Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "O zaman, Türk milleti, Kurtuluş Savaşı'nı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında istiklal ve istikbali için nasıl bir araya gelmişse, bu sefer de Türkiye'nin lideri Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafında demokrasiyi, hukuku, milli iradeyi korumak için bir araya gelmiştir." dedi.
Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'nda 2017 Yılı Bütçesi üzerinde Hükümet adına söz aldı.
Bugün, 65. Hükümetin ilk bütçesinin, AK Parti Hükümetlerinin ise hazırladığı 15. bütçenin müzakere edildiğini belirten Bozdağ, AK Parti Hükümetlerinin hazırladığı bütün bütçelerde olduğu gibi 2017 yılı bütçesinin de insanların ve Türkiye'nin refahı ile daha ileri gitmesini esas alan, samimi, güvenilir, tutarlı, açık, net, gerçekçi ve gerçekleştirilebilir hedefler içeren bir bütçe olduğunu kaydetti. Bozdağ, iktidarda oldukları 15 yıllık sürede, miletin refahını arttırmak, Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada güçlü bir aktör yapmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurguladı.
"Bütün saldırılar karşısında dik durduk"
Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırdıklarını, demokrasiyi güçlendirdiklerini, insan hak ve hürriyetlerini daha güçlü teminatlara kavuşturduklarına, ekonomiyi büyüttüklerine, insanların ve Türkiye'nin refahını arttıklarına işaret eden Bozdağ, "Milli iradeye, demokrasiye, istikrarımıza, huzurumuza ve güvenliğimize yönelik bütün saldırılar karşısında dik durduk, eğilmedik ve bütün saldırıları bertaraf ede ede bugünlere geldik. Geleceğe de aynı inanç ve kararlılıkla yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz. Milli iradeyi, milletimizin sandıkta verdiği emaneti, hep namusumuz ve canımız gibi aziz bildik. Çiğnemedik, çiğnetmedik, ölümüne muhafaza ve müdafaa ettik." diye konuştu.
"Vesayetin her türlüsüne karşı çıktık"
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Halkımızın sandıkta verdiği oya, Ankara'da başkalarının ortak olmasına asla izin vermedik.
Vesayetin her türüne karşı çıktık.
Milletimize verdiğimiz her sözün takipçisi ve icracısı olduk. 3 Kasım'da milletimiz bize sadece iktidar olma yetkisini vermedi. Aynı zamanda Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanını seçme yetkisini de vermişti. Türkiye'de her Cumhurbaşkanlığı seçimi kriz, kaos ve istikrarsızlığa neden olmuş, nitekim, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de aynı bildik hastalık tekrar etmişti. Ankara'daki vesayet odakları ayağa kalkmış, 'size Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz.' dedi. Biz de, 'seçeriz' dedik ve bir sürü hadise yaşandı.
27 Nisan e-bildirisi, yırtıp çöpe attık. 367, Anayasa Mahkemesinin verdiği utanç kararı... Demokrasinin, milli iradenin ve hukuk devletinin yolu maalesef Anayasa Mahkemesinin verdiği anayasaya aykırı bu kararla kesildi. Yolu açmaya gücümüz yetmedi. Bunun üzerine seçim kararı aldık, milletimizin huzuruna gittik ve desteğini talep ettik. Milletimizin verdiği güçle, demokrasi, milli irade ve hukuk devletinin önüne Anayasa Mahkemesi tarafından konulmuş taşı kaldırdık, kapanan yolu açtık ve milletimizin istediği Cumhurbaşkanı, Türkiye'de seçildi. İlk defa vesayet odaklarına rağmen, milletin emanetine sahip çıkarak, milletin iradesi doğrultusunda bir seçimi gerçekleştirdik. Esasında bu milli iradenin vesayet odaklarına attığı bir Osmanlı tokatıdır. Bir milli irade zaferidir."
Halkın doğrudan Cumhurbaşkanını seçmesinin önünü açtıklarını anlatan Bozdağ, 10 Ağustos 2014'te Türk milletinin kendi devlet başkanını doğrudan ilk defa seçme onurunu yaşayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türk milletinin tarihte doğrudan seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olma onuruyla onurlandırdığını ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin kriz olmaktan çıktığını kaydetti.
Adalet Bakanı Bozdağ, AK Parti'nin 2008 yılında kapatma davasına muhatap olduğunu, esasında vesayet odaklarının emriyle hazırlanmış olan kapatma iddianamesinin demokrasi ve milli iradeye vurulmuş en büyük darbelerden biri olduğunu söyledi.
Seçimlerde, 341 milletvekili kazanarak tek başına iktidar olmuş bir partiye, onun genel başkanına, Başbakana, Cumhurbaşkanına ve 71 kişiye, 5 yıl siyasi yasak talep eden bir iddianame ile karşı karşıya kaldıklarına dikkati çeken Bozdağ, dünyada iktidar partisini tamamen kapatmaya ve iktidardan düşürmeye, Cumhurbaşkanına, Başbakanına yasak getirmeye dönük böyle bir iddianamenin asla olmadığını ifade etti.
Bozdağ, "Bir de düşünün, finans krizi var. Siz yolda gidiyorsunuz, son sürat. Sizin iradeniz dışında birisi arabanın frenine basıyor. Bu frene basanlar, Türkiye arabası uçurumdan yuvarlansın, pert olsun ve Türkiye kaybetsin diye bunu yaptılar. 'Tayyip Erdoğan ve arkadaşları gitsin ama kıyamet koparsa kopsun' diyerek yaptılar. Ancak başardılar mı? Başaramadılar. Neden? Çünkü arabanın şoförü, usta bir şofördü. Araba kaza yapmadı, yoluna devam etti." diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi kapatma kararı vermiş olsaydı, Başbakanın düşmesinin anayasaya göre hükümetin düşmesi anlamı geleceğini, 50'ye yakın milletvekiline de yasak getirilmiş olsaydı, AK Parti'nin yeni hükümeti kuramayacağın hatırlatan Bozdağ, "Bütün bunların karşısında dik durduk. Bereket ki Anayasa Mahkemesi, bu vesayet odaklarının darbe girişimine geçit vermedi. 367 ayıbını bu millete yeni bir ayıp daha yaşatarak tekrar ettirmedi. Büyük bir darbe teşebbüsünden Türkiye kurtulmuş oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"Bütün tezgahları aziz milletimizin desteğiyle bozduk"
Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Pek çok hadise oldu. Gezi hadiseleri, 17-25 Aralık hadisesi, 6-7 Ekim olayları, çukur terörü, bunların tamamı Türkiye'de iktidar değişikliğini neticelendirmek için kurgulanmış kirli tezgahlar. Ancak bütün bu tezgahları da aziz milletimizin desteğiyle bozduk ve nihayetinde 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bunların en kanlısı ve Türkiye'ye yapılmış en büyük ihanet teşebbüsü olarak tarihe geçti.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi hiç şüphesiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın ölümü göze alan cesur liderliğinde, Meclisimizin, Başbakanımızın, Hükümetimizin, siyasi partilerimizi, medyamızın, sivil toplum örgütlerimizin dahası da görüş ayrılıklarının bir tarafa bırakan 79 milyon aziz vatandaşımızın, demokrasiye, hukuk devletine, iradesine ve seçtiklerine sahip çıkması nedeniyle başarısız kılınmıştır."
15 Temmuz'un Türkiye'de başarısız olmuş tek darbe teşebbüsü olduğuna işaret eden Bozdağ, başarısız olmasının ana sırrının parlamentoda, Hükümette ve millette yattığını söyledi. Geçmişte Türkiye'de darbe teşebbüslerinin olduğunu anımsatan Bozdağ, "9 Nisan 1963'te bir kanun çıkarılmış. Denilmiş ki, 'Hürriyet ve Anayasa Bayramı, 26 Mayıs öğleden sonra başlar ve 27 Mayıs günü devam eder.' Darbenin olduğu günü, bayram ilan eden parlamento kanun çıkarmış. 1980 darbesine kadar bu uygulanmış. Aradan geçen zaman sonra darbeciler bomba yağdırırken, Başkanlık Divanı parlamentoyu açmış. Siyasi parti gözetmeksizin milletvekilleri ölümü göze alarak, parlamentonun içerisinde durmuş ve milli irade nöbetini halk sokakta tuttuğu gibi onlar da burada tutmuştur." dedi.
Bozdağ, Meclisin, kuruluşun ve kurtuluşun yapıldığı dönemde nasıl büyük bir kahramanlık ve gazilik örneği gösterdiyse, 15 Temmuz'da da aynı gaziliği gösterdiğine işaret ederek, "O zaman Türk milleti Kurtuluş Savaşı'nı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında istiklal ve istikbali için nasıl bir araya gelmişse, bu sefer de Türkiye'nin lideri Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafında demokrasiyi, hukuku, milli iradeyi korumak için bir araya gelmiştir. Büyük bir demokrasi zaferine, başarıya da imza atmıştır." diye konuştu.
AK Parti hükümetleri döneminde, milli irade, demokrasi ve hukuk devletine yapılan her saldırı, her ihanet girişiminin başarısız olduğunu belirten Bozdağ, AK Parti hükümetlerinin, milli irade, demokrasi ve hukuk devletini daima güçlendirdiğini, müdafaa ettiğini, kurulan ihanet tuzaklarını boza boza, her tür ihanet saldırılarını da bertaraf ede ede bugünlere geldiğini kaydetti.
"AK Parti Hükümetleri, millete ve milli iradeye saygısı olmayanlara, milletin ve milli iradenin kıymetini, millete ve milli iradeye saygıyı öğrete öğrete bugünlere gelmiştir. Bilmeyenlere öğrete öğrete de bundan sonra yoluna devam edecektir." diyen Bozdağ, milletin iradesinden geriye dönüş ve milletin iradesine saygısızlık yapanlar karşısında saygıyı öğretmek için en büyük çabayı bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
"Bundan sonra Türkiye'de kimse darbe rüyası göremeyecek"
Darbe teşebbüsünden sonra çok ciddi adımlar atıldığını, yeni darbelerin olmaması için kararların alındığını anlatan Bozdağ, bugüne kadar Türkiye'de darbelerin olduğunu ama yeni darbelerin olmaması için tedbirlerin alınmadığını, adımların atılmadığını söyledi.
Bozdağ, tedbir aldıkları, adım attıkları ve darbelerin tekrar edemeyeceği bir Türkiye ile Türkiye demokrasisi olsun diye uğraştıklarını ve bundan dolayı suçlandıklarını vurgulayarak, "Takdir edilmek gerekmez mi? Ne tedbir aldılar bizden öncekiler? Hiçbir tedbir almadılar. Tanklar yürüdü, darbeler oldu, tedbir yok. Bizim vazifemiz tedbir almak değil mi? İlk defa Türkiye'de bundan sonra darbeler olmasın diye tedbir alan hükümet, AK Parti Hükümetidir. İlk defa bizim hükümetimiz tedbir almıştır ve almaya da devam edeceğiz. Bundan sonra Türkiye'de kimse darbe rüyası göremeyecek, görenlerin rüyası kabusa dönecek. Bundan hiç kimsenin endişesi asla olmamalıdır." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › 2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?