke Cumhurbaşkanı bunları, söylemden öte uygulamaya da geçirebilseydi" dedi.
7 milletvekilinin tutuklu olduğunu anımsatan Ayaydın, "Bu yüce çatı altındaki eksiklik fiziksel eksiklikten öte başka bir eksikliktir. Meclis Başkanı'nın bu konuda arzulu olduğunu biliyorum ama bu konuda somut adımlar atılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Ayaydın, kendi medyasını yaratan, kendinden olmayan medyayı kontrol altına alan iktidarın çabasıyla Meclis TV'nin sesinin kesildiğini öne sürerek, AK Parti döneminde soru önergelerine ya cevap verilmediğini ya da yüzeysel yanıtlar verildiğini iddia etti.
Sayıştay'ın denetim yapmadığını iddia eden Ayaydın, "Sayıştay Başkanı, kırmızı plaka ve koltuğunu korumak uğruna denetim yetkisini unutmuştur" dedi.
-"(Vallahi Apoyu özledik) sözündeki Apo herhalde Sayın Cumhurbaşkanı değildir"
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Cumhurbaşkanlığının aldığı ödüllerle verdiği ödüller arasında paralellik olduğunu iddia etti.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'nün müzik dalında merhum sanatçı Ahmet Kaya'ya verilmesini eleştiren Akçay, şöyle konuştu:
"Bu ödül, Ahmet Kaya'ya vefatından 13 yıl sonra verilmiştir. Ahmet Kaya hayattayken, Türk kültürüne ne gibi hizmetleri olmuş da bu ödülü almıştır? Türk kültürüne hiçbir katkısı olmamıştır. Bölücü fikirlerini ve Türkiye Cumhuriyeti'ne olan kinini ve nefretini sürekli tekrarlamıştır. Onun, bölücü konuşmaları nedeniyle yurtdışına kaçmak zorunda kaldığını biliyoruz. Almanya'da, 'Türkiye'den gelirken neyi getirdin?' diye soranlara, 'Türkiye'den kaçarken arabam şerefsizlerin ülkesinde kaldı' diyerek Türkiye'ye apaçık hakaret etmiştir. Terör örgütünün elebaşının ve sözde Kürdistan haritalarının altında sahneye çıkmıştır. Ahmet Kaya, 1999'daki bir konserinde, 'vallahi Apoyu özledik' demiştir, herhalde bu Apo Sayın Cumhurbaşkanı değildir. Cumhurbaşkanlığı makamı, bölücülük ve etnik ayrımcılık yapanları değil, Türk milletini yüceltenlere ödül vermesi gereken bir makamdır."
-"Niye saat 19.00'da canlı yayın bitiyor?"
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, yeni bir İçtüzüğe ve Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu belirterek, yeni Halkla İlişkiler Binası'nın içine sinmediğini söyledi. Kaplan, "Beton binaları buraya yığmanın bir anlamı yok. 23 Nisan'da teslim edilecekti. Ama hala teslim edilmedi" diye konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, "Meclis TV size mi bağlı?" diye soran Kaplan, "Geçen komisyonda bakan konuştu ve Meclis TV kameramanı kalktı gitti. Niye saat 19.00'da canlı yayın bitiyor, 19.00'da bitiyorsa niye sabah 09.00'da açmıyoruz Meclis'i?" diye sordu.
Kaplan, Çiçek'in tutuklu milletvekilleri ile ilgili çabalarını bildiğini ifade ederek, "Bu dönemin sonuna kadar tutuklu kalırlarsa bunda hepimizin vebali olacaktır" dedi.
Biraz önce "3 parti grubu pantolon konusunda uzlaştı" haberi gördüğünü anımsatan Kaplan, "Böyle bir yaklaşım olur mu? Meclis Başkanı olarak çağırırsınız 4 partiyi, konuşuruz. Biz burada boşuna oturmuyoruz" diye konuştu. Kaplan, İspanya'da ombudsmanın halkın avukatı gibi çalıştığını, Türkiye'de ise tam tersi olduğunu savunarak, Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu'na, "Kusura bakmayın ama ben sizin nerenize soru soracağım?" diye sordu.
Kaplan, Sayıştay raporlarını eleştirerek, "Sayıştay raporlarını bize rapor diye kakalamayın" dedi.
Ahmet Kaya'ya verilen ödül konusuna değinen Kaplan, "Magazin gecesinde 'Kürtçe klip söylemek istiyorum' dediği için Ahmet Kaya'ya çatal ve bardak atılması zulüm değil mi? Kürde niye ödül verilmesin? Cumhurbaşkanı, sadece Türkün, Arabın, Boşnağın, Karadenizlinin değil, herkesin Cumhurbaşkanı olacak. Çözüm sürecinde, barış sürecinde, çatışmasızlık döneminin daha sağlıklı geçmesi açısından bazı adımların atılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Tekrar söz alan MHP'li Akçay, etnik bir ayrım yapmadığını ifade ederek, "Benim eleştirdiğim Cumhurbaşkanlığı makamının bu ödülü vermesidir" diye konuştu. - TBMM
Son Dakika › Politika › 2014 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?