AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer muhalefet, bu konuyla (HSYK) ilgili Anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, biz yasa teklifini dondururuz, gerekirse Genel Kurul'a indirmeyiz" dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Önümüzdeki mesele kuvvetler ayrılığına ya da yargı bağımsızlığına ilişkin bir mesele değildir. Mesele, yargının bir örgüt tarafından adeta teslim alınarak tarafsızlığını yitirme meselesidir" dedi.
Kuvvetler ayrılığı prensibi noktasında hiç bir partinin endişesinin olmadığını belirten Erdoğan, "Endişe şurada: Yasama yürütmeye, yürütme yargıya, yargı yürütmeye, yasamaya ne derseniz deyin, müdahale etmesi kesinlikle olmaz, olamaz. Eğer bunu yaparsak işte orada sıkıntı olur. Bağımsızlık derken bu bağımsızlık gücünü, eğer diğer erklere müdahale için kullanmada bir fırsat olarak değerlendirirsek, işte bu sıkıntı olur" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, hesap verecekleri yerin millet olduğunu, yasama ve yürütme organının millete hesap verdiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Yargının hesap vereceği yer neresidir? Allah'tan başka hesap vereceği merci yoktur. Peki gelişmiş ülkeler aynen bizdeki gibi mi? Hayır bizdeki gibi değil. Oralarda seçilmişlerin bu noktada, belirlerken ciddi bir yetkilerinin olduğunu görüyorsunuz. Durmadan Avrupa Birliği'nden bize bazı sesler, sözler geliyor. Önce AB'nin yetkililerine şunu hatırlatmak istiyorum: Lütfen AB üyesi ülkelerin HSYK denilen kurumla ilgili netleşmiş bir uygulaması var mı, yok mu? Üyelerini nasıl seçer, aynı şekilde mi değil mi? Aynı şekilde değil, hepsinde farklı uygulama vardır, bu farklı uygulamalarda da seçilmişlerin, bunların atanmasında ciddi bir ağırlığının olduğunu görürsünüz. Yargı bağımsızlığı, yargının tarafsızlığını sağladığı için önemlidir. Onun için biz yargının bağımsızlığına çok büyük önem verdik ve referandumda bunun altını özellikle çizdik. Eğer yargının bir kısmı, tarafsızlığını yitirmişse, siyasi operasyonlara hukuk kılıfı giydirmekle meşgulse, siyasi mücadelenin tarafı olmuşsa, özellikle de vicdanı bir kenara bırakmış, adına karar verdiği milleti bir kenara bırakmış, bir örgüt adına faaliyet gösterir hale gelmişse, öncelikle konuşacağımız mesele yargının tarafsızlığı meselesidir."
Başbakan Erdoğan, 1960't beri yargının, çeşitli şekillerde siyaseti sınırlamanın, yön vermenin, yani vesayetin bir vasıtası olarak kullanıldığını ifade etti.
Yassıada kararlarını verenin, 12 Eylül'de gençlerin yaşını büyütenin, 367 kararını verenin mahkeme olduğunu, AK Parti'ye kapatma davası açanın Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu belirten Erdoğan, "Biz 12 Eylül 2010'da Anayasa'yı değiştirirken, hedefimiz en başta siyaseti yargı vesayetinden kurtarmaktı" dedi. Amaçlarının hem yargı bağımsızlığını güçlendirmek hem de tarafsızlığını sağlamak olduğuna işaret eden Erdoğan, "Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir adalet sistemini, bir yargı işleyişini tesis etmeyi arzuladık. Yargıyı etkilerden, tehditlerden, baskılardan kurtarıp, belli ideoloji ve görüşlerin sultasından arındırıp, milletin yargısı haline getirmeyi hedefledik. Yargı belli bir ideolojinin, belli örgüt ve çetelerin, kimi zaman belli mezheplerin etkisi altına giriyor, tarafsızlığını yitiriyor ve kamu vicdanında çok ciddi yaralar açıyordu" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliğine giderken, HSYK'yı, yargıda tarafsızlığı ve bağımsızlığı tesis edecek bir gelişimi ve değişimi yeniden tasarladıklarını söyledi.
-"Dün başka hükümetlere yapılanlar, çok daha ağır şekilde bizim hükümetlere yönelmiştir"
Kurumun belli bir ideolojiden, örgütlerden, özellikle de harici etkilerden kurtulup, özgür, demokratik, çok renkli ve sesli bir şekilde yeniden yapılanmasını hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
HSYK'ya ilişkin bazı kanunlarda değişiklik yaparak, yargıyı bir örgütün tehlikeli sultasından çıkartacak, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını temin edeceğiz, şu anda attığımız adım budur. Yapacağımız değişiklik Anayasa'ya hiç bir aykırılık teşkil etmiyor. Adalet Bakanımız bununla ilgili gerekli açıklamaları yaptı. Dün Cumhurbaşkanımızla da görüştük, diğer genel başkanlarla görüştüler. Ben açık ve net söylüyorum: Eğer muhalefet ki Adalet Bakanıma, grup başkanvekili arkadaşımlarıma hemen dedim, diğer grupları ziyaret edin. Randevuları aldılar, şu anda belki de görüşmelere başladılar. Eğer muhalefet... Biliyorsunuz, yeni Anayasa ile ilgili çalışmada HSYK'da bir yere kadar gelinebilmişti ama neticelenmemişti.
Eğer muhalefet, bu konuyla ilgili Anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, biz yasa teklifini dondururuz, gerekirse Genel Kurul'a indirmeyiz. Bu konuda yapılacak Anayasa değişikliği, yasa değişikliğinin çok daha ötesinde bir olaydır. Hele bunu iktidar, muhalefet dayanışması içerisinde yapabilirsek, o ülkemiz ve adalet sistemimiz için çok büyük bir kazanım olacaktır. Hatta ben şunu da çok açık ve net teklif ediyorum: Parlamento içinde, grupların kendi gücüne göre aynen RTÜK'te olduğu gibi, sayılarına göre HSYK içerisinde onlar da temsil edilme imkanını bulacaklardır, bulabilirler. Biz bu teklife de varız, buna da sıcak bakıyoruz. Böyle bir adımı atabiliriz. Hatta Hakimler Kurulu'nu ayrı, Savcılar Kurulu'nu ayrı olarak da planlayabiliriz. Burada da bizden farklı bir şey yok. Nitekim ana muhalefet de bu tür bir düşünceyi daha önce ifade ediyorlardı. Bu adımı da yine beraber atarız. Bir kaç maddelik Anayasa değişikliğinin hemen süratle geçirmemiz halinde, biz şu andaki yasal düzenleme çalışmasını dondurur ve yolumuza Anayasa değişikliği ile devam ederiz.
Yargının özellikle tehlikeli örgütlerin baskı ve tehdidi altında, siyaseti, ekonomiyi, Türkiye'nin dış politikasını gayri milli hedefler doğrultusunda şekillendirmesinin böylece önüne geçmiş oluruz. Yapılan operasyon AK Parti Hükümetine yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve milli çıkarlarına ve 76 milyonun tamamına yapılmış bir operasyondur. AK Parti'li olsun ya da olmasın, bize oy versin ya da vermesin, herkes şunu iyi bilmelidir ki yolsuzluk kılıfına gizlenmiş bu saldırılar, esasen demokrasiyi, seçimleri, milli iradeyi hedef almıştır. Dün başka hükümetlere yapılanlar, çok daha ağır şekilde bizim hükümetlere yönelmiştir. Eğer bugün bu durdurulmazsa, biliniz ki yarın gelecek hükümetlere de bu saldırılar yapılacaktır. İşte onun için biz tarihi bir misyon taşıyoruz. 11 yıl boyunca bu ülkeye nasıl ilkleri yaşattıysak, nasıl her saldırıyı ülkemiz ve geleceğimiz adına bertaraf ettiysek, bugün de göğsümüzü siper edecek, yarınların Türkiye'sinin herkes için aydınlık olmasını inşallah sağlamış olacağız."
Başbakan Erdoğan, bu mücadeleyi; kendileri adına, parti ve hükümet adına değil, en başta Türkiye ve 76 milyon adına verdiklerini söyledi.
76 milyonun her bir ferdinin de oynanan oyunu ve tuzağı göreceğine, tehdidi görüp buna karşı tek yürek halinde duracağına inandıklarını belirten Erdoğan, bu sürecin Türkiye'da inançlı kesimleri mağdur etmesine, rencide etmesine asla izin vermeyeceklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, örgütün üst yönetimi ile oradaki diğer vatandaşların hassasiyetlerini birbirinden kesinlikle ayırdıklarını ifade ederek, "O başka o başka. Samimi insanlar, samimi gayretlerle fedakarlıkta bulunurken, örgütün üst yönetimindekilerin çok başka amaçlarla bunları istismar ettikleri anlaşılıyor. Biz bu ayırımı hassasiyetle muhafaza ediyoruz. Yıllarca buralarda fedakarca hizmet etmiş samimi kardeşlerimizden oynanan oyunu, kurulan tuzağı görmelerini bekliyoruz. 17 Aralık darbe girişimi, birçok sinsi hedefin yanında, çözüm sürecini de hedeflemiştir. 17 Aralık darbesinin mimarı olan örgüt, daha önce de milli istihbarat teşkilatının gayretlerini sabote etmiş, MİT Müsteşarı'nı tutuklayıp devre dışı bırakma girişiminde bulunmuştur. Kim buna hayır dedi? Bunları dört dörtlük yaşadık. Kimin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Eğer biz buna sessiz kalmış olsaydık, benim müsteşarım kimbilir nerede olacaktı? Bu girişimlerinde başarısız olan örgüt, 17 Aralık darbe girişimiyle çözüm sürecine de darbe vurmak istedi. Şu anda çok farklı yöntemlerle sürecin sabote etmeye, tahrik edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu aziz millet çözüm sürecinin sabote edilmesine de asla izin vermeyecektir, 30 Mart bunun işaretidir" diye konuştu.
- TBMM
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?