AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'de ciddi bir liderlik boşluğu olduğunu ifade ederek, "Şu anda CHP'nin başında kimin olduğu, CHP'ye kimin yön verdiği en büyük muammadır. CHP şu anda sadece sokakta şiddet uygulayanlarla, yumruk atanlarla, cam çerçeve kıranlarla hatta eli kanlı terör örgütleriyle ancak gündeme gelebilen bir partidir. CHP'nin gündemi, artık vandallar, barbarlar, eli kanlı terör örgütleri, bunlara sahip çıkan medya kuruluşları tarafından belirleniyor" dedi.
Erdoğan, parti genel merkezindeki Genişletilmiş İl BaşkanlarıToplantısı'nda, Hacı Bektaş'ta, o muhterem zatın manevi huzurunda, ülkenin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a bir kendini bilmezin, bir Hacı Bektaş düşmanının alçakça saldırıda bulunduğunu söyledi.
Anamuhalefet partisinin genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin anında saldırganın etrafında etten duvar ördüklerini belirten Erdoğan, "Saldırganı okşuyorlar. Adeta saldırgana sahip çıkıyorlar. Başbakan Yardımcımıza saldırıda bulunan bu kendini bilmez, kısa bir süre sorgulandıktan sonra bakıyorsunuz hemen ödüllendirilircesine tutuksuz yargılanmak üzere salıveriliyor. Ondan sonra çıkıyorlar yine utanmadan, sıkılmadan diktatörlükten bahsediyorlar" diye konuştu.
"Kimse kusura bakmasın diktatörlüğün olduğu yerde hiç kimse diktatör kelimesini ağzına dahi alamaz. Diktatörlüğün olduğu yerde gazeteler, dergiler, televizyonlar sabah akşam diktatör ifadesini kullanamaz. Sallandırırlar Mısır'da olduğu gibi" diyen Erdoğan, şu anda TRT muhabirinin gözaltında olduğunu, Anadolu Ajansı muhabirinin de serbest bırakıldığını kaydetti.
"Bakın orada kaç tane basın mensubu, medya mensubu öldürüldü. Kimler öldürdü? O diktatörlerin görevlendirdikleri, onlar öldürdü. Türkiye'de kim böyle bir şeyden bahsedebilir" diye soran Erdoğan, "Çıkacaksın meydanlarda istediğin gibi konuşmanı yapacaksın, Toplantı Gösteri ve Yürüyüşleri Kanunu'na aykırı bunları yapacaksın, sana su sıkıldığı zaman, biber gazı sıkıldığında da bunu mermi olarak telakki edeceksin, sevsinler seni. Dünyada Uluslararası Hukuka bak, hepsinde de güvenlik güçlerine bu tür noktada ne gibi yetkiler verildiğini orada açık ve net görürsün" şeklinde konuştu.
Anamuhalefete "Gidin bakın bakalım milli şefiniz döneminde bir tek kişi cesaret edip de ona 'diktatör' diyebilmiş midir? Bir tek... Darbeci arkadaşlarınıza bugüne kadar aranızdan bile diktatör diyebilen çıkabilmiş mi acaba" diye soran Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi'nde çok ciddi bir liderlik, genel başkan boşluğu olduğunu dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi, Genel Müdürü'nün dahi kontrolünden çıkmış durumda. SSK'yı batıran Genel Müdür, atanarak geldiği geldiği CHP'yi de en kısa sürede iflasın eşiğine getirmiş durumda. Şu anda CHP'nin başında kimin olduğu, CHP'ye kimin yön verdiği en büyük muammadır. CHP şu anda sadece sokakta şiddet uygulayanlarla, yumruk atanlarla, cam çerçeve kıranlarla hatta eli kanlı terör örgütleriyle ancak gündeme gelebilen bir partidir. CHP'nin gündemi, artık vandallar, barbarlar, eli kanlı terör örgütleri, bunlara sahip çıkan medya kuruluşları tarafından belirleniyor. CHP her kafadan bir sesin çıktığı, her kanadın bir yöne çektiği umutsuz bir parti haline geldi. Düşünebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcısı senin gözlerin önünde yumruklanacak kürsüye çıkacaksın kalkıp da benim başbakan yardımcımdan bir özür dahi dilemeyeceksin. Bu çok enterasandır ve elemanların onu okşamaya başlayacaklar. Onun etrafında etten duvar örecekler. Ondan sonra da savcılığa kadar yanında olacaklar, adeta onun koruması gibi görev ifa edecekler. Siz hangi diktatörlükten bahsediyorsunuz, hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? CHP denilen siyasi parti ne yazık ki çok talihsiz ellerdedir ve demokrasi için bu çok büyük talihsizliktir."
Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde, karşılarında demokrasinin hakkını tam verebilen ve iktidara da oynayabilen bir anamuhalefet olmasını istediklerini dile getiren Erdoğan, bunun, hizmeti çok daha güçlü hale getireceğini söyledi.
Erdoğan, işte böyle bir umutsuzluk içindeki CHP'nin seçim sürecini proveke etmek, süreci bulandırmak için her yola, yönteme başvuracağını ifade ederek, CHP'nin kamuoyu araştırmalarını gördükçe "çılgına döndüğünü" dile getirdi.
-"Biz, size bulanmış su bırakmayacağız"
Bunların şimdi bulanmış suda balık avlama gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama biz size bulanmış su bırakmayacağız. Dolayısıyla sandığa tertemiz gideceğiz ve bu sandıktan da inşallah AK Parti çok daha güçlü bir şekilde çıkacaktır. Şu anda CHP, öfkenin, nefretin, şiddetin diline daha fazla sarılacaktır. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Geçmişte bunu defalarca yaptılar. Merhum Menderes karşısında defalarca kaybettiler. Hiçbir zaman kazanamayacaklarını anlayınca da şiddeti körüklediler, şiddeti beslediler, darbecileri teşvik ettiler. Ama bugün ne biz ne de aziz millet bu bayat senoryaya, bu kirli senoryaya asla ve asla geçit vermeyeceğiz. Son sözü sandık söyleyecek. Son kararı millet verecek ve bizim gibi herkes de milletin bu kararına saygı duyacaktır. CHP'nin onunla birlikte MHP'nin umutsuzluk içinde çirkinleştirmeye çalışacakları bu süreçte biz her zaman itidalin yanında olacağız, bizi çekmek istedikleri tuzaklara asla düşmeyeceğiz. Köylerimizden beldelerimize, ilçelerimizden illerimize kadar sabırla ve tahammülle süreci götürecek ve inşallah bir kez daha milletimizin teveccühüne mazhar olacağız."
-"Bu, siyasi literatürde bal gibi, dört dörtlük darbedir"
Başbakan Erdoğan, Mısır'da son haftalarda yaşanan hadiseleri, Türkiye'de on yıllarca yaşadıkları hadiseler ışığında değerlendirmenin son derece isabetli olacağını dile getirdi.
Mısır'da 60 yıl devam eden otokratik sisteme halkın her zaman sabırla tahammül ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Mısır halkı, Mısır'daki hiçbir örgüt, cemiyet, diktatörlüğe veya diktatörlüğe bahane teşkil edecek, gerekçe teşkil edecek şiddete başvurmamış, meşru zeminden hiçbir zaman ayrılmamıştı. Mısır halkı, haklı olduğunu biliyor, bir gün zafere nail olacağını biliyor, meşru zeminden asla taviz vermiyordu" dedi.
Mısır'ın 25 Ocak devrimiyle çok büyük bir değişim sürecine girdiğini anımsatan Erdoğan, halkın 60-70 yıl süren diktatörlük rejiminin ardından demokratik bir rejimi tesis etmek için kolları sıvadığını söyledi.
Erdoğan, Mısır'da serbest seçimlerin yapıldığını ve halkın kararını sandıkta tecelli ettirerek, yüzde 52 oyla Mursi'yi iş başına getirdiğini hatırlattı. Süratle Anayasa oylamasının yapıldığına ve bunun çok anlamlı olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yüzde 65 oyla bir anayasa kabulü oldu. Batı tümüyle 'bir yıllık süreç içerisinde Mursi halkını kucaklamadı' diyor. Ne yazık ki İslam ülkelerinin birçoğunda da aynı şekilde bu ifadeyi kullananlar var. Buradan bir şeyi sormak istiyorum. Bir yıl içerisinde bu nasıl kucaklamamak ki mevcut kabinenin yani Mübarek kabinesinin üçte ikisi sayın Mursi'nin hala kabinesini oluşturuyordu. Üçte birini değiştirmişti. Kendisine bu darbeyi yapan Sisi, Genelkurmay Başkanlığına Sayın Mursi'nin getirdiği bir kişiydi. Arkasından da kendisini Milli Savunma Bakanı yaptı. Bizim buraya da geldi. Burada görüşmelerimiz oldu kendisiyle. Şu anda cumhurbaşkanlığı görevini gelen kişi, aslında o da Sisi'nin şu anda yönettiği bir kişidir. Onu da Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na sayın Mursi getirdi. Bu nasıl bir şey ki Sayın Mursi'nin atadığı bu insanlar arkadan kendisini vuruyor ve hala utanmadan, sıkılmadan bu Batı kalkıp buna 'darbe' diyemiyor, 'müdahale' diyor ve 'kucaklamadı' diyor, bu şekilde kendisine fatura kesmeye çalışıyor. Bunun yenilir, yutulur hiçbir yanı yok. Bu, siyasi literatürde bal gibi, dört dörtlük darbedir. Bu darbede kan vardır, yaralılar vardır. Babasının elleri üzerinde, altı aylık yavrular, bu darbede 17 yaşındaki Esma, kadınlar vardır. Bu darbede insanlar acımasızca öldürülmüş ve bu sayı bini aşmıştır, yaralılar 5 bini aştı."
- Ankara
Son Dakika › Politika › AK Parti Genişletilmiş İl Başkanlarıtoplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?