CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Türk eğitim sisteminin en önemli sorununun laik eğitim sisteminden uzaklaşmak olduğunu savundu.
TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları ve bağlı kuruluşların 2017 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
CHP Antalya Milletvekili Akaydın, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarında fiyasko yaşandığını belirterek, "Çağı bu bütçe ve Bakanlıkla yakalamamız mümkün değil. Fatih Projesi sınıfta kaldı. 2014 yılında bitecekti, bitmedi. Eğitim istemimiz tam bir yaz boz... 6. bakan görevde. 12-13 kez de eğitimde değişiklik yapıldı." dedi.
Türk eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birinin laik eğitim sisteminden uzaklaşmak olduğunu savunan Akaydın, imam hatip liselerinde 1 milyon 200 bin, ilahiyat fakültelerinde de 100 bin öğrencinin öğrenim gördüğünü söyledi.
TÜBİTAK'ın düzenlediği bilim fuarında imam hatip liseli öğrencilerin bazı projeler sunduğunu anlatan Akaydın, "Projelerden birisi Antalya Manavgat'tan geldi. Üç saksının içinde fasulye yetiştiriliyor. Bu fasulyelerden bir saksıya Kur'an-ı Kerim ve ilahiler, birisine gürültülü müzik okunuyor, öbürü sessiz bir ortamda yetişiyor. İlahi okunan saksıdaki fasulye fidesi 22 günde 33 santime çıkıyor ve böyle bir projeyi Milli Eğitim Müdürüyle birlikte zamanın Manavgat Kaymakamı gidip kutluyor. Bunun adı, hurafedir. Bunun adı, İslam diniyle dalga geçmektir. Yani bitkilerin kulağı mı var ki ilahiyi veya gürültülü müziği veya sessizliği algılayabiliyor? Böyle bir TÜBİTAK projesinin sergilendiği fuarlarla Türkiye'de milli eğitiminin hiçbir yere gitmesi mümkün değil." diye konuştu.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, AK Parti iktidarında eğitimde sık sık sistem değişikliğine gidildiğini belirterek, "Eğitime ayrılan bütçe arttı diye övünüyorsunuz. Öğretmenler pazarlarda limon satıyorsa, 1 milyon kız çocuk okula gidemiyorsa, denetimsiz yurtlarda çocuklarımız yanıyorsa çok düşünmemiz lazım. Bu karanlık tablonun vebali sizindir. PISA sonuçları ülkemizin eğitimde ne durumda olduğunu gösteriyor. Eserlerinizle ne kadar övünseniz azdır. Eğitimde dinselleştirme en önemli sorundur." ifadelerini kullandı.
"Bir ülkeyi yok etmek için eğitimin kalitesini düşürün"
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, PISA sonuçlarının sorgulanması gerektiğine işaret ederek, "Sorgulamayan, biat eden bireyler yetiştirirseniz tarikatlara da terör örgütlerine gider. Çocukların kontrol edilemeyen vakıf ve derneklere bırakılmamalı. Devlet en ücra köşelere kadar eğitim ve yurt imkanı götürülmeli. Eğitim imkanları düzeltilmeden ülkede huzur, barış tesis edemeyiz. Ülke yangın yeri. Oturup bunu sorgulamalıyız, bunda siyasetin hiç mi rolü yok? Ülke insanları acıda, tasada ortaklaşamıyor. Bu iklimin temel nedeni eğitimsizlik ve maalesef biz siyasetçileriz." dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Milli Eğitim Bakanlığının, "reform yorgunu bakanlık" olduğunu, kendi notu ve karnesinin zayıflarla dolduğunu, kendi kontrolünde yapılan sınavlarda nakavt duruma düştüğünü savunarak, "PISA'da 72 ülke arasında sıramız 50. OECD ortalamasını her yıl aşağı çeken bir ülkeyiz. Bizden geride kalan 20 ülke olduğuna sevinelim. Uluslararası sınavlar, aslında ülkelerin başka alanlardaki durumunu da gösteriyor. Bir ülkeyi yok etmek için atom bombasına ve uzun menzilli silahlara ihtiyaç yoktur, eğitimin kalitesini düşürün yeter." diye konuştu.
CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Türkiye'de insanların ortalama günde 1 dakika okuduğunu, 6 saat televizyon izlediğini belirterek, buna rağmen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın "eğitimimiz gayet iyi" dediğini söyledi. Yeni kurulan üniversitelerin ayrıca desteklenmesi gerektiğini ifade eden Baydar, 150 bin akademik personelin yarısının doktora mezunu olduğunu, üniversite eğitiminin 4 yıllık lisans eğitimiyle sınırlanmasının doğru olmadığını savundu.
"Dopingden ceza almış biri"
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, terör sorununu çözmek için ellerinden gelen tüm desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, ülkenin önemli sorunlarında iktidar-muhalefet ayrımı yapılmayacağını belirtti. İktidarın geçmişte kendileri yerine, Kandil'den destek istediğini ancak sorunun çözülmediğini ileri süren Toprak, "2002'de bir, bugün üç terör örgütüyle ülke boğuşuyor. Bizim yerimize PKK ile iş tuttunuz. Ne oldu? Terör örgütü şehirlere yerleşti, bugün yüzlerce şehit var. Sonra FETÖ, 15 Temmuz'da darbe yaptı. Yenikapı'da destek verdik. Önceliğinizi fırsata çevirip anayasayı getiriyorsunuz. Sonra Meclise 600 milletvekili... Ülkenin önceliği başkanlık mı, anayasa mı? Ortak akıldır. Ortak aklı reddeden ülke başarılı olamaz. Diğer örgüt IŞİD. Kim Türkiyeyi Suriye bataklığına çektiyse, bu aklı verdiyse ülkeye ihanet etmiştir." görüşünü savundu.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'a dopingle ilgili güzel çalışmalarından dolayı teşekkür eden Toprak, ancak dopingden ceza almış bir kişinin Basketbol Federasyonu Başkanlığına atanmasını doğru bulmadığını söyledi.
"Sizlere sorgusuz, sualsiz biat edecek nesil hedeflediniz"
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi de Adana Aladağ'da yurtta çıkan yangında yaşamını yitiren 4 çocuğun fotoğrafını gösterdi.
İlgezdi, "Bakın bu fotoğrafa, bu öteki Türkiye'nin en acı yüzü. Geleceğimiz, yüreklerimiz yandı, ancak tarikat ve cemaat yurtlarına göz yumanların kalpleri bile sızlamadı. Yine oldu fıtrat. Bu ne? Fıtrat; Karaman, Soma, Aladağ, patlayan bombalar, her gün öldürülen kadınlarımız ve işçilerimiz fıtrat. AKP iktidarı da bizim için fıtrat. Her şeye fıtrat diye diye halkımızı cinnet eşiğine getirdiniz. Amaç ülkeyi dönüştürmek, sistemi değiştirmek olunca sizler için insan hayatının bir önemi olmadığını gördük. Ne kadar çok çocuk yoksullaşırsa, cahilleşirse, çaresizleşirse toplumu o kadar kolay dönüştürürsünüz. Bu nedenle çocuklarımızı parasız ve nitelikli eğitim hakkını kısıtlayarak tarikat ve cemaatlere mahkum ettiniz. Sizlere sorgusuz, sualsiz biat edecek bir nesil hedeflediniz." iddiasında bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, hazine arazilerinin yandaşlara "peşkeş çekildiği", ÇED raporunun alınmadığı, vergi istisnası getirilen, orman, mera, tarihi ve kültürel alanların talan edilmesine yol açan düzenlemeler yapıldığını savunarak, son 5 yılda tahsis adı altında 130 bin futbol sahası alanı kadar orman alanının kaybedildiğini, son 10 yılda 400 bin maden ruhsatı verildiğini, ülkede çevre politikası olmadığını ileri sürdü.
TOKİ'nin yaptığı konutların yüzde 10'u kadar yurt inşa etmesini öneren Yedekci, "Ekolojik, çevreye duyarlı, insanların gelecek ihtiyacını karşılayan binalar yapsın, nefes alınabilen fiziksel çevreler yaratsın. TOKİ bu işi yapamıyor diyorsanız; TOKİ Başkanı evinde otursun, maaşını üç katına çıkarılım. Yeter ki kentlerimiz daha fazla katledilmesin." dedi.
Son Dakika › Politika › 2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?