Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Mısır'da ne diyorlar: Demokrasi, sandık değildir. Arkasında neresi var? İsrail var. Çünkü İsrail, elimizde belgesi var, 2011 seçimleri öncesinde Fransa'da yapılan bir oturumda, Adalet Bakanıyla, Fransa'dan bir entelektüel, o da Yahudi, aynen şu ifadeyi kullanıyorlar: 'Mısır'da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa da onlar kazanamayacaktır, çünkü demokrasi sandık değildir. Aynı uygulama o. O zaman Batı demokraside bir defa tanımı yakalaması lazım, öğrenmesi lazım" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen "Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de geçmiş dönemlerde eğitim başta olmak üzere özgürlükler alanında yaşadıkları sıkıntılara değinerek, genç kızların bir dönem üniversitelerin, imam hatip okullarının kapılarında hüngür hüngür ağlatıldığını ve eğitim haklarının ellerinden alındığını ifade ettti.
Bütün bunlara rağmen siyaset yapma haklarına kadar nice hakların elllerinden alındığına şahit olduklarını dile getiren Erdoğan, "Her seferinde sabır dedik. Her serferinde ya sabır çektik. İşte bugün bu seviyelere o sabrın o dirayetin tahammülün neticesi olarak ulaştık. Buradan öteye de yine sabırla hareket edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sabırdan en önemlisi haktan, halk ile yol arkadaşlığından vazgeçmeyeceğiz. Sırtını statükoya dayayan er ya da geç kaybetmeye mahkumdur. Sırtını millete dayayan ise her zaman hiç endişe etmeyin kazanacaktır" dedi.
AK Parti olarak çok uzun, çok meşakkatli yoldan geldiklerini, her türlü acıyı yaşadıklarını, her türlü zulme, baskıya, dışlamaya, ötelemeye maruz kaldıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dikkatinizi çekiyorum, zulme, baskıya, ötelemeye, maruz kalan kadro, hareket sadace biz değildik. Bizimle birlikte temsil ettiğimiz sessiz yığınlardı. Bu ülkede çoğunluk azınlığın, bir avuç elitin, bir avuç seçkinin tahakkümüne maruz kaldı. Bunu görmemiz, bunu bilmemiz lazım. Bu ülkede işte o çoğunluğun, yani halkın, milletin seçtiği hükümetler, hukuksuzca alaşağı edildi. Bu milletin seçtiği başbakan, seçtiği bakanlar, bu ülkede hukuksuzca idam edildi. Millet iradesini hazmedemeyenler tarafından millet ve milli iradenin tecellesi anlamına demokrasiye darbeler vuruldu. Milletin partileri kapatıldı. Hükümetler, hukuk çiğnenerek, anayasa, yasalar çiğnenerek demokrasinin üzerinde kurumlar ihdas edilerek sınırlandırıldı, elleri kolları bağlandı. Son derece karanlık işler çevrildi. Terörle, provokasyonlarla, adeta hükümetler, adeta milli irade, millet korkutulmak, sindirilmek, tertip edilmek istendi."
-"Sandık milli iradenin ta kendisidir"
Batı'nın şu anda "demokrasi sadece sandık değildir" mantığının o zaman da Türkiye'de işlendiğini aktaran Erdoğan, "Şimdi bunu yine işlemek isteyenler var, ama biz diyoruz ki demokrasinin yolu sandıktan geçer, sandık milli iradenin ta kendisidir" diye konuştu.
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda Mısır'da uygulanan budur. Mısır'da ne diyorlar: Demokrasi, sandık değildir. Arkasında neseresi var, İsrail var. Çünkü İsrail, elimizde belgesi var, 2011 seçimleri öncesinde Fransa'da yapılan bir oturumda, Adalet Bakanıyla, Fransa'dan bir entellektüel, o da Yahudi, aynen şu ifadeyi kullanıyorlar: Mısır'da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa da onlar kazanamacaktır, çünkü demokrasi sandık değildir. Aynı uygulama o. O zaman Batı demokraside bir defa tanımı yakalaması lazım, öğrenmesi lazım. Eğer bu yakalanamazsa bu öğrenilemezse demokrasinin tanımındaki bu çelişkiler, bu çatışmalar dünyayı bir başka yere doğru taşıyacaktır. Otokratik rejimlere doğru taşıyacaktır. Bizim endişemiz budur. Eğer halkın egemen olduğu bir dünya istiyorsak o dünya halkın iradesinin tecelli ettiği sandıklara saygı göstermektir."
-"Dünyaya bir demokrasi dersi vermeliyiz"
"Bugün gelinen nokta, son derece önemlidir. Yaşanan onca acıyı geride bırakıp ulaşılan bu seviyeyi muhafaza edemezsek hem tarih karşısında, hem ecdadın hem de milletin karşısında mahcup oluruz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdü:
"Çok meşakkatli çabalar sonucunda bu seviyelere taşıdık. Diyorum ki, Türkiye olarak biz dünyaya bir demokrasi dersi vermeliyiz. Demorkasinin nasıl yaşandığını, nasıl uygulandığını en güzeliyle ortaya koymalıyız. İşte malum Gezi olaylarında benim milletim iradesine sahip çıktı ve gereken dersi gerekenlere gerektiği şekliyle verdi. Ama cam çerçeve indirerek değil molotofkokteyli kullanarak değil sadece yasalar içerisinde, hukuk içerisinde meydanlarda ne söylenmesi gerekiyorsa bunu söyleyerek bu dersi verdi. Mesele budur. Milli iradeyi çok çetin mücadelenin sonucunda biz bu noktalara taşıdık. Burayı muhafaza etmek, çok daha yükseklere taşımak zorundayız. AK Parti kadrosu bunu yapacak güçtedir. Biz artık menziline, nihai zaferine ulaşmış bir parti değiliz. Daha yapacak çok işimiz var. Biz ne dedik: Önümüzde 2023 var, buna ulaşacağız. Önümüzde çocuklarımızın, Rabbim ömür verirse torunlarımızın omuzlayıp yürüyeceği 2053 var, 2071 var. Bir adım dahi geriye gitmeden önümüzdeki hedeflere sürekli ilerlemek hatta koşmak zorundayız. On yıllar boyunca sabırla ilmek ilmek, nakış nakış dokuduğumuz bu kumaşı kendi haline terk edersek onu kurda kuşa yem ederiz. Buna fırsat vermeyeceğiz. Biz sabırla bugünlere ulaştık."
Türkiye'yi eski günlerine taşımak isteyen, bunun için pusuda sabırsızlıkla bekleyenler olduğuna dikkat içeken Başbakan Erdoğan, "Bu kadro, bu teşkilat olarak sizler, tıpkı Sultan Alparaslan gibi omuzlarında milletin mesuliyetini taşıyorsunuz. Sizler tıpkı Sultan Fatih gibi omuzlarında bir milletin tarihini değiştirecek sorumluluk taşıyoruz. Bu AK teşkilat olarak tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi tıpkı Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları gibi tarihi akışını değiştirecek vazifeyi yüreklerinizde taşıyorsunuz. Büyük Türkiye davasına kastedenler karşısında her biriniz bir kahramana, bir lider, muhafız bir nöbetçi şuuruyla demokrasinin önünde siper almak zorundasınız" değerlendirmesinde bulundu.
"Halka, millete, ülkeye kardeşliğimize yönelik her saldırı, Mehmet Akif'in deyimiyle, 'cehhennem bile olsa sizlerin göğsünde sönüp bitmedilidir" diyen Erdoğan, "Bu dava, bu hareket hedeflerine ulaşamadan 2023 burçlarına ay yıldızlı bayrağı dikemeden akamete uğrararsa bunun vebali en fazla bizim üzerimizde, bu teşkilatın üzerinde olur. Rehaveti asla kabul edemeyiz" dedi.
Erdoğan, ramazan ayı boyunca gayretleri, gece gündüz demeden yaptıkları çalışmaları dolayısıyla AK Parti teşkilatına teşekkür etti.
-"Mart seçim ayımız. Biz bu seçime ben değil biz diyerek devam edeceğiz"
Boşvermişliğin, bencilliğin, hırsın, kibirin bugüne kadar AK Parti teşkilatında yer bulamadığını anlatan Erdoğan, martta yapılacak seçime "ben" değil "biz" diyerek hazırlanacaklarının altını çizdi.
"Bize saldıranlar kadar bizim üzerimizden millete ve milletin değerlerin saldıranlar kadar bizi birbirimize düşürmeye, aramıza fitne sokmaya çalışanlara karşı her an her saniye uyanık olacağız" uyarısında bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her tuzağa her senaryoya karşı müteyakkız olacağız. On yıllar boyunca yapıtığımız gibi bugün de sabırdan, hukuktan, meşruiyetten asla taviz vermeyecek ama milletin emanetini de gözümüz gibi namusumuz gibi şerefimiz gibi koruyacak, kollayacağız. Mart ayında seçimler işte bu nokdada çok büyük önem arzediyor. 'Ben olacağım değil, ben değil, arkadaşım bu işe daha layık' diyebilecek bir nezaketi göstermek, inanıyorum ki bizi çok daha güçlü kılacaktır. Teşkilatını bir kenara koyup, ben, asla bu yola teşkilat elemanı tevessül etmemeli. Ehliyetiyle liyakatıyla haraketimizi çok daha güçlü kılacak isimlerle bu seçimlere girmemiz gerekir. Çünkü mart ayında sandığın, demokrasinin namusu olduğunu herkese göstermemiz gerekir. Türkiye'yi, kendi ülkesini tüm dünyada karalamaya çalışanlara kendi ülkesini şikayet edecek kadar alçalanlara, bu ülkenin ne kadar demokratik olduğunu bir kez daha göstermek zorundayız."
-"Diktatör görmek istiyorsanız buyrun Mısır'a gidin"
Erdoğan, önümüzdeki seçimlerin farkına işaret ederek, şunları söyledi:
"30 büyük şehir yüzde 76'yı oluşturuyor. Buradan hareketle bu 30 büyük şehirde, bizim alacağımız oy nedenli önemli, bunu görmek durumuydayız. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Utanmadan, sıkılmadan diktatörlük türküleri söyleyenlere mart ayında gereken en çarpıcı cevabı hep birlikte vermek zorundayız. Bize son derece yakışıksız şekilde 'diktatör' diyenlere işte bugün buradan hodri meydan diyorum, mart ayında seçim var. Demokratik, özgür, şeffaf bir şekilde millet sandık başına gidecek. Kimin demokrat, kimin de diktatörlük özlemi içinde olduğunu o gün millet net şekilde ortaya koyacak. Son sözü millet söyleyecek. Son kararı millet verecek. Eğer diktötür görmek istiyorsanız, buyrun, Mısır'a gidin."
- Ankara
Son Dakika › Politika › AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?